“ADNAN
POLAT” denilince akla iki kelime geliyor: Galatasaray ve yenilenebilir
enerji. Her ikisine de tutkuyla bağlı. Her ikisi için de uzun yıllardır
çalışıyor, aşkını ve inancını hiç kaybetmiyor. “Borç, kontrol
edilebilir, sıkıntı yaşanmadan ödenebilir olmalıdır” diyen işadamı,
“Galatasaray başkanlığımda da aynısını uyguladım. Ben daha temkinli
olmayı yeğlerim” diyor. Polat Holding için “Daha hızlı büyüyebilirdik,
temkinli gitmek istiyoruz. Radikal büyüme peşinde değiliz” diye
konuşuyor. Adnan Polat’ı, Türkiye Galatasaraylı kimliğiyle tanıyor.
Ancak o, tutkulu bir işadamı. Tıpkı Galatasaray aşkı gibi yaptığı işlere
de aynı heyecanla sarılıyor, Yenilenebilir enerjiye olan inancı,
yıllarca her değişen hükümete gidip ilgili kanunu çıkarttırma ısrarı,
hep bu heyecanın ürünü, Zaten bugün de odağında yenilenebilir enerji
var. Polat Enerji ve APD Enerji adlı iki şirketiyle bu alanda
çalışmalarını sürdürüyor. 2014 yılının ortalarında yatırımların
tamamlanmasıyla 1 milyar doların üzerinde bir yatırımla 605 MW’lık bir
kurulu güce ulaşacaklarını söylüyor. Polat, Türkiye’nin birincil enerji
kaynaklarında yüzde 70’in üzerinde olan dışa bağımlılığının
yenilenebilir enerjiyle yok olacağını düşünüyor. Bu alanın önünün
açılması gerektiğine inanıyor. Polat Holding için de çalışmalarını
sürdüren Adnan Polat, grubun büyük projelerinin geliştirilmesi işiyle
ilgileniyor, grubun gündelik işlerine karışmıyor. Bütün bu işlerin yanı
sıra Galatasaray’ı da transferlerini de yakından takip ediyor. Adnan
Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat ile işlerini,
yenilenebilir enerji sektörünü ve tabii ki Galatasaray’ı konuştuk
Sohbetimizin detayları şöyle:
Capital: Polat Holding’in yönetim kurulunda sizin adınızı göremiyoruz. Neden?
2000’lerin başında Polat Holding ve bağlı şirketlerinin yönetim kurulu
başkanıydım. Bu dönemde, üçüncü ve sonraki nesiller arasında gelecekte
oluşacak muhtemel ihtilafları engellemek ve uyum içinde yaşamalarını
sağlamak için bir uzman şirketten geleceğe dönük planlama yapmasını
istedik. Aile anayasasını oluşturmasını talep ettik. Çünkü aile
bireylerinin bir kısmının, holding ve şirketlerinin dışında bir yaşamı
tercih etme ihtimali her zaman var. Her birey dilediği gibi karar
versin, aynı zamanda Polat imkanlarından da yararlansın istedik.
İşleyişi bir sisteme bağladık. 2006’da Galatasaray Başkanı olunca Polat
Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı babam devraldı. Çünkü Galatasaray
Başkanı, mesaisinin tümünü kulübüne vermeliydi.