Atlasjet’in
yeni CEO’su SAMİ ALAN, sadece 37 yaşında. Genç yöneticinin sporla ve
doğayla arası çok iyi. Alan, hem pilot hem botanikçi hem de dev bir
akvaryuma sahip. Son 1,5 yıldır ise okçulukla hobi düzeyinde ilgilenen
ve orta seviyede bir okçu haline gelen Alan, “Okçuluk ata sporumuz. Ok
atmaya başlayanlar silahlarını bırakıyor. Okla silahla vuramadığınız çok
küçük hedefleri bile vurabiliyorsunuz. Odaklanma sorunu olanlar için
eşsiz bir tedavi yöntemi. Kendi kendine yarışmayı sevenler için ideal”
diyor. THY ve AnadoluJet’teki başarılarıyla adından çok söz ettiren Sami
Alan, şu anda kariyerine Atlasjet’te devam ediyor. 37 yaşında olan
Alan’ın sporla ve doğayla arası çok iyi. Alan hem pilot hem botanikçi
hem dev bir akvaryuma sahip. Son 1,5 yıldır ise okçulukla hobi düzeyinde
ilgileniyor. Ankara’da çalışırken şampiyon milli okçu olan arkadaşları
Okyay Tunç Küçükkayalar ve Zafer Türkoğlu’nun davetiyle ok atmaya
başlamış. Kısa bir sürede orta seviyede bir okçu haline gelen Alan,
“Okçuluk ata sporumuz ve peygamber sünneti, Okçuluğa başlayanlar
silahlarını bırakıyor. Okla silahla vuramadığınız çok küçük hedefleri
bile vurabiliyorsunuz. Odaklanma sorunu olanlar için eşsiz bir tedavi
yöntemi. Ok atacak çok fazla alan olmadığı için maalesef çok az kişi
okçulukla ilgilenebiliyor” diyor. Okçuluk hobisini kısa süre içinde bir
işe dönüştürme niyetinde olan Alan, 1 yıl içinde 20 AVM’de birden “Ok
Meydanı” adını verdikleri ok atma tesisi açacaklarını söylüyor. Hatta
ilk tesisi İstanbul Okmeydanı’nda İstanbul’un fetih günü olan 29
Mayıs’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açacaklarını
açıklıyor. Alan, okçuluğu herkese tavsiye ettiğini söylerken neden ok
attığını şu sözlerle açıklıyor: “Okçuluk sizi bir hedefe kilitliyor. O
hedefi vurmaya çalışıyorsunuz. Vuramadıkça hırslanıyorsunuz. Vurdukça
deneyim kazanıyorsunuz. Ayrıca tek başınıza yapabildiğiniz bir spor. Ok
atabilmek için bir başkasına ihtiyacınız yok. Kendi kendinizi yenmeye
çalışıyorsunuz, kendinizle yarışıyorsunuz. Bundan çok keyif alıyorum.”
Atlasjet CEO’su Sami Alan’la okçuluğun yaşamına kattıklarını konuştuk:~
Capital: Okçuluğa nasıl ve ne zaman başladınız?
-
1,5 yıl önce milli okçu ve şampiyon olan arkadaşlarım Okyay Tunç
Küçükkayalar ve Zafer Türkoğlu’nun davetiyle ok atmaya başladım. O
sırada AnadoluJet’in genel müdürüydüm. Ofisimiz Ankara’da Kent Park
AVM’nin içindeydi. Kent Park AVM’nin otopark katında 2 milli okçu
arkadaşımla Onok adlı okçuluk hobimizi gerçekleştirebileceğimiz bir
tesis kurduk. Burada bir yıl kesintisiz çalıştım.
Capital: Okçuluk çok fazla yapılan bir spor değil. Ok atmanın keyfini nasıl tanımlarsınız?
-
Türkiye’de okçuluk ata sporu, peygamber sünneti ama bu hobinin mecrası
olmadığı için çok fazla sporcu yetişmiyor. Türkiye’de biraz ok atmayı
bilen herkes milli sporcu olabiliyor. Çünkü ok atmayı bilen çok az insan
var. Türkiye’de 2 bin kişi sportif okçuluk yapıyor. Bunların 100 tanesi
milli takımda. Yani ok atan her 20 kişiden 1’i milli takımda. Okçulukla
ilgilenen kişiler genellikle apartman altlarında, bodrum katlarında bir
hoca nezaretinde bu hobilerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu hobiyi
yapacak sahalar maalesef yaygın değil. Ben Zafer ve Tunç sayesinde
okçuluğa başladım. Tunç recurve yaylarda, Zafer ise makaralı yaylarda
Türkiye şampiyonu. Okçuluğa gönül vermiş insanlar. Zafer Bey okla
ormanda yaban domuzu da avlıyor. Bu işi Türkiye’de yapan sadece 3-5 kişi
var. Okçuluğun keyifli yanı her yaştan insanın yapabiliyor olması.
7’den 70’e herkes ok atabiliyor. Bedensel engelli özellikle tekerlekli
sandalyede yaşamını sürdürenler de okçuluk sporuyla ilgileniyor. Hatta
Paralimpik Olimpiyatları’nda engelli sporcularımız madalyalar kazanıyor,
şampiyon oluyor. Vücudun daha çok üst bölümü çalışıyor bu nedenle
okçuluğu bedensel engelliler de rahatlıkla yapabiliyor.
Capital: Okçuluk için ne gerekiyor? Bir ok bir yay yetiyor mu?
-
Fazla bir şey gerekmiyor. Düşük bütçelerle yapılabilecek bir spor.
Yayınız yoksa kiralayabilirsiniz. Yay satın alsanız 300-400 TL’ye bile
yay var.
Capital: Ok atmanın faydaları neler?
-
Odaklanma sorunu olan insanlar okçuluk yapmalı. Hatta odaklanma sorunu
olan çocuklara doktorlar reçete gibi okçuluk tavsiye ediyor. Okçuluk
sizi bir hedefe kilitliyor. O hedefi vurmaya çalışıyorsunuz. Vuramadıkça
hırslanıyorsunuz. Vurdukça deneyim kazanıyorsunuz. Okçuluk ayrıca tek
başınıza yapabildiğiniz bir spor. Ok atabilmek için bir başkasına
ihtiyacınız yok. Dolayısıyla canınız her istediğinde rahatça
yapabilirsiniz. Kendi kendinizi geliştirebilirsiniz. Kendi kendinizi
yenmeye çalışıyorsunuz, kendinizle yarışıyorsunuz. Başkalarıyla da
yarışabilirsiniz.~
Capital: Siz aynı zamanda Okçuluk Federasyonu’nda yönetim kurulu üyesisiniz. Bu sporu yaygınlaştırmak için neler yapıyorsunuz?
-
Ankara’daki Ok Meydanı formatını Türkiye’nin her yerine uygulayıp
açacağız. Böylece bu sporun gelişmesini, daha fazla insanın ok atmasını
sağlayacağız. Bizim pek çok sporda mecra sorunumuz var. Futbol için bile
bu geçerli. Milli takımın yarısı gurbetçilerin çocuklarından diğer
yarısı Türkiye’de yaşayanlardan oluşuyor. Yani 75 milyon ancak takımın
yarısını çıkarırken yurtdışında yaşayan 3-5 milyon Türk de takımın diğer
yarısını çıkarıyor. Buradaki temel eksiklik altyapı ve futbol oynamak
için gerekli mecraların eksikliğidir. Okçuluk Federasyonu’nun yönetim
kurulundayım. Federasyon olarak 29 Mayıs İstanbul’un fethi gününde
Okmeydanı’nda Ok Meydanı açıyoruz. Açılışı Başbakan yapacak.
Capital: İş dünyasına bu sporu tavsiye eder misiniz?
-
Kesinlikle tavsiye ederim. Kapalı alanlarda öğrendikten sonra açık
havada kendi hedeflerinizi belirleyerek ok atma hobinizi
geliştirebilirsiniz. Stres atmak için çok etkili bir yöntem. Okçuluğa
başlayanların çoğu daha sonra silahlarını bırakıyor. Çünkü silahla nişan
aldığınız yeri vuramayabilirsiniz ama okla çok daha küçük hedefleri
bile vurabiliyorsunuz. Silahla vuramayacağınız detayları okla
vurabilirsiniz.
Capital: Siz okla ne kadar küçük detayları vurabiliyorsunuz?
-
Ben ortalama bir okçuyum. İyi okçular 90 metreden 1 sigarayı
vurabilirler. Okçulukta en yüksek skor 30 atışta 300 puandır. Benim 30
atışta 220 skorum var. Profesyonel okçular 290 puan alabiliyor. 290’nın
üstünü yapanlar çok yetenekli sporcular. Yay da çok önemli. Yay ne kadar
gergin olursa o kadar hızlı gider ve rüzgar gibi dış faktörlerden o
kadar az etkilenir. Ok atmak güç gerektiren bir spor. 30-35 kiloluk bir
yükü yerden kaldırmaya eşdeğer kas gücü gerektirir. Kasları açma
antrenmanlarıyla başlanır.
Capital: Siz 1,5 yılda iyi bir aşamaya mı geldiniz?
-
Aslında 1 yıl çok aktif ok atabildim. Atlasjet CEO’su olunca İstanbul’a
gelmek zorunda kaldım. Son 6 aydır 2 kere ok attım. Daha önce gün aşırı
1 saat ok atıyordum.
Capital: Peki formdan düştünüz mü?
- Tabii ki çok düştüm. İstanbul’a Ok Meydanı açınca bu hobime daha fazla vakit ayırabileceğim.
Capital: Açıkhavada ok atıyor musunuz?
-
Evet ormanda atıyoruz. Sonuçta bu bir silah. Güvenli noktalarda atış
yapıyoruz. Açık alanda ok atmak daha zevkli. İstanbul’da Cumhuriyet ve
Reşadiye köylerinde ok atıyoruz.
Capital: Eşiniz ilgileniyor mu?
- Eşim ok atmayı sevmedi ama büyük oğlum 3,5 yaşında 7 yaşına gelince ona ok atmayı öğretmek istiyorum.~
Capital: Okçuluğun tarihteki yerinden bahseder misiniz?
-
Geçmiş kodlarımızda okçuluk var. İnsanlık tarihinin ilk silahlarından
biri. Bizim Onok ismi de tarihte ilk Türk devleti olarak bilinen
Göktürk’ten geliyor. Göktürk Devleti’nin asıl adı Onoklar’dır. Bu ismi
daha sonra Hunlu tarihçiler değiştirmiş. Eskiden Türk boylarının bayrak
gibi farklı renklerde okları olurdu. Ok o boyların bayrağı idi. Oku atar
ve sınırlarını belirlerlerdi. 5 doğu 5 batı Türk boyu kendi aralarında
savaşırlarken Çin istilasıyla aydınlandılar ve birleştiler. Birleşince
de yeni devletin adı Onoklar oldu. Peygamberin birçok hadisinde
“Çocuklarınıza ok atmayı öğretin” mealinde sözleri var. Semtlerimizin
isimleri bile okçulukla alakalı. Nişantaşı ve Okmeydanı bunlardan
bazıları... Topkapı Sarayı’nı da gezerseniz görürsünüz. Okçuluk
kültürümüzün tam orta yerinde çok özel bir alan olarak yer alır.
Okçuluğun Türk tarihindeki yeri çok önemlidir. Silah olduğu gibi sportif
boyutu da çok önemlidir. Okçuluk en az güreş kadar ata sporumuzdur
sadece yapılmaya yapılmaya unutuldu.
"Daha kontrollü olmayı öğretti"
NEFES KONTROLÜ
Nefes
kontrolünü artık daha iyi yapıyorum. Bir de psikolojik evresi var.
Doğru zamanda doğru atışı yapmayı öğrendim. Daha kontrollü bir insanım
artık. Hedefe odaklanmayı öğretti. DİSİPLİN, ADRENALİN, HEYECAN
Yaşamıma
disiplin, adrenalin ve heyecan kattı. Spor benim için eğlence ve
heyecandır. Okçulukta kendinizle yarışıyorsunuz bunu da oldukça
heyecanlı buluyorum. Şu an orta dereceli bir okçuyum. Amacım iyi bir
okçu olmak ve yetenekli olduğumu düşünüyorum. 3 BOYUTLU AVCILIK
Geçen
yıl Antalya’da sportif okçuluğun dışında 5 yıldızlı bir otelde “3D
Hunting” adlı 3 boyutlu bir okçuluk turnuvası düzenledik. 17 ülkeden 100
civarında sporcu geldi. Bu yıl 2’ncisini yapacağız. Maket plastik
hayvancıkları değişik mekanizmalarla otelin arka bahçesinde aniden
fırlayacak şekilde programladık. Hedef bu plastik maketler oldu. Yarışma
da bunları vurmak üzerineydi. Hem hayvanlara zarar vermedik hem canlı
simülasyonla av heyecanını yaşadık. EN İYİLER BİR ARADA
Uluslararası
anlamda çok ünlü bir kalp cerrahından tiyatroculara, Bergama
Kaymakamı’na kadar değişik meslek gruplarından dünyanın en iyi okçuları
bir araya geldi. Değişik ilgi grupları bu işe giriyor. Türkiye yeni bir
spor dalı kazanıyor. Okçuluk gelişiyor.~
"Ok atmak özgüveni geliştiriyor"
HEP DAHA İYİSİ
Ok
atmak büyük bir özgüven sağlıyor. Oku atıyorsunuz. Her seferinde daha
iyisini yapmaya çalışıyorsunuz, attıkça daha iyisini yapıyorsunuz. Bu
süreçte gelişiminizi görüyorsunuz. SOFİSTİKE DEĞİL
İkincisi
yapması kolay bir spor. Yay çok sofistike bir alet gibi gözükmekle
birlikte kullanımı zor değil. Siz de tecrübe ettiniz, beni
onaylayacaksınız. Ok atmak zor değil. Kolayca yapabileceğiniz bir spor.
Keskin nişancı olmayacaksanız üstün yetenek gerektirmiyor. PRESTİJİ YÜKSEK
Çok
prestijli ve ciddi bir spor. Vücudun üst kaslarını sürekli çalıştıran
mukavemet isteyen bir spor. İnsanlar ok atarken kendilerini çekiyor ve
bu fotoğrafları hemen sosyal medyada paylaşıyorlar. Ok atıyor olmak
insanların ilgisini çekiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?