“Yüzme liderliğimi şekillendirdi”

Lilly Türkiye Genel Müdürü Ryan Dawson, üç yaşında korkuyla başladığı yüzme yolculuğunu bugün liderlik pratiğine dönüştürüyor. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na hazırlanırken hem fiziksel hem zihinsel dayanıklılığını pekiştiriyor. “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” felsefesiyle hareket eden Dawson, sporun iş hayatına kazandırdığı odak, netlik ve amaç duygusuyla ilerliyor. Dawson, “Yüzme benim için sadece bir spor değil kararlılık, disiplin ve ilhamın birleşim noktası” diyor.

7.08.2025 11:16:310
Paylaş Tweet Paylaş
“Yüzme liderliğimi şekillendirdi”

Lilly Türkiye Genel Müdürü Ryan Dawson için yüzme sadece bir spor değil zihinsel bir yolculuk. Bu yolculuk, onun liderlik anlayışının da temelini oluşturuyor. Üç yaşında annesinin ısrarıyla adım attığı havuz, yıllar içinde onun için hem fiziksel dayanıklılığı hem zihinsel berraklığı temsil eden bir alan haline gelmiş. Bugün sabah erken saatlerde başlayan antrenmanlarla sadece bedensel formunu değil iş dünyasındaki odağını da koruyor. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na hazırlanırken karşılaştığı akıntılar, aslında iş hayatındaki belirsizliklerle nasıl başa çıktığını da simgeliyor. Dawson, “Bir liderin en büyük gücü hedeflerine bağlılıkla ilerlemesi ve çevresine ilham verebilmesi” diyor. Ona göre liderlik, bilimle, kararlılıkla ve insani dokunuşla mümkün. Seyahat etmeyi, fotoğraf çekmeyi ve enerjisini artıran anlara kıymet vermeyi ise bu bütünün vazgeçilmez parçaları olarak görüyor.

Nil Dumansızoğlu / [email protected]
Capital Dergisi / Temmuz 2025

Lilly Türkiye Genel Müdürü Ryan Dawson ile yüzmenin onun için anlamını ve iş dışı yaşamını konuştuk:

Yüzme sporu hayatınıza nasıl girdi?

Yüzme benim için bir yaşam becerisi olarak başladı. Annem, birçok kişinin yüzmeyi bilmediği veya havuza erişimi olmadığı bir toplumda büyüdüğü için ikiz kardeşimin ve benim yüzmeyi bilmemiz onun için önemliydi. İlk yüzme dersimi 3 yaşındayken aldım ve yaşananlar ilk görüşte aşk değildi. Havuzdan çok korkmuştum ve ilk dersin büyük bir kısmını ağlayarak geçirmiştim. Dersleri tamamlayıp yüzme takımına katılıncaya kadar geçen sürede, baştaki o korku, hızlıca su sevgisine ve daha iyi olma isteğine dönüştü.

Bu spor sonrasında size nasıl beceriler kattı?

Çocukluğumda yaptığım yüzme ve çeşitli diğer sporlar, bana birçok değerli yaşam becerisi kazandırdı. Sıkı çalışma, sürekli gelişim, takım çalışması, azim ve hatta eğlenme gibi yaşam becerileri, kariyer yolculuğuma da önemli bir katkı sağladı.

Yüzme dışında ilgilendiğiniz sporlar var mı?

Çocukken ve gençlik yıllarımda basketbol, beyzbol, futbol, tenis ve golf dahil olmak üzere birçok sporla ilgilendim. Spor yapmakla gelen rekabeti ve eğlenceyi çok severdim. Bu sporların hepsi bana sıkı çalışmayı, sürekli gelişimi, takım olmayı, azmi ve eğlenceyi öğretti. Hayatımın farklı noktalarında farklı sporlara ve o sporlarla alakalı fiziksel aktivitelere yöneldim.

Yüzme antrenmanlarınız nasıl bir tempoda ilerliyor?

Haftada 2-3 kez yüzmeye gayret ediyorum. Her zaman bunu başaramasam da haftada en az bir kez havuza gitmeye özen gösteriyorum. Genellikle sabah 6’da işten önce yüzmeye gidiyorum ve Master takımıyla antrenman yapıyorum. Bir takımla beraber yüzmek, setler sırasında kendimi yalnız yüzerken yapmayacağım şekilde zorlamama yardımcı oluyor. Ayrıca her seans için antrenman planı oluşturan bir koça sahip olmak da oldukça faydalı oluyor. Bu şekilde havuzda ne yapacağımı düşünmek zorunda kalmadan, yüzmeye gelip sıkı bir antrenman yapıyorum.

Sabahları yüzmek size nasıl bir fayda sağlıyor?

İşten önce havuza gitmek, güne iyi bir şekilde başlamama yardımcı oluyor. Seyahat ediyorsam veya özellikle yoğun bir iş haftasıysa programa sadık kalmak daha zor olabiliyor. Eğer seyahat ediyorsam ve yüzme imkanım yoksa evde veya spor salonunda kondisyonumu korumak adına başka egzersizler yapmaya çalışıyorum.

Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı gibi iddialı bir hedefe hazırlanıyorsunuz. Bu yarışın sizin için anlamı nedir?

İstanbul’a taşındıktan kısa bir süre sonra Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’ndan haberim oldu. Haberim olur olmaz da bu yarışa katılma fikri bana ilham verdi. Hem şehirle iç içe olmak hem sevdiğim bir spora tekrar yoğunlaşmak için harika bir fırsat olarak gördüm. Ayrıca bunun iddialı bir hedef olduğunu biliyorum. Bununla birlikte iddialı hedeflerin odaklanma, çaba gösterme ve kararlı olma konularında bizi motive ettiğini düşünüyorum. Eğer belli bir hedefim olmadan yüzmeye başlasaydım kendimi şu anki kadar zorlamazdım. Yarış, fiziksel dayanıklılığımı artırmak ve şehirde yeni insanlarla tanışmak için harika bir fırsat.

Boğaz’da yüzmek fiziksel dayanıklılık kadar zihinsel dayanıklılık da gerektiriyor. Bu deneyim size hangi farkındalıkları kazandırdı?

Yüzme büyük ölçüde fiziksel güç ve aynı zamanda zihinsel dayanıklılık gerektiriyor, özellikle Boğaziçi gibi uzun bir yarışta. Yüzerken düşüncelerinizle baş başasınız, nefes aldığınız anlar dışında kafanız suyun altında. Suyu ve sesinin dışında başka hiçbir şey duymuyor ve görmüyorsunuz. Zorlu yüzme antrenmanları sayesinde içsel özgüvene ve pozitif bir düşünce yapısına sahip olmayı öğrendim.

Antrenman süreçlerinde en çok zorlandığınız ve en çok keyif aldığınız anlar neler?

En zorlandığım an kesinlikle ilk kez havuza geri döndüğüm andı. Uzun yıllardır düzenli olarak yüzmüyordum. Havuza atladığım an hedefimden ne kadar uzakta olduğumu fark ettim. Daha iyi bir yüzme formuna girme ve düzenli antrenman yapmaya kararlı olma konularında geçmiş eğitimime dayanarak kendime güvenmem gerekiyordu. En çok keyif aldığım anlar birkaç hafta içerisinde hızımı artırmak, zorlu bir seti tamamlamak ve diğer yüzücülerle tanışmak oldu.

Yarış günü yaklaşırken hem fiziksel hem zihinsel olarak kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz?

Kendime her açıdan dikkat ediyorum. Fiziksel antrenmana bağlı kalmak, iyi uyku ve iyi beslenme çok önemli. Zihinsel hazırlık da aynı derecede önem taşıyor. Yarışı tamamlamanın nasıl hissettireceğini sık sık hayal ediyorum ve bunun başarabileceğim bir şey olduğunu sürekli kendime hatırlatıyorum.

Ayrıca iyi bir koça sahip olmak her şeyi değiştirebiliyor. Bunu bizzat deneyimledim, ilk yüzme eğitmenim sayesinde suda kendimi rahat hissetmeye başladım, lisedeki koçum ise tekniğimi geliştirdi, sınırlarımı zorladı ve potansiyelime inandı. Kariyerimde de aynı durum geçerli oldu; mentorlar ve koçlar gelişimime rehberlik etti. Bu deneyimler, bugün liderlik ettiğim ekipler için bir koç olarak nasıl bir rol üstlendiğimi şekillendirdi. Bir koçun yaratabileceği etkiyi bilmek, başkalarının yolculuğuna destek olma konusundaki bağlılığımı daha da derinleştiriyor.

Kıtalararası yüzmenin sembolik anlamı da güçlü. Sizce bir liderin böyle bir yarışta yer alması nasıl bir mesaj taşır?

Kıtalararası yüzmek doğası gereği çok iddialı bir hedef. Bir lider olarak bu tür hedefleri açıkça benimsemek “Kendimize meydan okumaktan, sınırları zorlamaktan ve amacımıza bağlı kalmaktan korkmuyoruz” mesajını veriyor. Bu tür yarışlar sadece fiziksel dayanıklılığı simgelemez, ayrıca vizyonu, dayanıklılığı ve dönüştürücü değişimin bilimle, liderlikle ve amaçla mümkün olduğunu gösterir.

İş hayatınızda karşılaştığınız zorluklarla denizdeki mücadele arasında benzerlik kuruyor musunuz?

Kesinlikle bir benzerlik görüyorum. Özellikle Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı gibi bir yarışta açık sularda yüzmek önceden tahmin edilebilecek bir şey değil. Güçlü akıntılar, ani dalgalar ve şüphe ettiğiniz anlarla karşılaşıyorsunuz ama yine de devam ediyorsunuz. Aynı şey işimiz için de geçerli. Lilly’de karmaşık sağlık sorunlarıyla başa çıkıyor ve özellikle obezite gibi 1 milyardan fazla insanı etkileyen, ancak hala kronik bir hastalık olarak tanınmayan alanlarda çığır açan yenilikleri hastalarla buluşturmak adına çalışıyoruz. Lilly’de farkındalığı artırmaya, bilimin sınırlarını zorlamaya, Türkiye ve dünyadaki paydaşlarımızla iş birlikleri gerçekleştirme konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu, dalgalı bir boğazda yüzmek gibi zor ama dayanıklılık ve her bir buluşla yaşamları iyileştirmek gibi derin bir amaç duygusu yaratan bir yolculuk.

“DÜNYAYI DAHA FARKLI GÖRÜYORUM”

“HER YERE GİTMEK İSTİYORUM”

Fotoğrafçılık, dünyayı fotoğraf makinem yanımda olmadığı zaman gördüğümden daha farklı bir şekilde görebilmemi sağlıyor. Her şeye karşı daha gözlemci olduğumu ve etrafımdaki güzellikleri daha çok takdir ettiğimi fark ediyorum. Hep gitme, görme isteğiyle büyüdüm. Biri bana gitmek istediğim yerleri sorunca cevabım “Nereye gitmek istemiyorum ki?” oluyor.

İLHAM KAYNAKLARI

Seyahat ettiğimde fotoğraf makinem her zaman yanımda olmuyor ama yanıma aldığım zamanlarda fotoğraf çekmek istediğim belirli yerleri ve zamanları da biliyor oluyorum. Çoğu zaman manzaralardan ve kitaplardaki, filmlerdeki, dizilerdeki sahnelerden ilham alıyorum ve onları kendim de fotoğraflamak istiyorum. Fotoğraflar gittiğim yerlerin anılarını saklamamda yardımcı oluyor ve birçoğu hoş anılar olarak evimin duvarlarında asılı duruyor.

İSTANBUL’DAN ANLAMLI ANI

İstanbul’a ilk defa 2018’de şehrin tarihi ve doğal güzelliği ilgimi çektiği için tatilde gelmiştim. Gezi süresince birçok fotoğraf çektim. Ortaköy Cami’sinde çektiğim bir fotoğrafı özellikle çok seviyorum ve son 7 yıldır bu fotoğraf duvarımda asılı. Bu fotoğraf benim için şu an çok daha anlamlı, çünkü gezmeye geldiğim zaman, günün birinde fotoğrafın çekildiği yerden sadece birkaç kilometre uzakta yaşayacağımı ve her gün Boğaz’ı göreceğimi bilmiyordum.

“ENERJİMİ ARTIRAN HOBİLERE ZAMAN AYIRIYORUM”

YAŞAM FELSEFESİ

Beni etkileyen yol gösterici bir ilke “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” olmuştur. Büyürken Üç Silahşörler’in bu sloganı ikiz kardeşimin, annemin ve benim her şeyde birbirimizi nasıl desteklediğimizi yansıtıyordu. Lilly’deki aynı birlik ve ortak amaç ruhu beni her gün motive ediyor.

“SEVDİĞİM İŞİ YAPIYORUM”

“İş yaşam dengesi” ifadesinden çok hoşlanmıyorum, çünkü bence bir ayrım ifade ediyor. Bana göre her ikisi de hayatın bir parçası ve eğer benim Lilly’de yaptığım gibi siz de sevdiğiniz şeyi yapacak kadar şanslıysanız bu bütünleşme doğal olarak meydana geliyor. İnsanların “Daha İyi” olmasına yardımcı olmak olan felsefemiz oldukça motive edici.

ODAK VE AMAÇ

Sizi mutlu eden bir işte bile ayaklarınızın yere sağlam basması önemli. Benim için buna yüzme yardımcı oluyor. İşimizdeki gibi yüzmede de bağlılık, odak ve zorlukların üstesinden gelme isteği gerekiyor. İki alanda da netlik ve amaç buluyorum. Yüzme, fotoğrafçılık, seyahat ya da sevdiklerinizle vakit geçirmek hem işte hem hayatta daha iyisini hedeflemek üzere enerjiyi artıran şeylere zaman ayırılması gerektiğine inanıyorum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz