“Fırsat Çıkarsa, Para Önemli Değil”

Türk Telekom’un 2008 sonu itibariyle gelirleri 10 milyar TL’yi aştı. 2009 yılında da büyüme devam ederek, gelirlerini yüzde 8 ila 10 arasında artırmayı planlıyor. Türk Telekom’un genel müdürü Paul ...

1.03.2009 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Türk Telekom’un 2008 sonu itibariyle gelirleri 10 milyar TL’yi aştı. 2009 yılında da büyüme devam ederek, gelirlerini yüzde 8 ila 10 arasında artırmayı planlıyor. Türk Telekom’un genel müdürü Paul Doany, “global şirket” yaratma yolunda, yurtdışı yatırımlara da yöneleceklerini söylüyor. Makedonya, Bulgaristan, Bosna, Kosova, Kazakistan, Kırgızistan gibi pazarlara girebileceklerine dikkat çekiyor. “Yönetim kurulundan 1 milyar dolarlık satın alma onayımız var. Ama önemli fırsat çıkarsa, gereken para bizim için önemli değil” sözleriyle, ne kadar agresif olduklarının altını çiziyor. Ardından da, “Mevcut bilişim şirketlerimizi destekleyecek, tamamlayacak Türk şirketleri almayı düşünüyoruz” diye konuşuyor.

 “Şu an tek önemli olan, her zaman her yerde ulaşılabiliyor olmak. Her yerde e-maillerimizi okumak, gereken datalara erişmek istiyoruz. Telekom sektöründe ana itici güç bu…” Bu sözler dünya telekom devi Ericsson’un dünya başkanı Carl-Henric Svanberg’e ait… İşte Türk Telekom’un Genel Müdürü Paul Doany de, şirketin geleceğini bu tespit üzerinden şekillendiriyor. “Gelecek kesinlikle, akıllı cihazlara nereden ve nasıl bağlanacağınız noktasında belirleniyor” diyen Doany, bu alanda da yeni pazara girecek yakınsamalı ürünler ve hizmetler konusunda iddialı.

hed“Başarılı telekom operatörü, geleceğin akıllı telefonlarını, bilgisayarlarını fonksiyonel kullanma fırsatı veren ve bu trafiğin büyük bölümünü taşıyabilen olacak” diyen Doany, Türk Telekom’un gelecek stratejisini şöyle aktarıyor: “Önümüzdeki 5 yılda her şey altyapıda bitecek. Burada yoğunlaşılması gereken nokta trafik. Tüm telekom şirketleri müşterilerine benzer hizmetler verecek, rekabet trafik üzerinde belirlenecek. Örneğin iletişim trafiğinin yüzde 60-70’i, ister sabit hattan ister mobil hattan olsun Türk Telekom üzerinden gerçekleşecek. Gelecekte data trafiği, bugünün ses trafiği gibi olacak. Bu durum da bazı telekom operatörlerine, pahalı sistemler nedeniyle zorluk çıkaracak.”

Türk Telekom, bu iletişim trafiğinden aslan payını almak için sadece üst gelir segmentine de odaklanmayacak. Doany’e göre orta segmentte, akıllı cihazlara bütçe ayıramayacak ancak sunduğu hizmetlere ihtiyaç duyacak büyük bir kitle var. İşte bu kitle Türk Telekom’un hedef pazarı olacak ve bu yıl WiPhone ile start alan yakınsamalı ürünlerle yolculuğa başlanacak. 

Geleceğe dönük planlarını böyle şekillendiren Türk Telekom, geçtiğimiz ay sonu açıkladığı 2008 rakamlarından da memnun görünüyor. 2008 yılı için şirketin döviz açığı nedeniyle kârının zaten düşük gelmesi bekleniyordu. Kâr, tahminlerin biraz altında kalarak yüzde 31’lik bir düşüşle 1 milyar 752 milyar lira oldu. Ancak gelirler tarafında yüzde 8’lik büyümeyle ilk defa 10 milyar lirayı geçen bir tutara ulaşılması ve faaliyet kârının da yüzde 6 artmış olması piyasalarda gayet olumlu karşılandı. Doany, bu büyümenin süreceğini ve 2009 yılında konsolide gelirlerini yüzde 8 ila 10 arasında arttırmayı hedeflediklerini söylüyor.

Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany ile şirketi gelecekte nasıl konumladığından yeni başlanan “yakınsamalı ürünler” serüvenindeki büyüme planlarına, iştiraklerindeki hedeflere kadar her konuda konuştuk:

*Türk Telekom’u önümüzdeki 5 yılda nasıl bir gelecek bekliyor? Yakın gelecekte hedefleriniz neler?
Geleceğe baktığımızda tüm hizmetlerin, tüketicilerin kullandıkları cihazlara göre şekilleneceğine inanıyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl, çok daha akıllı ve insanların şu an hayal bile edemeyeceği kadar çok ihtiyacı karşılayacak cihazlara sahip olacağız. Başarılı telekom operatörü de bu cihazları, fonksiyonel kullanma fırsatı sunan ve bu trafiğin büyük bölümünü taşıyabilen olacak. Çünkü açıkça görüldüğü gibi gelirlerimiz, bu trafiği taşımaktan gelecek. Biz gelecekte bu trafiği taşıyan operatör olacağız.

Gelecek kesinlikle cihazlara nereden ve nasıl bağlanacağımız noktasında belirlenecek. Bir yöntem, 3G ya da LTE teknolojisi ile baz istasyonlarından bağlanmak olabilir. Alternatif yöntem ise internet erişimi olan yerlerde femtocell teknolojisiyle bağlanmak olacak. 

Bugün bu alan oldukça küçük ve pazarın sadece üst segmentine hizmet veriyor. Cep telefonu pazarında, 60 milyonun üzerindeki aboneye göre bakarsak, bugün Blackberry ve iPhone gibi akıllı telefonların sayısı toplam pazara kıyasla çok düşük. Ancak bu sayının, katlanarak artmasını bekliyoruz. Bu akıllı telefonların pazarı, 60 milyonluk pazarın yüzde 5’ine dahi ulaşsa bu rakam 3 milyon eder. Bu gerçekten önemli bir pazar…

Ama ilgilendiğimiz, sadece bu üst segment pazar da değil. Orta segmentte, akıllı telefonlara bütçe ayıramayacak, ancak sunduğu hizmetlere ihtiyaç duyacak büyük bir kitle var. Bu orta segment, bizim için en önemli pazar. Gelecekte sabit hat altyapısına dayalı femtocell veya Wi-Fi bazlı cihazlarla bağlanılarak ulaşılan bu tür hizmetler, trafi��in en büyük kısmını taşıyacak.

Peki kim bu trafiği taşıyacak? İşte geleceği belirleyecek soru bu. Gelecekte rekabet burada olacak. Önümüzdeki 5 yılda her şey altyapıda bitecek. Burada yoğunlaşılması gereken nokta trafik. Çünkü, tüm telekom şirketleri, tüm müşterilere benzer hizmetler verecek. Rekabet trafik üzerinde belirlenecek. Örneğin, iletişim trafiğinin yüzde 60-70’i, ister sabit hattan ister mobil hattan olsun Türk Telekom üzerinden gerçekleşecek.

Bu tablo, önümüzdeki 4-5 yıl içinde ağ ve cihazlar tarafında nasıl bir değişim olacağını gösteriyor. Gelecekte data trafiği, bugünün ses trafiği gibi olacak. Bu durum da bazı telekom operatörlerine, pahalı sistemler nedeniyle zorluk çıkaracak.

*Peki yurtdışında nasıl bir büyüme planınız var?
Bu konuda ilk söyleyeceğim nokta, satın almalara çok sorumlu yaklaşıyoruz. Çünkü, özellikle bugünkü iş dünyasında satın almalarda çok disiplinli olmanız gerekiyor. Satın alma, mutlaka gerçek ve adil değerinde gerçekleşmiş olmalı. Yüksek değerden alınmış şirket, ardından ciddi zarar yaratabiliyor. Bugün bu değeri belirlemek, bundan 6 ay öncesinden çok daha zor. Çünkü, hangi şirketi neden aldığınızı kendinize ispat etmek zorundasınız.

Evet, kriz nedeniyle daha çok satın alma fırsatı var. Ama sadece 6 ay öncesinden ucuz diye şirket alamayız. Daha disiplinli olmak gerekiyor. Şirket fiyatı düşse de hala ödemeniz gereken değerden daha çok veriyor olabilirsiniz. Bu çok önemli bir nokta, biz de bunu düşünerek dikkatli adım atıyoruz.

*Ama yakın ülkelerdeki satın almalara ilginiz sürüyor, değil mi?
Evet, yakın ülkelerle çok ilgiliyiz. Türkiye’den bu bölgedeki tüm ülkeleri çok uygun maliyetlerle kapsayabiliyoruz ve çoğu için yatırımın geri dönüşü gayet iyi oluyor.

hedPrensip olarak, hem sabit hem mobil hatları olan şirketlere odaklanacağız. İki hizmetin birden sunulabildiği fırsatlarla ilgileniyoruz. Aksi takdirde sadece mobil hatlarla ilgiliyiz. Eğer sabit hat hizmet veren, ama ADSL ve data trafiğinde büyüme fırsatı olan şirketler varsa, bununla da ilgilenebiliriz.

Ayrıca lisans alarak sıfırdan yatırım da yapabiliriz. Bu saydığım özelliklere sahip her türlü fırsata açığız. Ama bunların bir ortak noktası, kesinlikle Türk Telekom’a değer katması lazım, sadece büyüme adına alım yapmayacağız.      

*Daha net sorarsak… Bu yıl içinde satın alma yapacak mısınız? Satın alma haberlerinizi de duyacak mıyız?
İnşallah…

*Bu yıl sadece satın almalar için 1 milyar dolarlık bir bütçeniz olacak, değil mi?
Evet, aslında bu 1 milyar dolar sadece Yönetim Kurulu’nun verdiği bir izin. Daha çok gerekirse, daha fazlasını isteyebiliriz ya da belki de daha az yatırım fırsatı çıkar, daha az harcayabiliriz. Bu rakam çok bir şey ifade etmiyor.

Dediğim gibi, önemli olan, bize değer katacak yatırımı bulmak. Dürüstçe söylemek gerekirse, eğer böyle bir yatırım fırsatı yakalarsak gerçekten fiyat ya da bunun için gereken para bizim için önemli değil. Önemli olan yatırımın geri dönüşünün hızlı olması.

Pazarlar olarak… Makedonya ile yakından ilgileniyoruz. Makedonya’da mobil operatörü Cosmofon’a teklif verdik. Bosna’da BH Telecom’un özelleştirilmesi söz konusu, bu şirket ile ilgileniriz. Bulgaristan’da BTC için teklif vermiştik hala bu ülke ile ilgileniyoruz. Kosova’ya da bakıyoruz. Azer Telecom’la, Kazakistan pazarı ile ilgileniyoruz. Kırgızistan’da seçimler nedeniyle şimdilik ihaleyi iptal ettiler, ancak gelecek gelişmeleri takip ediyoruz.

*Ortadoğu ve Güney Afrika’da yatırım yapma ihtimaliniz var mı?
Ortadoğu’daki projelerimiz şu anda sadece uluslararası bağlantılar üzerine şekilleniyor. Örneğin Mısır ile Türkiye, Suriye, Yunanistan arası bağlantılar için görüşüyoruz. Aynı zamanda Suriye ve İran’ın Ortadoğu’daki bağlantılarını genişletme planlarımız var. Gürcistan’dan Orta Asya ülkelerine giden uluslararası projelerimiz var.  Güney Afrika ile Oger Telecom ilgileniyor. Bizim ilgi alanımızda değil.

*Kriz nedeniyle sıkıntıya düşen Batılı fonlar, AB’ye yeni üye olan ülkelerde telekoma yaptıkları yatırımları elden çıkarmak istiyor. Bu ülkelerdeki hisse satışlarıyla da ilgilenir misiniz? Azınlık hissesi almak gibi bir düşünceniz olur mu?
Aslında prensip olarak azınlık hissesi almıyoruz. Bu, şirketin bir tercihi. Ama Arnavutluk’taki ortaklığımızda olduğu gibi istisnalar söz konusu olabiliyor. Yeni her kuralda mantıklı nedenler söz konusuysa, istisnalar oluşabiliyor. Ama her işimizde yönetimi sağlamak adına yarı yarıya ya da çoğunluk hissesi almayı tercih ederiz.

Evet, tabii ki bu hisse alımları ile ilgileniyoruz. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde bu tip fırsatlara da bakıyoruz. 

*Türkiye’de şirket alımlarına devam edecek misiniz? Hangi alanlarda olacak?
Mevcut bilişim şirketlerimizi destekleyecek, tamamlayacak Türk şirketleri almayı düşünüyoruz. Bu şirketler, CRM, müşteri ilişkileri, finansal hizmetler ile ilgilenen bilişim şirketleri olabilir. Yazılım destekleyici hizmetler veren ya da yazılımların kurulumlarını test eden uzmanlaşmış şirketler olabilir. Bazıları ile görüşüyoruz.

*Bu yıl Türk Telekom’un hangi yeni ürünleriyle tanışacağız?
Bu yıl, iç pazarda, geleceğimiz için önemli olduğuna değindiğim yakınsamalı ürünlerin yolculuğuna başlıyoruz. Bu, uzun soluklu ve önemli bir yol bizim için… Bu ürün grubu, bize temel olarak her tüketici kesimine her türlü hizmeti sunma fırsatı veriyor. Evde, sokakta nerede olursanız olun; ses, data, sabit hat, cep telefonu, yani hangi hizmeti kullanırsanız kullanın, Türk Telekom olarak size ulaşabileceğiz.

Tabii bu yakınsamalı ürünler için farklı hizmetlerin, ürünlerin birbirleriyle karmaşık entegrasyonlarının yapılması gerekiyor. Bu süreç, bizim için zorlu olacak, aynı zamanda geniş fırsatlar tanıyacak.

Bu yıl, grubumuzun farklı şirketleri, çapraz satışlar yapmaya başlayacak. Örneğin TTNET mobil hizmetler satacak, internet servis sağlayıcıları başka benzer ürünler satacak. Ardından daha çok Wi-Fi üzerinden hizmetler göreceksiniz. Örneğin WiRO hizmeti vermeye başladık. Bu çok enteresan bir hizmet, yurtdışındayken uluslararası konuşma ücreti ya da roaming ücreti ödemek yerine, ev telefonunuz üzerinden Türkiye’de bir yeri arayabiliyorsunuz. Bu alanda yeni ve farklı seçenekler sunacağız. Wi-Fi roaming anlaşması imzalıyoruz, bu anlaşma ile ses ve data hizmetleri verebileceğiz.

Ayrıca bu yıl, ses hizmetlerinde paket ürünler göreceksiniz. Örneğin yurtiçi ve uzak mesafe için sınırsız arama getiren bir hizmet gelecek. Aynı Avea’da olduğu gibi… Jetvell’de belli bir dakikadan sonra sınırsız kullanıma geçilecek. İnternet ve IPTV’de de benzer paketler olacak.

Bu yıl yakınsamalı ürünler de gelecek. İlk olarak WiPhone’lar çıkacak.

Ayrıca şu an açıklayamadığım Avea ile geliştirdiğimiz yeni ürünleri de göreceksiniz. Geçen yıl boyunca 47 yeni ürün çıkardık. Böylece toplam ürün sayımız 100’ü aştı.

*Jetvell adıyla yeni tarifeler çıkardınız, nasıl reaksiyon aldınız? Başarılı oldu mu?   
Çok kısa bir sürede 18 bin aboneye ulaştık. Müşterilerimizi arayarak tarifeleri anlatıyoruz. Bugüne kadar telefonla aradığımız müşteri sayısı 3 milyonun üzerinde. Bu çok etkili bir yöntem. Onların için en iyi tarifeyi belirliyoruz, bu tarifeyi onlara sunuyoruz. Ulaştığımız abonelerde başarımız yüzde 25. Bu çok iyi bir rakam, büyük bir başarı.

Gelirlerde Mobil Hatlar İki Katına Çıkacak

*Türk Telekom’un 2008 yılı gelirlerinin dağılımını alabilir miyiz? Ses, data, mobil ve diğer hizmetlerden kazandığınız gelirlerin toplam ciro içinde payları ne kadardır?
Açıklanan 2008 rakamlarımıza baktığınızda, ADSL’i de dahil ettiğimiz sabit hat gelirlerinin toplam gelirler içinde payı yüzde 80. Sabit hatlarda yüzde 5 büyüme görülüyor. Mobil tarafta ise 2007 yılına göre yüzde 24’lük bir büyüme mevcut ve mobil gelirlerin konsolide gelir içinde payı yüzde 20.

*Peki 5 yıl sonrasında bu dağılımın nasıl gerçekleşmesini hedefliyorsunuz? Gelirlerin ideal dağılımı sizce nasıl olmalı?
Her şirket için ideal kural, öncelikle gelirleri artırmak. Bugünden 5 yıl sonrası için dağılımın nasıl olacağını kestirmek pek mümkün değil. Ama kesin olan şu ki mobil taraf çok daha hızlı büyüyor. Bu yüzden Avea’nın konsolide gelirlerde payının bugünkü rakamın 2 katından fazla olması gerekiyor. ADSL’in bugün payı yaklaşık olarak yüzde 12. Bunun da yüzde 15 olması gerekir. Ama bu, aynı zamanda geleceğin nasıl olacağına da bağlı. Eğer gelecekte data sesten daha önemli hale gelecekse o zaman data tarafında daha ciddi bir büyüme yakalamamız gerekir.

Ses hizmetlerinin gelirlerinde de yavaş bir düşüş görülebilir. Psikolojik olarak ciddi düşüş eğrilerini kabullenmiyoruz.

Türkiye’nin Teknoloji Merkezi Olacağız

Ar-Ge’de Yeni Merkez İtü
İnovasyon, Türk Telekom için çok önemli. Ar-Ge yatırımlarına devam edeceğiz. ODTÜ’de bir Ar-Ge merkezimiz zaten vardı, şimdi İTÜ’nün içinde de bir merkez kuracağız. Bu merkezle hem bilişim şirketlerimize destek vereceğiz hem genç girişimcilere kuluçka şirket kurmada destek sağlayacağız. Bilişim şirketlerimizin çalışan sayısı toplamda 600 kişilik bir ekibimiz bulunuyor. Bu sayıyı 18 ile 24 ay içinde en az iki katına çıkaracağız. Türkiye’nin teknoloji merkezi haline geleceğiz.

İştiraklerle Büyüyeceğiz
Bilişim şirketlerimizin önemli bir geleceği olacağını düşünüyorum. ATM yazılımlarının desteklenmesinden müşteri hizmetleri, çağrı merkezine kadar her alanda faaliyet gösteren iştiraklerimiz var. Örneğin yazılım ve bilişim teknolojileri geliştiren Argela, Hindistan’ın büyük mobil operatörü ile mobil hatlar üzerinden reklam yapılmasını sağlayan anlaşma imzaladı. Şu anda Tuitalk ile Amerika pazarına girmiş durumda. Tuitalk operatörlerle ortaklık kurarak reklam tabanlı iletişim servisi sağlıyor. Başka ülkelere de girmeyi düşünüyoruz.

Sebit ile Amerika Pazarında
Ödeme sistemleri ve sadakat programları üzerine yoğunlaşan Innova, Suudi Arabistan ve Kazakistan’da başarılı oldu. Şimdi hizmetlerini CRM ve müşteri ilişkileri alanlarında genişletiyor. Şirketler yüksek maliyetler nedeniyle kişiselleştirmeye her zaman yanaşmıyor. Bu yüzden Innova’nın niş bir pazarı var. Eğitim alanında da Sebit ile Amerika’dan sonra Suudi Arabistan için şimdi Arapça versiyonu yazıyoruz. Hindistan ve Azerbaycan için de girişimler var.

Ortadoğu ve Afrika’ya Oyun İhracı
Pek çok farklı pazara yeni oyunlarla  gireceğiz. Türkiye’de başlayacağız. Ardından Ortadoğu’da Mısır ve Suudi Arabistan’a; Nijerya ve Güney Afrika ülkelerine gideceğiz. Buralarda oyunlarımızı yerelleştireceğiz. Dili yine İngilizce kalabilir ama bunun ötesinde, ülkelerin kendi beğendikleri ya da isteklerine göre değişiklikler yapacağız.

ADSL’e Yatırımda Geç Kaldılar Şimdi Pozitif Ayrımcılık Yapacağız

*TTNET’in ADSL pazarında yüzde 95 pazar payı var. AB uyum düzenlemeleri çerçevesinde, o alanda rekabet yaratılması için bu payın yüzde 80’lere çekilmesi söz konusu. Bu durumda ADSL için daha az agresif bir pazarlama stratejiniz olacak?      
Aslında böyle bir regülasyon yok, ama kesinlikle rekabet için bu tip bir gereklilik var.

Evet, tabii ki bizim yüzde 95’lik pazar payımız oldukça yüksek. Peki neden bu durumdayız? Bu durumdayız, çünkü maalesef pek çok şirket ADSL’e yatırım yapmakta geç kaldı. Örneğin Koç.net bu hizmete yeni başladı. Bugün bu alanda TurkNet, Smile ve son bir yıldır Superonline pazarda. Bence Superonline’ın pazara girmesi çok olumlu bir gelişme. Umuyorum bu alanda rekabet giderek artacak.

Biz başarılı olmaları için onların lehine pozitif ayrımcılık yapacağız. Türk Telekom’dan TT.net’in aldığından daha uygun, indirimli fiyatlar alacaklar. Aradaki fiyat farkını büyümek için yatırımda ve ya daha uygun fiyatla satış yapmak için kullanabilecekler.       

*Bu durum TTNET’in payı yüzde 80’lere inene kadar devam edecek mi?
Bunu rekabeti teşvik etmek için yapıyoruz. Tabii, payımız yüzde 80 pazar payına gelene kadar devam edeceğiz. Bu şirketlerin ADSL pazarından en az yüzde 20 pazar payı aldığından emin olmamız gerekiyor. Daha az agresif olacaksınız diyorsunuz… Bu sizin yorumunuz ama ben de buna hayır demem.

Yatırımlarımızda Yavaşlama Yok

Maliyet Düşünce Hızlandık
2008’te toplam 1,75 milyar TL yatırım yaptık. Sabit ağlara yaklaşık 1,3 milyar TL ve mobil tarafa 450 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl da yatırımlarımıza devam ediyoruz. Neden derseniz? Çünkü bugün daha az maliyetle daha büyük yatırımlar yapabiliyoruz. Yavaşlamıyoruz aksine hızlandık. Kablo yatırım maliyetleri geçen yıla göre yüzde 70-75 düştü. Türkiye genelinde 24 altyapı anlaşmamız var. Bunları kullanmalıyız. Neden duralım ki? Şu an daha iyi ve hızlı ağ kurmak için en doğru zaman.

Müşteri Tarafına Yoğunlaşacağız
Bu yıl da kablo ve fiber altyapı yatırımlarına devam edeceğiz. Bilişim şirketlerimize yatırımlarımız devam edecek. Müşteri ilişkileri kurma ve bu alanda olanaklarını büyütmek için yatırım yapacağız. Bu bizim için çok önemli. Biliyorsunuz mobil tarafa Avea ile yatırıma devam ediyoruz. ADSL tarafında yatırımlarımız tamamlandı, fazla kapasitemiz var. Ayrıca eğitim, sağlık gibi alanlarda büyümek için bu projelere bütçe ayıracağız. 

İnsan Almaya Devam Edeceğiz
Geçen yıl boyunca 2 bin 640 kişi işe aldık. Bu yıl da krize rağmen alımlara devam edeceğiz. Kesin bir rakam veremem henüz karar verilmedi. Ama 1.000’e yakın olur diye düşünüyorum. 

Elçin Cirik
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz