Üç yıl önce kamyon ve otomobil operasyonlarını ayıran Mercedes-Benz, bu adımla otomotivdeki büyük dönüşüme erken yanıt verdi. Türkiye’de bu yeni yapının liderliğini Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bedikhan üstlendi.
Mercedes-Benz, elektrifikasyon ve dijitalleşmeyle lüks mobilitenin geleceğini yazmaya hazırlanıyor. Türkiye’de Şükrü Bekdikhan liderliğinde şekillenen bu vizyon, portföyde yer alacak 14 elektrikli model ve çevrimiçi satış hedefiyle yeni bir döneme işaret ediyor.
Özlem Aydın Ayvacı / [email protected]
Fotoğraflar: Hüseyin Öngen
Capital Dergisi / Ağustos 2025
Elektrifikasyonla otomotiv sektörü tarihinin en büyük dönüşümünü yaşıyor. Mercedes-Benz de bu dönüşümde öncü olmayı hedefleyen markaların başında geliyor. Bu dönüşüm sadece ürün gamını değil şirketlerin organizasyon yapısını da etkiliyor. Üç yıl önce Mercedes-Benz’in globalde kamyon/otobüs ve otomobil/hafif ticari faaliyetlerini ayırması, bu stratejik kırılmanın en somut göstergesi oldu.
Türkiye’de otomobil tarafında bu dönüşümün liderliğini Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan üstlendi. Bugün sattıkları her 5 araçtan birinin elektrikli olduğunu söyleyen Bekdikhan, premium segmentte de otomobilin pazar liderliğini 3 yıldır sürdürdüklerini ifade ediyor. Elektriklide sadece 5 modelle 3 bin 197 adet satışla Mercedes-Benz dünyasında da 7’nci sırada yer alıyorlar. Bekdikhan, “Önümüzdeki yıldan itibaren hafif ticaride de elektriklenme ivmelenecek. Otomobilde elektrikli model sayımız 5’ten 13-14’e çıkacak. Bugün yüzde 22 olan satışımızdaki elektrikli payının önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde yüzde 35’lere kadar çıkacağını öngörüyoruz” diyor.
Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan, Capital’in sorularını yanıtladı:
Binek otomotiv tarafı olarak Mercedes-Benz Türk’ten ayrılmıştınız. Ayrıldıktan sonra geçen 3 yılda nasıl bir büyüme oldu?
Tam pandemi çıkışıydı, kısıtlı bir arzın olduğu dönemdi. Bunun için adetler de biraz geriye doğru gitmişti. Şimdi pandemi çıkışıyla ve son 1,5-2 yıldır ivmelenmeyle 17-18 bin bandından 30 bin otomobil satış adedine geldik. Hafif ticari araçlarda 6-7 bin adetlerden bugün 10 bin adet civarına ulaştık.
Geçen yılın adetleri 1 milyon 230 bindi. 2025’te toplam pazarda neler oluyor?
Son 2 yıldır pazar 1 milyonun üzerinde gerçekleşiyor. Bu yıl da otomobil ve hafif ticari araç toplamında yine 1 milyonun üzerine çıkacak gibi görünüyor. İlk 6 ayda ulaşılan rakamlar da bunu teyit ediyor. Yaklaşık 488 bin adetlik otomobil satışı var. Hafif ticariyle birlikte toplamda 608 bine yaklaşıldı. Bu da geçen yıla göre yüzde 5’lik bir büyüme anlamına geliyor. Geçen yıl 1 milyon 230 bin adetle rekor kırılmıştı. İkinci yarıdaki gelişmelerin nasıl şekilleneceğini ise şimdiden kestirmek zor.
Mercedes-Benz’de ilk yarıda büyüme nasıl oldu?
İlk yarıyılda sattığımız 14 bin 582 otomobille, geçen yılın aynı dönemine göre satışlarımızı yüzde 15’in üzerinde artırdık. Bu sonuçla şimdiye kadarki adet bazında en yüksek ilk yarı performansına ulaştık. Faiz oranları ve krediye erişim, tüketicilerin araç satın alma kararında belirleyici olmaya devam ediyor. Enflasyon düşüş trendine girdi. Bu da talebi artırarak sektörün büyümesine katkı sağlıyor. Tüketici krediye ulaşabilirse 2025 yeni bir rekor yılı olabilir. Temkinli bir iyimserlik içerisindeyiz.
2025’te büyüme olmasa bile iyi bir yıl olacak mı peki?
Geçen yılın rakamı yakalanırsa gerçekten başarılı bir yıl olur. Beklentiler büyümenin geçen yılın biraz daha gerisinde olacağı şeklinde.
Peki yasal düzenleme nasıl etkiler?
Otomotivde şu an benzinli ve dizel araçlardaki vergi yapısıyla elektrikli araçlardaki vergi yapısı birbirinden farklı. Yeni düzenlemeyle özellikle elektrikli araçların satışları etkilenecek. Bazı elektrikli otomobillerde matrahların yükselmesi ÖTV’nin taban oranını yüzde 25’e indirdi. Bu da aracın fiyatını bazı modellerde içten yanmalılara göre daha olumlu etkiledi. İlk bakışta avantajlı görülebilir, ancak ara dilimlerle birlikte uygulanacak oranlar elektrikli araçlarda da fiyatlara yansıyacak. Elektrikli araçlar şu anda uygun fiyatlı olmaya devam ediyor. Düzenlemeden önce baktığımızda toplam pazarda elektriklinin payı yüzde 18’e kadar yükselmişti. Düzenlemeden sonra nasıl etkileneceğini önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde görebiliriz.
Elektrikliye bugünkü ilginin asıl kaynağı avantajlı fiyatı mı?
En önemli nedeni o ama bir yandan tüketicinin çevreye saygısı, doğal kaynaklara olan inancı da bu eğilimi güçlendiriyor.
Şarj altyapısındaki eksikler geçişi yavaşlatıyor mu?
Türkiye büyük bir ülke. Şu an 30 bine yakın şarj noktası var ve bunların 3’te 1’i hızlı şarjdan oluşuyor. Yani aracınızı yarım saatlik, 45 dakikalık sürede en azından gidebileceğiniz mesafeye kadar doldurmanız hep mümkün. Pazarın yüzde 18’ini oluşturan tüketicilere bakınca büyük şehirlerde yaklaşık 350-400 km’lik bir hacme sahip olan elektrikli araçlarla günlük hayatı idame ettirmenin hiç de zor olmadığını görüyoruz. Zamanla şarj ağının yayılması, hızlı şarj istasyonlarının sayısının artmasıyla elektrikli aracın payının önümüzdeki yıllarda yüzde 25-30 bandına gelebileceğini düşünüyoruz. Ancak yeni yapılan düzenleme bu oranlara ulaşmayı erteleyebilir. Bugün Avrupa ortalaması yüzde 15. Şu an Avrupa ortalamasının önündeyiz.
2024’te sattığınız her 6 araçtan 1’i elektrikliydi. Bu rakam 2025’te ne oldu?
2025’te sadece ilk 6 ayda 3 bin 197 adet elektrikli otomobil sattık ve elektrikli araçların toplam satışımızdaki payı yüzde 22 oldu. Yani sattığımız her 5 araçtan biri artık elektrikli. İlk yarı itibarıyla Mercedes-Benz dünyasında EV yani elektrikli satış adedi olarak ise 7’nci sıradayız. Bu büyümede, EQE 280 gibi Türkiye pazarına özel motor seçenekleri sunmamızın önemli etkisi oldu. Önümüzdeki yıllarda da hızla artan sayıda pek çok elektrikli modeli piyasaya süreceğiz.
Hafif ticaride oranlar nasıl?
Hafif ticaride daha yeni başladı. Onun için oranlar yüzde 3-4 seviyelerinde ama daha yeni ilk ürünler geliyor. Önümüzdeki yıldan itibaren orada da elektriklenme giderek ivmelenecek. Otomobil tarafında ürün gamımızda 5 ayrı modelimiz var.
Kaç modele çıkacak?
13-14’e çıkması söz konusu. Önümüzdeki yıllarda tüketici beğendiği modelin elektriklisini de seçebilecek. Model sayısı arttıkça bizim de elektrikli penetrasyonumuz yükselecek. Bugün yüzde 22 dediğimiz oranımızı önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde yüzde 35’lere kadar çıkaracağımızı öngörüyoruz ki bu senenin sonunda CLA modelimizi piyasaya sunacağız. CLA bizim tam elektrikli platformda sunduğumuz ve buna göre modüler teknolojisi geliştirilmiş ilk ürün. 792 kilometrelik bir menzil sunuyor. O menzil zaten tüketicinin şarj anksiyetesini kaldıracağı için bizim de çok iddialı olacağımız bir model. 792 kilometreyi bu segmentte sunan ilk üreticilerden biriyiz. Böyle bakarsanız hem bu segmentlere öncülük ediyoruz hem teknoloji önderliğini yapıyoruz. 13-14 aracı da ekleyince elektrifikasyona dönüşümümüz çok hızlı bir şekilde gerçekleşecek. 2030’da hangi segmentte araç satıyorsak satalım, o segmentte elektriklisi de benzinlisi de olacak. 2039 yılında da elektrifikasyonun da etkisiyle karbon nötr olmayı hedefliyoruz. Bugün bayi ağımıza güneş enerjili çatılar kurduruyoruz ki kendi enerjilerini üretebilsinler. Onların karbon ölçümlerini düzenli olarak gerçekleştiriyoruz, raporluyoruz ve iyileşme beklentilerimizi ortaya koyuyoruz. Ekosistemimizin de 2039’a kadar olan sürede ayak izlerini sıfırlamalarını bekliyoruz.
Kaç bayiniz var?
Türkiye’de 53 noktamız var. O noktaların hepsini dönüştüreceğiz ama globali düşünürseniz o ağın tamamını dönüştürmek gerçekten zorlayıcı bir süreç. Bu hedefler her Mercedes ülkesi için geçerli.
Siz elektrikli araç kullanıyor musunuz?
Düzenli olarak tam elektrikli araç kullanıyorum.
Hibriti de dahil edersek elektriklinin payı nereye geliyor?
Hibritleri de saydığımız zaman yüzde 40- 45’lere geliyor.
Avrupa-Çin-ABD rekabetinde durum nedir?
Çin pazarının hızla elektrikliye döndüğünü görüyoruz. Avrupa ve Amerika da şimdi buna ayak uydurabilmek için teknolojilerini iyileştiriyor, yeniliyor ve geliştiriyorlar. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Avrupalılar da elektriklide ürün atağına geçecek. Çinli markaların pazar payı kapma yarışına karşı kendilerini korumaya alacaklardır.
Türkiye’deki pazar nasıl olacak? Siz ne kadar iddialısınız?
Mercedes, premium setin içerisinde elektrikli araç pazarına öncülük eden bir marka. Premium elektrikli araç satış adediyle lideriz. Yakın zamanda BYD’nin yatırımıyla pazarın nasıl şekilleneceğini göreceğiz. Elektriklideki avantaj korunursa toplam pazardaki payı yüzde 30 olur.
Türkiye’de kullanıcılar bu araçları satın alırken en çok hangi kriterlere göre karar veriyor?
Eskiden aracın dışına bakılırdı şimdi daha çok içine bakılıyor. Aracın iletişim sistemlerine, ekosistemine bakılıyor. Aracın içerisinde bir dijital deneyim sunuyoruz. Premium tüketicisi o dijital deneyimi kendi günlük hayatıyla birleştirdiği sürece buna daha çok teveccüh gösteriyor, sürdürülebilirliğe değer veriyor. Bunun yanı sıra dijital ve kendi deneyimine de önem veriyor. Yine ikinci eliniz her zaman iyi olacak. Aracınız elektrikliyse menzili sizi tatmin etmeli ve sizin ihtiyacınızı karşılayabilmeli.
Şarj pazar büyüklüğü nereye ulaşır?
30 bin soket sayısının önümüzdeki 3 yıl içerisinde 100-150 bine çıkacağı öngörülüyor. Bu Türkiye için yeterli bir sayı olacak.
2025 yıl sonu hedefiniz nedir?
Elektrikli araçlar şu ana kadar satışlarımızın yüzde 22’sini oluşturuyor. İlk 6 ayda toplam 15 bine yakın araç satışı gerçekleştirdik. İkinci 6 ayda da benzer satış rakamlarına ulaşabilirsek 30 bine doğru gidiyoruz.
Toplam içinde ve premium’da pazar payınız nasıl?
En büyük 25 marka içerisinde bakıyoruz. Toplam pazardan yüzde 3 civarında pay alırken premium segmentin içerisinde payımız yüzde 11 civarında. 2024’ü premium segmentte lider olarak tamamladık. Son 3 yıldır üst üste Mercedes-Benz olarak premium segmentte pazar lideriyiz. Bu yılı da lider kapatmamak için bir sebep yok.
En önemli hedefiniz nedir?
Organizasyonun dijital dönüşümünü sağlamak, her noktada müşteri deneyimini dijital anlamda iyileştirmeye çalışmak en önemli odağımız. 2030 sonrası dönemde Mercedes-Benz Türkiye’yi, teknoloji, sürdürülebilirlik ve müşteri deneyimi odaklı çözümler geliştiren bir mobilite partneri olarak konumlandırıyoruz. Nöromorfik hesaplama gibi ileri yapay zeka teknolojilerine yatırım yapıyoruz. Araçlarımızı çok daha zeki, verimli ve hızlı hale getiriyoruz. Lityum metal katı hal bataryası gibi yenilikçi enerji çözümleri sayesinde menzil, güvenlik ve verimlilikte ciddi kazanımlar sağlıyoruz. Sadece 10 dakikada 325 km menzil sunan ve 1.000 km’ye kadar yol alabilen elektrikli test araçlarımızla geleceği deneyimliyoruz. Modern lüksü, sürdürülebilirliği ve ileri teknolojiyi bir araya getirerek teknolojiyle şekillenen bu çağda lüks mobiliteye yön vermeyi amaçlıyoruz.
“TÜKETİCİNİN DÖNEMİNDEYİZ”
MALİYETLER
Maliyetler enflasyon nedeniyle çok fazla arttı. Eskiden taşıma maliyetleri 100 birimse şimdi 130, 140, 150 birimlere çıktı. Şu anda en çok maliyetler kontrol edilmeye çalışılıyor. Önümüzdeki yıllardaki en büyük zorluklardan biri de bu olacak.
STOK VE TALEP
Enflasyonist ortamda stok yönetimi, maliyet yönetimi en önemli konularımız arasında. Stok yönetimi bugün hayatımızın her dönem olduğundan daha önemli bir parçası. Tüketici çok fazla alternatife sahip. Şu an tüketici dönemindeyiz.
BEŞ ARACIN BİRİ ONLINE’DAN
Acentelerimizden online sipariş sürecine, araç tesliminden satış sonrası hizmetlere kadar tüm müşteri yolculuğunu uçtan uca dijitalleştirmeye odaklandık. Dünyada ilk uygulayan pilot pazarlardan biri olduğumuz yeni satış modeli üzerinden yapılan satış oranları bizim için önemli bir gösterge. 2025 yılında online üzerinden 3 bin 80 adet araç sattık. Bu da toplam satışımızın yüzde 21,1’i. Bu oranla Mercedes-Benz dünyasında ikinci sırada yer alıyoruz.
“YAN SANAYİNİN DÖNÜŞÜMÜ SAĞLANMALI”
“PAZAR DÖNÜŞÜYOR”
Dijital transformasyonun olduğu ve elektrifikasyon dönüşümünün yaşandığı yıllardayız. Türkiye otomotiv pazarı bugün hala elektrikliye geçiş yapıyor. Pazardaki esas dönüşüm ana üreticilerde değil yan sanayide olacak.
EN BÜYÜK ZORLUK
Yan sanayinin dönüşümünü sağlayabilmek önümüzdeki yılların Türkiye için en büyük zorluklarından biri olacak. Türkiye’de üretim yapan otomotiv sanayinin dönüşümü yan sanayinin dönüşümüyle sağlanmalı. Avrupa elektrikli araca geçtiğinde bizim fabrikalarınız hala benzinli araç üretiyorsa ihracatınız geriye gider.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?