NURETTİN
ÇARMIKLI, Nurol Holding’in kurucusu... Genç yaşta kurduğu şirketlerini
kardeşleriyle yönetiyor. Yurtdışı taahhüt işinden gayrimenkul
geliştirmeye, savunma sanayinden turizme kadar çok çeşitli alanlarda
faaliyet gösteriyor. Sırada enerji var. Çarmıklı, grupta 20 bin kişinin
çalıştığını, cirolarının ise 600 milyon doları bulduğunu söylüyor.
Yurtdışındaki büyüme, enerjideki atak ve mevcut işlerin büyümesiyle 5
yılda 2 milyar doları yakalayabileceklerinin altını çiziyor ve ekliyor:
“Bu ciroya en büyük katkıyı inşaat, savunma sanayi, enerji ve madencilik
sektörleri yapacak.” Yarım asra yaklaşan geçmişiyle 5 sektörde 40’ı
aşkın kuruluşu, iştirak
ve bağlı ortaklığı bünyesinde barındıran Nurol Şirketler Topluluğu’nun
patronu Nurettin Çarmıklı ile Ankara’daki merkez binasında buluştuk.
Ticaretten savunma sanayine, inşaattan makine ve imalata, turizmden
finansa kadar birçok sektörde adından başarıyla söz ettiren şirketin
yönetim katında, yani kaptan köşkünde başlayan söyleşimiz, binanın çok
yakınındaki Sheraton Otel’de devam etti. Bulunduğu konuma oranla medyada
en az görünen işadamlarından biri olan Nurettin Bey ile kâh tarihin
tozlu gittik kâh gelecekteki yatırımlarını konuştuk. Bugüne kadar medya
önünde konuşmayı, kendinden ve sahibi olduğu şirketlerden söz etmeyi pek
sevmeyen Çarmıklı, Capital Dergisi’nin bütün sorularına eksiksiz yanıt
verirken yılların acısını çıkarırcasına anlattıkça anlattı. Üç saati
bulan görüşmemiz de sadece Sheraton Otel’de yediğimiz yemek esnasında
sessizliğe büründü. Bu arada Ankara Sheraton Otel’in de tıpkı Gürcistan
Batum’daki Sheraton gibi Nurol Şirketler Topluluğu’na ait olduğunu
belirtelim. Üç kıtaya yayılmış mega projeleriyle Nurol’un sanayi,
inşaat, turizm, finans, makine ve imalattaki yatırımlarının durumunu ve
geleceğini aldık. Ayrıca ülkemizin ikinci büyük barajı olacak Ilısu
Barajı, Türk Japon ortaklığı tarafından yürütülmekte olan Marmaray
İstanbul Boğazı Batırma Tüp Geçiş Projesi, İstanbul- İzmir otoyolunun en
önemli yatırımı olan İzmit geçişini detaylı olarak öğrendik.
Türkiye’nin ilk özel sektör savunma sanayi kuruluşu olan FNSS’de başta
zırhlı muharebe aracı olmak üzere değişik tipte araç ve silah sistemleri
imal edilişinin öyküsünü dinledik. Duayen işadamı Nurettin Çarmıklı,
sektörde tek kalemde yurtdışına ihraç edilen en büyük savunma sistemi
sözleşmesini gerçekleştiren FNSS’nin yüzde 51 hissesine sahip bir şirket
olarak ülkemize bir milyar dolara yaklaşan ihracat potansiyeli
yaratmasının sırlarını da anlattı:~
Capital: Sizin iş hayatına girişinizi ve şirketin kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
-
Babam Eyüp Sabri Çarmıklı, Ardahan’da tüccar terzilik, tuhafiyecilik ve
müteahhitlik yapıyordu. Ben 15-16 yaşlarındayken hastalandı. Önce
Kars’a gittik. Orada tedavi olamadı, İstanbul’a gitmesi gerekiyordu. Kış
ayları olduğu için kara ulaşımı mümkün değildi. Bir kamyonla yaklaşık
12 saatlik yolculuk sonucu Ardahan’dan Hopa’ya gittik. Yani vapurla
İstanbul’a gitmek için Hopa’ya indik. Ben denizi ilk kez o zaman gördüm.
Rahmetli babam vapura binmeden önce “Oğlum ben gidiyorum. Belki geri
dönemem, aile sana emanet” dedi. Babamın o sözleri bende büyük bir etki
bıraktı. Hakikaten de babam bir daha geri gelmemek üzere gitti. Annem ve
kardeşlerimin sorumluluğunu üstlenmiş ve babamın bize bıraktıklarının
yeterli olamayacağı bilinciyle harekete geçtim. Gurbette, amcalarımın
yanında inşaat işçiliğine başlarken de aldığım 90 lira yevmiyenin büyük
kısmını memlekete yollamaya başladım. Yani oralarda bir yandan
inşaatçılığı öğrenirken, diğer yandan ailemin
geçimine katkı
sağlamaya çalışıyordum. Sonra akrabalarla küçük çaplı iş yapan bir
şirket kurduk. Ardından bu ortaklığı yürütemeyip tek başına yine küçük
çaplı bir iş yaptım.
Capital: Bu küçük çaplı iş Nurol’un temelini mi attı?
-
Öyle denebilir. Kısaca aktarmam gerekirse elimizdeki birikimle 17 Ocak
1966 tarihinde Nurol Holding’i kurduk. Nurol, Nurettin’in ilk hecesi
‘Nur’ ve benden 5 yaş küçük kardeşim Erol’ın isminin son hecesi ‘ol’dan
oluşuyor. Şimdi üçüncü ortağımız olan Oğuz o zamanlar daha çok küçüktü.
Mümkün olduğunca kardeşlerime gençliklerini yaşatmaya çalıştım. Ben çok
yaşayamadım ama benim için yaşamak demek çalışmak demek. Oğuz eğitimini
tamamladıktan sonra 1981 yılında şirkete ortak oldu. Şimdi şirkette üç
kardeş de eşit pay alıyor. Birisi evli iki de kız kardeşim var ama onlar
kendi istekleriyle şirkette aktif halde değil.
Capital: Her
halde inşaat işçiliği ve tek başınıza sürdürdüğünüz işlerden hemen
sonra şirketi kurmadınız. Şirket kurmaya giden maceranız nasıl oldu?
-
İnşaatçılık ailede vardı. Babam 1944 yılında Ardahan’da okul yaptı. Ben
o zaman çocuktum. Araba yoktu. Her yere atla gidip gelirdik. Ben de
inşaatçılığı öğrendikten sonra küçük çaplı yap-sat işi filan yapmaya
başlamıştım. Bir süre böyle çalıştım. Şirketi kurduğumuz dönemde Devlet
Su İşleri’nin sulama işleri vardı. O ihalelere girdik. Küçük çaplı da
birkaç iş aldık. 1971 yılında devlet ihaleleri durdu. Bir süre sonra
Ruslarla birlikte İskenderun Demir Çelik’e yatırım yapmaya karar verdik.
Sanayiye olan ilgimiz de o zaman oluştu. 1975’te çelik fabrikasını
kurduk. Türkiye’de ilk defa çelik fabrikası kuranlardan biriyim. Fakat
Türkiye’de tüm meslek dallarında olduğu gibi sanayide de enflasyon
yaşandı. Birden piyasa çok değişti. Demir çelik, küçük sanayicilerin
eline düştü. Bu arada inşaat alanındaki faaliyetimiz de sürüyordu.
Capital: Önce inşaat, ardından sanayi yatırımı geldi. Sonra yola nasıl devam ettiniz?
-
1988’de Amerikalılarla ortak olarak savunma sanayinde faaliyet gösteren
FNSS’i kurduk. O zaman şirketin yüzde 49’u bizdeydi, şimdi yüzde 51’i
bizde. FNSS, askeri savunma sistemleri yapıyor. Onun üzerine bir iki
fabrika daha kurduk. Türkiye'nin ilk özel sektör savunma sanayi kuruluşu
olma gururunu taşıyan FNSS, BAE Systems ile ortak olarak başta zırhlı
muharebe aracı olmak üzere değişik tipte araç ve silah sistemleri imal
ediyor.~
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet vermenin yanı sıra bugün
birçok dünya ülkesine 1 milyar dolara yaklaşan ihracat gerçekleştiriyor.
Şimdi Malezya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere
ihracat yapıyor. Savunma sanayinden sonra Nurol’un kendi bünyesinde
lastik tekerlekli araç yapması gerektiğini düşündük. Yüzde 100 yerli
araç yaptık. Dışarıya 75 tane sattık. Polislerin kullandıkları Toma’ları
biz yapıyoruz. Şimdi de polislerin, askerlerin dağda bayırda
kullanabilecekleri 4x4 zırhlı aracını hazırladık.
Capital: Savunma sanayine girince demir çeliğin pabucunu dama mı atıldı? Sanıyorum makine sanayinde de varsınız...
-
Modern imalat teknolojisiyle üretim yapan Nurol Makina, 30 yıllık süre
içinde savunma sanayinde yaptığı üretimlerin yanında, AR-GE’ye dayalı
ürün geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Savunma, güvenlik ve makine
imalat alanlarında yeni ürünlerin tasarlanması ve üretimini yapıyor.
Bunlardan biri de kompresör üretimi. Nurol Makina Sanayi bünyesinde yer
alan Nurol Çelik, yıllık 12 bin ton üretim kapasitesiyle sektördeki
lider Türk firmaları arasında yer alıyor. Çelik köprü, yapılar, petrol
boru hatları ve pompa istasyonları, rafineriler derken çeşitli yapı
sistemlerinin imalat ve montajını yapıyor. Yani ana iş kollarımızdan
biri olmayı sürdürüyor.
Capital: Amiral geminiz Nurol
İnşaat’ın ulaştığı cirosal büyüklük nedir? Önümüzdeki 5 yılda hangi
hızla büyümeyi planlıyor? Hangi ülkelerde ve ne tip projelerle büyümeyi
hedefliyor?
- Nurol İnşaat’ın 2012 cirosu 350 milyon dolar oldu.
Nurol İnşaat doğrudan yaptığı işlerin yanı sıra Türkiye’de yapılmakta
olan en büyük projelerin konsorsiyum ortağı. Ayrıca yurtdışındaki
şubeleriyle de faaliyet gösteriyor. Toplam maliyeti 8 milyar doların
üzerinde olan 420 kilometrelik Gebze-İzmir otoyolu ve İzmit Körfezi
Köprüsü Projesi gerekli finansman sağlandığı için bu yıl hızlı bir
şekilde devam edecek. Bu proje halen Türkiye’nin en büyük altyapı
projesi. Bilindiği gibi İzmit Körfezi’ne yapılmakta olan asma köprü
açıklık itibarıyla dünyanın üçüncü uzun köprüsü. Bir yap-işlet-devret
projesi olan bu yatırım hizmete açıldığında ortağı olduğumuz Otoyol AŞ
tarafından işletilecek. Türkiye’nin ikinci büyük barajı olan Ilısu
Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı devam ediyor. Marmaray
Projesi Ekim 2013 sonunda tamamlanacak. Başbakan’a 29 Ekim’de açılış
için söz verdik. Nurol GYO büyük gayrimenkul projelerinde atağa kalktı.
Bu alan da Nurol İnşaat için önemli bir faaliyet teşkil edecek. Nurol
İnşaat halen yurtdışında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan,
Katar, Irak, Libya, Cezayir, Fas, Polonya dahil çeşitli ülkelerde
faaliyet gösteriyor. Nurol İnşaat yurtiçinde ve dışında önemli inşaat ve
sanayi projelerinin yapımında rol almaya ve iş hacmini arttırmaya devam
edecek. Beş yıl sonraki yıllık cironun 1,4 milyar dolar civarında
olacağını tahmin ediyoruz.~
Capital: Nurol Gayrimenkul Yatırım ile konut işine de girdiniz. Bu sektörde hedefinizde ne var?
-
Bu şirketimizi 1997 yılında kurduk. İki ya da üç yıl sonra
hisselerimizin yarısına yakınını halka arz edip sermayemizi büyüttük.
İlk önce Ankara’da döneminin en lüks konut projesi olan Nurol Residence
adlı projemizi yaptık. Bodrum’da şehrin merkezinde kültür ve eğlence
ünitelerinin de olduğu Oasis Alışveriş Merkezi’ni tamamladık. İki yıl
önce TOKİ’den İstanbul Çağlayan’daki Yıldız Teknik Üniversitesi arsasını
satın aldık. Orada Nurol Tower’ı tamamladık. Bizim prestij
projelerimizden biri oldu. Nurol’un ortak yatırımı olarak gerçekleşen
Bahçeşehir MN Evleri projemiz ise sona gelmiş durumda. Toplam 1.500
konutluk bir proje. Gayrimenkul alanında lider konumdaki şirketler
arasına adımızı yazdırmak istiyoruz. Kamuoyunda Hürriyet Medya Towers
olarak bilinen gayrimenkulü de bu amacımız doğrultusunda satın aldık.
Toplam 300 bin metrekareye yakın inşaat alanına sahip arsadaki binaları
yıkıp üzerine yeni binalar yapacağız. Henüz orasıyla ilgili proje
safhasmdayız. Konut, otel, rezidans gibi bir yatırım düşünüyoruz.
Yatırım olarak biraz büyük olacak.
Capital: Nurol Holding, enerji sektöründeki yol haritasını öğrenebilir miyim?
-
Enerji sektöründe yatırımlarımız var ama büyük yatırımlarımız yok. Son 5
yılda Osmaniye’de bir tesis yaptık. 250 milyon dolarlık yatırım yaptık
ama amacımız büyümek. Önümüzdeki 5 yılda bu sektöre yapacağımız yatırım
1,2 milyar doları geçebilir. Kömür, hidrolik ve rüzgar, güneş gibi
yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ilgiliyiz.
Capital: Nurol
Çelik 12 bin üretim kapasitesiyle çelik köprü, çelik yapı ve boru
hatları sistemleri üretiyor. Bundan 5 yıl sonra ne kadar ciro
hedefliyor? Büyümesi nerelerden gelecek?
- Ankara’daki Nurol Çelik
dışında, Katar’ın başkenti Doha’da da daha yüksek kapasiteli ve modern
bir çelik konstrüksiyon tesisimiz var. İki tesisin çift vardiya
kapasitesi yılda 50 bin ton çelik imalat yapmaya yeterli. Çelik
konstrüksiyon projelerinde hem Türkiye’de hem de Körfez ülkelerinde
büyük gelişme potansiyeli görünüyor. Yıllık ciro 200 milyon dolara
çıkabilir.
Capital: Bankacılığa iddialı girdiniz ama şu an yavaş gidiyorsunuz, değil mi?
1999
yılında bir yatırım bankası olarak kurduğumuz Nurol Bank ile
bankacılığa girdik. Ama başarılı olamadık. Yatırım bankası olarak
kaldık. Menkulü kapattık. Şu an yatırım bankası olarak yola devam
ediyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir’de faaliyetine devam ediyor.
Capital: Biraz da yurtdışı yatırımlarınızdan, işlerinizden bahsedelim. Yurtdışındaki yatırımlarınız nelerdir?
-
Rusya pazarı, Türk Cumhuriyetleri derken faaliyet sahamızı Körfez
ülkelerinden, Kuzey Afrika’ya, Kuzey Avrupa’ya kadar genişlettik. Üç
kıtaya yayıldık diyebilirim. Moskova’da, Türkmenistan’da, Kazakistan’da,
Suudi Arabistan’da işler yaptık. Şimdi Dubai, Birleşi Arap Emirlikleri,
Cezayir, Fas ve Irak’ta iş yapıyoruz. Rusya’da bina inşaatı, Suudi
Arabistan’da bina, Abu Dabi’de altyapı, Cezayir’de iki tane baraj,
Libya’da konut ve altyapı yaptık. Libya şu an askıda duruyor. Sonuçta şu
an elimizde çok fazla yurtdışı işi yok. 500-600 milyon dolar civarında.
Bugüne kadar yurtdışı iş hacmi toplam 3-4 milyar dolar oldu. Rusya
pazarı cazip ama biz oradan erken çekildik. Türkmenistan, Kazakistan’a
ilk girenlerdeniz.~
Capital: Holdingin cirosu itibarıyla hangi düzeye ulaştı? 5 yıl sonra ciro hedefi nedir ve hangi sektörlerden ne kadar ciro gelecek?
-
Nurol Holding’in konsolide cirosu 2012 yılında 600 milyon dolar oldu.
Basra Körfez’indeki ekonomik sorunlar ve Libya’da meydana gelen olaylar
ciromuzu olumsuz etkiledi. 2017 yılında konsolide cironun 2 milyar
doları geçeceğini tahmin ediyorum. Bu cironun başlıca kalemlerini
inşaat, savunma sanayi, enerji ve madencilik sektörleri oluşturacak.
Çarmıklı'nın genç kuşaklara 12 önerisi
1- Dengeli büyüyün. Rizikoyu ve kârı dengede tutmaya özen gösterin.
2- Tasarrufu özendirin, gösterişten uzak durun. Kazandıklarınızı işletmeye veya
yeni işlere yatırın.
3- İşletme varlıklarına sahip çıkın.
4- Ne kendinizi ezdirin ne de başkalarını 4 ezin. Disiplin içinde çalışın ve çalıştırın.
5- Attığınız her adımda dürüst ve tutarlı olun.
6- Toplumun bir parçası olduğunuzu unutmayın. Doğayı koruyun ve onu, gelecek kuşakların da kullanacağını
unutmayın.
7- Şirket çıkarları ile ülke ve toplum çıkarlarının uyum içinde olmasına özen
gösterin.
8- Çalışanı ödüllendirin. Ödülle de, cezada O da adil olun.
9- Sağlam iş yapın, nitelikli mal üretin, hakkınızı arayın.
10- Plan ve program uyarınca 10 faaliyette bulunun.
11- İşletmeyi politikanın dışında 1 1 tutun.
12- Basiretli bir işadamı olun ve bu 12 alışkanlığınızı asla terk etmeyin.
"Aile şirketi dışına çıkmayız"
TEMEL İLKELER
Yeni
kuşağın önü açık... Artık beni çalıştırmamaları lazım. Ana prensipler,
holding de olsan şahıs da olsan, ne olursan ol işte ciddiyet, dürüstlük
ve sadakat. Bunlar işin temelini oluşturur. Bugün Nurol’un varlığını biz
bunlara borçluyuz.~ KURUMSALLAŞMA ŞART
Biz aile şirketi
dışına çıkamayız. Aile şirketi aile şirketidir. Aile şirketi içinde
kurumsallaşmak lazım. Herkes görevini bilmeli. Biz henüz Batılı
şirketler kadar kurumsallaşamadık. Kurumsallaşmamız gerekir. Bunun
içinde en önemli şey eğitimdir. Avrupa ile kendimizi kıyaslamak
gerekiyorsa Türkiye’nin açığı kapatması lazım. Türkiye’nin kalkınması
güçlü aile şirketlerinden geçiyor. KAPTAN KÖŞKÜNDEYİZ Kaptan
köşkünde ise benimle aynı haklara sahip iki kardeşim var. Ben yönetim
kurulu başkanıyım, onlar da başkan yardımcısı. Yönetim kurulunda ise
profesyonellerle birlikte çocuklarımız var. Her birimizin yeri
çocuklarımızla dolacak ama ben ve kardeşlerim yaşadığımız sürece dümende
olacağız. İnanıyorum ki ben ve kardeşlerimin dalgalandırdığı bayrağı
daha da yukarılara çıkaracaklar. Tabii yeğenlerim de. Ne mutlu bana ki
böylesine geniş bir aileye sahibim.
"Ankara'da artık otel yapmam, İstanbul'da yer bakıyoruz" Capital: Turizm
sektöründe de varsınız. Nasıl bir portföyünüz var ve bundan sonra bu
sektördeki yatırımlarınızı artırmayı düşünüyor musunuz?
- Turizme
Kuşadası’ndaki 4 yıldızlı Asena Otel yatırımıyla girmiştik. Sonra
Antalya Kemer’deki Salima Tatil Köyü’nü özelleştirmeden satın aldık.
Daha sonra Ankara Sheraton’ın binasını yapıp bu oteli bünyemizde tuttuk.
Bosfor seyahat acentesini kurduk. Sheraton Batum’u da yapıp sahipliğini
üstlendik. İstanbul’da otel yatırımı için arayış içindeyiz. Açıkçası
İstanbul’da otel yapmak niyetindeyim. Ancak Ankara’da başka bir otel
yapmam. Otel enflasyonu yaşanıyor. Yurtdışında ise yeni bir otel
yatırımı düşünmedik.
"Basın sektörüne girmememiz isabetli oldu"
Basın
sektörüne girmek istedik ama giremedik. Şu kadarını söyleyeyim; iyi ki
de girmemişiz. İlk olarak 1979 yılında Karacan Ailesi’nden Milliyet’i
satın almak için girişimde bulunduk. O sıralar Sayın Aydın Doğan satın
aldı. Açıkçası çok da üzülmedim. Zira satış sürecinde alalım mı,
almayalım mı ikilemi içindeydik. Sonra Star TV’yi özelleştirme esnasında
almaya niyetlendik. Onu da Aydın Bey aldı. Açıkçası alma konusunda çok
atılımcı olmadık.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?