Yüksek enflasyon, liderlerin önceliğini değiştirdi...
Nilüfer Gözütok Ünal
Sadece 1 yıl öncesinde büyüme, pazar payı kazanma ve global pazarlarda genişleme, ajandaların öncelikli maddeleriydi. Bugün ise en büyük hedef, finansal sağlığı korumak. Bunun için de nakit akışını sağlamak, net kârı artırmak ve öz kaynağı korumak gerekiyor. Büyük grup ve şirketler stratejiyi bu şekilde değiştirmiş durumda. Örneğin Anadolu Grubu İcra Başkanı Burak Başarır, “Bu ortamda işletme sermayesi yönetimini önceliklerimizde en üst sıraya koyuyoruz” derken IC Holding CEO’su Murad Bayar da “Nakit yönetimi, maliyet kontrolü ve operasyonel verimliliği artırma konularına öncelik verdik” diyor.
Ben ciroyla ilgilenmiyorum, kâr ve nakitle ilgileniyorum. Hatta daha çok nakitle ilgileniyorum. Çünkü cironun bazen çok fazla artması, şirketin lehine olmayabilir. Şirketler için ciroyu artırmak, işletme sermayesi ihtiyacını çok artırmak demek. İşletme sermayesi ihtiyacını da krediyle karşılamak gerekir. Faizin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda eğer işletme sermayesini bu şekilde krediyle karşılamaya çalışırsanız bu durumda hasılat artışı size çok negatif bir şekilde yansır ve şirketin iflasına bile sebep olabilir. Biz Alarko’da ciroya çok önem vermeyiz. Bizim için ilk sırada nakit yaratma kapasitesi, ikinci sırada kârın kalitesi, üçüncü sırada bilanço yönetimi ve dördüncü sırada ciro gelir.” Bu sözler, Alarko Şirketler Topluluğu CEO’su Ümit Nuri Yıldız’a ait. Bir şirketin nakit yaratma kapasitesi iyiyse o şirketin iyi bir şirket olduğunun altını çizen Yıldız, bu açıklamasıyla aslında son dönemde hem iyi şirket olma kriterlerine hem bu doğrultuda liderlerin değişen önceliklerine dikkat çekiyor. Özellikle son 1 yılda değişen ekonomik görünüm, yükselen faizler ve artan enflasyon şirketlerin önceliklerini ciddi anlamda değiştirdi. Bugün tıpkı Alarko CEO’su Yıldız gibi bazı liderlerin önceliği nakit yaratmakken bazıları için sektörel ya da stratejik konumları gereği ciroyu, pazar payını, kârlılığı artırmak ya da operasyonel verimliliği güçlendirmek ilk öncelik olabiliyor.
1. SIRADA NE VAR?
Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele için para politikasında sıkılaştırmaya gitmesi borçlanma maliyetlerini önemli ölçüde yükseltti. Bu da birçok şirketin odağını nakit akışına çevirmesine neden oldu. Yaşar Topluluğu CEO’su Dr. Mehmet Aktaş, bugün iş kollarında nakit yönetimi ve beraberinde likidite verimliliği konularını önceliklendirdiklerini söylüyor. Nakit yaratma kapasitesinin artırılmasının nakit yönetimlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu dile getiren Aktaş, “Kârın artmasını sağlayan önemli faktörlerden biri olan nakit yönetimindeki verimlilik, doğal olarak kredi kullanımını azaltması ve yüksek faizli finansal giderleri de düşürmeye yardımcı olmasıyla kârın kalitesinin de artırılmasını destekliyor. Ciroyu artırırken finansman maliyetlerini gözetiyor, nakit yönetimine pozitif etkisi olan kanal ve ürünlere odaklanıyoruz. Enflasyon mücadelesi kapsamında, yılın ikinci yarısında da nakit yönetimi önceliğimiz olmaya devam edecek” diyor. Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, ekonomik konjonktür itibarıyla finansmanın yani nakit yönetiminin doğru, gerçekçi tahminler içeren bir şekilde yapılmasının en önemli öncelikleri olduğunu dile getiriyor. “Finansmana ulaşmanın zor ve yüksek maliyetli olduğu bir gerçek” diyen Okay, “Bu bağlamda elimizdeki nakit yönetimini iyi yaparak, geliştirdiğimiz projelerde kârlılığı minimize ederek, yüksek borçlanma maliyetinden kaçınarak orta ve uzun vadede finansal anlamda dayanıklı ve güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz” diyor. Doğanlar Holding CEO’su Salih Tuncer Mutlucan, nakit yaratma kapasitesinin artırılmasına odaklanıyor. Bu hedefi desteklemek, ciroyu maksimize etmek için yatay ve dikey büyüme fırsatlarını değerlendiren yönetici, “Tüm operasyonlarımızda optimum kâr seviyesinde kalmayı hedefliyoruz. Nakit yönetimi için bilanço sağlığını ve işletme sermayesi yönetimini sürekli gündemimizde tutuyoruz” diye konuşuyor.
CAMBAZ MİSALİ
Matlı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Önder Matlı’nın önceliği de nakit yönetimi. Nakit yaratan kârlı büyüme stratejileri çerçevesinde nakit yönetimi, kârlılık, hacimsel büyüme ve ciro büyümesinin uzun vadeli kurumsal stratejilerinin uygulanmasında birbirinden ayrılmaz öncelikler olduğunu dile getiren Matlı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Makro ekonomik konjonktür ve para politikasındaki gelişmeler neticesinde nakit yaratma kapasitesini artırmak bugünlerde ilk finansal önceliğimiz. Bununla birlikte finansal ve operasyonel sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi amacıyla kârlılığı iyileştirme ve reel büyümeye de en az nakit yönetimi kadar önem veriyoruz.” Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, orkestra şefi gibi birçok konuyu aynı anda takip edip yönetmeye çalışırken yıllardır en önemli önceliği cirosal büyüme, kârlılık ve nakit akışına verdiklerini söylüyor. Ancak son gelinen ekonomik süreçte bunların içinde birinci ve en önemli konunun nakit akışı olduğunu vurgulayan Sezen, şöyle devam ediyor: “Rahmetli iş insanı Üzeyir Garih’in de dediği gibi ‘Biz iş insanları, elinde üç top oynayan cambazlar gibiyiz. Bu toplardan iki tanesi lastik (satış ve kâr), biri de camdan kristal bir toptur (nakit akışı). Lastik toplar yere düşse de tekrar yükselir ama kristal top yere düştüğünde kırılır ve oyun biter. Dolayısıyla özellikle bu dönemde bana göre en önemli konu nakit akışı. Çünkü paraya ulaşım zorlaşmış durumda. Ve oluşabilecek durgunluk, ani maliyet artışları gibi tüm olumsuzlukların üstesinden gelecek, süreci yönetmede kolaylaştırıcı ana etken nakit akışı. O yüzden şu an yönetmeye çalıştığımız en öncelikli konumuz bu.”
NET KÂR ÖNEMLİ Mİ?
Birçok şirket için de net kârı artırmak kritik öncelik. Lila Kağıt da bunlardan biri. Enflasyon muhasebesi ve yüksek faiz maliyetleri altında sermayeden elde edilmesi gereken net kâr miktarının geçmiş dönemlere göre değiştiğinin altını çizen Lila Kağıt Genel Müdürü Alp Öğücü, doğru zamanda doğru miktarda stok bulundurma ve tahsilat süresini ortamın gerekliliklerine göre dinamik bir şekilde yönetmenin öne çıktığını belirtiyor. “Bugünün şartlarında önceliğimiz, enflasyon muhasebesi uygulamasına bağlı olarak net kârı artırmak, bilanço pozisyonunu ve kârlılığı dengeli bir şekilde yönetmek” diyor. Son birkaç yıldır finansal borçluluğunu azaltmayı stratejik olarak önceliklendiren Aksoy Holding hem bağlı ortaklığı Turcas hem Aksoy Holding çatısı altında bu hedefi gerçekleştirmiş durumda. Şu anda her iki şirketin de net nakit pozisyonunda olduğunu vurgulayan Aksoy Holding CEO’su Batu Aksoy, “Şimdiki finansal önceliklerimizden biri portföy şirketlerimizin üreteceği kârlılık ve gerçekleştireceği yatırımlarla bilançomuzu büyütmek. Diğeri de yurt içinde ve yurt dışında geliştirdiğimiz gayrimenkul ve enerji projelerinin proje finansmanlarını tamamlayıp yatırımlarına başlamak” diye konuşuyor. Enerjisa, büyük ölçekli yatırımlar gerçekleştirirken finansal odağına sürdürülebilir bir faaliyet kârı ve net kâr yakalayarak düzenli temettü ödemelerini devam ettirmeyi koyuyor. Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, “Şirketin büyümesini de sürekli hale getirmek istiyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için nakit, risk ve bilanço yönetimi gibi çok önemli süreçlere de hassas yaklaşıyoruz” diyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı’nın finansal yönetimde önceliği kâr artırıcı, katma değeri yüksek ürün geliştirmek ve nakit yaratma kapasitesini artırmak. Çaycı, buna öncelik vermelerinin sebebini de “Amacımız kârlılıkta devamlılığı sağlamak ve satışta rekabet gücünü artırmak. Bunu yerine getirmek için çok sıkı bir Ar-Ge çalışmasıyla geliştirilen ürünü ileri teknolojiye sahip ülkelere satmayı planlıyoruz” sözleriyle açıklıyor.
HACİMLE FARK YARATANLAR
Büyüyen, pazar payı kazanarak ilerlemeye odaklanan şirketler için ciroyu artırmak da birinci öncelik. Özellikle liman iş kolunda pazar payını artırmayı hedefleyen Global Yatırım Holding, ciroyu büyütmeye odaklanıyor. Kruvaziyer yolcu pazarında bu yıl yüzde 11’lik büyüme beklendiğini belirten grubun patronu Mehmet Kutman, “Biz de hem bu büyümeden faydalanacağız hem portföyümüze ekleyeceğimiz yeni limanlarla yolcu kapasitemizi artıracağız. Böylece ciro ve pazar payında önemli bir büyüme yakalayabileceğiz” diyor. Güriş Holding ciro ve tahsil edilebilir kârını artırmaya çalışıyor. Borçlanmadan mümkün olduğu kadar kaçınıp mevcut borçlarını azaltmak istediklerini anlatan Güriş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müşfik Yamantürk, “Nakitte kalmak, güvenilirliğimizi koruyarak dengeli bir şekilde yurt içinde ve yurt dışında büyümek, yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz. Öz kaynaklarımızı mümkün olduğu kadar az kullanarak yine yurt dışında bulduğumuz ya da bulacağımız yabancı kaynaklarla projeleri tamamlamak düşüncesindeyiz. Kurucumuz ve onursal başkanımız merhum İdris Yamantürk’ün de dediği gibi ‘Her şirket gibi Güriş’in de amacı büyümek. Ancak Güriş, bu büyümeyi de bir denge içinde ve her şeyden evvel güvenilirliğini koruyarak sürdürecek’” diye konuşuyor. Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, sürdürülebilir bir büyüme sağlamak için finansal ya da finansal olmayan çok sayıda KPI’ı sürekli olarak takip ettiklerini dile getiriyor. Yavuz, “Ciro, büyüme, kârlılık, EBITDA, nakit akışı, satış adetleri, kanal büyümeleri, LFL büyümeler, stok devir hızı, pazar payı, TOM (Topof- mind) ve yeni müşteri sayısı bunların başında geliyor” diyor. Hacme odaklı sektörlerde de ciroyu artırmak bugün yine öncelikli konu. Indeks Bilgisayar Genel Müdürü Banu Sürek, distribütör bir şirket olarak yaptıkları işin hacim işi olduğunu belirtiyor. Bu doğrultuda en büyük önceliğin sağlıklı ciro gelişimi olduğunu ifade eden Sürek, “Ciro büyüklüğüyle doğru orantılı olarak kısıtlı kâr marjlarıyla yapılan işimizi olabilecek en makul maliyetlerle yönetmek eşit derecede önemli. Bu açıdan hem operasyonel hem finansal giderlerin sıkı bir disiplinle yönetimini, ciro gelişimiyle eşit derecede önemli buluyoruz. Bu maliyetleri doğru seviyelerde tutmak adına da stok, nakit akış, lojistik ve personel maliyetlerimizi çok yakın bir kontrolle yönetiyoruz” diyor.
ÖZ KAYNAK YAKIN MARKAJDA
Operasyonel verimliliğe, öz kaynaklara ve stratejik iş birliklerine daha çok odaklanmak da birçok şirketin öncelik ajandasında öne çıkıyor. TAV Havalimanları Holding CEO’su Serkan Kaptan, operasyonel verimliliğin birinci öncelikleri olduğunu dile getiriyor. Bunun nedenini de şöyle açıklıyor: “2022-25 döneminde Almatı, Antalya ve Ankara’da kira ve satın alma bedelleri de dahil yaklaşık 2,5 milyar dolarlık bir yatırım programı yürütüyoruz. Almatı’daki yatırımımızı tamamladık ve yeni terminali açtık. 2025 yılının hemen başında Antalya ve 2025’in sonuna doğru Ankara’da yeni yatırımları devreye alacağız. Bu projelerin finansmanını pandemi ve sonrasında gelen enflasyonist ortamda gerçekleştirdik. Finansman yükü ve piyasalardaki belirsizlikler karşısında en iyi bildiğimiz konuya, işimize odaklanarak operasyonel verimlilik artışını hedefliyoruz.” Yeşim Grup, finansal önceliği bilanço ve öz kaynak yönetimine veriyor. Bu dönemde öz kaynaklarını ve borçlarını belirli seviyelere taşıyarak bilançolarını güçlendirmek için stratejilerini gözden geçirdiklerini dile getiren Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, “Bilanço yönetimi ve öz kaynaklarımıza verdiğimiz önceliğin temel sebebi, yatırım yaptığımız dönemin pandemiye denk gelmesi ve akabinde küresel ekonomide oluşan enflasyonist ortamın her sektörü etkilemesi. Uzun vadeli finansmana erişimin kısıtlı olması sebebiyle finansman ihtiyacının kısa vadeli kredilerle karşılanmış olması işletme sermayesini olumsuz etkiledi. Bilançolarda varlık-yükümlülük dengesizliği oluştu. Bilançolarla birlikte nakit ihtiyacının da karşılanması için uzun vadeli ve daha düşük maliyetli kredilere erişmek kritik unsurlardan biri” diyor. Kimpur en çok stratejik iş birlikleri konusuna vakit ayırıyor. Kimpur CEO’su Cavidan Karaca, stratejik iş birliklerinin şirketin 5-10 yıllık iş planında altyapı, kapasite, ciro ve kârlılık artışına hizmet edecek bir potansiyel taşıdığını ifade ediyor.
YÜKSEK ENFLASYON ETKİSİ
Son 1 yılda öncelik verilen konuların nasıl değiştiğine göz attığımızda da enflasyonist ortamın yarattığı tahribatın büyüklüğü daha net ortaya çıkıyor. Örneğin Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, daha önce hammadde fiyatlarındaki dalgalanmaları yönetmenin önceliklerini oluşturduğunu belirtirken enflasyonist ortamın odak noktalarını değiştirdiğini söylüyor. “Artık tüm gider kalemlerimizi daima gözden geçirerek daha hızlı önlemler almak zorundayız. Daha önce kârı ve ciromuzu artırma yönünde önceliklerimiz varken şimdi finansman kaynağına erişim ve yüksek enflasyonun getirdiği yüksek maliyetlere karşı nakit akışını daha etkin bir şekilde yönetmek önceliğimiz oldu” diyor. Matlı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Önder Matlı da enflasyon öncesi dönemde ana önceliklerinin finansal ve operasyonel sürdürülebilirliği güçlendirerek şirketi hızlı büyümeye hazırlamak olduğunu anlatıyor. Yeni dönemde bu ana önceliklerini değiştirmemekle birlikte büyümeye yönelik yatırım planlarının zamanlamasına dikkat ettiklerini ifade eden Matlı, “Yüksek enflasyonist ortamda finansal önceliklerimizin başında nakit yaratma kapasitesini artırmak var. Onu, kısa vadeli nakit yönetimini uzun vadeli planlarımızla örtüştürmek, tahsilat riskini minimize etmek, kârın ve cironun kalitesini artırmak takip ediyor” diye konuşuyor. Yaşar Topluluğu CEO’su Dr. Mehmet Aktaş, yüksek enflasyon öncesinde maliyet yönetimi ve büyümenin öncelikleri olduğunu açıklıyor. Yüksek enflasyonla birlikte maliyet yönetiminin yanında finansman ihtiyacının azaltılması için üretim, stok, ürün çeşidi ve dağıtım verimliliğinin de öncelikleri arasında yer aldığını söylüyor. Doğanlar Holding CEO’su Salih Tuncer Mutlucan da önceden büyüme ve kârlılık yönetiminin kendileri için ön planda olan konular olduğunu belirtiyor, “Bugün nakit yaratmayı ve kârı optimize etmeyi önceliklendirdik. Kârı optimize etmek için de reel maliyetlerle fiyatlandırma ve finansal risk yönetimi başlıkları enflasyona karşı korunma stratejilerimiz arasında ilk sıralarda yer alıyor” diyor.
“İŞLETME SERMAYESİ YÖNETİMİ EN ÜST SIRADA” BURAK BAŞARIR ANADOLU GRUBU İCRA BAŞKANI ÖN PLANDAKİ KONULAR Finansal alanda içinde bulunduğumuz koşullarda en önemli iki önceliğim, sürdürülebilir bir büyüme sağlamak ve ihtiyatlı bir iyimserlik stratejisi izlemek. Bunun için de ön planda tuttuğumuz konu başlıklarımız, başarılı operasyonel performans, pozitif serbest nakit akımı yaratılması, sıkı bilanço ve işletme sermayesi yönetimi, proaktif risk yönetimi, atıl varlıkların değerlendirilmesi ve döviz açık pozisyonlarının azaltılması olmaya devam ediyor. “BİLANÇO DAHA KORUNAKLI” Bu önceliklerimiz finansal tablolarımızın güçlenmesine katkı sağladı. Bilançolarımız özellikle artan faizlere ve olası kur şoklarına karşı geçmişe göre çok daha korunaklı bir durumda. Holding, bilanço yapısı olarak büyük bir dönüşüm sürecini başarıyla sürdürüyor. “BORÇLULUK RASYOLARI İYİLEŞTİ” Ana iş kollarımıza odaklanma ve net nakit akımı yaratarak borçluluğun azaltılması stratejisi çerçevesinde holding ve grup şirketlerimizin borçluluk rasyolarında önemli iyileşmeler kaydettik. Konsolide net borç/FAVÖK rasyomuz yılın ilk çeyreğinde 0,9x olarak gerçekleşti. TMS 29’un etkisi hariç tutulduğunda 2018 yılında 3,6x’lara kadar çıkan net borç/FAVÖK rasyomuz, 2024 yılı ilk çeyreğinde 0,7x seviyesinde gerçekleşti. Yüksek enflasyonist ortamda mevcut finansal önceliklerimizden taviz vermeden proaktif bir şekilde bilançolarımızı güçlü tutmaya devam ediyoruz. Bu ortamda işletme sermayesi yönetimini önceliklerimizde en üst sıraya koyuyoruz. |
“NAKİT YÖNETİMİ HER ZAMAN ÖNCELİĞİMİZ OLDU” MURAD BAYAR IC HOLDİNG CEO’SU HALKA ARZ Bugün finansal önceliklerimiz arasında nakit yönetimi ve nakit yaratma kapasitesinin artırılması yer alıyor. Bu öncelikler, sadece şirketimizin finansal sağlığını korumak için değil aynı zamanda stratejik hedeflerimize ulaşmak için de büyük önem taşıyor. Finansman sağlamak adına halka arz stratejilerimiz bulunuyor. Halka arzın sağladığı sermaye, kurumsallaşma süreçlerimizi desteklemenin yanı sıra finansal yönetimimizi de güçlendiriyor. Bu stratejinin faydasını, özellikle enflasyonist bir ortamda, kâr potansiyelini artırma ve nakit yönetim kabiliyetimizi geliştirme konusunda görüyoruz. “SIRALAMA DEĞİŞTİ” Nakit yönetimi, her zaman önceliklerimiz arasında oldu ve bu konuda titiz çalışmalar yürütüyoruz. Yüksek enflasyonist ortam, finansal önceliklerimizi yönetme sıralamamızı önemli ölçüde etkiledi. Yüksek enflasyon öncesinde önceliklerimiz arasında daha çok büyüme odaklı stratejiler bulunuyordu. Özellikle ciroyu artırmak, yeni yatırımlara yönelmek ve global pazarlarda genişlemek gibi hedeflere ağırlık veriyorduk. Ancak enflasyonist ortamda finansal sağlamlığımızı korumak için daha dikkatli olmamız gerekti. Bu nedenle nakit yönetimi, maliyet kontrolü ve operasyonel verimliliği artırma konularına öncelik verdik. |
FİNANSAL SAĞLIK NASIL KORUNUR? LİKİDİTE YÖNETİMİ Koç Üniversitesi’nden Prof. CEM DEMİROĞLU, yüksek enflasyon ortamında şirketlerin finansal yönetim önceliklerinin likidite yönetimi, maliyet kontrolü ve borç yapılandırma gibi alanlara kaydığını belirtiyor. Bu tür bir ortamda, fiyatların hızla artmasının, işletme sermayesini yönetmeyi zorlaştırdığına ve nakit akışının istikrarını tehdit ettiğine dikkat çeken Demiroğlu, yapılması gerekenlere dair şunları söylüyor: “Şirketler, yüksek enflasyon dönemlerinde finansal sağlığı koruyabilmek için likidite yönetimi, maliyet kontrolü, kârın kalitesinin artırılması ve borç yapılandırması gibi alanlara öncelik vermeli. Bu stratejiler, şirketlerin finansal sürdürülebilirliğini sağlamasına ve ekonomik belirsizlikler karşısında daha dirençli olmasına yardımcı olur. Nakit akışını optimize etmek için alacak yönetimi sıkılaştırılabilir ve stok seviyeleri azaltılabilir.” “BORÇLANMA SÜRESİ UZATILMALI” Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve Finansal Araştırma Merkezi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi SERKAN YEŞİLYURT, yüksek enflasyonun neden olduğu maliyet artışlarına karşı koymak için şirketlerin etkili bir maliyet yönetimi stratejisi oluşturması gerektiğini belirtiyor. Yeşilyurt, şöyle konuşuyor: “Kaynak ihtiyacı enflasyonist dönemde artacağı için şirketler, tahsilat sürelerini öne çekerek tahsilat kabiliyetlerini artırılabilir, borçlanma sürelerini uzatabilir. Enflasyon muhasebesi önemli. Gerçekçi durum ancak enflasyon muhasebesiyle ortaya çıkabilir. Elde edilen kâr rakamlarında reel değerler dikkate alınmalı. Nominal değerlere bakılarak yatırım kararları alınmamalı. Yüksek enflasyonist dönemlerde yatırımcılar yüksek ve risksiz mevduat faizine yöneldiğinden yatırım harcamalar�� azalır ve yatırımlar yavaşlar. Bu da şirketlerin büyümesini engelleyebilir. Bu nedenle bu dönemlerin ihtiyatlı büyüme dönemleri olacağı unutulmamalı.” |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?