"Anadolu'nun gözü açıldı hızlı gelecek"

Gelecekte en büyük 10 içinde Anadolu’dan grupların görüleceğini düşünüyor.

1.10.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Anadolu'nun gözü açıldı hızlı gelecek"
Son yıllarda “Sermaye el değiştiriyor, İstanbul’dan Anadolu’ya kayıyor” görüşü hakim. Anadolu Kaplanları’nın yükselişi, Capital500 araştırmasında da açıkça görülüyor. Şirket merkezlerinin İstanbul’da olmasından kaynaklı bir İstanbul ağırlığı söz konusu olsa da sanayi Anadolu’ya kayıyor. Anadolu Kaplanları denince akla Gaziantep, Gaziantep denince Sanko, Sanko denince de Abdülkadir Konukoğlu geliyor. Konukoğlu, 106 yıldır sanayinin içinde olan bir ailenin temsilcisi. Anadolu sermayesinin sembol isimlerinden biri. Yaklaşık 2 milyar dolar büyüklükteki, 14 şirketli Sanko Holding’in 62 yaşındaki patronu iş yaşamında 47’nci yılını yaşıyor. “Dünyada Türkiye’m, Türkiye’de Gaziantep’im” diyen Konukoğlu, bu bakış açısıyla Anadolu’daki diğer sanayicilere örnek olduklarını düşünüyor. “Anadolu’da güçlü bir sermaye doğuyor, bunun nedeni de Anadolu’dan İstanbul’a kaçmayan, kendi bölgesine yatırım yapan sanayicilerin artmış olması” sözleriyle Anadolu’nun yükselişini özetliyor. Konukoğlu, önümüzdeki yıllarda ise İstanbul’un finans şehri olarak kalmaya devam edeceğini ve sanayinin İstanbul’dan tamamen Anadolu’ya kayacağını söylüyor. Konukoğlu, ayrıca son 3-5 yıla kadar Anadolu’yu dışlayan TÜSİAD’ın hatasını anladığını ve Anadolu sermayesini arasına aldığını da ekliyor. “Gelecekte ilk 10 içinde epey Anadolulu grup göreceksiniz” diyen Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ile Anadolu sermayesini ve geleceğini konuştuk:

Capital: 
Anadolu’da güçlü bir sermaye doğuyor mu? Önümüzdeki yıllar için tahmininiz ne?
-  İstanbul’da sanayi artık bitti. İstanbul, finans ve turizm şehri oldu. Onun için Anadolu’daki sanayinin artık yavaş yavaş büyümesi gerekiyor. Eskiden biraz zengin olan İstanbul’a koşuyordu. Fakat rahmetli babamın nesli Gaziantep’i terk etmedi. Bizim gibi birkaç aile Anadolu’yu terk etmeyince ‘Üzüm üzüme baka baka kararır’ misali, o şehirler kalkınmaya başladı. Şimdi Kayseri’de Boydak’lar, Denizli’de Abalıoğlu Ailesi gibi güçlü gruplar oluştu. İstanbul’a gelseydik belki çok daha hızlı büyürdük, ama her şeyin para olmadığına inanıyoruz. Çünkü Anadolu’da, kendi memleketlerimizde büyümek ve oradaki insanlara yardımcı olabilmek, onlara örnek olabilmek bizim için çok önemli. Biz aile olarak şahsen bu rolü üstlendik, Anadolu’dan İstanbul’a gelmeyi de hiç düşünmedik. İstanbul’da büromuz var, yerimiz var, ama 15 günde bir, haftada 1 gelip gidiyoruz. Benim bir sloganım var: “Dünyada Türkiye’m, Türkiye’de Gaziantep’im” diye. Yatırımlarını kendi bölgelerine yapmalılar. Evet, Anadolu’da güçlü bir sermaye doğuyor, bunun nedeni de Anadolu’dan İstanbul’a kaçmayan, kendi bölgesine yatırım yapan sanayicilerin artmış olması. Sanayi artık Anadolu’da gelişti. Önümüzdeki yıllarda İstanbul finans şehri olarak kalmaya devam edecek ve sanayi İstanbul’dan tamamen Anadolu’ya kayacak.

Capital:
  Başbakan, “Türkiye’de sermaye el değiştiriyor, güç Anadolu’ya geçiyor” diyor. Buna katılıyor musunuz?
Görülüyor zaten. İlk 500’e, ilk 100’e baktığınız zaman bu el değiştirmeyi görebiliyorsunuz.

Capital:
Siz Türkiye’nin ilk 20 grubu içine girmeyi başardınız. Önümüzdeki yıllarda ilk 20 içinde Anadolu’nun payı daha da artacak mı?
Gelecekte ilk 10 içinde de Anadolulu gruplar göreceksiniz. Sıralamaya baktığınız zaman tahmin ediyorum, ilk 10’a giren Anadolulu epey grup çıkar. Parayla imanın kimde olduğu hiç belli olmaz.

Capital: 
Anadolu sermayesini globalleşmenin neresinde görüyorsunuz? Globalleşmeye uyum sağlayabildiler mi?
-  Evet ve hızlıca uyum sağladılar. Kurumsallaşma çok önemli. Anadolu’daki gruplar da hızla kurumsallaşıyor. İkincisi Anadolu sermayesinde yönetimde sıra artık gençlere geldi. Şu anda Anadolu sermayesini 4’üncü, 5’inci kuşak yönetiyor. Mesela bizde dedemin babası 1904’te ilk şirketi kurdu. Sanko 106 yaşında. Eskiden Anadolu’da okuyan işadamı sayısı çok azdı. İstanbul’a ya da Avrupa’ya gidip okumak gibi bir imkan yoktu. Olsa bile kimse bunun gereğini de yollarını da bilmiyordu. İngiltere’ye, Almanya’yı gitmeyi kimse bilmezdi, İstanbul’a gidip gelen bile kaç kişiydi ki? Ama şimdi dünya iki parmağınızın ucunda. İster Gaziantep’te olun ister İstanbul’da bilgisayarla zaten her şeyi çözüyorsunuz. Gençler, çocuklarımızın hepsi artık birbirinden iyi. Dünyayı görüyorlar, ihracata başlıyorlar. Benim bir küçüğüm, kardeşim Zeki, İngiltere���de okuyup mezun olduktan sonra daha çok ihracat yapmaya başladık. Çünkü, Gaziantep’te İngilizceyi doğru dürüst bilen yoktu. Bir tane İngilizce öğretmenimiz Naim Bilen Bey vardı. Gelen yazıyı ona götürürdük, akşam tercüme ederdi, cevabımızı onlara yazardı. Okul öğretmeniyle iş yapıyorduk. Gençler geldiği zaman işler büyümeye başladı. ~

Capital: 
Yeni nesil neyi iyi yapıyor?
Şimdi 3’üncü nesil harikalar yaratıyor. Dünyadaki finansman kaynaklarını daha iyi biliyorlar. Dünya kredilerini öğrendiler. Bizler daha önce tabii ki çok şey biliyorduk ama yabancı dilimizin olmadığından mıdır nedir, yurtdışı irtibatımız bir türlü gelişemiyordu. Yanımızda mühendis arkadaşları götürüyorduk. Onlar tercüme yapıyordu, babam da böyle iş yapıyordu, biz de böyle yaptık. Ama şimdi ufacık torunlarımız bile çatır çatır İngilizce konuşuyor, hesap makinesi kullanıyorlar.3-4 yaşındaki torunum elimdeki iPhone’u istiyor, “Dede ver yapamıyorsun ben yaparım” diyor. Yani artık işin İstanbul’u, Isparta’sı, Gaziantep’i, Trabzon’u kalmadı. Teknoloji işleri çok kolaylaştırdı. O yüzden Anadolu çok hızlı gelecek. Anadolu’nun gözü açıldı. Eskiden Anadolulu işadamları ithalat nedir bilmezdi. İthalatçı İstanbul’dan malı getirip üzerine 3-4 kat koyup bize satardı. Biz kaça ithal ettiğini bilmezdik. Şimdi adam dünyanın öbür tarafındaki Çin’de malın fiyatını internetten buluyor, ucuza ithal ediyor. Daha evvel böyle bir şey var mıydı? Türkçesi, “Bu lopu İstanbul yiyordu.”

Capital: 
Anadolu sermayesini yurtdışında iş yapma anlamında nasıl buluyorsunuz? Nerelerde eksiklikler var?
Eksiğimiz kalmadı. Gaziantep geçen yıl 3,5 milyar dolar ihracat yaptı. O kadar büyük bir kriz yaşadık, buna rağmen Gaziantep ihracatını artırdı. Eskiden böyle değildi. Gençler artık ellerine çantayı alıp dünyayı dolaşıyor. Bu yıl Gaziantep’in ihracat hedefi 4-5 milyar dolar.

Capital: 
Bu Anadolu-İstanbul arasındaki güç dengelerinin değişimi ne zaman başladı?
1980’den sonra Özal’ın serbest pazar ekonomisine geçiş politikasıyla başladı. Anadolu’daki nesil, 1955-1960’dan sonraki nesil yurtdışında okumaya başladı. Yani 1955 sonrası doğan nesille Anadolu güç kazanmaya başladı. Eskiden yurtdışına okul için bile para göndermek zordu. Okuyan gençlerimize yurtdışında çalışan gurbetçi ailelerle para gönderiyorduk. Yurtdışına para çıkış yasağı da vardı. Özal geldikten sonra bunların hepsi kalktı. Anadolu sermayesinin yükseliş nedeni, İstanbul’da sanayinin bitmesi ve sanayinin Anadolu’ya kayması.

Capital:
  Anadolu sermayesi içinde Gaziantep’in yerini nasıl buluyorsunuz? Burada nasıl gelişmeler olabilir?
Anadolu sermayesi içinde Gaziantep 1 numara. Gaziantep Türkiye’nin 6’ncı büyük şehri, ama sanayide 5’inci durumda. Şu anda Gaziantep 5’inci organize sanayi bölgesini kurmak üzere. Türkiye’de kaç tane 5 organize sanayi bölgesi olan şehir var? Nakiboğlu, Topçuoğlu, Merinos gibi çok sayıda çalışkan, sanayici büyük aileler var.Gaziantep’te çok büyük AR-GE yatırımları yapılıyor. Gaziantepli sanayiciler tüm parasını makineye, tesisata yatırır. Gaziantep’teki sanayicilerde nakit parayı zor bulursunuz. Ne kazanırlarsa o parayla işine yatırım yapar, tesis kurar. Gaziantepli sanayici çok çalışkandır. Gece hangi saatte gidersen git onları işinin başında görürsünüz. İstanbul’da bu biraz zor. İstanbul’da konfeksiyoncular böyledir, gece yarılarına kadar çalışırlar.~

Capital: 
İstanbul sermayesinin Anadolu sermayesini içine almadığı yolunda değerlendirmeler var. Siz buna katılıyor musunuz? İstanbul sermayesi sizi kabulleniyor mu?
-  Geçmiş yıllarda hakikaten Anadolu sermayesi TÜSİAD’ın içinde yoktu. Ama son zamanlarda, son 3-5 yılda hatalarını anladılar ve Anadolu sermayesini yavaş yavaş içlerine almaya başladılar. Aslında Anadolu sermayesi, İstanbul sermayesi gibi bir ayrıma da gerek yok. İstanbul sermayesi olarak tanımlananların içinde de Anadolu kökenliler var. Ama bir gerçek var ki o da şu: Her nedense sonradan gelenler biraz kıskanılıyor. Önceleri içlerine almadılar, ama Anadolu sermayesi hiçbir zaman kendini ‘öteki’ gibi hissetmedi. Hepimiz milletimizin hizmetindeyiz.

Capital: 
Anadolulu grupları farklılaştıran özellikleri neler? İstanbul’dakilerden neyi farklı yapıyorlar?
-  Anadolu’daki insan, İstanbullular gibi değil. Anadolu’daki sanayici daha fazla çalışıyor. Geleneklerine, göreneklerine, aile değerlerine, hayır işlerine daha bağlı. Kardeşler arası ortaklıklar daha uzun süre devam ediyor. İstanbul çok büyüdü. İstanbul, bir deniz. Büyük balık kaybolup gidiyor. İstanbul’da bütün büyükleri göremiyorsunuz. Anadolu ise küçük bir göl. Biraz büyüdüğünüzde görülüyorsunuz. İstanbul’daki gruplardan farkımız bu. Daha çabuk fark ediliyoruz. Eskiden İstanbullu tüccarlar, Anadolu’dan çok para kazanıyordu. Anadolu sermayesi ithalat işini bilmediği için İstanbul’a gelirlerdi. İstanbul’daki tüccarlar da Anadolu’dan gelenlere her malı pahalı satardı. İhracat da ithalat da İstanbul ve İzmir üzerinden yürürdü. Bakın bugün İzmir’de de sanayi azaldı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz