Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın değerlendirmeleri şöyle...
Eczacıbaşı Topluluğu, gelirlerinin yüzde 60’ını yurt dışından sağlıyor. Grup, bu stratejisinde bugün yeni bir aşamaya geçmiş durumda. Grubun kaptanı BÜLENT ECZACIBAŞI, Avrupa’daki varlıklarına yönelik olarak bugün daha çok yerelleşme yönünde atılımlar planladıklarını söylüyor. Eczacıbaşı, “Artık sadece pazarlama ve dağıtım yapan bir kuruluş olmaktan çıkan, bu pazarlarda üretim de yapan kuruluşa dönüşmek arzusundayız” diyor.
Eczacıbaşı Topluluğu’nun Yapı Gereçleri Grubu şirketlerinden Vitra, 2022’de İngiltere’deki 30’uncu yılını kutladı. Bu vesileyle Vitra’nın İngiltere’nin tasarım bölgesi olarak ünlenen Clerkenwell’deki showroom’unu ziyaret ettik. Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz ziyarette, Vitra’nın iş birliği yaptığı ünlü İngiliz tasarımcı Tom Dixon’ın tasarladığı yeni Liquid serisini görme şansı bulduk. Gerçekten de yeni dönemin kilit kelimelerinden biri “tasarım” olacak. Dixon, yuvarlak çizgilerin hakim olduğu bakış açısıyla yeni bir değer önermesi yaratıyor. “Keşke İngiltere’ye daha önce gelseydik” diyen Bülent Eczacıbaşı, tüm sektörler için üretimin geri planda kaldığına, tasarımın öne çıktığına dikkat çekiyor. Yapı Gereçleri Grubu ve topluluk hakkında da açıklamalar yapan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın değerlendirmeleri şöyle:
“START UP OLARAK DOĞDUK”
“Topluluğumuz, 2022’de 80’inci yılını kutladı. Aslında Eczacıbaşı Topluluğu bir start up olarak başladı. Kurucumuz Nejat Eczacıbaşı’nın startup’ıydı. Aradan geçen sürede bir sanayi şirketleri topluluğuna dönüştük. Çalışanımızın emekleriyle bugün 120 ülkeye ihracat yapan ve 3 kıtada üretimi olan bir sanayi şirketleri topluluğuyuz. Övünç duyduğumuz bir gelişme çizgisi var. Bu çizginin içinde de Vitra’nın özel bir yeri bulunuyor. Vitra, 2022’de İngiltere’deki 30. yılını kutladı. Keşke buralara daha önce gelseydik. Bugün daha farklı noktalarda olurmuşuz. Ama sanayinin ve Türkiye ekonomisinin koşulları, bizi böyle bir gelişme çizgisi izlemeye yöneltti. Tabii ki bundan pişman değiliz, sonuçlarından da memnunuz. Tasarım birçok sanayi dalında olduğu gibi bizim için de son derece önemli ve katma değeri getiren kaynakların en başında yer alıyor. Pek çok alanda artık bu böyle. Katma değerden aslan payını alanlar, tasarımı yapanlar oluyor. Bu çağda üretim daha geride kalıyor. Bu yüzden tasarım yetkinliklerimizi geliştirmeye çok zaman ayırıyoruz, gayret gösteriyoruz. Hem kendi yetkinliklerimizi geliştirmek için çalışıyoruz hem dünyada tasarım alanında öne çıkmış olan tasarımcılarla olan iş birliklerimizi geliştiriyoruz. Bunun en son örneği de İngiliz tasarımcı Tom Dixon ile yaptığımız iş birliği neticesinde ortaya çıkan Liquid serisi. İngiltere Clerkenwell’deki showroomumuz, Vitra’nın tasarım açısından geldiği noktayı sergiliyor. Bu yatırımın, yapı ürünleri iş kolumuzun bugün itibarıyla ulaştığı 850 milyon Euro’yu aşkın ciroya da çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.
“ODAKLANARAK ATILIMLAR YAPTIK”
Eczacıbaşı olarak amacımız, odaklandığımız her alanda Türkiye’de lider olmak, bir uluslararası profile sahip olmak, uluslararası rekabette faaliyette olduğumuz alanlarda yer almak ve yerel oyuncular/bölgesel oyuncular, liderler arasında yer almak. Bu amaçla özellikle son 5 yılda rekabette güçlü olduğumuza inandığımız bazı alanlara odaklanmak için kararlar aldık, atılımlar yaptık. Rekabet gücümüzü çok yüksek görmediğimiz veya boyut, ölçek olarak küçük gördüğümüz bazı alanlardan çekildik. Bunları başka yatırımcılara veya kendi ortaklarımıza devrettik. Yatırımlarımızı ana faaliyet alanlarımıza odakladık. Bu stratejimizin ciddi anlamda geri dönüşünü de alıyoruz. Bu stratejimizi daha ileriye taşımak için odağımızda yeni yatırımlar var. Yeni yatırımlarla ileriye yönelmek zorundayız. Bu yeni yatırımlara bakarsak… İlki, mevcut işlerimizi organik yatırımlarla geliştirmek. Diğeri ise inorganik yatırımlar. Topluluğumuzun 80. yılı olan 2022’de ana faaliyet alanlarımızın büyümesini sağlayacak yatırımlarımız için 200 milyon Euro ayırdık.
“DIŞ GELİRLER ÖNEM KAZANIYOR”
Örneğin karo seramikte önemli bir yatırım yaptık. Karo seramikteki kuruluşumuz Türkiye’nin kendi alanında ihracat şampiyonu. Bu yetkinliğini pekiştirmek için Bozüyük’te büyük ebatlı porselen karoları üretimini başlatan bizim açımızdan önemli bir yatırım gerçekleştirdik. Yapı ürünleri grubumuz faaliyet gelirlerinin yüzde 75’ini gerek ihracatla gerek yurt dışında üretimle yurt dışından sağlıyor. Bu profili sürdürmek ancak yeni yatırımlarla mümkün. Eczacıbaşı Topluluğu’na baktığımız zaman da yine dış gelirlerimizin giderek önem kazandığını görüyoruz. Topluluk genelinde dış ülkelerden elde ettiğimiz gelir, toplamın yüzde 60’ı düzeyinde. Tüketim ürünleri dalında Fas’ta bir yatırım gerçekleştirdik. Temizlik kağıtları alanında ilk defa yüzde 100 Türk sermayeli bir üretim tesisi kurduk. Bu Eczacıbaşı’nın da Afrika’daki ilk yatırımı olma özelliğini taşıyor. Bundan sonraki büyümemiz açısından bize ümit vadeden yatırımlardan biri olduğunu düşünüyoruz.
“STRATEJİK BİR YATIRIM YAPTIK”
Eczacıbaşı, ilaç üretiminden bir süre önce ��ekilmişti. Fakat bu alandaki faaliyetlerimizi ithalatla ve başka kuruluşlara yaptırılan üretimlerle sürdürüyorduk. Fakat ilaçta Eczacıbaşı’nın var olması gerekir düşüncesiyle sektörün koşullarını da değerlendirerek önemli, stratejik bir yatırım yaptık. Amerikalı Amgen şirketinin sahip olduğu Gensenta’yı satın aldık. Böylece ilaç, ilaç hammaddesi ve biobenzer ürünler alanında bir yatırım gerçekleştirmiş olduk. Özetle 2022’yi 500 milyon Euro büyüme harcamasıyla kapattık. 2023 yılında yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz. Ana iş kollarımızda 3 yılda 800 milyon Euro’luk bir yatırım planlıyoruz. Bunlar, idame yatırımları, yeni kapasite ve teknoloji yatırımları, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme yatırımları olarak gerçekleşecek. Dünyanın en önemli tüketim merkezlerinden biri olan Avrupa’ya yakınız. Bu pazarlarda varlığımız zaman içerisinde gerilere gidiyor. Ancak varlığımız daha çok pazarlama, satış odaklı faaliyetlere ve yatırımlara odaklanmaktaydı. Bugün ise daha çok yerelleşme yönünde atılımlar planlıyoruz. Villeroy&Boch kuruluşumuzun yeni depo ve lojistik yatırımı buna bir örnek. Bize rekabet açısından avantajlar sağlayacak ve yerel kuruluş olma imkanı verecek olan bir yatırım. Aynı şekilde Monrol kuruluşumuzun nükleer tıp alanında Almanya’da planladığı yatırım bunun başka bir örneği. Artık sadece pazarlama ve dağıtım yapan bir kuruluş olmaktan çıkan, bu pazarlarda üretim de yapan kuruluşa dönüşmek arzusundayız. Bu Türk kuruluşu olarak bize bu pazarlarda duyulan güvenin de artmasını sağlayacak. Bu pazarlarda sadece fırsatları değerlendirmek için yokuz, sürekli var olmayı planlayan, yerleşik bir oyuncuyuz mesajını pekiştirecek olan yatırımlar bunlar.”
“ANAHTAR İYİ YÖNETİMDE”
Çok zor bir dönemden geçtiğimiz bir gerçek. Bu tabii klişeleşmiş bir ifade. Hiçbir yılın başında veya sonunda önümüzdeki yıl, zor bir yıl olacak demeden bir konuşma yaptığımı hatırlamıyorum. Her seferinde bunu tekrarlarız. Doğrudur da… Mutlaka zorluklar oluyor. Ama çok farklı koşullarda olduğumuz şu dönemde, bu bir gerçek: Çeşitli küresel krizler üst üste geliyor. Bir savaş komşusu olduğumuz bölgede, dünya barışını tehdit edecek şekilde devam ediyor. Pandeminin etkileri sürüyor. Pandemimin ne kadar geride kaldığı ise büyük bir soru işareti. Dünyada demokrasinin gelişmesine ilişkin sorunlar var. Bunlarla baş etmek zorundayız. Bunun anahtarı ise çeşitli boyutlarıyla iyi yönetimden, koşulları iyi değerlendirmekten ve tedbir almaktan geçiyor. Bunun icapları arasında tabii ki mali açıdan güçlü olmak var. Riskleri yüksek bir dünya ve bölgedeyiz. Bu yeni dünya, riskleri hesaplayarak güçlenmeyi gerekli kılıyor. Bunu yapabilmek güçlü bir mali bünyeye sahip olmayı özellikle de enerji ve hammaddede tasarrufa önem vermeyi israfı her açıdan önleyerek verimliliği artırmayı inovasyona çok önem vermeyi gerektiriyor. Bütün bunları yapmaya çalışıyoruz. Azimle ve süreklilikle yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilir büyüme, ileriye yönelik kalıcı ve sürekli gelişme, yatırımları aksatmadan sürdürmeye dayanıyor. Bizim çabamız da bu.”
“ÇOK YOĞUN YATIRIMLARLA GEÇECEK BİR DÖNEME GİRDİK” ÖZGEN ÖZKAN ECZACIBAŞI HOLDİNG YAPI GEREÇLERİ CEO’SU NELER YAPIYORUZ? Eczacıbaşı Yapı Gereçleri grubu, 4 ülkede, 12 fabrikayla faaliyet gösteriyor. Her yıl 30 milyon Euro civarında ikame yatırımı yapıyoruz. 40 milyon Euro’luk satın alma potansiyeli için tuttuğumuz bir rezerv var. Bunların dışında 2025’e kadar 190 milyon Euro’luk bir yatırım planlıyoruz. Bu yatırımların bir kısmı başladı. Çok yoğun yatırımlarla geçecek bir döneme girdik ve bu devam ediyor. DEVAM EDEN PROJELER Bunlar arasında en önemlilerinden biri Nisan 2023 itibarıyla devreye girecek, 700 bin adetle üretime başlayacak, 2025’in sonunda 2 milyon adetlik seramik sağlık gereçleri üretimine ulaşacak olan Bozüyük’teki 5’inci fabrika yatırımımız. Bu yatırım bitince Bozüyük’teki toplam kapasitemiz 7,6 milyona çıkacak. Bu alanda dünyadaki en büyük fabrika olacak, Çin’deki fabrikalar da dahil. Onun dışında şu anda inşaatı süren ve 2023 ilk çeyrekte üretime başlayacak olan gömme rezervuar fabrika yatırımımız var. 2 milyon adetlik kapasitesi olacak. Gömme rezervuar armatür fabrikamızın içindeydi. Bu yatırımı dışarı alınca armatür fabrikamızın kapasitesini 2 milyon adetten 3 milyon adete çıkaracağız. “FIRSATLAR ÇIKACAKTIR” Bütün bu yatırımlar doğrultusunda 2020’de 330 milyon Euro olan ciromuzu 2022 sonunda 500 milyon Euro’ya taşıyarak yüzde 55 büyümüş olacağız. Burada biraz dengeli olmamız lazım. Bu başarının tümünün bizden geldiğini söylemek çok doğru değil. Pandemi dönemi sonrasında özellikle eve yöneliş tüketicinin harcama eğilimini etkiledi. Biz de bundan faydalandık ve yüzde 55 büyüdük. 2023’ü ise yüzde 15 büyümeyle tamamlamayı hedefliyoruz. Dünya bir denge arıyor. Biz burada fırsatlar çıkacağına inanıyoruz. Özellikle belli yerlerde yaşanacak enerji krizlerinin bize ek fırsatlar çıkarabileceğini düşünüyoruz. |
“ÜST SEGMENTTEKİ PAYIMIZI ARTIRACAĞIZ” HASAN PEHLİVAN / VİTRA KARO CEO’SU İHRACAT VitrA Karo’nun uluslararası satışlarının cirodaki payı yüzde 80’i aştı. 2022 yılını 350 milyon Euro seviyesinde bir ciroyla kapatmaya hazırlanıyoruz. VitrA, Villeroy&Boch ve Engers markalı karolarımızla Türkiye’de üst segmentte lideriz ve sektörümüzün ihracat şampiyonuyuz. Yalnızca 2021’de ülkemizden Avrupa’ya gerçekleştirilen karo ihracatının metrekare bazında yüzde 25’ini biz gerçekleştirdik. Türkiye’den sonra ana stratejik pazarımız olan Almanya’nın en büyük ikinci karo tedarikçisi konumundayız. HEDEF Son iki yılda yaptığımız yeni tesis ve modernizasyon yatırımları sonucunda, yurt dışıyla birlikte yaklaşık 28 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesine ulaştık. İhracat odaklı yeni tesisimizle özellikle Avrupa pazarındaki sürdürülebilir büyümemizi hızlandırmayı, yıllık ilave 30 milyon Euro ihracat yapmayı ve Türkiye’de üst segmentteki pazar payımızı artırmayı planlıyoruz. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?