Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz, sorularımızı şöyle yanıtladı...
Özlem Aydın Ayvacı
Mondelez International Türkiye, 5 kategoride, 12 güçlü markasıyla sakız, şeker ve kruvasan kategorisinde lider, bisküvideyse marka bazında Oreo ile ilk 3 içinde yer alıyor. Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İHSAN KARAGÖZ, Orta Asya ve Kafkaslar’dan 10 ülkenin Türkiye’ye bağlandığını söylüyor ve “Artık Türkiye, Avrupa’nın bir hub’ı oldu. Türkiye’nin cirosu kadar ciro, bize bağlanan 10 ülkeden gelecek. Operasyonumuz ikiye katlanıyor” diyor. 2024’te 500 milyon dolar ciroyu aşacaklarını açıklayan yönetici, 2030’da milyar dolar ciroya ulaşma planı yapıyor.
Türkiye, 150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteren ve dünyanın en büyük 3 atıştırmalık şirketinden biri olan Mondelez International’ın dünyadaki en önemli pazarlarından biri ve üretim üssü. Mondelez International Türkiye, Falım, First, Kent, Olips, Bonibon, Jelibon gibi pek çok markasıyla sakız, şeker ve kruvasan kategorilerinde pazar lideri. Ayrıca Milka, Toblerone ve Oreo gibi küresel markalarıyla çikolata ve bisküvi kategorilerinde de güçlü bir varlığa sahip. 2024’ün ilk yarısını oldukça başarılı geçirdiklerini belirten Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz, “İki bayramı başarıyla geride bıraktık. Bayram şekerinden elde ettiğimiz ciro toplam ciromuzun 5’te 1’ine denk geliyor” diyor. Karagöz, Türkiye’nin Mondelez içinde Avrupa’ya bağlı olduğunu ve Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer aldığını söylüyor. 2023’ü 11 milyar 366 milyon TL ciroyla kapatan şirketin 2024’te 500 milyon doları aşan bir büyüklüğe ulaşacağını belirtiyor. Karagöz, “Türkiye bu yıl Orta Asya ve Kafkaslar’da 10 ülkenin daha merkezi haline getirildi. Türkiye, Avrupa’nın bir hub’ı oldu. Türkiye’nin cirosu kadar ciro, bize bağlanan 10 ülkeden gelecek. Operasyonumuz ikiye katlanıyor” diyor. 2024’te 500 milyon dolar ciroyu aşacaklarını söyleyen yönetici, 2024’te de çift haneli büyüme beklediklerini ve 2030’da milyar dolar ciroya ulaşacaklarını anlatıyor.
Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Mondelez dünyanın en büyük 3 atıştırmalık şirketinden biri. Türkiye’de Kent’i satın aldıktan sonra bugün nasıl bir noktaya geldiniz?
Türkiye, 150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteren Mondelez International’ın dünyadaki en önemli pazarlarından biri ve üretim üssü. Falım, First, Kent, Olips, 7Days, Bonibon, Jelibon gibi pek çok markamızla sakız, şeker ve kruvasan kategorilerinde pazar lideriyiz. Ayrıca Milka, Toblerone ve Oreo gibi efsanevi küresel markalarımızla çikolata ve bisküvi kategorilerinde de güçlü bir varlığa sahibiz. Gebze’de bulunan iki büyük üretim tesisimizde 1.600 kişiye istihdam sağlıyoruz. Burada ürettiğimiz ürünleri 50’nin üzerinde ülkeye ihraç ediyoruz. İçinde bulunduğumuz Avrupa Bölgesi’nin en hızlı büyüyen ülkelerinden biriyiz. Bu nedenle globalin büyüme stratejileri içinde önemli bir yer tutuyoruz. Türkiye’yi yatırım, üretim, ihracat, hizmet ve lojistik gibi alanlarda giderek daha fazla bölgesel bir üs olarak konumlandırıyoruz. Bu yüzden iç pazara olduğu kadar ihracata da odaklanan önemli bir üretim üssüyüz. Son 7 yıl içinde Türkiye’ye 570 milyon TL’lik bir yatırım yapıldı. Bu yatırımlarla Gebze fabrikamızda sakız ve şeker hatları genişletildi, tatlandırıcı hattı kuruldu ve en son yapılan 54 milyon dolarlık yatırımla da ihracatı önemli ölçüde artıracağımız şeker hatlarımız eklendi.
Bugün ajandanızın en önemli maddeleri neler?
2024’ün ilk yarısında iki önemli bayramı geride bıraktık. Türkiye’de bayram şekerinin açık ara lideri Kent. Bayramlarda satılan şekerlerin yarısı Kent markalı. Bayram süresince Türkiye çapında 5-6 bin noktaya stand kuruyoruz ve buralarda iki bayramda toplamda yaklaşık 14-15 bin ton şeker satıyoruz. Toplam cironun 5’te 1’ine denk geliyor. Bütün yıl satılan şekerlemenin yarısı iki bayramda satılıyor. Yani 28-30 bin ton yıllık şeker pazarı var. Bütün yıl boyunca 14-15 bin ton şeker üretiyoruz. Bayram şekerinde 16-17 bin ton kapasitemiz var. Bunun 14-15 bin tonunu kullanıyoruz. Ve 14 bin ton malı yıl boyunca üretip iki haftada satıyoruz.
2023’ü nasıl geçirdiniz?
11 milyar 366 milyon TL ciroya ulaştık. Kuvvetli bir büyüme yaşadık. Hacimde de ciroda da büyüme hızımızla Avrupa’nın liderliğini yaptığımız bir yıldı. Büyümede lokomotif, yeni ürünler oldu. Neredeyse her kategoride yeni ürünler çıkardık.
Kaç yeni ürün çıkardınız?
30-35 SKU diyebiliriz. Bunun karşılığında da 10-15 ürün eledik.
Kişi başına tüketimde sizin kategorilerin durumu nedir?
Türkiye’de içecek ve toz ��eker hariç çikolata, baklava gibi ürünler dahil 1 kilo şekerli mamul tüketiliyor. Bu rakam Batı Avrupa’da 2,5 kilo, Nordik ülkelerinde 5 kiloya kadar çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye’de fazla şekerli mamul tüketmiyoruz.
Peki Türk tüketicisini sağlıklı yaşam, sıfır şeker gibi trendler mi etkiliyor?
Sağlıklı ve dengeli beslenme tüm dünyada giderek ön plana çıkıyor. Atıştırmalık sektörü dünyada normal yiyecek kategorisinden daha hızlı büyüyor. Bugün 1,4 trilyon dolarlık bir atıştırmalık pazarından söz edebiliriz. Artık dünyada atıştırmalıklar, öğünlerin yerine geçiyor veya öğünler arası tüketiliyor. Millennials dediğimiz yeni jenerasyon, günde 4 kereden fazla atıştırmalık tüketiyor. Dolayısıyla bu sektör büyüyor ve büyümeye de devam edecek. Hızla değişen dünyamızda tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren atıştırmalıklar ön plana çıkacak. Türkiye’de sağlıklı atıştırmalık gibi kategorilerin altı çok dolu değil. Hacim açısından hala geleneksel ürünler çok ön planda. Şöyle de bir şey var: Dünyada herhangi bir gıda ürününe sağlıklı diyebilmek için tadından taviz verirseniz o ürün satılmıyor. Bu, global ve kesin kuraldır. Lezzeti biraz daha kötü ama şekeri yüzde 50 daha az dediğinizde o ürün satmaz. Lezzetten taviz veremezsiniz.
2024 yılı nasıl gidiyor?
2024 yılı fena başlamadı. Tabii bu yılın en önemli konuları enflasyonun ve faiz oranlarının yüksekliği, paranın piyasada değerlenmesi, değerlenen paraların yok olması, nakit akışının yavaşlaması oldu. Bunlar Türkiye’de ticareti doğal olarak zorlaştıran faktörler. Ama yine de 2024’te büyümemize devam edeceğiz. Türkiye bu yıl Orta Asya, Kafkaslar ve bazı Orta Asya ülkelerinin merkezi haline getirildi. Mondelez bu yıl aldığı kararla Türkiye dışındaki 10 ülkeyi de Türkiye’ye bağladı.
Onlar da Avrupa bölgesine mi bağlı olacak?
Evet, bizimle Avrupa’ya bağlı olacaklar. Türkiye, Avrupa’nın bir hub’ı oldu. Türkiye de Orta Asya da başarılı birer bölgeydi. İki hızlı gelişme tandansında olan bölgeyi birleştirerek daha kuvvetli bir alt bölge haline getirdik.
Yılı nasıl kapatırsınız?
Mevcut momentumumuzu sürdürmeyi düşünüyoruz. Özellikle network’ümüzün sağladığı avantajlarla dünyada ihracat yaptığımız ülkelere ihracatımızı sürdüreceğiz. 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Mümkün olduğunca çıkaracağımız yeni ürünlerle mevcut pazarlarımızı zenginleştirip Türk tüketicisinin tercih ettiği, istediği ürünleri piyasaya sürmeye devam ediyoruz. Sour Patch Kids’lerde 3 yeni tat çıkardık. Bundan çok büyük iş yapacağımızı düşünüyoruz.
Momentumu sürdürmeyi planlıyoruz dediniz. Hedefiniz nedir?
Büyümemizi daha da hızlandırmak istiyoruz. Şüphesiz bu yıl, hem enflasyonun hem faizlerin geldiği durum nedeniyle çok çalkantılı. Bu ortamda doğru hamle Türkiye’nin Orta Asya’yla büyük bir bölge haline gelmesi ve oradan yaratacağımız ekonomik büyüklükle şirket içinde daha güçlü bir şekilde varlığımızı duyurmamız olacak. Türkiye’nin cirosu kadar ciro, bize bağlanan 10 ülkeden gelecek. Operasyonumuz ikiye katlanıyor. 2024’te 500 milyon dolar ciroyu aşacağız. 2024’te de 2023’e benzer şekilde çift haneli büyüme bekliyoruz.
Enflasyon ve fiyat artışları tüketimi nasıl etkiledi?
Bayram şekerinin fiyatı birinci bayramda 140 liraydı. Geçen yıla göre yüzde 40 artmıştı. Bizim fiyatlarımızda büyük bir değişim olmadı. Enflasyona rağmen sakız ve şeker pazarı tonajda da büyümeye devam ediyor. Sakız pazarı yüzde 10, şeker yüzde 8 civarında büyüyor. Kruvasan pazarı çok hızlı, yüzde 20 civarında büyüyor. Tüketiciler kişisel lükslerini atıştırmalığa kaydırdı. Atıştırmalık insanların hayatına daha fazla yer almaya başladı. Sabahleyin sokaklarda bir kruvasan ve sütle kahvaltı yapan çok kişi görüyorum. Bunlar atıştırmalıkta yeni trendlerin doğmasına neden oluyor. Ekonomik şartlar işimizi zorlaştırıyor ama biz her şeye ayak uydururuz. Atıştırmalık kategorileri de büyümeye devam ediyor.
Global kakao fiyatları da işinizi etkiliyor olmalı. Siz bu maliyet artışlarını nasıl yönetiyorsunuz?
Dünyada maliyetler dediğiniz zaman şu anda bir numaralı manşet konusu kakao fiyatları. Kakaonun ton fiyatı 3 bin sterlinden bugün 11 bin sterline kadar çıktı. Bir ara 7 bin sterline düştü, yeniden 10 bin dolara çıktı. Burada bir kriz var ve bunu tüm çikolata üreticileri yaşıyor. Üstelik bu maliyet artışının tamamı henüz raf fiyatlarına yansımadı. Atıştırmalık sektörünün şu anda en büyük sorunu kakao fiyatları. Önümüzdeki dönemde fiyatlar maalesef daha da yukarı tırmanabilir.
Peki krizin sürmesi ürün fiyatlarına nasıl yansıyacak?
Türkiye’de enflasyon kadar bir fiyat artışı olacak. Bir de bunun üzerine kakao fiyat artışı eklenecek. Bu bütün kakao bulunduran mamullerin fiyatlarında çok ciddi oranlarda artış olacağı anlamına geliyor. Kakaonun en yüksekte olduğu dönemde fiyatı 3’e katlanmıştı. Bir çikolatanın maliyetinin yaklaşık 3’te 1’i kakaodan gelir. Bu demektir ki çikolata fiyatı diğer hiçbir şey artmasa bile dolar bazında en az yüzde 60 artacak. Ambalaj malzemelerinde de inanılmaz artışlar var. Bir yandan da maliyet enflasyonu aslında bütün dünyada varlığını sürdürüyor.
Üretiminizin ne kadarı Türkiye’ye?
Şeker fabrikasının yüzde 50’si Türkiye’ye çalışıyor, diğer yarısı ihracata gidiyor.
Genişleme olabilir mi?
Olabilir. Kruvasanda üretim kapasitesini artırıyoruz.
Yakın dönemde bir yatırım planınız var mı?
Her yıl 15-20 milyon dolar standart hat yatırımı yapıyoruz. Türkiye’deki büyümeyi Orta Asya ülkelerinin de bize bağlanmasıyla bu sinerji sürükleyecek.
Pazardan nasıl paylar alıyorsunuz?
Sakız, şeker ve kruvasanda lideriz. Oreo, Türk tüketicisinin en sevdiği markalardan biri haline geldi. Türkiye’de üretilmediği halde çok ciddi teveccüh gören bir marka. Pazardan önemli bir pay almayı başardı. Oreo bisküvi pazarında marka sıralamasında ilk 3’ün içine girdi. Çikolatada Milka ve Toblerone olarak 2 markamız var. Geçen yıl yüzde 10 pazar payına ulaştık. Toplam tablet çikolata pazarı içinde bu yüzde 10 olan payımızın 2’si Toblerone’dan, 8’i Milka’dan geliyor. Geçen yıl 1 puan pazar payı kazandık. Bu yıl da yeni ürünlerimizle mümkün olduğunca pazardan daha fazla pay almaya çalışıyoruz. Türkiye’de en çok yılbaşı döneminde çikolata tüketimi oluyor.
Büyüme devam ediyor o zaman.
Çikolata, şeker, sakız ve kruvasanda büyüme devam ediyor.
Peki Mondelez’i Türkiye pazarında birkaç yıl içinde nasıl bir noktada görmeyi hedefliyorsunuz?
2030 yılına kadar milyar dolarlık ciroya çıkmayı hedefliyoruz. Türkiye, Mondelez için üç konuda çok önemli. Birincisi dinamik, genç iç pazarı; ikincisi başarılı bir şirket olmamız. Türkiye’deki üstün mühendislik, işçilik ve üretim deneyiminden yola çıkarak Türkiye’yi dünyada Mondelez’in önemli bir tedarikçi ülkesi halinde tutmak önemli. Üçüncüsü ise Türkiye’den yurt dışına yetenek ihracatı. Mümkün olduğunca Türkiye’den insanları dünyanın her tarafına ihraç edelim istiyoruz.
“3 KITAYA 1.087 TON BAYRAM ŞEKERİ İHRAÇ ETTİK” YEREL STRATEJİ Bayram geleneğinin yaşatılmasına katkıda bulunmak amacıyla 2017 yılından bu yana ülkemizin farklı illerinde “Kasaba Pazarları” projemizi gerçekleştiriyoruz. Mondelez International Türkiye’nin ‘Küresel Düşün Yerel Uygula’ stratejisinin başarılı bir örneği olan bu proje, geleneksel değerlere sahip çıkmamız açısından da oldukça önemli. EK 5 BİN İSTİHDAM 10.000 geleneksel satış noktasında, 30.000 modern satış noktasında bayram şekeri sunuyoruz. 2 dini bayram döneminde toplam 5 bin kişiye ek istihdam sağlıyoruz. Bayram şekeri kategorisinde başta Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan ve Kuveyt başta olmak üzere 3 kıtada 14 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu yıl 3 kıtaya toplamda 1.087 tonluk sakız ve şekerleme İhracatı yaptık. |
“TÜKETİM ATIŞTIRMALIĞA KAYIYOR” “ÜÇ ÖĞÜN KALMADI” Atıştırmalık insanların hayatında daha fazla yer tutmaya devam edecek. Çünkü eskiden insanlar 3 öğün beslenirdi. Artık sabah kahvaltısını öğün gibi yapan çok az kişi var. Öğlen yemeğinde restorana giden insan sayısı da azaldı. Üç öğün yemek yerine bir öğün atıştırmalıklarla geçiriliyor. Atıştırmanın da şekli değişiyor. “TÜKETİM ARTACAK” Mesela kruvasan diye bir ürün çıkıyor. Siz bir kruvasan yiyerek 200-300 kalori alıyorsunuz. O sizin bir öğününüze karşılık geliyor. Bir meyveli yoğurt ya da hazır bir salata yiyorsunuz. Trend yavaş yavaş değişiyor. Önümüzdeki dönemde daha da fazla atıştırmalık tüketilecek. Dolayısıyla atıştırmalığın aslında beslenme ihtiyaçlarımızı karşılar hale gelmesi çok önemli olacak. “YENİ MARKA GELEBİLİR” Bu önemli bir global trend. Dünyadaki büyümenin motoru buradan atıştırmalığın beslenme ihtiyaçlarını karşılaması gerekliliğinden gelecek. Atıştırmalığa doğru çok büyük bir gidişat var. Mondelez’in de dünyada binlerce markası var. Türkiye’de 5 kategoride 12 marka ve 1.000 SKU’ya sahibiz. Yurt dışındaki yeni atıştırmalık markalarımız Türkiye’ye gelebilir. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?