Organize inovasyon ve teknoloji bölgeleri

Bugün Avrupa ve Asya yollarındaki otomobil ve otobüslerin Bursa’dan ihraç edilmesini gururla izliyoruz.

2.09.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Organize inovasyon ve teknoloji bölgeleri
Türkiye’de ilk organize sanayi bölgesi (OSB), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, UNIDO’dan sağlanan 15 milyon dolar civarında bir hibe fon kullanılarak Bursa-Mudanya yolu üzerindeki “yalak çayırı” olarak anılan bataklık bir alanda, 1960’ların sonunda faaliyete geçirildi. OSB faaliyete geçtikten sonra Bursa, İstanbul’dan ve yurtdışından önemli yatırımları cezbetti. Renault, Fiat ve Bosch gibi Avrupa’nın önde gelen grupları, OSB’de ve dışında önemli yatırımlar yaptı. 1970’lerde bir kentin sanayi merkezine dönüşebilmesi için otomotiv, petro-kimya veya demir çelik gibi çekirdek bir endüstriye sahip olması gerekiyordu. Bursa, otomotivi ve oto yan sanayini at başı geliştirerek bu şansı iyi kullandı.
GÜL BAHÇESİNDE OSB’LER   
İkinci OSB, İzmir’e 45 km uzaklıktaki Manisa’da ticaret ve sanayi odasının öncülüğünde faaliyete geçirildi. Üçüncü ve belki de Türkiye’nin en iyi OSB’si, 1975’te Eskişehir’de sanayi odası tarafından kuruldu. Bugün 36 milyon metrekarelik alanda, yüzlerce modern fabrikanın gül bahçeleri içinde üretim yaptığı Eskişehir OSB, endüstri için gerekli olan elektriği, kullanım suyunu, proses buharını, katı atık tesisini kendisi sağlıyor. Ayrıca bilim ve teknoloji parkı, internet servis sağlayıcısı (ISP), spor kompleksi, meslek lisesi ve sosyal tesisleri var. OSB kurulmadan önce Eskişehir’de özel kesime ait dişe dokunur 15-20 endüstri varken bugün 400 civarında son teknolojileri kullanan fabrika, yurtiçi ve dışı için üretim yapıyor. Gelecek on yılda Eskişehir, sanayinin kreması olarak nitelenen havacılık endüstrisinde dünyada söz sahibi olabilecek kabiliyete ve kapasiteye kavuşmak için küme çalışmalarını hızlandırıyor ve bu amaca yönelik önemli teknolojik yatırımlar yapıyor.
Eskişehir ile aynı yıllarda OSB kurma girişimlerini başlatan Ankara, Adana, İzmir, Kayseri, Gaziantep, Erzurum, Konya, Antalya, Balıkesir, Adapazarı, Çorum ve hatta İstanbul gibi iller, 12 Mart 1971 askeri müdahalesi ve sonrasında başkent bürokrasinin yarattığı sanal engeller nedeniyle 15-20 yıl gibi gecikmeli olarak OSB’lerini kurabildi. Eğer Anadolu’nun yukarıda sayılan önemli merkezleri, OSB’leri 1970-1980 arası gerçekleştirebilmiş olsaydı, İstanbul’a büyük göç durdurulabilir; nüfusunu 10 milyonda tutabilmek mümkün olabilir ve ülke kaynaklarının önemli bölümünün buraya akması önlenebilirdi. Derin bürokrasiye rağmen Türkiye, bugün 100’ü aşkın düzgün yönetilen başarılı OSB örneği yarattı; bir bu kadarı da gerçekleşme aşamasında. Bu arada bazı desteklerin OSB’ler üzerinden biraz daha artırılarak teşvik edilmesi gerekiyor.
OSB’ler çevreyle uyumlu yeşil kuşak endüstriler yaratarak talep birleştirmeleri yoluyla üyelerine daha ucuza elektrik satabiliyor, doğalgazda toplu pazarlık gücünü kullanarak maliyetleri aşağıya çekebiliyor, fabrikalar aralarında doğal rekabet ve etkileşim yaratabiliyor.
OSB’lerin içine meslek liselerini taşıyarak öğrencilerin uygulama alanına çekilmesi ve birlikte yaşamaları için ilgili bakanlıklar ve OSB’ler arasında çalışmalar yürütülüyor. Bugün Türkiye, OSB modelini Rusya, Suriye, Mısır, Sudan, Türkmenistan, Filistin ve Kazakistan’a ihraç edebilir konuma geldi. TOBB öncülüğünde başarılı OSB’lerimiz, bu misyonu üstlendi ve OSB modeli ihraç edebilir platform yarattılar.
Türkiye’de artık standart OSB’ler misyonunu tamamlamak üzeredir ve ikinci evre OSB stratejisi geliştirme aşamasındadır. Artık inovasyon, teknoloji ve ihracat odaklı OSB’lerin kuruluşu gerçekleştirilmelidir. Yeni model OSB’ler, şu başlıklar altında irdelenebilir:             
1) Limanlı OSB’ler Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz’de uygun koylarda deniz doldurularak her biri 15- 20 milyon m2’lik ihracat odaklı limanlı OSB kurulmalıdır. Bu OSB’lerin içine meslek okulları taşınmalı, çevrelerine de yeni kentler ve üniversiteler yerleştirilmelidir. İhraç malları için gerekli ithal girdiler doğrudan limanlı OSB’lere gemilerle indirilerek hızla aynı bölgedeki üretim hatlarına taşınmalı ve aynı limandan ihracat gerçekleştirilmelidir. Bu OSB’lerin karayolu, demiryolu ve havayolu bağlantıları olmalıdır.   
2) İnovasyon ve Teknoloji OSB’ler Eskişehir-İzmit, Bolu-Adapazarı, Çorlu- Edirne, Bandırma- Balıkesir, Adana-Antep, Erzurum-Kars-Trabzon, Zonguldak-Sinop-Samsun aksları üzerinde inovasyon ve teknoloji OSB’leri kurulmalıdır. İstanbul, İzmir ve Bursa’daki ilkel endüstriler kapatılarak bu akslar üzerine havacılık, seramik, otomotiv, yeşil enerji, organik gıda, raylı taşımacılık, mobil teknolojiler, çağrı merkezleri, banka operasyon merkezleri gibi yeni teknolojili sanayi yatırımları yapılmalıdır. İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin, Muğla, Çanakkale gibi kentlerimiz ise finans, kültür, müzik, eğitim, sağlık, müze ve benzeri konulara odaklanarak; turizm ve ticaret merkezlerine dönüştürülmelidir.      
3) Güneydoğu OSB’leri Bu bölgemizde kurulu ve planlanan OSB’lerin Suriye, Irak, Ermenistan, Azerbaycan, İran, Gürcistan ve Ortadoğu ülkelerine ihracat şansı olan endüstrilerin, çok özel teşviklerle kurulmasına yasal, fiziki ve eğitim zemini hazırlanmalıdır.
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz