Son yıllarda “Sermaye el değiştiriyor, İstanbul’dan Anadolu’ya kayıyor”
görüşü hakim. Anadolu Kaplanları’nın yükselişi, Capital500
araştırmasında da açıkça görülüyor. Şirket merkezlerinin İstanbul’da
olmasından kaynaklı bir İstanbul ağırlığı söz konusu olsa da sanayi
Anadolu’ya kayıyor. Anadolu Kaplanları denince akla Gaziantep, Gaziantep
denince Sanko, Sanko denince de Abdülkadir Konukoğlu geliyor.
Konukoğlu, 106 yıldır sanayinin içinde olan bir ailenin temsilcisi.
Anadolu sermayesinin sembol isimlerinden biri. Yaklaşık 2 milyar dolar
büyüklükteki, 14 şirketli Sanko Holding’in 62 yaşındaki patronu iş
yaşamında 47’nci yılını yaşıyor. “Dünyada Türkiye’m, Türkiye’de
Gaziantep’im” diyen Konukoğlu, bu bakış açısıyla Anadolu’daki diğer
sanayicilere örnek olduklarını düşünüyor. “Anadolu’da güçlü bir sermaye
doğuyor, bunun nedeni de Anadolu’dan İstanbul’a kaçmayan, kendi
bölgesine yatırım yapan sanayicilerin artmış olması” sözleriyle
Anadolu’nun yükselişini özetliyor. Konukoğlu, önümüzdeki yıllarda ise
İstanbul’un finans şehri olarak kalmaya devam edeceğini ve sanayinin
İstanbul’dan tamamen Anadolu’ya kayacağını söylüyor. Konukoğlu, ayrıca
son 3-5 yıla kadar Anadolu’yu dışlayan TÜSİAD’ın hatasını anladığını ve
Anadolu sermayesini arasına aldığını da ekliyor. “Gelecekte ilk 10
içinde epey Anadolulu grup göreceksiniz” diyen Sanko Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ile Anadolu sermayesini ve
geleceğini konuştuk:
Capital: Anadolu’da güçlü bir sermaye doğuyor mu? Önümüzdeki yıllar için tahmininiz ne?
- İstanbul’da sanayi artık bitti. İstanbul, finans ve turizm şehri
oldu. Onun için Anadolu’daki sanayinin artık yavaş yavaş büyümesi
gerekiyor. Eskiden biraz zengin olan İstanbul’a koşuyordu. Fakat
rahmetli babamın nesli Gaziantep’i terk etmedi. Bizim gibi birkaç aile
Anadolu’yu terk etmeyince ‘Üzüm üzüme baka baka kararır’ misali, o
şehirler kalkınmaya başladı. Şimdi Kayseri’de Boydak’lar, Denizli’de
Abalıoğlu Ailesi gibi güçlü gruplar oluştu. İstanbul’a gelseydik belki
çok daha hızlı büyürdük, ama her şeyin para olmadığına inanıyoruz. Çünkü
Anadolu’da, kendi memleketlerimizde büyümek ve oradaki insanlara
yardımcı olabilmek, onlara örnek olabilmek bizim için çok önemli. Biz
aile olarak şahsen bu rolü üstlendik, Anadolu’dan İstanbul’a gelmeyi de
hiç düşünmedik. İstanbul’da büromuz var, yerimiz var, ama 15 günde bir,
haftada 1 gelip gidiyoruz. Benim bir sloganım var: “Dünyada Türkiye’m,
Türkiye’de Gaziantep’im” diye. Yatırımlarını kendi bölgelerine
yapmalılar. Evet, Anadolu’da güçlü bir sermaye doğuyor, bunun nedeni de
Anadolu’dan İstanbul’a kaçmayan, kendi bölgesine yatırım yapan
sanayicilerin artmış olması. Sanayi artık Anadolu’da gelişti. Önümüzdeki
yıllarda İstanbul finans şehri olarak kalmaya devam edecek ve sanayi
İstanbul’dan tamamen Anadolu’ya kayacak.
Capital: Başbakan, “Türkiye’de sermaye el değiştiriyor, güç Anadolu’ya geçiyor” diyor. Buna katılıyor musunuz? - Görülüyor zaten. İlk 500’e, ilk 100’e baktığınız zaman bu el değiştirmeyi görebiliyorsunuz.
Capital: Siz Türkiye’nin ilk 20 grubu içine girmeyi başardınız. Önümüzdeki yıllarda ilk 20 içinde Anadolu’nun payı daha da artacak mı? - Gelecekte ilk 10 içinde de Anadolulu gruplar göreceksiniz.
Sıralamaya baktığınız zaman tahmin ediyorum, ilk 10’a giren Anadolulu
epey grup çıkar. Parayla imanın kimde olduğu hiç belli olmaz.
Capital: Anadolu sermayesini globalleşmenin neresinde görüyorsunuz? Globalleşmeye uyum sağlayabildiler mi? - Evet ve hızlıca uyum sağladılar. Kurumsallaşma çok önemli.
Anadolu’daki gruplar da hızla kurumsallaşıyor. İkincisi Anadolu
sermayesinde yönetimde sıra artık gençlere geldi. Şu anda Anadolu
sermayesini 4’üncü, 5’inci kuşak yönetiyor. Mesela bizde dedemin babası
1904’te ilk şirketi kurdu. Sanko 106 yaşında. Eskiden Anadolu’da okuyan
işadamı sayısı çok azdı. İstanbul’a ya da Avrupa’ya gidip okumak gibi
bir imkan yoktu. Olsa bile kimse bunun gereğini de yollarını da
bilmiyordu. İngiltere’ye, Almanya’yı gitmeyi kimse bilmezdi, İstanbul’a
gidip gelen bile kaç kişiydi ki? Ama şimdi dünya iki parmağınızın
ucunda. İster Gaziantep’te olun ister İstanbul’da bilgisayarla zaten her
şeyi çözüyorsunuz. Gençler, çocuklarımızın hepsi artık birbirinden iyi.
Dünyayı görüyorlar, ihracata başlıyorlar. Benim bir küçüğüm, kardeşim
Zeki, İngiltere���de okuyup mezun olduktan sonra daha çok ihracat yapmaya
başladık. Çünkü, Gaziantep’te İngilizceyi doğru dürüst bilen yoktu. Bir
tane İngilizce öğretmenimiz Naim Bilen Bey vardı. Gelen yazıyı ona
götürürdük, akşam tercüme ederdi, cevabımızı onlara yazardı. Okul
öğretmeniyle iş yapıyorduk. Gençler geldiği zaman işler büyümeye
başladı. ~
Capital: Yeni nesil neyi iyi yapıyor? - Şimdi 3’üncü nesil harikalar yaratıyor. Dünyadaki finansman
kaynaklarını daha iyi biliyorlar. Dünya kredilerini öğrendiler. Bizler
daha önce tabii ki çok şey biliyorduk ama yabancı dilimizin olmadığından
mıdır nedir, yurtdışı irtibatımız bir türlü gelişemiyordu. Yanımızda
mühendis arkadaşları götürüyorduk. Onlar tercüme yapıyordu, babam da
böyle iş yapıyordu, biz de böyle yaptık. Ama şimdi ufacık torunlarımız
bile çatır çatır İngilizce konuşuyor, hesap makinesi kullanıyorlar.3-4
yaşındaki torunum elimdeki iPhone’u istiyor, “Dede ver yapamıyorsun ben
yaparım” diyor. Yani artık işin İstanbul’u, Isparta’sı, Gaziantep’i,
Trabzon’u kalmadı. Teknoloji işleri çok kolaylaştırdı. O yüzden Anadolu
çok hızlı gelecek. Anadolu’nun gözü açıldı. Eskiden Anadolulu işadamları
ithalat nedir bilmezdi. İthalatçı İstanbul’dan malı getirip üzerine 3-4
kat koyup bize satardı. Biz kaça ithal ettiğini bilmezdik. Şimdi adam
dünyanın öbür tarafındaki Çin’de malın fiyatını internetten buluyor,
ucuza ithal ediyor. Daha evvel böyle bir şey var mıydı? Türkçesi, “Bu
lopu İstanbul yiyordu.”
Capital: Anadolu sermayesini yurtdışında iş yapma anlamında nasıl buluyorsunuz? Nerelerde eksiklikler var? - Eksiğimiz kalmadı. Gaziantep geçen yıl 3,5 milyar dolar
ihracat yaptı. O kadar büyük bir kriz yaşadık, buna rağmen Gaziantep
ihracatını artırdı. Eskiden böyle değildi. Gençler artık ellerine
çantayı alıp dünyayı dolaşıyor. Bu yıl Gaziantep’in ihracat hedefi 4-5
milyar dolar.
Capital: Bu Anadolu-İstanbul arasındaki güç dengelerinin değişimi ne zaman başladı? - 1980’den sonra Özal’ın serbest pazar ekonomisine geçiş
politikasıyla başladı. Anadolu’daki nesil, 1955-1960’dan sonraki nesil
yurtdışında okumaya başladı. Yani 1955 sonrası doğan nesille Anadolu güç
kazanmaya başladı. Eskiden yurtdışına okul için bile para göndermek
zordu. Okuyan gençlerimize yurtdışında çalışan gurbetçi ailelerle para
gönderiyorduk. Yurtdışına para çıkış yasağı da vardı. Özal geldikten
sonra bunların hepsi kalktı. Anadolu sermayesinin yükseliş nedeni,
İstanbul’da sanayinin bitmesi ve sanayinin Anadolu’ya kayması.
Capital: Anadolu sermayesi içinde Gaziantep’in yerini nasıl buluyorsunuz? Burada nasıl gelişmeler olabilir? - Anadolu sermayesi içinde Gaziantep 1 numara. Gaziantep
Türkiye’nin 6’ncı büyük şehri, ama sanayide 5’inci durumda. Şu anda
Gaziantep 5’inci organize sanayi bölgesini kurmak üzere. Türkiye’de kaç
tane 5 organize sanayi bölgesi olan şehir var? Nakiboğlu, Topçuoğlu,
Merinos gibi çok sayıda çalışkan, sanayici büyük aileler
var.Gaziantep’te çok büyük AR-GE yatırımları yapılıyor. Gaziantepli
sanayiciler tüm parasını makineye, tesisata yatırır. Gaziantep’teki
sanayicilerde nakit parayı zor bulursunuz. Ne kazanırlarsa o parayla
işine yatırım yapar, tesis kurar. Gaziantepli sanayici çok çalışkandır.
Gece hangi saatte gidersen git onları işinin başında görürsünüz.
İstanbul’da bu biraz zor. İstanbul’da konfeksiyoncular böyledir, gece
yarılarına kadar çalışırlar.~
Capital: İstanbul sermayesinin Anadolu sermayesini içine almadığı
yolunda değerlendirmeler var. Siz buna katılıyor musunuz? İstanbul
sermayesi sizi kabulleniyor mu? - Geçmiş yıllarda hakikaten Anadolu sermayesi TÜSİAD’ın içinde
yoktu. Ama son zamanlarda, son 3-5 yılda hatalarını anladılar ve Anadolu
sermayesini yavaş yavaş içlerine almaya başladılar. Aslında Anadolu
sermayesi, İstanbul sermayesi gibi bir ayrıma da gerek yok. İstanbul
sermayesi olarak tanımlananların içinde de Anadolu kökenliler var. Ama
bir gerçek var ki o da şu: Her nedense sonradan gelenler biraz
kıskanılıyor. Önceleri içlerine almadılar, ama Anadolu sermayesi hiçbir
zaman kendini ‘öteki’ gibi hissetmedi. Hepimiz milletimizin
hizmetindeyiz.
Capital: Anadolulu grupları farklılaştıran özellikleri neler? İstanbul’dakilerden neyi farklı yapıyorlar? - Anadolu’daki insan, İstanbullular gibi değil. Anadolu’daki
sanayici daha fazla çalışıyor. Geleneklerine, göreneklerine, aile
değerlerine, hayır işlerine daha bağlı. Kardeşler arası ortaklıklar daha
uzun süre devam ediyor. İstanbul çok büyüdü. İstanbul, bir deniz. Büyük
balık kaybolup gidiyor. İstanbul’da bütün büyükleri göremiyorsunuz.
Anadolu ise küçük bir göl. Biraz büyüdüğünüzde görülüyorsunuz.
İstanbul’daki gruplardan farkımız bu. Daha çabuk fark ediliyoruz.
Eskiden İstanbullu tüccarlar, Anadolu’dan çok para kazanıyordu. Anadolu
sermayesi ithalat işini bilmediği için İstanbul’a gelirlerdi.
İstanbul’daki tüccarlar da Anadolu’dan gelenlere her malı pahalı
satardı. İhracat da ithalat da İstanbul ve İzmir üzerinden yürürdü.
Bakın bugün İzmir’de de sanayi azaldı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?