Ciroyu 3'e katlarız

Duayen işadamı Nurettin Çarmıklı, sorularımızı yanıtladı.

1.05.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Ciroyu 3'e katlarız
NURETTİN ÇARMIKLI, Nurol Holding’in kurucusu... Genç yaşta kurduğu şirketlerini kardeşleriyle yönetiyor. Yurtdışı taahhüt işinden gayrimenkul geliştirmeye, savunma sanayinden turizme kadar çok çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor. Sırada enerji var. Çarmıklı, grupta 20 bin kişinin çalıştığını, cirolarının ise 600 milyon doları bulduğunu söylüyor. Yurtdışındaki büyüme, enerjideki atak ve mevcut işlerin büyümesiyle 5 yılda 2 milyar doları yakalayabileceklerinin altını çiziyor ve ekliyor: “Bu ciroya en büyük katkıyı inşaat, savunma sanayi, enerji ve madencilik sektörleri yapacak.”  Yarım asra yaklaşan geçmişiyle 5 sektörde 40’ı aşkın kuruluşu, iştirak ve bağlı ortaklığı bünyesinde barındıran Nurol Şirketler Topluluğu’nun patronu Nurettin Çarmıklı ile Ankara’daki merkez binasında buluştuk. Ticaretten savunma sanayine, inşaattan makine ve imalata, turizmden finansa kadar birçok sektörde adından başarıyla söz ettiren şirketin yönetim katında, yani kaptan köşkünde başlayan söyleşimiz, binanın çok yakınındaki Sheraton Otel’de devam etti. Bulunduğu konuma oranla medyada en az görünen işadamlarından biri olan Nurettin Bey ile kâh tarihin tozlu gittik kâh gelecekteki yatırımlarını konuştuk. Bugüne kadar medya önünde konuşmayı, kendinden ve sahibi olduğu şirketlerden söz etmeyi pek sevmeyen Çarmıklı, Capital Dergisi’nin bütün sorularına eksiksiz yanıt verirken yılların acısını çıkarırcasına anlattıkça anlattı. Üç saati bulan görüşmemiz de sadece Sheraton Otel’de yediğimiz yemek esnasında sessizliğe büründü. Bu arada Ankara Sheraton Otel’in de tıpkı Gürcistan Batum’daki Sheraton gibi Nurol Şirketler Topluluğu’na ait olduğunu belirtelim. Üç kıtaya yayılmış mega projeleriyle Nurol’un sanayi, inşaat, turizm, finans, makine ve imalattaki yatırımlarının durumunu ve geleceğini aldık. Ayrıca ülkemizin ikinci büyük barajı olacak Ilısu Barajı, Türk Japon ortaklığı tarafından yürütülmekte olan Marmaray İstanbul Boğazı Batırma Tüp Geçiş Projesi, İstanbul- İzmir otoyolunun en önemli yatırımı olan İzmit geçişini detaylı olarak öğrendik. Türkiye’nin ilk özel sektör savunma sanayi kuruluşu olan FNSS’de başta zırhlı muharebe aracı olmak üzere değişik tipte araç ve silah sistemleri imal edilişinin öyküsünü dinledik. Duayen işadamı Nurettin Çarmıklı, sektörde tek kalemde yurtdışına ihraç edilen en büyük savunma sistemi sözleşmesini gerçekleştiren FNSS’nin yüzde 51 hissesine sahip bir şirket olarak ülkemize bir milyar dolara yaklaşan ihracat potansiyeli yaratmasının sırlarını da anlattı:~

Capital: Sizin iş hayatına girişinizi ve şirketin kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
- Babam Eyüp Sabri Çarmıklı, Ardahan’da tüccar terzilik, tuhafiyecilik ve müteahhitlik yapıyordu. Ben 15-16 yaşlarındayken hastalandı. Önce Kars’a gittik. Orada tedavi olamadı, İstanbul’a gitmesi gerekiyordu. Kış ayları olduğu için kara ulaşımı mümkün değildi. Bir kamyonla yaklaşık 12 saatlik yolculuk sonucu Ardahan’dan Hopa’ya gittik. Yani vapurla İstanbul’a gitmek için Hopa’ya indik. Ben denizi ilk kez o zaman gördüm. Rahmetli babam vapura binmeden önce “Oğlum ben gidiyorum. Belki geri dönemem, aile sana emanet” dedi. Babamın o sözleri bende büyük bir etki bıraktı. Hakikaten de babam bir daha geri gelmemek üzere gitti. Annem ve kardeşlerimin sorumluluğunu üstlenmiş ve babamın bize bıraktıklarının yeterli olamayacağı bilinciyle harekete geçtim. Gurbette, amcalarımın yanında inşaat işçiliğine başlarken de aldığım 90 lira yevmiyenin büyük kısmını memlekete yollamaya başladım. Yani oralarda bir yandan inşaatçılığı öğrenirken, diğer yandan ailemin
geçimine katkı sağlamaya çalışıyordum. Sonra akrabalarla küçük çaplı iş yapan bir şirket kurduk. Ardından bu ortaklığı yürütemeyip tek başına yine küçük çaplı bir iş yaptım.

Capital: Bu küçük çaplı iş Nurol’un temelini mi attı?
- Öyle denebilir. Kısaca aktarmam gerekirse elimizdeki birikimle 17 Ocak 1966 tarihinde Nurol Holding’i kurduk. Nurol, Nurettin’in ilk hecesi ‘Nur’ ve benden 5 yaş küçük kardeşim Erol’ın isminin son hecesi ‘ol’dan oluşuyor. Şimdi üçüncü ortağımız olan Oğuz o zamanlar daha çok küçüktü. Mümkün olduğunca kardeşlerime gençliklerini yaşatmaya çalıştım. Ben çok yaşayamadım ama benim için yaşamak demek çalışmak demek. Oğuz eğitimini tamamladıktan sonra 1981 yılında şirkete ortak oldu. Şimdi şirkette üç kardeş de eşit pay alıyor. Birisi evli iki de kız kardeşim var ama onlar kendi istekleriyle şirkette aktif halde değil.

Capital: Her halde inşaat işçiliği ve tek başınıza sürdürdüğünüz işlerden hemen sonra şirketi kurmadınız. Şirket kurmaya giden maceranız nasıl oldu?
- İnşaatçılık ailede vardı. Babam 1944 yılında Ardahan’da okul yaptı. Ben o zaman çocuktum. Araba yoktu. Her yere atla gidip gelirdik. Ben de inşaatçılığı öğrendikten sonra küçük çaplı yap-sat işi filan yapmaya başlamıştım. Bir süre böyle çalıştım. Şirketi kurduğumuz dönemde Devlet Su İşleri’nin sulama işleri vardı. O ihalelere girdik. Küçük çaplı da birkaç iş aldık. 1971 yılında devlet ihaleleri durdu. Bir süre sonra Ruslarla birlikte İskenderun Demir Çelik’e yatırım yapmaya karar verdik. Sanayiye olan ilgimiz de o zaman oluştu. 1975’te çelik fabrikasını kurduk. Türkiye’de ilk defa çelik fabrikası kuranlardan biriyim. Fakat Türkiye’de tüm meslek dallarında olduğu gibi sanayide de enflasyon yaşandı. Birden piyasa çok değişti. Demir çelik, küçük sanayicilerin eline düştü. Bu arada inşaat alanındaki faaliyetimiz de sürüyordu.

Capital: Önce inşaat, ardından sanayi yatırımı geldi. Sonra yola nasıl devam ettiniz?
- 1988’de Amerikalılarla ortak olarak savunma sanayinde faaliyet gösteren FNSS’i kurduk. O zaman şirketin yüzde 49’u bizdeydi, şimdi yüzde 51’i bizde. FNSS, askeri savunma sistemleri yapıyor. Onun üzerine bir iki fabrika daha kurduk. Türkiye'nin ilk özel sektör savunma sanayi kuruluşu olma gururunu taşıyan FNSS, BAE Systems ile ortak olarak başta zırhlı muharebe aracı olmak üzere değişik tipte araç ve silah sistemleri imal ediyor.~
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet vermenin yanı sıra bugün birçok dünya ülkesine 1 milyar dolara yaklaşan ihracat gerçekleştiriyor. Şimdi Malezya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere ihracat yapıyor. Savunma sanayinden sonra Nurol’un kendi bünyesinde lastik tekerlekli araç yapması gerektiğini düşündük. Yüzde 100 yerli araç yaptık. Dışarıya 75 tane sattık. Polislerin kullandıkları Toma’ları biz yapıyoruz. Şimdi de polislerin, askerlerin dağda bayırda kullanabilecekleri 4x4 zırhlı aracını hazırladık.

Capital: Savunma sanayine girince demir çeliğin pabucunu dama mı atıldı? Sanıyorum makine sanayinde de varsınız...
- Modern imalat teknolojisiyle üretim yapan Nurol Makina, 30 yıllık süre içinde savunma sanayinde yaptığı üretimlerin yanında, AR-GE’ye dayalı ürün geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Savunma, güvenlik ve makine imalat alanlarında yeni ürünlerin tasarlanması ve üretimini yapıyor. Bunlardan biri de kompresör üretimi. Nurol Makina Sanayi bünyesinde yer alan Nurol Çelik, yıllık 12 bin ton üretim kapasitesiyle sektördeki lider Türk firmaları arasında yer alıyor. Çelik köprü, yapılar, petrol boru hatları ve pompa istasyonları, rafineriler derken çeşitli yapı sistemlerinin imalat ve montajını yapıyor. Yani ana iş kollarımızdan biri olmayı sürdürüyor.

Capital: Amiral geminiz Nurol İnşaat’ın ulaştığı cirosal büyüklük nedir? Önümüzdeki 5 yılda hangi hızla büyümeyi planlıyor? Hangi ülkelerde ve ne tip projelerle büyümeyi hedefliyor?
- Nurol İnşaat’ın 2012 cirosu 350 milyon dolar oldu. Nurol İnşaat doğrudan yaptığı işlerin yanı sıra Türkiye’de yapılmakta olan en büyük projelerin konsorsiyum ortağı. Ayrıca yurtdışındaki şubeleriyle de faaliyet gösteriyor. Toplam maliyeti 8 milyar doların üzerinde olan 420 kilometrelik Gebze-İzmir otoyolu ve İzmit Körfezi Köprüsü Projesi gerekli finansman sağlandığı için bu yıl hızlı bir şekilde devam edecek. Bu proje halen Türkiye’nin en büyük altyapı projesi. Bilindiği gibi İzmit Körfezi’ne yapılmakta olan asma köprü açıklık itibarıyla dünyanın üçüncü uzun köprüsü. Bir yap-işlet-devret projesi olan bu yatırım hizmete açıldığında ortağı olduğumuz Otoyol AŞ tarafından işletilecek. Türkiye’nin ikinci büyük barajı olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı devam ediyor. Marmaray Projesi Ekim 2013 sonunda tamamlanacak. Başbakan’a 29 Ekim’de açılış için söz verdik. Nurol GYO büyük gayrimenkul projelerinde atağa kalktı. Bu alan da Nurol İnşaat için önemli bir faaliyet teşkil edecek. Nurol İnşaat halen yurtdışında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Irak, Libya, Cezayir, Fas, Polonya dahil çeşitli ülkelerde faaliyet gösteriyor. Nurol İnşaat yurtiçinde ve dışında önemli inşaat ve sanayi projelerinin yapımında rol almaya ve iş hacmini arttırmaya devam edecek. Beş yıl sonraki yıllık cironun 1,4 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyoruz.~

Capital: Nurol Gayrimenkul Yatırım ile konut işine de girdiniz. Bu sektörde hedefinizde ne var?
- Bu şirketimizi 1997 yılında kurduk. İki ya da üç yıl sonra hisselerimizin yarısına yakınını halka arz edip sermayemizi büyüttük. İlk önce Ankara’da döneminin en lüks konut projesi olan Nurol Residence adlı projemizi yaptık. Bodrum’da şehrin merkezinde kültür ve eğlence ünitelerinin de olduğu Oasis Alışveriş Merkezi’ni tamamladık. İki yıl önce TOKİ’den İstanbul Çağlayan’daki Yıldız Teknik Üniversitesi arsasını satın aldık. Orada Nurol Tower’ı tamamladık. Bizim prestij projelerimizden biri oldu. Nurol’un ortak yatırımı olarak gerçekleşen Bahçeşehir MN Evleri projemiz ise sona gelmiş durumda. Toplam 1.500 konutluk bir proje. Gayrimenkul alanında lider konumdaki şirketler arasına adımızı yazdırmak istiyoruz. Kamuoyunda Hürriyet Medya Towers olarak bilinen gayrimenkulü de bu amacımız doğrultusunda satın aldık. Toplam 300 bin metrekareye yakın inşaat alanına sahip arsadaki binaları yıkıp üzerine yeni binalar yapacağız. Henüz orasıyla ilgili proje safhasmdayız. Konut, otel, rezidans gibi bir yatırım düşünüyoruz. Yatırım olarak biraz büyük olacak.

Capital: Nurol Holding, enerji sektöründeki yol haritasını öğrenebilir miyim?
- Enerji sektöründe yatırımlarımız var ama büyük yatırımlarımız yok. Son 5 yılda Osmaniye’de bir tesis yaptık. 250 milyon dolarlık yatırım yaptık ama amacımız büyümek. Önümüzdeki 5 yılda bu sektöre yapacağımız yatırım 1,2 milyar doları geçebilir. Kömür, hidrolik ve rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ilgiliyiz.

Capital: Nurol Çelik 12 bin üretim kapasitesiyle çelik köprü, çelik yapı ve boru hatları sistemleri üretiyor. Bundan 5 yıl sonra ne kadar ciro hedefliyor? Büyümesi nerelerden gelecek?
- Ankara’daki Nurol Çelik dışında, Katar’ın başkenti Doha’da da daha yüksek kapasiteli ve modern bir çelik konstrüksiyon tesisimiz var. İki tesisin çift vardiya kapasitesi yılda 50 bin ton çelik imalat yapmaya yeterli. Çelik konstrüksiyon projelerinde hem Türkiye’de hem de Körfez ülkelerinde büyük gelişme potansiyeli görünüyor. Yıllık ciro 200 milyon dolara çıkabilir.

Capital: Bankacılığa iddialı girdiniz ama şu an yavaş gidiyorsunuz, değil mi?
1999 yılında bir yatırım bankası olarak kurduğumuz Nurol Bank ile bankacılığa girdik. Ama başarılı olamadık. Yatırım bankası olarak kaldık. Menkulü kapattık. Şu an yatırım bankası olarak yola devam ediyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir’de faaliyetine devam ediyor.

Capital: Biraz da yurtdışı yatırımlarınızdan, işlerinizden bahsedelim. Yurtdışındaki yatırımlarınız nelerdir?
- Rusya pazarı, Türk Cumhuriyetleri derken faaliyet sahamızı Körfez ülkelerinden, Kuzey Afrika’ya, Kuzey Avrupa’ya kadar genişlettik. Üç kıtaya yayıldık diyebilirim. Moskova’da, Türkmenistan’da, Kazakistan’da, Suudi Arabistan’da işler yaptık. Şimdi Dubai, Birleşi Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas ve Irak’ta iş yapıyoruz. Rusya’da bina inşaatı, Suudi Arabistan’da bina, Abu Dabi’de altyapı, Cezayir’de iki tane baraj, Libya’da konut ve altyapı yaptık. Libya şu an askıda duruyor. Sonuçta şu an elimizde çok fazla yurtdışı işi yok. 500-600 milyon dolar civarında. Bugüne kadar yurtdışı iş hacmi toplam 3-4 milyar dolar oldu. Rusya pazarı cazip ama biz oradan erken çekildik. Türkmenistan, Kazakistan’a ilk girenlerdeniz.~

Capital: Holdingin cirosu itibarıyla hangi düzeye ulaştı? 5 yıl sonra ciro hedefi nedir ve hangi sektörlerden ne kadar ciro gelecek?
- Nurol Holding’in konsolide cirosu 2012 yılında 600 milyon dolar oldu. Basra Körfez’indeki ekonomik sorunlar ve Libya’da meydana gelen olaylar ciromuzu olumsuz etkiledi. 2017 yılında konsolide cironun 2 milyar doları geçeceğini tahmin ediyorum. Bu cironun başlıca kalemlerini inşaat, savunma sanayi, enerji ve madencilik sektörleri oluşturacak.

Çarmıklı'nın genç kuşaklara 12 önerisi
1- Dengeli büyüyün. Rizikoyu ve kârı dengede tutmaya özen gösterin.
2- Tasarrufu özendirin, gösterişten uzak durun. Kazandıklarınızı işletmeye veya
yeni işlere yatırın.
3- İşletme varlıklarına sahip çıkın.
4- Ne kendinizi ezdirin ne de başkalarını 4 ezin. Disiplin içinde çalışın ve çalıştırın.
5- Attığınız her adımda dürüst ve tutarlı olun.
6- Toplumun bir parçası olduğunuzu unutmayın. Doğayı koruyun ve onu, gelecek kuşakların da kullanacağını
unutmayın.
7- Şirket çıkarları ile ülke ve toplum çıkarlarının uyum içinde olmasına özen
gösterin.
8- Çalışanı ödüllendirin. Ödülle de, cezada O da adil olun.
9- Sağlam iş yapın, nitelikli mal üretin, hakkınızı arayın.
10- Plan ve program uyarınca 10 faaliyette bulunun.
11- İşletmeyi politikanın dışında 1 1 tutun.
12- Basiretli bir işadamı olun ve bu 12 alışkanlığınızı asla terk etmeyin.

"Aile şirketi dışına çıkmayız"
TEMEL İLKELER

Yeni kuşağın önü açık... Artık beni çalıştırmamaları lazım. Ana prensipler, holding de olsan şahıs da olsan, ne olursan ol işte ciddiyet, dürüstlük ve sadakat. Bunlar işin temelini oluşturur. Bugün Nurol’un varlığını biz bunlara borçluyuz.~
KURUMSALLAŞMA ŞART
Biz aile şirketi dışına çıkamayız. Aile şirketi aile şirketidir. Aile şirketi içinde kurumsallaşmak lazım. Herkes görevini bilmeli. Biz henüz Batılı şirketler kadar kurumsallaşamadık. Kurumsallaşmamız gerekir. Bunun içinde en önemli şey eğitimdir. Avrupa ile kendimizi kıyaslamak gerekiyorsa Türkiye’nin açığı kapatması lazım. Türkiye’nin kalkınması güçlü aile şirketlerinden geçiyor.
KAPTAN KÖŞKÜNDEYİZ
Kaptan köşkünde ise benimle aynı haklara sahip iki kardeşim var. Ben yönetim kurulu başkanıyım, onlar da başkan yardımcısı. Yönetim kurulunda ise profesyonellerle birlikte çocuklarımız var. Her birimizin yeri çocuklarımızla dolacak ama ben ve kardeşlerim yaşadığımız sürece dümende olacağız. İnanıyorum ki ben ve kardeşlerimin dalgalandırdığı bayrağı daha da yukarılara çıkaracaklar. Tabii yeğenlerim de. Ne mutlu bana ki böylesine geniş bir aileye sahibim.

"Ankara'da artık otel yapmam, İstanbul'da yer bakıyoruz"
Capital: Turizm sektöründe de varsınız. Nasıl bir portföyünüz var ve bundan sonra bu sektördeki yatırımlarınızı artırmayı düşünüyor musunuz?
- Turizme Kuşadası’ndaki 4 yıldızlı Asena Otel yatırımıyla girmiştik. Sonra Antalya Kemer’deki Salima Tatil Köyü’nü özelleştirmeden satın aldık. Daha sonra Ankara Sheraton’ın binasını yapıp bu oteli bünyemizde tuttuk. Bosfor seyahat acentesini kurduk. Sheraton Batum’u da yapıp sahipliğini üstlendik. İstanbul’da otel yatırımı için arayış içindeyiz. Açıkçası İstanbul’da otel yapmak niyetindeyim. Ancak Ankara’da başka bir otel yapmam. Otel enflasyonu yaşanıyor. Yurtdışında ise yeni bir otel yatırımı düşünmedik.

"Basın sektörüne girmememiz isabetli oldu"
Basın sektörüne girmek istedik ama giremedik. Şu kadarını söyleyeyim; iyi ki de girmemişiz. İlk olarak 1979 yılında Karacan Ailesi’nden Milliyet’i satın almak için girişimde bulunduk. O sıralar Sayın Aydın Doğan satın aldı. Açıkçası çok da üzülmedim. Zira satış sürecinde alalım mı, almayalım mı ikilemi içindeydik. Sonra Star TV’yi özelleştirme esnasında almaya niyetlendik. Onu da Aydın Bey aldı. Açıkçası alma konusunda çok atılımcı olmadık.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz