Hedefimiz dünya markası olmak

Koç Holding’in başkanı Mustafa Koç’un eşi Caroline Koç,  anne olması nedeniyle ara verdiği iş hayatına, Haremliqe ve Selamlique markalarıyla döndü. Ortağı Banu Yentür ile hızlı bir büyüme sürecine girip, gözünü yurtdışına çevirdi. Koç, şimdi dünya markası yaratma hedefiyle yoluna devam ediyor. “Odaklanma stratejisiyle” büyüyeceklerini, ilgilerini dağıtmadan yeni ürünleri piyasaya süreceklerini söylüyor. Koç, “Doğru bir stratejiyle ilerlediğimizi görüyorum ve vizyonumuzdan çok uzak değiliz. Hedefimiz dünya markası olmak” diyor. Mağazalarda yakalanan ivmenin de bunun habercisi olduğunun altını çiziyor.Caroline Koç ismi, son yıllarda iş dünyasında daha fazla duyulmaya başlandı. Özellikle lüks ev tekstil ürünleri ve Türk kahvesine yönelik yarattığı Haremlique ve Selamlique markalarıyla emin adımlarla ilerleyen Koç, oldukça iddialı hedeflere de sahip. Şu anda Körfez ülkelerindeki mevcut mağazalarına yenilerini eklemekle meşgul olan başarılı isim, gelecekte dünya markası olmayı hedefliyor. Üstelik bu hedefin çok uzağında olmadıklarını da düşünüyor. Bilinmiş bir markayı almak ya da Türkiye’ye getirmek yerine kendi markalarını yaratmalarını ise “Kolay olanın peşinde değildik, bir ihtiyacın peşindeydik” sözleriyle açıklıyor. Bir dünya markası yaratmanın zor olduğuna da vurgu yapan Koç, bu alanda neden iddialı olduklarını ise şöyle açıklıyor: “Özellikle mağazalaşmada yakaladığımız ivme ve mevcut durum ne kadar ciddi olduğumuzu kanıtlıyor. Bir dünya markası olmak kolay mı diye bakarsak tabii ki değil ama gerçekleşmemesi için hiçbir sebep de yok. Ben doğru bir stratejiyle ilerlediğimizi görüyorum ve sanırım vizyonumuzdan çok uzakta değiliz.” Caroline Koç’la Haremlique ve Selamlique markalarını, bu markalarla ilgili hedeflerini konuştuk:

Capital: Haremlique nasıl hayata geçti? Neden lüks ev tekstilinde bir girişimde bulunmaya karar verdiniz?
- Mevcut durumda ev tekstilinde birçok Türk markası faaliyet gösteriyor. Ancak, lüks marka kategorisinde bir Türk markasının varlığından söz etmek pek mümkün değil. Bu konuda ciddi bir boşluk gördük ve sadece ev tekstili ve aksesuarlarında değil, iki alanda marka yaratmaya karar verdik. Haremlique ev tekstili sektöründe, Selamlique ise kahvelerin atası olarak adlandırılan Türk kahvesi sektöründe faaliyet gösteriyor. Başlangıcı tekstille yapıp devamında Türk kahvesini ilave etmemizin en büyük sebebi, bu iki konuda da Türkiye’nin üretici olarak iyi bir itibarının ve bilinirliğinin olmasıdır.~

Capital: Bu kararınızda tekstil geçmişinden gelen bir ailenizin olmasının etkisi var mıydı?
- Mutlaka. Biz 1800’lerden beri tekstilciyiz. 1786 yılında İzmir’e yerleşmişiz. Ailem önce halıcılık işine odaklanmış, ardından dokuma ve basma fabrikalarımızla tekstil işlerimiz büyümüş. Aslında geçmişten bu yana tekstil işiyle haşır neşiriz.

Capital: Dışarıdan bir marka getirmek yerine sıfırdan bir marka kurdunuz... İlk seçenek daha kolay olmaz mıydı?
- İşin başında lüks kategoride Türkiye markaları yaratmak amacıyla yola çıktık. Markanı Türkiye’ye ait olması, burada kurulması, gelişmesi ve buradan dünyaya açılması gerekiyordu. Yani kolay olanın peşinde değil, bir ihtiyacın peşindeydik. Başarılı olursak bunun bize vereceği hazzın yanında ülkemiz için de önemli bir şey yapmış olacağımıza inanıyorum.

Capital: Harrods’la yollarınız nasıl kesişti? Orada hangi ürünleriniz satılıyor?
- Harrods da Selamlique markasının kahveleri, özel lokumları, delicacy dediğimiz özel krokanları ve bazı Türk kahve aksesuarlarıyla yer alıyoruz. Ürünlerimizi ilk tasarladığımız zaman randevu alıp ekip olarak sunuma gittik, Beğendiler ve bize yer verdiler. Tekstilin Harrods’da yer alması için ise bazı lojistik işlerin bitirilmesi gerekiyor, Şimdi buna çalışıyoruz, Sanırım yakın bir zamanda tekstil ürünlerimizle de burada yer alacağız.

Capital: Harrods’daki varlığınızdan dolayı ilk önce Londra’ya bir mağaza açacağınız düşünülürdü, İlk Beyrut’u tercih etme nedeniniz nedir? Önümüzdeki dönemde hangi başka şehirlerde göreceğiz sizi?
- Başlangıçta zengin Körfez ülkelerini tercih etmemizin sebebi, buralardaki lüks tüketim eğiliminin yüksek olması. Bu karar, başlangıçta oluşturduğumuz iş planına uygun olarak alındı. Bundan sonrasında Avrupa’ya yönelik hedeflerimizi gerçekleştirmek için çalışacağız. Harrods, markalaşma yolunda olmamız gereken önemli bir nokta olduğu için önce orada yer aldık. Biz iki marka için ayrı ayrı ya da Haremlique mağazası içinde Selamlique ürünlerinin de yer aldığı franchise’lar vermek suretiyle genişliyoruz. Şu anda sadece Beyrut’a değil, zengin Körfez ülkelerinde de franchise’lar verdik. Beyrut’ta hem Haremlique hem de Selamlique mağazasıyla yer alıyoruz, Suudi Arabistan Riyad Haremlique mağazası 2012 Temmuz ayında açıldı. Mayıs ayında Birleşik Arap Emirlikleri’nde Dubai de Selamlique mağazamız, gelecek ay ise Kuveyt’te Haremlique mağazamız açılıyor. Ayrıca Qatar için de bir anlaşma imzaladık.

Capital: Kurulduğunuz günden bu yana bir dünya markası olma vizyonuna sahipsiniz, Bu vizyonun neresindesiniz? Bu sizce kolay bir hedef mi?
-Özellikle mağazalaşmada yakaladığımız ivme ve mevcut durum ne kadar ciddi olduğumuzu kanıtlıyor. Bir dünya markası olmak kolay mı diye bakarsak tabii ki değil ama gerçekleşmemesi için hiçbir sebep de yok. Ben doğru bir stratejiyle ilerlediğimizi görüyorum ve sanırım vizyonumuzdan çok uzakta değiliz, Yani hedefimiz dünya markası olmak.

Capital: Üst segmentte ev tekstiline olan Türkiye’deki ilgi ne düzeyde size göre?
- Aslında dışarıdan gelen talep, içerideki talepten fazla diyebilirim. Ama iç piyasadaki ilgi de gelecek potansiyelini gösteriyor. Ayrıca iç piyasada birçok yabancı ev tekstili markasının rekabetini ve Türk tüketicisinin yabancı marka merakını da unutmayalım.~

Capital: Selamlique markasını daha sonra ortaya çıktı. Bu markada nasıl bir ivme yakaladınız?
- Biz ilk işe başladığımız günden bu yana markalarımızı sıfırdan oluşturduk. Selamlique çok odaklı bir marka ve bu fokuslanmayla yoluna devam edecek. Ürün gamının genişlemesini de yine mevcut ürünlerin
çeşitlendirmesiyle yapacağız.

Capital: Haremlique ve Selamlique dışında başka markalar da olacak mı önümüzdeki dönemde?
- Bu, potansiyel gördüğümüz farklı bir alan söz konusu olduğunda olabilecek bir şey. Zira mevcut markalarımızın odaklanmasını bozmayacağız.

Capital: Sizin daha önce de Play Barn ve Edwards’la farklı sektörlerde girişimcilik denemeleriniz oldu. Bu girişimlerinizden Haremlique nedeniyle mi vazgeçtiniz?
- Hayır, bu işlerden Haremlique ve Selamlique nedeniyle vazgeçmedim. Bu markalarımız daha çok yeni. Bu işleri yeterince ilgilenemediğim için devretmek zorunda kaldım. Zira kızlarım çok küçüktü ve annelik isteğim daha ağır basıyordu. Şu anda her iki iş de devam ediyor.

Capital: Şu anda Haremlique’in performansı nasıl? 2012 yılını ne kadarlık bir ciroyla kapattınız? Bu yıl sonu için hedefiniz nedir?
- Burada iki markanın iki ayrı şirket altında olduğunu ama beraberce çalıştıklarını belirtmek isterim. Markaların her ikisinin de yatırım süreçleri devam ediyor. Anlayacağınız masraf çok ama hızlı bir büyümemiz olduğunu söyleyebilirim. Rekabet gereği rakam vermek istemiyorum ama Haremlique’e göre daha yeni olan Selamlique’ın cirosu iki yıldır yüzde 100 büyüyor.

Capital: Haremlique’in tam olarak farkı nedir size göre? Tüketici gözünde bu farkı iyi anlatabildiğinizi düşünüyor musunuz?
- Gerek Haremlique gerekse Selamlique’ın farkı tasarımlarındaki özgünlük, sadelik, şıklık ve huzur etkisidir. İnsanlar mağazalarımıza ya da yurtdışında katıldığımız fuar stantlarımıza geldiklerinde bu konudaki övgülerini gizlemiyor. Bence mağazalarımızın ve ürünlerimizin algılanan kalitesi oldukça yüksek. Yani yaptıklarımız, kendisini sessizce ama kuvvetli bir şekilde hissettiriyor. Marka bilinirliğimizi de hedeflediğimiz segmentte bir noktaya getirdiğimizde zaten işin büyük kısmı tamamlanmış olacak.

Capital: Bu kârlı bir iş mi? Başlangıçta bu işin sizin için hobi olarak başladığı konuşuldu. Ancak oluşturduğunuz stratejiler aksini söyler nitelikte... Bu işte kârlılık sizin için önemli mi?
- Kârlılık her işte önemlidir. Dünya markası olma vizyonumuz var bildiğiniz gibi... Tabii ki bu bir iş, hem de ciddi bir iş.

CAROLINE KOÇ NASIL BİR İŞ KADINI?
DİNLEMEYİ SEVERİM
Dinlemeyi, hızlı karar vermeyi severim. İş yaşantımda daha çok ileriye bakarım. Hayal ettiklerimin gerçekleşen kısımları beni mutlu eder. Hatanın olabileceğine inanırım ama tekrarlanmasını sevmem.
AÇIK KONUŞMAK ÖNEMLİ
Açık konuşmayı severim. Herkesi olduğu gibi kabul ederim ve mesafemi buna göre ayarlarım. Bir iş yaparken aslında ne yaptığımı düşünürüm. Kimlere ne faydası olduğuna bakarım.
HERKES MEMNUN OLMALI
Beni de içine alarak çalışanları, müşterileri ve toplumu mutlu eden bir fayda benim için önemlidir. Sadece beni memnun eden bir işi yapmak istemem.~

"KOLAY YAŞAM MUTLULUK GETİRMEZ"
Birkaç yıl öncesine göre şimdi daha iyiyim. Çünkü kızlarım büyüdü. Zamanı yönetmek konusu çok kolay olmasa da elimden geldiğince önceliklerimi aksatmıyorum. Ben aynı zamanda Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’nın başkanlığını yürütüyorum. Ev, çocuklar, vakıf, iş, dostlar... Hepsini düşündüğünüzde benim^çin zamanı planlamanın neden kolay olmadığı sapırım anlaşılıyor. Ama ben hepsine zaman ayırmaktan mutluyum. Bana göre kolay işler ve yaşamlar mutluluk vermez.

"ÖNCE MUSTAFA BEY'E DANIŞIRIM"
Capital: Mustafa Bey ve Banu Yentür bu işin ortakları. Ortaklar arasında nasıl bir iş bölümü söz konusu?
- Mustafa Bey, bu işteki sessiz ortak. Görevi bizlere destek olmak. Bizim görevimiz ise markanın kimliğini, yönünü ve duruşunu belirlemek. Bunun dışında, Banu daha ağırlıklı tasarım üzerinde yoğunlaşıyor, ben ise yönetim kısmındayım. Şirket müdürleri de tedarik, üretim, pazarlama, satış ve teslimat gibi diğer ana süreçleri yönetiyor.

Capital: Eşiniz Mustafa Bey’in sizin iş hayatında oluşturduğunuz hedef ve vizyonlara ne tür katkısı oluyor?
- Mustafa Bey, almayı düşündüğüm kararları danıştığım ilk kişidir. Buradaki yol göstericiliği zaten çok önemli. İşe inandığı için desteği de sürekli.