Daha Hızlı

İşin doğrusu, o eski söz iyi ifade ediyor... “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”... Gerçekten de teknolojide, özellikle de bilişimde ortaya çıkan gelişmeler, ekonomide “hız” faktörünü öne çıka...

1.01.2001 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

İşin doğrusu, o eski söz iyi ifade ediyor... “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”... Gerçekten de teknolojide, özellikle de bilişimde ortaya çıkan gelişmeler, ekonomide “hız” faktörünü öne çıkardı. Otomobilden giyime, perakendeden bankacılığa, bütün sektörlerde bu etken kendini hissettiriyor. Süreçler kısalıyor, üretimde büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bir televizyonun üretimi için 6.9 saniyenin yeterli olması da, bunu açıkça ortaya koyuyor.

Artık bir otomobil 14 saatte üretiliyor. Bir televizyonun üretim bandından çıkması için 6.9 saniye yeterli... Yeni teknoloji sayesinde, bir adet jean pantolon 23 dakikada satışa hazır hale geliyor. Yönetim tarafından alınan kararlar e-mail'lerle hemen bütün birimlere ulaştırılırken bir tuşla bütün satışlar, stoklar ve siparişler anında görüntülenebiliyor. Özetle bütün üretim ve yönetim süreçlerinde inanılmaz bir hız ulaşılmış durumda.

Üretim süreçlerindeki bu hızlanmanın temelinde teknoloji ve bilişimdeki gelişmeler yatıyor. Her iki ayda bir yüksek konfigürasyondaki PC'ler piyasaya sunuluyor. Mikro işlemcilerin hızı her yıl iki katına çıkıyor.

Bir diğer ilerleme de internete bağlanma hızında yaşanıyor. Bir yıl öncesine kadar 64 Kbps hızında olan internet bağlantısı, şimdi 2 Mbps-34 Mbps hızına ulaştı. Cep telefonuyla dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan şirket ortağı ile tele konferans yapılarak anında yönetim kurulu toplantısına katılması sağlanıyor. Hatta bugünlerde piyasaya sunulması beklenen üçüncü nesil telefonlar devreye girdiğinde, görüntü aktarımı da mümkün olabilecek.

Bilişim alanındaki hızlanmanın yanında, üretim sistemleri de son teknolojiyle donatılıyor. Tüm süreçlerde otomasyon sistemi kullanılıyor. Gelişmiş bilgisayarlarla donatılmış bu sistemler, insan unsurunu ve süreçlerin bölünmesini ortadan kaldırdığı için, üretimin dakikalarla, hatta saniyelerle ifade edilen sürelerde yapılmasını sağlıyor.

Rekabette ``hız'' şart

Özellikle son 5 yılda yaşanan bu gelişmeler, ekonominin bütün süreçlerinde ``hız'' kavramını ön sıraya yerleştiriyor. Şirketlerin yönetim kurulu toplantılarında ``hızlı olmak'' belki de en çok konuşulan konulardan biri oldu. Gelişen teknoloji ve yeni ekonomi konsepti şirketlerin, “daha hızlı nasıl hizmet verebiliriz”, sorusu üzerine odaklanmalarına neden oluyor. Teknolojinin bu nimetlerinden yararlanmayan, dolayısıyla hızlı olamayan şirketler, rakip firmaların gerisinde kalıyor.

Hewlett Packard Türkiye Ürün Pazarlama Müdürü Ertuğ Ayık, 21'inci yüzyılın, rekabetçi olmayan, dolayısıyla hızı yakalayamayan bünyelere yaşama şansı tanımadığına dikkat çekiyor. Ertuğ Ayık buna örnek olarak 1990'lı yılların Amerika'sını örnek gösteriyor:

``1990'nın başında canlanan ekonomi, işgücü pazarında yaşanan rekabet enflasyonun artacağı yönünde bir kanı doğurmuştu. Halbuki özellikle bu yıllarda Amerika'daki şirketlerin teknolojiyi çok etkin kullanmaya başlamaları, şirket içi verimliliklerin ciddi biçimde artmasına ve şirketlerin dahili maliyetlerini çok aşağılara çekebilmelerine neden oldu. Bu yüzden bilişim teknolojisini etkin biçimde kullanan şirketler, mallarının fiyatlarını arttırmadan kar oranlarını koruyabilmişlerdir. Teknolojik devrimi uygulamayan şirketler ise mali sıkıntılara düşmüş ve bir çoğu da kapanmak zorunda kalmıştı.''

Digital yönetici dönemi

Şirketlerde hız, kendini ilk olarak şirketlerin yönetim ve karar alma süreçlerinde gösteriyor. Teknoloji ve onun sonucu olan yeni ekonomi kavramı, şirketlerin yönetim birimlerinde çarpıcı değişimlere neden oluyor.  Değişen pazar koşullarını görüp uygun çözümler üreten hızlı yönetim, geleneksel yönetimin yerini alıyor. Bu arada, belli yönetim birimlerinin tekelinde olan sorumluluklar da el değiştiriyor.

İDEA yönetim danışmanlarından Haluk Ünaldı, bu sürecin orta kademedeki yöneticileri hızla buharlaştırdığına dikkat çekiyor. Ünaldı ``Genel müdür seviyesinde stratejik planlama kararları, bilgi yönetimi desteğinde operasyonel kararlar, yaratıcılığa özel önem ve orta kademenin buharlaşması, en çarpıcı değişiklikler olarak ortaya çıkacak'' diyor. Ayrıca, şirketlerde teknolojinin kullanımının artmasıyla birlikte, yönetim kurulu üyelerinin bazı sorumlulukları genel müdürlere aktarılıyor.

Teknoloji, yöneticilerin niteliksel yapılarında da dönüşüme neden oluyor. Management Centre Türkiye Genel Müdürü Alper Utku, şirket içindeki tüm fonksiyonların zeminini artık teknolojinin oluşturduğuna dikkat çekiyor. Teknolojinin sadece bilgi teknolojileri yöneticisinin işi olmadığını söyleyen Alper Utku, ``Günümüzde dijital olmak yönetici için nefes olmak kadar önemli'' diyor.

Başarı için hızlı karar

Ancak, yönetimde ``hız'' kavramı, özellikle karar verme ve uygulama süresinin kısalması şeklinde karşımıza çıkıyor. Teknolojinin bilgiye ulaşımı hızlandırdığını belirten Management Centre Türkiye Genel Müdürü Alper Utku, bunun karar alma ve bunu hayata geçirme sürecini inanılmaz bir şekilde kısalttığını söylüyor ve ekliyor: ``Örneğin ürün geliştirme ve geliştirilen bir ürünü pazara sunma sürelerinde 10 yıl öncesine göre birçok sektörde 2-6 kat arasında daha hızlanma olduğu görülüyor''...

Şirketler, hızlı karar almak için, sahip oldukları bilginin etkin kullanılabilmesine yönelik yatırımlar yapıyorlar. Herhangi bir formatta karşılaşılan bilginin şirkete girmesinden, bunun gerekli yerlere hızlı, etkin ve ucuz bir şekilde ulaştırılmasını sağlayan teknoloji kullanılıyor.

Teknolojinin yönetimde etkin kullanılması, şirket içi yönetimde de önemli rol oynuyor. Yönetimin aldığı kararlar, intranet sistemleri sayesinde hemen ilgili birimlere ulaştırılıyor. Bu yöntem, kararın hızlı paylaşılmasını sağlarken, uygulama sürecinin de hızla devreye girmesine neden oluyor.
Özellikle perakende, bankacılık ve finans gibi birçok sektörde şirketin yaygınlaştırılmış örgüt yapısına kararlar ve uygulamalar anında iletiliyor. Böylece şirket posta ve faks gibi geleneksel iletişim yöntemlerinin yavaşlığından ve maliyetinden de korunuyor.

23 dakikada bir pantolon

Teknoloji ve dolayısıyla yeni ekonominin olumlu etkilediği sektörlerin başında tekstil geliyor. Türkiye'ye önemli bir döviz girdisi sağlayan sektörde, yabancı pazarlarda gerçekleştirdiği rekabet nedeniyle hız büyük önem taşıyor. Özellikle Uzakdoğu ülkeleriyle yoğun rekabet yaşayan tekstil sektörü, taleplere hızlı cevap verebildiği ölçüde tercih nedeni oluyor.

Bu nedenle sektörün önde gelen şirketleri yoğun teknoloji kullanmaya başladı.... Eskiden bir pantolonu 35-40 dakikada ürettiklerini söyleyen Mavi Jeans Genel Müdürü Nurettin Kantarelli, bu süreyi 23 dakikaya indirdiklerine dikkat çekiyor. Kantarelli eskiden süreçlerin farklı mekanlarda gerçekleştirildiğini söylüyor ve ekliyor:

``Dikim, yıkama ve finishing ayrı ayrı yerlerde yapılırdı. Teknoloji daha çok mekanik ağırlıklıydı, makinelerin hız ve kapasiteleri sınırlıydı. Yeni teknolojide pnomatik ve elektronik devre elemanları kullanılmaya başlandı. Artık tüm proseslerin bir arada bulunduğu entegre tesisler üretim hızını arttırdı. Ayrıca, küçük hacimli mekanlarda az sayıda üretim, yerini büyük mekanlarda kütlesel üretime bıraktı. Böylece bilgisayar destekli yönetim takip sistemleri uygulamaya konuldu. Bu uygulama ile bir pantolonun ilk andan sevkiyata kadar olan yolculuğu takip edilebilir.''

Sipariş sezonlarını etkiledi

Teknolojik yeniliklerle süreçlerin kısalması sipariş alma dönemlerini de değiştirdi. Mavi Jeans Genel Müdürü Nurettin Kantarelli, teknolojiyle birlikte hem sezon başında hem de sezon ortasında yeniden sipariş alma olanağına kavuştuklarını söylüyor. Eskiden siparişin yüzde 75'ini sezon başında yüzde 25'ini ise sezon ortasında aldıklarını belirten Nurettin Kantarelli, şimdi bu oranların yüzde 50 eşitlendiğine dikkat çekiyor.

Nurettin Kantarelli ``Böylelikle ürünlerimizi satan satıcılar, belirli bir üründen sezon başında az sipariş verse bile talep doğrultusunda tekrar sipariş verme imkanına sahip olabilmektedir. Bu durum satıcıların riskini azaltmaktadır'' diyor.

Otomobil üretimi hızlandı

Ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olan otomobilde de üretim süreçleri kısaldı. Anadolu Honda Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Soner, ilk kaynağın bulunmasından otomobilin fabrikadan çıkışına kadar olan sürenin 14 saate indiğine dikkat çekiyor. Eskiden bu sürenin 20 saat olduğunu söyleyen Yusuf Soner, hızın sağlanmasında teknolojik gelişmenin önemli bir payı olduğunu belirtiyor.

Yusuf Soner, ``Otomobil imalatı çeşitli parçaların sisteme dahil edilmesiyle gerçekleşiyor. Parçaların bir bölümü dışarıdan geliyor. Parçaların gelip imalata girişi 21 günden 12 güne indi. Acil parça alımı 20 günden 5 güne çekildi. Bunu 2 güne indirmeyi planlıyoruz. Otomobil imalatı ile ilgili bir çok süre var. Bütün bu sürelerin toplamının 1 aya kadar kısaltılmasını hedefliyoruz'' diyor.

Otomobil sektöründe en problemli bölümün dağıtım olduğunu söyleyen Yusuf Soner, bu sürenin kısaltılması gerektiğine dikkat çekiyor. Yusuf Soner'e göre, müşteriden direk sipariş alınması sorunu çözecek. İdeal sistemin internet yoluyla siparişten geçtiğini söyleyen Yusuf Soner, böylelikle ikmal süresinin 4 aydan 15 güne indirebileceğini vurguluyor. Çünkü, bu sistemde müşteriye en fazla 15 gün bekletebiliyorsunuz.

Perakendede "hız'' zorunlu

Hızın hayati önem taşıdığı sektörlerden biri de perakendecilik. Gelen talebe anında cevap vermek ve hızlı stok devri, sektörün can damarlarını oluşturuyor. Teknolojinin ve dolayısıyla hızın sektör için bir zorunluluk olduğunu söyleyen Real Marketleri Genel Müdürü Servet Topaloğlu, bu konunun önemini şöyle değerlendiriyor: ``400 bin çeşit mal satıyoruz. Yılda 20 kez sipariş versek 800 bin ürün ediyor. 6 mağazamız olduğu düşünülürse, 4 bin 800 mal anlamına geliyor. Eğer bu tempoda teknolojiye başvurmazsanız kaybedersiniz. Ben oturduğum yerden klavyemin bir tuşuna dokunarak x markalı bir üründen kaç tane satıldığını, stoklarda bu üründen ne kadar olduğunu, hangi mağazada bu markadan kaç ürün olduğunu öğreniyorum. 2 bin çalışanımız var. Hepsi de bu imkana sahipler. Dolayısıyla hızlı çalışıyoruz. Çünkü şirket içinde bilgi akışını hızlandıran bir teknolojiye sahibiz.''

Makine ve teknolojideki gelişmelerin kapasitelerini logaritmik olarak arttırdığını söyleyen Eti Gıda Üretim Müdürü Ahmet Görgülü, işçilikte düşüş yaşanırken otomasyon seviyelerinde artış kaydedildiğini belirtiyor. Ahmet Görgülü'ye göre, endüstriyel anlamda bilgisayarın kullanılmasıyla üretim planlama, malzeme planlama, üretim ve stok kontrol süreçlerinde kısalmalar sağlanırken stok yükleri de azaldı.

Üretim yarı yarıya kısaldı

Süt ve süt ürünleri sektörü ürünün nihai tüketiciye en hızlı ulaştırılması gerekiyor. Bu sektörde hızın en büyük destekçisi olarak karşımıza teknoloji çıkıyor. Sek Süt Genel Müdürü Hasan Tulgar, mevcut makine parkının ileri teknolojiye sahip makinelerle genişletilmesiyle, üretim süresinin yarı yarıya kısaldığına dikkat çekiyor.

Hasan Tulgar'a göre üretim sürecindeki bu kısalma kalite ve hijyen seviyesini yükseltiyor. Hasan Tulgar, kurulan bilgi işlem departmanıyla stok, sipariş ve dağıtımın da kontrol altına alındığını söylüyor ve ekliyor:

``Bilgisayar işletim sistemiyle teknolojinin tüm süreçlerimize uygulanması karar alma sürecini hızlandırırken üretim planının oluşturulmasını da kolaylaştırdı. Bölge depo stoklarını kolayca görebildiğimiz için dağıtım sürecimizde daha hızlı işliyor. Aşırı fire ve stok oranlarımızda düştü.'' 

“EN HIZLI SEKTÖR OLMAK ZORUNDAYIZ”

Sektörlerinin hız üstüne kurulduğunu söyleyen DHL Worldwide Expres Türkiye Genel Müdürü Michel Akavi, ``bütün sektörlerden daha hızlı olmak zorundayız'' diyor. Sektörlerinde hızın nasıl sağlandığını Michel Akavi DHL'den örnekler vererek şöyle anlatıyor:

``Hızlı doküman ve paket taşımacılığı, komisyonsuz gümrük işlemleri, ithalatçı firmalara fiyat avantajlı abonelik hizmeti, karşıdan ödemeli gönderi gibi temel ürün ve hizmetleri yardımcı servislerle destekliyoruz. Gümrüklerle kurulan elektronik veri değişimi(EDI) bağlantısı ile işlemler kısalıyor. Gönderilerin yerine ulaştırılması gereken bölgenin coğrafi yapısı ve hava koşulları dikkate alınarak dizayn edilen özel araçlar gönderilerin hızla yerlerine ulaşmasını sağlıyor.


Gönderilerin takibini yapmak amacıyla kurulan DHLNET, e-ticaret müşterilerine hizmet veriyor. Bu sistemle elektronik iletişim ağı ile 10 milyonlarca gönderi teslim alınmasından son alıcaya teslim edilmesine kadar olan her aşamanın bilgilere bu ağla takip ediliyor. Teknolojik altyapı gerektiren uygulamaların son örneği olan WAP ve SMS ile cep telefonlarından gönderi takibi de yapılabiliyor. Bütün bu servisler en hızlı şekilde müşterinin talebine cevap verebilmeyi sağlıyor.''

``PERAKENDEDE TELEKOMÜNİKASYON ŞART''

Gelişen telekomünikasyon ve internetin nimetlerinden faydalanan şirketlerin rakiplerinin bir adım önüne geçtiğini söyleyen Global One Türkiye Genel Müdürü Çağatay Özdoğru, şirketlerin kazandığı milyarlarca doları artık bu ağlar üzerinden akıttığına dikkat çekiyor. Bu bağlantılardaki birkaç saatlik kesintilerin binlerce dolara mal olduğunu söyleyen Çağatay Özdoğru, bu bağlantıların şirketler için hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:

``ABD'lı dünya devi Walmart'ın tüm şubeleri 155 Mbps'e varan hızlarda birbirine bağlıdır. Bu şubelerdeki nakit durumunun, satış rakamlarının ve stok seviyelerinin her an izlenmesi gerekmektedir. Yıllık satışlarının yüzde 50'sinden fazlasını yılbaşı döneminde yapan perakende mağazaları açısından telekomünikasyon ağları hayati önem taşıyor. Çünkü anlık bilgilere ulaşılması özellikle cash-flow(nakit akışı) dengesinin sağlanması açısından önemli. Özellikle ABD pazarında bunu sağlayamayan pek çok perakendeci iflas etmiştir. Benzer bir durum Cisco ve Dell Computer gibi firmalar içinde geçerlidir. Satışlarının yüzde 50-60'nı internet üzerinden yapan firmalar internete dünyanın birçok yerinden bağlanabilmektedirler. Dolayısıyla en çok kullanılan ve geçerli kavram ``The network is the business''dir.''

İNTERNETLE GELEN HIZ

Efesnet, Ege bölgesinde faaliyet gösteren bir ISP.(Internet Service Provider) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kayhan'a, verdikleri internet hizmetlerinin şirketlerde yarattığı hızı sorduk. Kemal Kayhan, şirketlerin görüşlerini bize şöyle aktardı:

BARIŞ KOCAGÖZ(Ege Çiftçiler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) Dünya pamuk fiyat hareketlerini ve gelişmelerini anında öğreniyoruz. Bu bize pamuk pazarlama çalışmalarında sağlıklı ve doğru manevraları yapmamızı sağlıyor. Ayrıca, hava koşullarının da günlük ve doğru incelenmesi ayrı bir avantaj sağlıyor. Tüm hizmetlerimizi internet üzerinden almaya başladıktan sonra ziraat alanındaki gelişmeleri anında takip edebiliyoruz. Ayrıca, web üzerinden gelen talepler ile ülkenin içinde bulunduğu krizi daha yumuşak atlattığına inanıyoruz.

MEHMET DALDAL(Başak Tarım Genel Müdürü) Traktör işinde bayii ağına kurulan internet sistemi ile stok, cari ve ana firma stoklarını görebilme açısından zaman kazancı çok fazla olduğu için stok tutma maliyetlerinde çok büyük düşüşler yaşadık.

MUHİTTİN ENGİN(ETA Ege Bölge Müdürü) Yaptığımız program update'lerini Efesnet'ten sağladığımız kiralık hat hizmeti sayesinde server'larımıza aktarıyoruz. Ülke çapındaki 70 bini aşkın kullanıcımız, web üzerinden bu değişiklikleri aynı gün içersinde yaparak muhasebe programlarını, yeni teblig ve kanunlara göre update etmiş oluyorlar. Posta, disket masrafı olmadığı gibi haftayı aşkın posta gecikmelerinin de önüne geçmiş oluyoruz.

AHMET KİLİMCİ(İzmir Palas Oteli Genel Müdürü) 2000 yılı daha tamamlanmadan yıl içinde bini aşkın rezervasyonu web üzerinden gerçekleştirdik. Bu bizim için önemli bir rakamdı. Her odadan internet erişimi için müşterilerimizden talep almaktayız. Bunlu yapabilmek için özellikle ön büro ve muhasebe departmanlarında kalifiye eleman istihdam etmek şart olmuştur.

TURBOMARKETİNG DÖNEMİ BAŞLADI

9 Eylül Üniversitesi pazarlama profesörü Ömer Baybars Tek, teknoloji ve bundan kaynaklanan yeni ekonominin pazarlamada da hızlı olmayı gerektirdiğini belirtiyor. Bundan dolayı müşteri odaklı pazarlamanın öne çıktığına değinen Ömer Baybars Tek, ``turbomarketing'' kavramının hız için önemli olduğuna değiniyor. Baybars Tek değerlendirmesine şöyle devam ediyor:

``Müşteri odaklı pazarlama, kültürü gereği alınan siparişlerin müşteriye istediği yerde istediği zamanda teslimi anlamına gelen lojistik hizmetinin hızını arttırmaya pazarlamada ‘turbomarketing' diyoruz. Çünkü, artık zamanımızda müşteriler güvenilir, etkin ve üstün kalite hizmetini hızla birlikte talep etmektedirler.

Örneğin Pizza Hut ve diğer bir çok fast food restoranlarının 20-30 dakikada ürünü teslim etmeleri buna güzel bir örnek oluşturuyor. Turbomarketing'in gerçekleştirilmesinde arz zincirindeki imalatçı, tedarik kaynakları, toptancı ve perakendeci kuruluşlar gibi tüm pazarlama kanalı üyeleri(B2B ve B2C) arasındaki stratejik ittifaklar elektronik veri değiş tokuşunda(EDI) önemli araçlardır.'' 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz