Sessiz, ancak derinden bir değişimden söz ediyoruz. Bazıları kendisini ailesine adadı, çocuklarıyla vakit geçirmekten hoşlanıyor. TV’de soft dizi izleyenlerin sayısı da yabana atılır cinsten değil....
Sessiz, ancak derinden bir değişimden söz ediyoruz. Bazıları kendisini ailesine adadı, çocuklarıyla vakit geçirmekten hoşlanıyor. TV’de soft dizi izleyenlerin sayısı da yabana atılır cinsten değil. Deniz kenarında yürüyüş, DVD’e kaçırılmış filmleri izlemek, sinema, yoga ve spor, eskisinden daha çok tercih ediliyor. “Artık tatilimi ihmal etmem” diyenler de var. Hepsi bu kadar da değil, harcama kalıplarını değiştirip, lüksten uzak durunlar da dikkati çekiyor.
Art arda yaşanan krizler hem reel hem de finans kesimini derinden yaraladı. Alınan önlemlerle yaralar sarılmaya başlandı. Ancak, yara öyle büyük ki, bu kadar kısa sürede kapanması mümkün değil. Hemen herkes kendine göre aldığı önlemlerle yarasına merhem olmaya çalışıyor. Bunların başında da finans sektörü geliyor.
Krizler nedeniyle en çok kan kaybeden sektörlerin başında finans geliyor. İşten çıkarmalar, fona devredilen bankalar, kapanan şubeler ve tabii düşen karlar... Tabii böyle olunca da stres her geçen gün biraz daha arttı, çalışma koşulları daha ağırlaştı. Reuters ekranı başında geçen saatler biraz daha uzadı. Ve bir süre sonra piyasaların tansiyonu düşmeye başladı.
Ancak, geriye dönülüp bakıldığında, değişen sadece ekonomideki düzen değildi. Yıllardır süre gelen alışkanlıklar da değişmişti. Kasım ve şubat krizleri belki insanların ömürlerinden üç, hatta beş yılı alıp götürmüştü. Ve iki ayda alınan bu hızlı yol beraberinde eski alışkanlıkları da götürüp, neredeyse tüm sektör çalışanların yepyeni alışkanlıklar kazandırmıştı.
Artık gidilen mekanlardan, alışverişe, spordan arkadaş çevresine kadar neredeyse bütün alışkanlıklarında değişiklikler yaşanan finansçılar, yeni alışkanlıklarını Capital'e anlattı:
Özel hayat, “iş”i geçti
Aslında çok eskilere gitmeye gerek yok. Daha 1 yıl öncesine kadar finans sektöründe çalışanlar için “iş” her şeydi. Sektör çalışanları çoğu zaman ailesine yeterli zamanı ayıramamaktan şikayet ediyor, ancak bunun için de çok fazla çaba harcamıyordu. Günün büyük bir bölümünü bankada ya da aracı kurumda geçirenler, adeta Reuters ekranıyla bütünleşmiş gibi gözüküyordu.
İşten çıkışta, Havana, Laila gibi eğlence merkezleri, Sunset, Hamam gibi restoranlar da bankacı, leasingçi, factoring ve sigortacılar için trendy mekanların başında geliyordu.
Ancak, üst üste yaşanan 2 krizin ardından finans sektöründe yaşanan sıkıntılar, alışkanlıkları değiştirdi. Bu yöneticilere, krizle gelen yoğun stresi atmak için ne yaptıklarını sorduğumuzda, aldığımız yanıtlar bizi şaşırttı. Çünkü, artık hemen hepsi işlerini ikinci plana atarak, özel yaşamlarını ön plana çekmeye başlamışlardı.
TV’nin yıldızı parladı
Bir kere, iş dışındaki arkadaşlar yeniden anımsandı ve sosyal ilişkiler artırılmaya başlandı. Yapın ev toplantıları veya diğer aktivitelerde bir araya gelenler, iş konuşmamaya özen gösteriyor. Konuşulan konuların başında çocuklar geliyor. Ayrıca, son gidilen filmler, DVD’den seyredilen romantik komediler, yemek, tatil planları, sohbet konuları oluşturanların başında geliyor.
Son dönemde TV’ye ilgide ciddi bir artış var. CNBC-E’de Cuma akşamları yayınlanan “Street”, Cine-5’in “Sex city and light” ve Discovery, National Geografic’in belgeselleri, yeni dönemin en çok ilgi çeken programları arasında...
Yorulan beyinlere karşı enerji toplamanın yöntemleri arasında meditasyon ve yoga da geliyor. Toprak Yatırım Bankası’nın genel müdürü Can Karaşıklı, “Eylül ayından bu yana gerilim içerisindeyiz. Şimdi meditasyon, yoga yapanlar ve psikologa gidenler arasında önemli bir artış var” diyor.
Gelecek kaygısını üzerlerinden atmak isteyen finançılar, özel yaşantılarını ön plana alarak aileleriyle daha fazla zaman geçiriyor. Bunun bir örneği de Pamukbank Menkul Kıymetler Müdürü Nalan Yavaş Böcügöz… Yeni dönemde özel hayatın daha ön plana çıktığını belirten Nalan Yavaş Böcügöz ve eşi Kentbank Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz, krizlerin ardından oğulları Burak’la daha fazla vakit geçirmeye çalıştıklarını ifade ediyor.
Spora ayrılan saat arttı
Finans dünyasında krizlerin ardından eskiye göre stresin çok daha arttığı bir gerçek. Stres atmanın en iyi yolunun da spor olduğu belirtiliyor. Bu nedenle spora, geçmişe oranla daha fazla zaman ayrılıyor.
Pamuk Factoring Genel Müdürü Belkıs Alpergun da, krizlerden sonra spora daha çok zaman ayırdığını söylüyor. Stres atmanın en kolay yolunun spor olduğunu belirten Alpergun, krizin bu yönünü geliştirmesinden oldukça memnun görünüyor.
Kent Factoring’in genel müdürü Alp Aksudoğan da, bol bol spora zaman ayırmaya başlayanlardan. Aksudoğan, “Spor salonlarına giden finansçı sayısında önemli bir artış olduğu bir gerçek. Böylece, piyasalardan kaynaklanan stresi, en iyi bu şekilde atılabiliyor” diyor.
Bu arada daha önce spor yapmak için fırsat bulamadığını söyleyen pek çok bankacı da, krizin ardından spor salonlarının kapısını sık sık çalar olmuş. Bir bankacı, "Daha önce spora hiç zaman ayırmıyordum. Ancak, krizlerin ardından buna çok ihtiyacımız olduğunu hissettim ve bir spor salonuna üye olarak ilk adımı attım. Henüz başlamamış olsam da bu beni manevi anlamda rahatlatıyor. Spora başlayan arkadaşlarımın sayısı da her geçen gün biraz daha artıyor" diyor.
Spor salonlarına gidişteki artış gibi, yürüyüş yapmak da gözde stres atma yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. İş Bankası’nın genel müdür yardımcılarından Aykut Demiray, Fenerbahçe Dalyan sahillerinde hafta sonu yürüyüşler yaparak stres attığını söylüyor. Ona göre, son dönemde Boğaz ya da Fenerbahçe Burnu’nda çok sayıda bankacıya rastlamak mümkün.
Arkadaş çevresi değişiyor
Çok değil, bir yıl öncesine kadar, bankacılar hep birlikte gezer, birlikte yemek yerlerdi. Bu nedenle özellikle gözde mekanlarda, 15-20 bankacıyı bir arada görmemek neredeyse olanaksız gibiydi. Bu özel anların ortak konusunu ise yine bankacılık ya da finans sektörü oluşturuyordu.
Ancak, krizlerin ardından bankacıların arkadaş çevrelerinin de önemli oranda değiştiği belirtiliyor. Geçmişe oranla iş dışındaki arkadaşlarıyla daha sık bir araya gelmeye başlayan bankacılar, bu görüşmeler sırasında da, sektörü konuşmaktan ısrarla kaçındıklarını belirtiyorlar. Bankacılara göre, artık arkadaş toplantılarında sohbetlerin odak noktasını çocuklar oluşturuyor.
Bu arada iş arkadaşlarıyla birlikte olmak istemedikleri için gittikleri spor salonunu ya da yüzme havuzunu değiştiren bankacılar bile var. Bir bankacı, “Aslında bu işle ilgili hiçbir şeyi hatırlamak istemememizden kaynaklanıyor” diyor.
Harcamalara dikkat!
Değişim kendini harcama ve tüketim kalıplarında da hissettiriyor. Her ne kadar Türkiye'de en çok para kazanan kesimlerden biri olduğu düşünülse de, finans sektörü çalışanları da artık para harcarken, bir kez yerine, beş kez düşünmeye başlamış. Hatta, harcama fobisinin oluştuğu bile söylenebilir. Bu konuda özellikle kadınların daha dikkatli davrandığı gözleniyor.
Yapı Kredi Bankası Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tülay Güngen de harcamalarını kısanlardan... Güngen, "Ben de herkes gibi artık harcamalarımı çok dikkatli düşünerek yapıyorum. Çeşitli tasarruf önlemlerini hem iş hem de özel yaşamımda uygulamaya başladım" diyor.
İş Bankası Menkul Kıymetler Müdürlüğü Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, kriz sonrasında eğlence ve giyim gibi, zorunlu olmayan harcamalarını mümkün olduğunca kıstığını, lüks sayılabilecek tüketimden kaçındığını belirtiyor. Erdem, “Ailece harcamalarımızda daha planlı olmaya özen gösteriyoruz” diyor.
Yeni dönemde işin mali yönünü daha fazla düşünmeye başladıklarını belirten Pamuk Factoring Genel Müdürü Belkıs Alpergun şöyle konuşuyor:
"Daha önce uygulamaya koyamadığım bazı şeyleri daha fazla uygulamaya başladım. Evde harcadığımız elektrikten, bir yere giderken harcayacağımız benzine kadar her şeyi düşünerek hareket ediyoruz. Yani gereksiz harcama yapmamayı öğreniyoruz. Bu sadece finans sektörünün içinde olduğu durumla ilgili değil. Bunu herkes yapmalı."
Erken tatiller başladı
Finans sektöründe çalışmak, aynı zamanda yoğun stresle yaşamak anlamına geliyor. Bitip tükenmek bilmeyen matematiksel hesaplar ve gün içinde alınan kritik kararlar, bu stresin ana nedeni... Tabii buna bir de kriz ve piyasada yaşanan ani değişimler eklenince stres, artık finans sektöründe çalışanların ayrılmaz bir parçası haline gelmiş. Ancak, piyasalardaki hareketlerin hız kesmesiyle birlikte sektör çalışanları da tatile çıkmaya başlamış bile.
İşte bunlardan biri de Pamukbank Menkul Kıymetler Müdürü Nalan Yavaş Böcügöz ile eşi Kentbank Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz. Yoğun stres altında çalışmaktan bunalan çift, haziran ayı içinde tatile çıkarak, biraz olsun stresten uzak kalmayı başarmış.
Krizler nedeniyle iş stresinden bunalan bankacıların büyük bir bölümünün TV kanalı tercihleri de değişmiş. Eskiden ekonomi ağırlıklı kanalları izlemeyi tercih eden bankacılar, şimdilerde stresten uzaklaşmak için daha eğlence ağırlıklı kanalları ya da DVD izlemeyi tercih eder hale geldiklerini belirtiyor.
EN BÜYÜK FOBİ İŞSİZ KALMAK
Bankacılık sektörü gerçekten zor bir süreçten geçiyor. Bir yanda ekonomide yaşanan kriz, diğer yandan da fon kapsamına alınan bankalar, sektörde çok sayıda işten çıkarmaya neden oldu. Bu nedenle de bankacılık sektörü, her kademeden en fazla işsiz yarattı...
Bazı bankacılara göre, bu tablo, sektörde bir “fobi” yarattı. “İşsizlik fobisi” olarak nitelendirilen bu sendrom, yeni iş bulma zorluğuyla da destekleniyor. Şu sıralarda işten çıkarmaların durduğuna dikkat çeken bankacılar, "Buna karşın her gün işe gelirken yine tedirgin olduğumuzu hissediyoruz. Bu sadece kendimiz için yaşadığımız bir tedirginlik değil. Yan masanızda oturan arkadaşınızın artık işe gelmediğini görmek ya da gelmeyeceğini düşünmek çok rahatsız edici" diyorlar.
Ardı ardına yaşanan krizler, tüm finans sektöründe yeni kriz olursa fobisi de oluşturmuş. Sektör yetkilileri, en ufak bir çalkantıda piyasalarda hemen kriz senaryoları dolaşmaya başladığını söylüyor. Bir de "siyasiler konuşursa" fobisi var. Pamuk Factoring Genel Müdürü Belkıs Alpergun, “Ancak, siyasiler o kadar sık konuşuyor ki, artık bu da fobi olmaktan çıktı" diyor.
TRENDY MEKANLAR OUT
Gece eğlenceleriyle meşhur İstanbul'un trendy mekanları bankacılar için şu sıralarda "out" olmuş durumda. Bunun en büyük nedeni harcamalar konusunda daha dikkatli davranmak istenmesi. Tabii söz konusu mekanların çok kalabalık ve gürültülü olması da bankacıların buralardan uzak durmasında etkili oluyor. Yani Havana, Sunset, Laila, China White gibi mekanlarda eskiye nazaran bankacı sayısı ciddi anlamda azalmış durumda.
Krizlerin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen bankacılık sektöründe tansiyon tam olarak düşmüş değil. Bu nedenle yoğun stres hala devam ediyor. Böyle olunca da günün yorgunluğunu atmak için daha sakin mekanlar tercih ediliyor.
Hatta, 7-8 ay öncesine kadar arkadaş toplantılarını söz konusu trendy mekanlarda yapmayı tercih eden bankacılar, artık bu konuda evlerini tercih etmeye başladı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?