Tüpraş
Genel Müdürü YAVUZ ERKUT, akaryakıt sektöründe hala 2008 yılı öncesine
dönülemediğini, iyileştirme stratejileriyle 2012’yi iyi kapattıklarını
söylüyor. Ancak 2013’deki dalgalanmaların yine sektörü olumsuz
etkilediğine dikkat çekiyor. Bu ortamda Tüpraş’ın büyük yatırımlarla ve
süreçleri mükemmelleştirme stratejisiyle yoluna devam ettiğinin altını
çiziyor. “Sektörde her alanda operasyonel mükemmelliği yakalamış bir
şirket yaratacağız” diye konuşuyor ve ekliyor: “Öncelikli hedefimiz
Tüpraş’ın bölgesel ve küresel rekabet gücünü en üst düzeye
çıkarmak.”2012, Tüpraş için kriz öncesinin yakalanacağı bir yıl
olacaktı. Ancak küresel piyasalardaki çalkantılar nedeniyle bu hedef
gerçekleşmedi. Akdeniz bölgesinin en iddialı rafinerisi, geçtiğimiz yıl
rafinaj sektöründe en önemli kârlılık göstergeleri olan ham petrol ile
ürün fiyat oranlarında 2008 değerlerine ulaşamadı. 2012’de şirketin
yurtiçi satışları 2008’in yüzde 1,3 gerisinde kalırken, vergi öncesi
kârı da 2011 yılının yüzde 11 altında gerçekleşti.
2013 de Tüpraş açısından yine konjonktürdeki gelişmelerden dolayı çok
parlak bir yıl olarak başlamadı. Fiyat açısından bu yılın geçen yılın
paralelinde olacağını tahmin ettiklerini belirten Tüpraş Genel Müdürü
Yavuz Erkut, “Ama ilk 6 aya baktığınız zaman pazar çok stabil değil.
Dolayısıyla dünya 2012 benzeri bir yıl yaşamıyor. FED’in açıklamaları
sonrasında tüm dünyada ekonomik türbülans başladı. Bu Türkiye’ye
yansıdı. Yurtiçinde ve ihracat bazında piyasamız etkileniyor” diyor.
Tüpraş, 2013’ün ilk çeyrek rakamları bakımından da 2012’nin gerisinde.
Erkut, ilk çeyrek değerlendirmesini şöyle yapıyor: “İlk çeyrekte toplam
kapasite kullanımını yüzde 6,8 azalışla yüzde 64,6 seviyesine düşürdük.
İhracat dahil toplam satışlarımız geçen yıla göre yüzde 8,5 azaldı.
Satış gelirleri 2012’nin yüzde 12,9, FAVÖK (Faiz Amortisman ve Vergi
Öncesi Kâr) ise yüzde 27,2 altında oldu.”
İkinci yarıda piyasaların kendisini toplamasını bekleyen Erkut,
hedeflerinin 2012 rakamlarını yakalamak olduğunu söylüyor. Bu ortamda
Erkut’un odağında piyasaların yakından takibiyle 2,1 milyar dolarlık
yatırımla hayata geçen Fuel Oil Projesi var.~
2014 yılında devreye girecek proje ile Tüpraş’ın dev bir atılım
gerçekleştireceğini belirtiyor, “Ayrıca projenin Türkiye’nin cari
açığına da yaklaşık 1 milyar dolar civarında pozitif etkisi olacak”
diyor. Tüpraş Genel Müdürü Yavuz Erkut, şirketin 2012 yılı performansını
ve bugünkü durumunu Capital’e değerlendirdi, nasıl bir gelecek planıyla
ilerlediklerini açıkladı:
Capital: Geçtiğimiz yıl performans açısından nasıl bir yıl oldu, Tüpraş hedeflerine ne ölçüde ulaştı?
- Küresel ekonomide iyileşme beklentilerinin öngörülenin altında kaldığı
2012, Tüpraş açısından genel anlamda operasyonel hedeflerin önemli
ölçüde gerçekleştirildiği ve orta vadeli ana hedefi olan İzmit Fuel
Dönüşüm Projesi’nde önemli aşamaların başarıyla geçildiği bir yıl oldu.
Avrupa’daki krizin devam etmesinin İspanya, İtalya ve Yunanistan başta
olmak üzere Akdeniz bölgesindeki ürün taleplerini etkilemesiyle oluşan
ürün dengesizliği bölgedeki kârlılığı olumsuz yönde etkiledi.
Bölgenin önemli oyuncularından olan Tüpraş, operasyonel avantajlarıyla
sektördeki seyirden bir miktar olumlu ayrışmasına rağmen doğal olarak
krizden etkilendi. Petrol sektöründe ciro artışı finansal performansı
birebir yansıtmaz ve yanıltıcı da olabilir. Tıpkı bu yıl olduğu gibi
yüksek petrol fiyatları ciroyu yükseltmesine rağmen kârlılığa
yansımayabilir. Bununla birlikte ciro parasal büyüklük noktasında
özellikle sektörün mali boyutlarını göstermesi açısından önemli.
2012 yılında satış hacimlerinde ulaşılan mik-tarsal artışların yanı sıra
döviz kuru ve uluslararası petrol ürünleri fiyatlarının geçen yılın
üzerinde oluşmasının da etkisiyle satış gelirleri 2011 yılının yüzde
15,4 üzerine çıkarak 47,03 milyar TL oldu. Vergi öncesi kâr ise
Tüpraş’ın net rafineri marjındaki düşüşe bağlı olarak 2011’in yüzde 11
altında gerçekleşti. 2007 yılında ihracatımız 3,3 milyar dolardı,
2012’de ise ihracatımız 5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam
satışlarımız içinde ihracatın payı miktarsal bazda yüzde 23-24 oldu.
Capital: Sizin 2012 yılında kriz öncesini yakalama, yani 2008 rakamlarının önüne geçme hedefiniz vardı. O gerçekleşti mi?
- Öncelikle hem küresel ekonomik bazda hem petrol sektöründe 2008 yılı
öncesi rakamlarının henüz yakalanmadığını hatırlamak gerekiyor. Rafinaj
sektöründe en önemli kârlılık göstergeleri olan rafineri marjı ile rasyo
olarak tanımlanan, ham petrol ile ürün fiyat oranlarında 2008
değerlerine henüz ulaşılamadı. Küresel ekonomik gelişmelere bağlı olarak
sektör dalgalı bir seyir izliyor ve beklenen iyileşmenin henüz uzağında
olduğumuz görülüyor. Özellikle orta distilat olarak tanımladığımız
motorin ve jet rasyoları 2008 yılının oldukça gerisinde.~
Sektörde iyileşmenin istenilen düzeyde olmadığını dikkate alarak üretim
stratejimizi buna göre belirleyerek maksimizasyon değil, optimum
kapasite kullanımı ve üretim stratejisi uyguladık. 2009 yılından
itibaren işlediğimiz ham petrol ve üretimimiz düzenli olarak yükseliyor.
Satışta 2008 rakamlarını hemen hemen yakaladık. 2012 yılı yurtiçi
satışlarımız 2008 yılının sadece yüzde 1,3 gerisinde gerçekleşti.
Rekabetin gittikçe yoğunlaştığı rafinaj sektöründe pazarın ihtiyaç
duyduğu ve kârlılık hedeflerine daha fazla katkı sağlayacak ürünlerin
üretim ve satışı çok daha önemli hale geldi.
Capital: Bu durum satışlarınıza nasıl yansıdı?
- Geçtiğimiz yıl bir önceki yılın 836 bin ton üzerinde 19,6 milyon ton
yurtiçi ürün satışı gerçekleşti. Türkiye ekonomisinde 2012 yılında
gerçekleşen yüzde 3 oranındaki büyümeye rağmen, havayolu ulaşım
sektöründeki hızlı büyüme doğrultusunda jet yakıtı satış miktarı yüzde
20, karayolu taşımacılık sektöründeki gelişme doğrultusunda motorin
satışlarında yüzde 10 artış oldu. Tüpraş motorin satışlarında pazar
büyümesinin üzerinde artış sağlayarak pazar payını 1,6 puan artışla
yüzde 53,1’e, pazardaki daralmaya rağmen, depolama ve terminal
altyapısından gelen rekabetçi gücünün olumlu katkısıyla benzin pazar
payını ise 4,9 puan artışla yüzde 96,4’e yükseltti. Geçmiş yıllarda
Tüpraş’ın ihracatını nispeten düşük kâr marjına sahip ara ürünler
oluştururken, günümüzde benzin ve fuel oil gibi nihai ürünler en büyük
payı alıyor. Bu doğrultuda Tüpraş 2012 yılında 5,9 milyon ton ürünün
ihracatını gerçekleştirdi ve yurtiçi satışlar dahil 25,4 milyon ton ürün
sattı. Yurtiçi satışlarımız içinde beyaz ürünlerin payı 2007 yılında
yüzde 73,3 iken bu oran 2012 yılında yüzde 77,7’ye yükseldi.
Capital: Bu yıla hangi beklentilerle girdiniz, ilk 6 ay beklentilerinizi ne ölçüde karşıladı?
Fiyat açısından 2013’ü, geçen yılın paralelinde bekliyorduk. Ama ilk 6
aya baktığınız zaman pazar çok stabil değil. Dolayısıyla dünya 2012
benzeri bir yıl yaşamıyor. Bu da yurtiçinde ve ihracat bazında bizim
piyasamızı etkiliyor. Henüz ilk 6 ayla ilgili bir açıklamamız yok, ama
ilk 3 ayda performans olarak 2012’nin biraz gerisinde olduğumuzu
görüyoruz.
ABD’de otomatik bütçe kesintilerinin global tüketime olumsuz etkisi,
Çin’in ilk çeyrek dönemde daha zayıf büyümesinin Akdeniz ürün fiyat
oranına olumsuz yansıması ve net üretim fazlası nedeniyle ilk çeyrek
dönemde Akdeniz rafineri marjı geçen yılın altında 2,83 dolar/varil
düzeyinde gerçekleşti.~
Tüpraş olarak biz sürekli yürüttüğümüz opti-mizasyon programlarına bağlı
olarak ilk çeyrek dönemde toplam kapasite kullanımını yüzde 6,8
azalışla yüzde 64,6 seviyesine düşürdük. Üretimdeki bu optimizasyon ve
talep düşüşünün sonunda 356 bin tonu nafta, fuel oil ve makine
yağlarındaki zayıf talep ve konjonktürden kaynaklı olmak üzere Tüpraş’ın
ilk çeyrekte yurtiçi satışları yüzde 9 oranında azaldı. İhracat dahil
toplam satışlarımız ise geçen yıla göre yüzde 8,5 azalışla 4,9 milyon
ton düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde azalan satış hacmi ve ham petrol
fiyatındaki aza-kşa paralel olarak satış gelirleri 2012 yılının yüzde
12,9 aşağısında, FAVÖK (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) ise
rafineri marjındaki düşüşle geçen yılın yüzde 27,2 altında oldu.
Capital: Yıl sonunda durum ne olur?
- Beklentimiz piyasaların 2013’ün ikinci yarısında en azından kendini
toplaması yönünde. Eğer dünyada siyasi ve ekonomik olarak çok büyük bir
global sıkıntı olmazsa toplamaması için bir neden yok. Hedefimiz 2012
rakamlarını yakalamak.
Capital: Şu an özellikle hangi gelişmeleri yakından takip ediyorsunuz? Odağınızda neler var?
- Birinci izlediğimiz piyasa Akdeniz piyasası. Ama Akdeniz piyasasını
etkileyen de bütün bu dünya. Mısır bir numaralı gündem konusu. Ekonomisi
tüm dünyada dengeleri oynatıyor. Keza Amerika’yı yakından takip
ediyoruz. Çünkü her şey bir yana benzin piyasasının yüzde 50’si orada.
Amerika’daki stokların artması, azalması, üretimin artması, azalması
bütün dünyayı etkiliyor. Çin’deki büyüme dünya ekonomisini etkiliyor.
Dolayısıyla global piyasayı izliyoruz. Avrupa biraz daha stabil. Döviz
piyasası bizim için çok önemli.
Capital: Bugün Tüpraş’ın global piyasadaki konumu nedir?
- Kapasitede Avrupa’da 7’nci, dünyada 28’inci sıradayız. Kapasite önemli
bir gösterge ama bunun yanında bir de dönüşüm oranı endeksi önemli. Biz
bu endekste 7,5 ile şu anda Akdeniz ortalamasının üstündeyiz. Kara
rafinerilerinde bu rakam genellikle 10’un üzerindedir. Çünkü kara
rafinerileri her ürünü istediği gibi çıkaramaz, özellikle siyah ürün
çıkışı sınırlı olduğu için mümkün mertebe almış olduğu ham petrolden
beyaz ürün dediğimiz benzin, motorin, jet gibi ürünleri üretmeye
yönelirler. Reliance Rafinerisi’nde de ortalama 14. Yeni yatırımımızla
İzmit Rafinerisi’nde bu rakam 14,5’a, Tüpraş olarak da 10 seviyelerine
çıkacak. 2014’ün sonuna kadar dünya rafinerileri konumunda sıra dışı bir
değişim olmaz ise rafinerilerimiz dönüşüm oranında ilk sıralara
çıkacak. İkisi deniz kıyısında toplam 4 rafinerisi olan bir şirket
olarak kara rafinerileri seviyesinde bir üretim yelpazesine sahip
olacağız. Bu da bizim için büyük bir artı değer oluşturacak.~ Capital: Son birkaç yılda ağırlıklı Avrupa’da 70’e yakın rafineri kapandı. Bu sizin bölgedeki gücünüzü nasıl etkiledi ?
- Bu gelişmelerden doğrudan etkileniyoruz, Bir rafinerinin bakıma
girmesi bile bölgede dengeyi değiştiriyor. 70 rafinerinin kapanması bize
artı değer getirdi. Rekabetin yoğun olduğu bu coğrafyada, onlar da
devrede kalabilseydi daha fazla ürün piyasada olacaktı. Özellikle
Amerika’dan bir ürünün Avrupa ve Akdeniz piyasasına giriyor olması
aslında bizi zaten rekabetçi bir ortama sürüklüyor. Bu zorlu ortamda
ayakta kalabilmeniz için verimliliğinizi artırmanız, maliyetlerinizi
düşürmeniz gerekiyor. Bizim için maliyetlerin en başında enerji tüketimi
geliyor.
Enerji kaynağı üretiyoruz ama kendimiz de büyük bir enerji
kullanıcısıyız. O nedenle enerji tasarrufuna çok önem veriyoruz.
Rafinerilerimizde enerji verimliliğinde şu anda ikinci çeyreğin
içindeyiz. Hedefimiz ilk çeyreğin içine girmek. Bu sınıflamada gösterge
Enerji Yoğunluk Endeksi olarak tanımlanıyor. Burada rafinerilerin teorik
olarak tüketmesi gereken enerji ile fiili enerjileri karşılaştırıyor.
Koç Topluluğu Tüpraş’ı devraldığında 130 civarında olan bu endeks,
geçtiğimiz ay 100’ün altına düştü.
Capital: Bunu nasıl gerçekleştirdiniz?
- Operasyonel çalışma şartlarımızı değiştiriyoruz. Enerji tasarrufu
sağlayacak yatırımları hayata geçiriyoruz. Bu yolda önemli yol kat
edildi. Hem ürün verimliliği hem enerji tüketim verimliliği ile son 7
yılda 650 milyon dolar tasarruf ettik. Önümüzdeki dönemde bir miktar
daha bu konuda ilerleyeceğiz.
Hedefimiz enerji tüketiminde birinci çeyrek rafineriler arasında yer
almak. Bu da bize güç sağlıyor. Bu dönemde enerji tasarrufu, stok
yönetimi, çok hızlı şekilde piyasa değişikliklerine cevap bizim en
kuvvetli olduğumuz noktalar. Özellikle 2008 krizi sonrasında
değişikliklere hızlı refleksle yanıt vermeye çalıştık. 2008-2009
bilançolarımız artı ile biterken aynı bölgedeki rafineriler aynı dönemi
negatif tablolarla bitirdi. O dönemde bizi izlediklerini söyleyen saygı
duyduğumuz şirketler oldu.
Capital: Fuel Oil Dönüşüm Projesi Tüpraş için çok kritik bir önemde. Bu projede hangi aşamadasınız?
- Projenin tamamlanmasına 492 gün kaldı. Şu ana kadar harcanan yatırım tutarı 1,5 milyar dolar.~
Süreç tamamlandığında toplam yatırım miktarı 2,7 milyar dolar olacak.
Ülkemizin ve bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz Koç Toplulu-ğu’nun en
büyük yatırımları arasında sayılan projeye 2008 krizi sonrası başladık.
2011’de de Avrupa’da en iyi finansman ödülünü adı. Avrupa’da 2008
sonrası yapılan bizden daha büyük bir yatırım bulunmuyor. Bugüne kadarki
performansımıza baktığımızda programımızın biraz önündeyiz. Bundan
sonra bir darboğaz yaşamazsak hedeflediğimiz tarihte yatırım
tamamlanacak.
Capital: Önümüzdeki sürede sizi büyütecek farklı yeni yatırımlar var mı?
- Önce bunu bitirmeye çalışıyoruz. Birtakım projeler her zaman var, ama
açık konuşmak gerekirse zor bir dönemden geçiyoruz. O projeyi 492 gün
sonra ürünler tanka gidecek şekilde devreye almak ilk hedef.
Tüpraş’ı geleceğe taşıyan rakamlar
1- 2007’de ihracatımız 3,3 milyar dolardı. 2012’de ise 5 milyar dolara çıktı. Satışlar içindeki payı yüzde 23-24 oldu.
2- Bu gelişmeye rağmen sektör hala “rafineri marjı” gibi temel oranlarda 2008 krizi öncesi rakamlarına ulaşamadı.
3- Sorunu aşmak için optimum kapasite kullanımı ve üretim stratejisi
uyguladık. Bu nedenle 2009 yılından itibaren işlediğimiz ham petrol ve
üretimde düzenli artış yakaladık.
4- 2012 yılı yurtiçi satışlarımız 2008 yılının sadece yüzde 1,3 gerisinde gerçekleşti. Ama 2011’in yüzde 15,4 üzerine çıktı.
5- Henüz ilk 6 ayla ilgili bir açıklamamız yok, ama ilk 3 aya bakınca 2012’nin biraz gerisinde olduğumuzu görüyoruz.
Ürün ve enerji tüketim verimliliği ile son 7 yılda 650 milyon dolar
tasarruf ettik. Önümüzdeki dönemde bir miktar daha bu konuda
ilerleyeceğiz.
6- Kapasitede Avrupa’da 7’nci, dünyada 28’inci sıradayız. Biz bu noktada şu anda Akdeniz ortalamasının üstündeyiz.
7- Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nin tamamlanmasına 492 gün kaldı. 1,5 milyar
dolar harcadık, tamamı 2,7 milyar dolara çıkacak ve Tüpraş’ı bir üst
lige taşıyacak.~
8- Bu projede amaç siyah ürünü motorin ve benzine çevirmek... Projenin 550 milyon dolar kâr getireceğini planlıyoruz.
9- Rafineriler dört gruba bölünürse Biz şu anda ikinci çeyreğin içindeyiz, hedefimiz birinci çeyrek.
"AKDENİZ ARTIK DEZAVANTAJLI KONUMA DÜŞTÜ"
FİYAT BASKISI
Amerika’da petrol üretimindeki artış oradaki petrolün fiyatını Avrupa
fiyatlarına göre avantajlı kıldı. Amerika’daki rafineriler kapasite
kullanımlarını artırdı. Daha çok ürün üretmeye başladılar. Amerika
tüketiminin artan kısmını ihraç etmeye başladı. İhracatı ağırlıklı
Avrupa’ya yapıyor. Fiyatların baskısından dolayı Akdeniz artık rafinaj
açısında en dezavantajlı konuma düşmüş durumda. İKİ ÖNEMLİ PARAMETRE
Bu dönem için aslında kriz döneminden daha zor bir dönem demek doğru
olmaz. Ama biz iki önemli parametreden etkileniyoruz. Bunun bir tanesi
ürün fiyatı, ikincisi kur. Bunun ikisinin de hareketli olması bizi
etkiliyor. Bizim için stabil piyasa çok önemli. O stabil piyasada
risklerinizi daha kolay yönetiyorsunuz. Sadece stabilitenin oturması
için bir süreye ihtiyaç var diye düşünüyorum.
“PİYASA BOZULDU, AYDA 5 TOPLANTI YAPMAYA DEVAM"
AĞIR BİR ENDÜSTRİDEYİZ
İşin gerçeği bizim için kriz sürecinin tüm koşulları aynen devam ediyor.
Geçen yıl bu tempoyu bir miktar seyreltmeye yeltendik, piyasaların
bozulmasıyla yine aynen devam ediyoruz. Bu toplantılarda bugün benzeri
bir durum var. Rafineri müdürleri İle kurmay heyeti diyebileceğimiz
pozisyonlarımız hem piyasaları hem şirketin durumunu değerlendirmek için
sık toplanıyor. Neticede oldukça ağır, temposu hızlı değişken bir
endüstrinin içindeyiz. O zorlukları bu sisteme adapte ederek gitmemiz
önemli.
TOPLANTILARIN ODAĞI
Ticari şirket olarak kârlılık önemli ama kendi içimizdeki toplantıların
en önemli noktası iş güvenliği. İçimizde ve odağımızda hep insanı
konuşuruz. Çalışanların ve operasyonun güvenliği kritik önemde. İkinci
önemli konu sürdürülebilir performans için çevresel duyarlılığı ön plana
koymak. Bizim sektörümüz tehlikeli.
Hampetrol ve akaryakıt ısı ve basınç altında şekilden şekle giriyor.
Emniyetle operasyonu sürdürmeli, çözüm ortaklarımızda dahil herhangi bir
kazaya sebep olmamalı. Verimliliğinizi artırırsanız, piyasa şartlarıyla
uyumluysanız, dünyadaki ürün kalite standardında da teknolojik olarak
paralellik sağlarsanız o zaman ayakta kalırsınız.~
"CARI AÇIĞA 1 MİLYAR DOLAR POZİTİF ETKİMİZ OLACAK"
YENİ PROJENİN KATKISI
Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nin devreye girmesiyle birlikte beyaz ürün
verimimizi maksimize etmenin yanı sıra kapasite kullanımı noktasında
yüzde 100’lere ulaşarak 2008 öncesinin üzerine çıkacağımızı
söyleyebilirim. Devreye girdiğinde kendi ürettiğimiz 4,2 milyon ton
siyah ürünü kullanacağız. “BİRİNCİ HEDEFİMİZ”
4,2 milyon tondan yaklaşık 2,9 milyon ton motorin üreteceğiz. 500 bin
ton civarında benzin, 700 bin ton civarında petro kok çıkacak. Türkiye
çimento sektörü için 3,5 milyon ton civarında petro kok ithal ediyor.
İlk kullanım alanı olarak da bunu değerlendirebiliriz. Daha sonra bundan
gazlaşma ya da enerji üretimi de söz konusu olabilir. Ama birinci
hedefimiz siyah ürünümüzü motorin ve benzine çevirmek. Şu anda yüzde
70’lerin üzerinde olan beyaz ürün oranı yüzde 90’lara doğru çıkmış
olacak. 550 MİLYON DOLARLIK KÂR
Bu sonuçlarının yaratacağı kârlılık artışına gelince, fizibilitede bu
rakam 550 milyon dolar faiz ve vergi öncesi kâr olarak gözüküyor. Temel
katma değer, motorin jet ve benzinin fiyatıyla, fuel oilin fiyatı
arasındaki fark kadar olacak. Keza biz fuel oil’i ihraç ediyoruz.
Türkiye de motorin ithal ediyor. Türkiye’nin 10 milyon ton civarında
motorin ithalatı var. Buradan projenin Türkiye’nin cari açığına yaklaşık
1 milyar dolar civarında pozitif etkisi olacak.
GELECEK 5-10 YIL İÇİNDE TÜPRAŞ NEREDE OLACAK?
REKABET GÜCÜ ARTACAK
Öncelikli hedefimiz Tüpraş’ın bölgesel ve küresel rekabet gücünü en üst
düzeye çıkarmak. Bunun için ülke tarihinin en büyük özel sektör
yatırımlarından birisi olan Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nin yanı sıra
birçok önemli yatırım projesi için çalışmalarımız sürüyor. VERİMLİLİKTE ÇITA YÜKSELECEK
Enerji verimliliğinden operasyonel mükemmelliğe birçok önemli projeyi
tamamladık ve iyileştirme çalışmalarımız devam ediyor. Enerji
verimliliğinde en gelişmiş rafinerilerin yer aldığı Solomon endeksinde
ilk çeyrekte yerimizi almış olacağız. OPERASYONEL MÜKEMMELLİK YOLCULUĞU
Hedefimiz sektörde her alanda operasyonel mükemmelliği yakalamış,
lojistiği güçlü bir Tüpraş’ı ülkemize kazandırmak, Tüpraş’ı dünyadaki
öncü rafineriler seviyesine çıkarmak. Kapasite kullanımı açısından zaten
Avrupa’da 7’nciyiz. Şu anda gündemimizde kapasite artışı yok. Ama
ihtiyaç olursa bunun için altyapımız hazır.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?