Mehmet Ali Yalçındağ / Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Doğan Yayın Holding, 2 yıl önce, oluşturuldu ve Doğan Grubu´nun yayın işlerini üstlendi. Çoğu kimse bu grubu gazete ve dergileriyle ...
Mehmet Ali Yalçındağ / Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı
Doğan Yayın Holding, 2 yıl önce, oluşturuldu ve Doğan Grubu´nun yayın işlerini üstlendi. Çoğu kimse bu grubu gazete ve dergileriyle tanır. Oysa holding tam bir ``gizli değerler`` zengini. Bünyesindeki 22 şirketin yanı sıra, ``yeni medya`` rüzgarını yakalan çok sayıda projesi var. Dijital TV, internet, yazılı basında ``niş ürünler``, kablolu TV, call center bunlardan öne çıkanlar. Ayrıca dağıtım ve pazarlamada büyük dönüşüme hazırlanılıyor. Holding´in başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, yeni milenyumda ``Müşteri odaklı iletişim ve eğlence devi'' olmayı hedeflediklerini söylüyor.
Yaklaşık 7 yıldır her ay size ulaştırmaya çalıştığımız Capital dergisi, Doğan Yayın Holding ve dolayısıyla Doğan Dergi Grubu tarafından çıkarılıyor. Capital´de uzun süredir birlikte olduğumuz arkadaşlarla, sürekli yeni trendleri yakalamaya, ``bilgi çağı'' devriminin tüm ayrıntılarını vermeye çalışıyoruz. Yaşanan başdöndürücü gelişmeler, her ay sayfalarımızda, bu konulara daha fazla yer vermemize neden oluyor.
İşte böyle bir ortam içinde, bir süredir bağlı bulunduğumuz grupta da TV´den internete, dijital yayından telekomünikasyona bir dizi girişimin olduğunu birer gazeteci olarak izliyorduk. Ancak bu konudaki planları hedefleri, bizim de sizler gibi çok ayrıntıları ile bilmemiz mümkün değildi. Bu nedenle bu ay Capital´de Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ve başkan yardımcıları Ertuğrul Özkök, Soner Gedik ve Vahit Alpata ile yaptığımız görüşme sonucu ortaya çıkanlar bizim için de oldukça ilginç oldu.
Mehmet Ali Yalçındağ, Capital ile söyleşisinde, ``yeni dünya'' düzeninde medya ve dijital ortamın yaratacağı sinerjiyi anlatırken, dergimizin hazırladığı bir ``2000''ler araştırmasını dinler gibiydik. Bizim açımızdan, her şeyden öte geleceğin Türkiye´si için bir grubun ``bilgi çağında'' önüne koyduğu bu iddialı hedefler, sevindiriciydi.
Siz de sanıyoruz Mehmet Ali Yalçındağ ile yaptığımız söyleşide sadece bir grubun değil Türkiye´nin geleceğine ilişkin bir şeyler bulacaksınız:
Doğan Yayın Holding'in kuruluş nedeni nedir? Medyayla ilgili işlerin Doğan Holding bünyesinden ayrılarak yeni bir holding çatısı altına alınmasına neden gerek duyuldu?
Doğan Yayın Holding'i 1998 senesinde kurduğumuzda, medya Doğan Holding'in işlerinin yüzde 60'ını oluşturuyordu. Bu hacme ulaşan bir işkolunun, kendi kararlarını kendisi vermesi gerekiyordu. Dolayısıyla, medya ile ilgili işleri bu sektöre tamamen konsantre olabilecek Doğan Yayın Holding çatısı altında topladık. Karar ve icraat mekanizmamızdaki fazla bir halkayı da aradan çıkartarak Doğan Yayın Holding'in kararlarına etkinlik, sürat ve esneklik kazandırmış olduk. Kuruluşu müteakip ilk icraatımız, grup içerisindeki şirketlerin benzer faaliyetlerinde sinerjiden yaralanabileceğimiz alanları saptamak oldu. Bunda da çok başarılı olduğumuza inanıyorum.
Ancak, tüm bunların dışında bu kararın altındaki önemli nedenlerden bir diğeri de, Doğan Holding'in medyadan çok farklı iş alanlarına giriyor olmasıydı. Etik olarak medyanın Doğan Holding bünyesinin dışında kalması ve ticari faaliyetlerinden bağımsız olarak kendi kararlarını vermesi sağlanmış oldu.
Sinerjiden bahsettiniz. Bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?
Son beş yılda kaydettiğimiz büyüme neticesinde, birbirleri ile bağlantılı ve birbirlerine destek verebilecek alanlarda faaliyet göstermeye başladık. İlk etapta özellikle Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Trabzon'da faaliyet gösteren matbaalarımızı tek çatı altında topladık. Buradaki amacımız, hem matbaaların temel görevi olan baskıya konsantre olması, hem de üretim planlaması ve etkin yönetim mantığı ile çalışıp randımanlarını artırmaktı.
Film üretim hizmetlerinden faydalanmak için grubumuza geçen sene dahil ettiğimiz ANS'de ise grubumuzun reklam filmlerini üretiyoruz. Ayrıca, ANS gruba olduğu kadar diğer yayıncı şirketlere de hizmet veriyor.
Dergi Grubu'nda da dergilerin yararlanabilecekleri hizmet havuzları oluşturduk. Yabancı ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar neticesinde tüm dergilere hizmet veren pazarlama, dağıtım, reklam pazarlama ve muhasebe bölümlerini kurduk. Ayrıca, daha önce bağımsız olarak faaliyet gösteren Hürriyet ve Milliyet dergilerini Doğan Dergi Grubu çatısı altında topladık.
Çocuk kitapları alanında da çok önemli adımlarımız oldu. Grubumuzda daha önce çocuklara yönelik kitap ve dergi yayıncılığı yapan birimleri Danimarka şirketi Egmont ile ortak olduğumuz Doğan Egmont çatısı altında yayınlamaya başladık. Bu arada şunu söylemeden de geçemeyeceğim, Doğan Egmont Türkiye'nin en büyük çocuk kitap ve dergileri yayıncısı olmasının yanında, Walt Disney yayınlarının ülkemizdeki tek temsilcisi.
Son olarakta yakın bir zamanda, her gazete içinde ayrı faaliyet gösteren haber ajanslarımızı Doğan Haber Ajansı (DHA) altında birleştirdik. Amacımız, DHA'nın Türkiye'de en etkin, en güvenilir ve en hızlı işleyen haber ağı haline gelmesini sağlamak.
Doğan Yayın Holding bünyesinde ki şirketlerden bahseder misiniz?
Doğan Yayın Holding gazete, dergi ve kitap yayıncılığı, dağıtım, ve baskının yanında, özellikle son iki yılda yaptığı atılımlarla, artık medyanın içinde yer alan ve yeni medya olarak adlandırdığımız internet, digital TV, kablolu TV, film üretimi, müzik yapımı ve D&R mağazaları aracılığıyla perakendecilik (retailing) alanlarına da yatırım yapmıştır. Bunlara ek olarak, grubumuz halihazırda Kanal D ve CNN Türk gibi televizyon kanalları ile Radyo D gibi Türkiye'nin en popüler radyo kanallarının yönetimini üstlenmiştir.
Geliştirdiğimiz bu iş modelinde mevcut tüm şirketlerimiz arasında yarattığımız sinerji, sunduğumuz hizmetler sayesinde bireye daha yakınlaştığımızı ve onun isteklerine, ilgi alanlarına ve gereksinimlerine bir bütün halinde cevap verebildiğimizi düşünüyorum.
Perakendeye girmekle farklı bir alana yönelmiyor musunuz?
Doğan Yayın Holding'in yeni yüzyıldaki hedefi ``Müşteri odaklı iletişim ve eğlence devi'' haline gelmek. Bu amaç doğrultusunda, müşteriye en yakın olduğumuz işkolları açısından D&R'lar önemli bir yer arz ediyor. Burada önemle vurgulamam gereken bir konu var. D&R'lar ``multimedya'' alanında Türkiye'nin ilk, tek ve aynı zamanda 100 bin ürün çeşidi ve 200 bin adet daimi müşterisi ile en büyük perakende mağazalar zinciridir.
Bu alanda öğrenme eğrimizi süratli bir şekilde tamamladık ve hızla çoğaltacağımız mağazalarımızda, gerek bizim ürettiğimiz ve gerekse diğer kuruluşlar tarafından üretilen ürünleri daha etkin bir şekilde sunma olanağı bulacağız. Aslında bizim D&R'a karar verirken en büyük amacımız, içerisinde bulunduğumuz bu sektöre duyduğumuz sorumluluktu. İnsanlara, kitap, dergi, gazete, CD gibi, kültür ürünlerini alabilecekleri ve inceleyebilecekleri çağdaş ve özgün mekanlar yaratmaktı. Tabii, şimdi çok cazip olan bir iş olduğunu, yabancı grupların ısrarla bizimle ortak olmak istemelerinden anlıyoruz.
Son dönemde hızla büyüyen kitap zinciri D&R var?
D&R'ları salt kitap satış zinciri olarak tabir etmek bence yanlış olur. Çünkü, D&R'lar Türkiye'nin en geniş kitap, müzik, magazin ve multimedya ürün seçeneklerine sahip. Şu anda ``store'' ve ``corner'' olmak üzere, 9 bin metrekare kapalı alanda, 35 adet mağazamız var. Hedefimiz, 2000 yılı sonunda bu sayıyı 89 mağazaya çıkartmak, 2002 yılı sonunda da toplam 35 bin metrekarelik kapalı bir alana ulaşmak ki, bu da 194 adet mağaza demektir. Mağaza sayımız arttıkça da şirketin satın alma gücünün getireceği artıların k^arlılığı pozitif yönde etkiyeceğini görüyoruz.
D&R tüketicilerin tüketim alışkanlıklarını test etmek, beklenti ve reaksiyonlarını görmek, özetle pazarı tanımak açısından bireye ulaşmakta tüm gruba büyük avantajlar sağlıyor. En büyük hedefimiz, tüketicilerin beğenilerine sunduğumuz ürünlerimizi kolaylıkla ulaşabilecekleri noktalarda sergilemek.
Dolayısıyla, D&R rakipsiz olması ve giderek büyüyen ticaret hacmi açısından oldukça yüksek değere sahip. Yurtdışı örneklerine baktığımızda da D&R kendi başına düşünüldüğünde bile çok k^arlı bir şirket olarak görünüyor.
Ayrıca, bir şeyi daha açıklamak isterim. D&R müşterileri çok yakında artık internet üzerinden alışveriş yapabilecekler. D&R tüm ürünlerini web ortamına geçirerek müşterilerine sınırsız çeşit ve bunların süratle dağıtımı hizmetini sunabilecek.
Dünyada hiçbir iş alanında artık ürünler tek bir kanaldan satılmıyor. Şirketler, ürünlerini daha iyi sunabilmek için farklı satış kanalları yaratmak durumundalar. Biz de, satış kanallarımıza çok yakın bir gelecekte katalogla satışı da eklemeyi amaçlıyoruz.
Yeni medyadan bahsettiniz, size göre yazılı medyanın rolü ne alacak, basının ağırlığı azalıyor mu?
Bakın, dünyadaki tartışma yeni gelişen mecraların, örneğin internetin, yazılı basını nasıl etkileyeceği yönünde. Bana göre, bu rekabet, yazılı basının kendi içerisinde yeniden tanımlanarak okuyuculara daha farklı tat vermesi sağlanacak. İnternetin karşılayacağı ihtiyaçlar ile yazılı basının karşılayacağı ihtiyaçların tamamen farklı olacağını düşünüyorum.
Ben hiçbir zaman bir haberin veya yorumun yazılı basında ki kadar etkileyici olabileceğini tahmin etmiyorum. Yazılı basının ``infotainment'', yani bilgilendirici ve eğlendirici işlevi, yıllar boyunca edinilmiş bir tiryakiliği de beraberinde getiriyor, bundan vazgeçmek kolay değil. Dolayısıyla, yeni medyayı yazılı basına bir rakip değil, tamamlayıcı ve hatta aralarında sinerji alanları yaratacak bir fırsat olarak görüyorum.
Hadisenin bir diğer yönünü ele alacak olursak, Doğan Yayın Holding mevcut iş alanları ve ileride yapacağı yatırımlar ile bir bütün olarak büyümeyi amaçlıyor. Çok değil, beş sene önce Hürriyet'i bünyemize kattığımız zaman, yazılı basın bütün içinde önemli bir bölümdü. Ancak, grup o zamandan bu yana büyük bir hızla büyüdü. Dolayısıyla, yazılı basının holding içinde ki payı da sadece görüntüde azalmış gibi algılanıyor. Bu yanlış algılamayı, diğer bir deyişle yazılı basına tehdidi, az önce belirttiğim fırsata dönüştürme, grubun asli stratejilerinden biri.
Yazılı basındaki gazete ve dergileriniz için nasıl bir strateji izleyeceksiniz?
Grup içerisinde 8 adet günlük gazetemiz var. Hürriyet, Türkiye'nin en popüler ve toplumun her kesimini kucaklayan bir gazete, Milliyet ise ciddi bir referans kaynağı. Biliyorsunuz, Türkiye'de ilk defa ucuz, fakat kaliteli ve doyurucu gazeteyi Posta ile biz çıkarttık. Posta şimdi beş yaşında ve her geçen gün okuyucu sayısını artırmaya devam ediyor.
Yine bireyi ön planda tutarak, ilgi odaklı yayıncılık anlayışımızın bir parçası olarak ekonomi gazetemiz Finansal Forum'u, ayrıcalıklı reklam kampanyalarından hatırlayacağınız spor gazetemiz Fanatik'i ve gazetecilik anlayışına önemli bir yenilik getiren Radikal'i çıkarttık. Tüm bunları yaparken, sosyal yapının değişik katmanlarını da unutmadık ve onların da haber alma haklarına saygı göstererek Gözcü ve Asabi'yi yayın hayatına geçirdik.
Dolayısıyla, biz gazetelerimiz ile, yaptığımız araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ülkemizin bütün sosyo-ekonomik katmanlarına hitap ediyoruz. Amacımız, bundan sonra bu markalar altında, alt markalar oluşturarak okurlarımıza istekleri ve ilgi alanları doğrultusunda ulaşabilmek. Aynı zamanda, Türk basınında ekol halini almış köklü ve lokomotif gazetelerimiz Hürriyet ve Milliyet'in yanında Radikal ve Posta gibi genç ve dinamik markaları çoğaltmak. Bu amaçla, çok yakında yine ilgi odaklı yeni bir gazeteyi de bünyemize kattığımızı göreceksiniz.
Hangi gazete bu?
İzin verirseniz, ismini açıklamanın henüz erken olduğunu düşünüyorum.
Peki dergilere geri dönersek?
Dergiler bildiğiniz gibi, ``infotainment`` işlevlerini güncelden biraz uzak ama çok daha derinliğine yerine getiriyor. Dergilerimizle okurlarımızın özel ilgi alanlarına bire bir cevap verebiliyoruz.
Ayrıca, dergi yayıncılığı alanında yıllardan beri izlediğimiz stratejinin bir parçası olarak, burada geliştirdiğimiz markaların yanında, yabancı yayıncılar ile yaptığımız anlaşmalar ve ortaklıklarla Elle, Max, Amica, Maison Française Votre Beaute gibi markaları da Türk okuyucusunun beğenisine sunduk. Bundan sonraki amacımız, aynı stratejiyi izleyerek okurlarımıza yüksek kalitede ürünler sunmaktır. Bu bağlamda, 2000 yılında National Geographics'i de ürün yelpazemize katmayı planlıyoruz.
Yabancı ortaklıklara değindiniz. Ne sonuçlar alındı, yeni ürünler söz konusu mu?
Öncelikle şunu belirtmekte yarar görüyorum; ticaret artık küreselleşmiş durumda. Uluslararası medya şirketlerini yakından izleyenler, örneğin Rupert Murdoch'un birçok ülkede iştiraklerinin bulunduğunu bilirler. Biz de Doğan Yayın Holding olarak küreselleşme trendinin dışında kalamayacağımızı düşünüyoruz. Bu amaçla, bazı iş alanlarında uluslararası platformda lider konumunda bulunan gruplar ile ortaklığa gittik ve Türkiye'de medya alanında bir ilki gerçekleştirdik.
Amacımız, onların uluslararası pazarlardaki bilgi birikimleri ile yerel tecrübelerimizi birleştirerek her türlü rekabete dayanıklı hale getirdik.
Dergi grubumuzla ilgili olarak çok basit bir örnek vermekte yarar görüyorum. Ortak olmadan önce, bir yıl içerisinde 5-6 farklı yeni dergi yayınladığımızı hatırlıyorum. Bu alanda bizden ileride olan ülkelerde bir dergi için 2 yıl ön hazırlık yapılıyor. Tabii ki dergi grubundaki ortaklığımızdan sonra, kendimizi süratle buna adapte ettik ve geçen yıl bu şekilde yayın hayatına başlayan Elle çok başarılı bir grafik çiziyor.
Bu ortaklığın diğer bir faydası da grubumuza yeni reklam ve satış pazarlama yöntemleri kazandırması oldu. Hürriyet ve Milliyet dergilerini, Doğan Dergi Grubu çatısı altında bir araya getirerek, dergilerin kendi içerisinde birer kar merkezi olmalarını sağladık. Bu tanıma uymayan 15 adet dergimizi kapatmamıza rağmen reklam ve satış gelirlerimizde kaybımız olmadı. Dergilerdeki yeniden yapılanma sürecini tamamladık ve dergi grubumuz kurumsallaşma yönünde çok önemli adımlar attı.
Diğer yabancı ortaklıklarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Doğan Yayın Holding'in ilk yabancı ortaklığı 1996 senesinde merkezi Danimarka´da olan Egmont ile gerçekleştirdiğimiz Doğan Egmont'du. Bu ortaklık neticesinde, Walt Disney yayınlarının Türkiye'deki tek üreticisi olduk.
Daha sonra 1998'de Alman Burda ve İtalyan Rizzoli ile Doğan Dergi Grubu'nda ortaklığa gittik. Bu ortaklığımız sayesinde hem dünyaca ünlü markaları Türkiye'ye getirme imkanını bulduk, hem bu iki kuruluşun uluslararası dergicilik alanındaki bilgi birikimlerinden yararlanma fırsatını yakaladık.
Son olarak, bu sene CNN'in sahibi Turner Broadcasting ile yaptığımız ortaklık ülkemizde olduğu kadar dünya çapında da yankı uyandırdı. Bu, Turner Broadcasting'in İspanya'dan sonra yaptığı ikinci ortaklıktı ve kendilerinin deyimiyle ileride yapmayı düşündükleri ortaklıklar için bir model oluşturacaktı.
Bir de yurtdışı yayınlarınız var?
Yurtdışı yayınlarımızı 2000 yılı başından itibaren Doğan International adı altında topluyoruz. Merkezi Frankfurt'ta olan bu şirket az önce bahsettiğim küreselleşme hedefimizin bir parçası. Bu ay içinde, Hürriyet Avrupa tümüyle bu şirkete, dolayısıyla Doğan Yayın Holding'e geçecek.
Ayrıca, DMG International aracılığıyla Milliyet ve Fanatik gazetelerimizi ve dergilerimizi Avrupa çapında dağıtıyoruz. Sadece Almanya'daki reklam harcamalarının yılda 30 milyar mark olduğunu düşünürsek, 4.5 milyon Türk'ün yaşadığı Avrupa bizim açımızdan çok önemli bir pazar oluşturuyor. Euro D'nin de dahil olacağı bu grup ile Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımıza yönelik yayıncılığımızı her alanda genişletmeyi planlıyoruz.
İnternette Doğan Online ile hedeflenenler neler?
Bu işi kendimize görev edindik. Türkiye'de her eve internet bağlantısı ve gereken donanımı götürmek amacına ek olarak internetin bireylerin hayatını nasıl kolaylaştırdığı yolunda bilgilendirilmesi için, Doğan Yayın Holding'in tüm kaynaklarını seferber edeceğiz.
Hangi stratejileri kullanacağımızı sorarsanız, burada bunları açıklamak istemiyorum. Ancak, kendimizi bir içerik fabrikası olarak değerlendiriyorum ve çok yakın zamanda müthiş sürprizlerle karşınızda olacağımızı belirtmek isterim. Biliyor musunuz, müteşebbis gruplar her zaman olduğu gibi, ilgi çeken internet işine süratle girme arzusundalar. Bu alanda müthiş bir rekabet yaşanacak. Bazı gruplar rekabeti sevmezler ve dolayısıyla onlar kısa sürede havlu atacaklar. Biz ise grup olarak rekabete çok açığız.
Önemle vurgulamak isterim ki, bizim internet vizyonumuz hakkında Goldman Sachs tarafından hazırlanan ve yatırımcılara gönderilen raporda da, Doğan Online'ın rakiplerine göre önemli rekabet avantajlarına sahip olduğuna dikkat çekiliyor.
Doğan Online'ın Türkiye'nin en büyük internet sağlayıcısı ve portalı olmasına kesin gözüyle bakan Goldman Sachs, şirketin zengin içerik, iletim, markalar ve reklam alabilme potansiyeli yönünden benzersiz bir pozisyonda olduğunu ve dünya devleri ile gerçekleştirdiği anlaşma ile de Türkiye'de bu sektörde benzeri olmayan bir bilgi birikimine ulaştığını vurguluyor.
Hedeflenen abone sayısı nedir?
2000 yılı hedefimiz 250 bin internet abonesi.
Portal ile Doğan Yayın Holding bünyesinde diğer işler arasında nasıl bir sinerji yaratılacak?
Daha önce de belirttiğim gibi, Doğan Yayın Holding Türkiye'nin en zengin içerik üreticisi konumunda. Dolayısıyla internet servis sunuculuğunda hedeflediğimiz liderlik yanında, bizi rakiplerimizden farklı kılacak nokta portalımızda sunacağımız zengin içerik olacak. Grubumuzda bulunan her gazete ve her derginin zaten halihazırda digital ortamda bulunan kaynaklarını bir şemsiye görevi görecek olan portalımıza aktaracağız.
Buradaki amaç, portalımızın en fazla ziyaret edilen site olması ve dolayısıyla yüksek reklam potansiyeli yakalaması. Grup yayınları ve portal arasında yaratılacak bir başka sinerji de reklam alanında olacak. Bizim bu alanda yılların getirdiği bir bilgi birikimimiz var. Örnek olarak grubumuzda, 75'i Ar-Ge uzmanı olmak üzere, toplam 440 kişi reklam departmanlarında çalışıyor. Bugün için elde ettiğimiz pazar payı Türkiye'de ki toplam reklam harcamalarının yüzde 42'sine ulaşmış durumda.
İnternet stratejimizin bir parçası olarak, grubumuzda bulunan tüm markaları yaratıcılıklarını kullanarak ve kendi içlerinde rekabet ettirerek Doğan On Line için büyük bir altyapı oluşturmalarını sağlıyoruz. Örneğin, Hürriyet'in portalı olan ``Hürriyetim''i günde 200 bin kişi ziyaret ediyor ve her kullanıcı ortalama 25 dakika kalıyor. Buna, son iki ay içinde gerçekleştirdiğimiz ``direct marketing'' çalışmaları sayesinde, reklam gelirlerimizi iki buçuk katına çıkarttığımızı da eklersek portal alanında da Türkiye'de rakipsiz olacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir de prodüksiyon şirketleriniz var...
Prodüksiyon şirketlerimiz arasında film ve program üretimi yapan ANS, CNN Türk'e program hizmeti veren Doğan Production ve ailemize en son katılan Doğan Müzik Yapım'dan bahsedebiliriz.
ANS ulusal kanallara ürettiği reklam ve dizi filmlere ek olarak eğlence programları ile hizmet üretmenin yanında 55 adet yerel kanala da program yapıyor. Bu sayede Türkiye çapında ki yerel kanallar için reklam üretebiliyor ve satabiliyor. Diğer prodüksiyon şirketimiz, Doğan Production'da CNN'in sahibi olan Turner Broadcasting'le ortağız. Doğan Müzik Yapım aracılığıyla da müzik pazarına girmeyi hedefliyoruz.
Dağıtımda ve pazarlamada yeni stratejiler ne olacak?
Öncelikle Türkiye'nin en büyük dağıtım kanalı Yaysat'tan bahsedersek, üç ay önce McKinsey danışmalığında başlattığımız yeniden yapılandırma çalışmalarıyla dağıtıma farklı boyut getireceğimizi zannediyorum. Bu çalışmayla 30 yıllık dağıtım sistemi her safhasıyla yeniden tanımlanıyor. Bunun da gazete ve dergi satışlarına artış getirmesinin yanında Yaysat'ın da k^ar merkezi haline dönüşmesini sağlayacağını düşünüyoruz.
Bunun yanında farklı satış kanaları üzerinde de çalışmalarımız bir süreden beri devam ediyor. Gazetelerimiz ve dergilerimizin abonelik yoluyla satışlarını artırmak amacıyla 30 araçlı ve 150 kişilik ayrı bir dağıtım birimi kurduk.
Yakın zamanda şirketleşecek olan bu birim ayrıca internet, digital TV ve kablolu TV üzerinden sanal alış veriş yapacak abonelerimizin satın aldıkları ürünleri adreslerine teslimde de önemli rol oynayacak. Milpa ve Hürriyet Pazarlama'nın da bu alanda yapacağı farklı kampanyaları göz önünde bulundurursak bu hizmetin önemi bir kat daha artıyor.
Bu a�� Türkiye çapında genişleyecek öyle değil mi?
Tabii. İlk etapta büyük şehirlerden başlayacağız daha sonra tüm Türkiye'ye yayılacağız. Amacımız, ilk etapta bu dağıtım şirketinin grubun ihtiyaçlarını karşılaması ve yeterli büyüklüğe ulaştıktan sonra grup dışı hizmet verebilmek.
Bu mevcut işlerle, girilecek yeni alanlarla amaçlanan nedir, nasıl bir reklam pastası düşünüyorsunuz, bu pasta ne kadar büyüyecek belli bir tahmin verebilir misiniz bize?
Türkiye'deki reklam pastası 1998 rakamlarıyla 900 milyon dolardı. Türkiye benzeri ülkelere baktığımız zaman en düşük rakamın 4 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Bir başka deyişle kişi başına düşen reklam harcaması Türkiye'de 14 dolarken diğer ülkelerde 44 dolardan başlayarak 650 dolara kadar çıkıyor. Dolayısıyla, Avrupa Topluluğu üyeliğine adaylık hakkı kazanan Türkiye'nin de reklam gelirleri açısından Avrupa ülkelerindeki standartları yakalayacağını düşünüyoruz.
Bugün 900 milyon dolar olan reklam harcamalarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde, reel olarak, ekonomik kriz yılları hariç, dolar bazında yüzde 15-20 düzeyinde artacağına inanıyoruz. Basit bir hesaplamayla, 900 milyon dolar olan reklam harcamalarının, yaklaşık 2.6 milyar dolara ulaşacağını düşünüyoruz. Bu tahminimizi şöyle destekleyebiliriz. On yıl önce, kişi başına reklam harcaması 3 dolarken bugün 14 dolar seviyesine geldi.
Peki Doğan Yayın Holding bütün yatırımlar tamamlanıldığında, 2005'te nasıl bir konumda olacak?
Daha önce de belirttiğim gibi Doğan Yayın Holding'i önümüzdeki 5 yılda müşteri odaklı iletişim ve eğlence devi olarak tanımlayabiliriz. Yabancı gruplarla kurduğumuz ortaklıklar sayesinde kazanacağımız bilgi birikimiyle, küreselleşmiş pazarda rekabet edebilen bir oyuncu olmayı amaçlıyoruz.
Doğan Yayın Holding'i oluşturan mevcut işlerde ki pazar paylarımızı büyütmenin yanında, yeni girmekte olduğumuz intenet, digital TV, kablolu TV ve müzik yapım işleri ile birlikte onlara altyapı hizmeti verecek dağıtım ve müşteri hizmetleri konularında da lider duruma gelmeyi önemli bir hedef olarak görüyoruz.
İddialı hedefler koyuyorsunuz...
Tabii ki iddialı olmak durumundayız. Son yıllarda dünyada ki gelişmelere bakarsanız, birbiriyle sinerji yaratan iş kollarında dev birleşmeler yaşanıyor. Kendinizi bu rekabetçi ortama adapte edemezseniz, bu birleşmeler karşısında oluşan büyüklüklerle başa çıkamaz hale gelip yok olmaya mahkum olursunuz.
``DOĞAN YAYIN HOLDİNG´İN ´GİZLİ´ GÜÇLERİ VAR''
Doğan Yayın Holding bünyesinde ki şirketlerden bahsettiniz. Bunların geleceği için planlarınız nelerdir?
Doğan Yayın Holding çatısı altında faaliyet gösteren 22 adet şirketimiz var. Bunlardan, Doğan Yayın Holding'e ek olarak Hürriyet ve Milliyet halka açık şirketlerimiz. Yatırımcılarımız, Hürriyet ve Milliyet'in değerlerine, direkt bu şirketlerin hisse senetlerini alarak veya dolaylı olarak Doğan Yayın Holding hisselerini alarak ulaşırken, holding çatısı altında bulunan 20 şirketin değerleri ``gizli'' kalıyor. Bu değerlere ulaşmanın tek yolu da bugün için Doğan Yayın Holding hisselerini almaktan geçiyor.
Doğan Yayın Holding'in gizli değerleri içinde Türkiye'nin en büyük ticari matbaalarından Doğan Ofset, ülkemizin en büyük dergi yayıncısı Doğan Dergi Grubu, multimedya mağazacılığı alanında rakipsiz olan D&R ve ulaştığı 20 bin son satış noktası ile tartışmasız Türkiye'nin en geniş dağıtım ağına sahip Yaysat'ı sayabiliriz.
Bunlara ailemize yeni katılan internet şirketimiz Doğan Online, digital televizyon şirketimiz DigiTurk, kablolu TV şirketimiz Ultra TV, hazır telefon kartı şirketimiz Doğan Telekomünikasyon ve müzik şirketimiz Doğan Müzik'i de ekleyebiliriz. Holdingimizin genel politikası paralelinde, tüm bu şirketlerimizi belirli büyüklüğe geldiklerinde halka açmayı planlıyoruz. Önümüzdeki yıl, Doğan Ofset ile Doğan Dergi Grubu'nu, 2001 yılında da D&R, Doğan On Line ve Ultra TV'yi halka açabilmek için çalışmalarımız devam ediyor.
Bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. İşlerimize baktığım zaman müthiş bir heyecan duyuyorum. Çünkü, faaliyet gösterdiğimiz farklı iş alanlarını ele aldığımız zaman her biri yüksek büyüme potansiyeline sahip ve insanımızın yaşam biçimini değiştirebilecek özelliklere sahip. Dolayısıyla, yaptığımız işlerin tümünde biz bireyi ve ihtiyaçlarını ön planda tutuyoruz.
``YAŞADIĞIMIZ MEKANLARI EĞLENCE MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ''
Heyecanla bahsettiğiniz ''Digital Platform'' ve kablolu TV ile ne hedefleniyor?
Grubumuz, teknolojik gelişmeler ile birbirinin içine giren ve yaşadığımız mekanları eğlence merkezine dönüştürecek medya, telekomünikasyon ve internet dünyasında yeni adımlar atmaktadır. 21. yüzyıla digital TV, kablolu televizyon, internet ve telekomünikasyon alanlarındaki yeni yatırımlar ile aktif olduğumuz iş alanlarında sinerji yaratan ve bireyi ön planda tutan yatırımlara hız vereceğimizi söylemiştim.
TV ALIŞKANLIĞI DEĞİŞECEK: Türkiye'ye digital televizyonu getirecek olan DigiTurk, televizyon seyretme alışkanlıklarımızı değiştirecek. Seyirciler uzaktan kumandaları ve `Electronic programming guide' sayesinde kendi televizyon setlerinin ve eğlencelerinin patronu olacaklar. Seyircilerimize eğlence, müzik, eğitim, seyrettiğin kadar öde ve interaktif programların birçok kanal üzerinden sunulduğu çok zengin bir içerik buketi sunacağız.
TV´DEN YENİ İŞ ALANLARI: Tüm bunlara digital teknolojinin beraberinde getirdiği üstün görüntü ve ses kalitesini de eklersek, birdenbire oturma mekanımızın dünyanın eğlence merkezi haline geldiğini görürüz. Türkiye'deki tahmini 14.5 milyon hanenin yüzde 94'üne girmiş olan televizyon, bize yeni yüzyılda yeni iş alanları yaratıyor. Digital teknoloji, televizyon programlarımızı seyircilerin gereksinimleri ve isteklerine göre ayarlamamızı sağlıyor. Bu gereksinimlere ve isteklere de abonelik servislerimiz ve call-centre'larımız ile cevap vereceğiz.
BİREYE ÖZEL REKLAM DÖNEMİ: Ayrıca, bu servislerimiz sayesinde toplayacağımız bilgiler bize ve reklam verenlerimize çok değerli veriler sağlayarak yön gösterici olacak ve belki de tüm reklamcıların rüyası olan `bireylere özel reklam' kavramını bu yeni mecrada sunabileceğiz. Amacımız, 2003 senesine kadar 4 milyon aboneye ulaşması beklenen digital televizyon pazarında, her iki grubunda desteğiyle, yüzde 60 pazar payına sahip olmak.
Kablolu TV'ye gelirsek, bildiğiniz gibi Koç, Siemens ve grubumuzun iştiraki ile kurulan Ultra TV az önce saydığım tüm hizmetleri kablo yolu ile çift taraflı interaktif ortamda sunacaktır. Bu da kullanıcıya farklı bir kanaldan ulaşmamızı sağlayacak.
``REKLAMA ÖZEL STRATEJİLER GELİŞTİRECEĞİZ''
Artan reklam pastasından daha fazla pay almak için nasıl bir hazırlık yapılıyor?
Reklam gelirlerinin artırılmasına ne kadar önem verdiğimizi göstermek açısından Ertuğrul Özkök ve Soner Gedik'ten oluşan üst yönetimimize reklamdan sorumlu Başkan Yardımcısı olarak bu sektörün önemli isimlerinden Vahit Alpata'nın getirildiğini belirtmek isterim.
Vahit Alpata ve ekibi, Türkiye ve dünyadaki reklam trendlerini inceleyerek, ülkemizde reklam gelirlerinin artırılması ve grubumuzun büyüyen reklam pastasından daha fazla pay alması ile ilgili olarak stratejiler geliştirecekler. Ki, bu yönde de çok olumlu çalışmaların başladığını söyleyebilirim.
Önemli bir mesaj daha vermek istiyorum, ülkemizde ekonomik kriz yaşandığı yıllarda firmaların ilk yaptığı reklam bütçelerini azaltmak olduğunu biliyoruz. Gelişmiş pazarlarda ise bunun tam aksi, firmalar kriz yıllarında reklam harcamalarını artırarak bunu süratle satışa çevirmeyi planlarlar. Dolayısıyla, görevlerimiz arasında Türkiye'de de bu politikanın firmalar tarafından izlenmesini sağlamak ve onları bu yönde ikna etmeyi de sayabiliriz.
``İNTERNETTE TÜRKÇE İÇERİK TARTIŞMASINA SON VERECEĞİZ''
İnternet şirketiyle tam olarak ne amaçlanıyor, Doğan On Line ne yapacak?
HEDEF PAZARIN YÜZDE 30´U: İnternetin ülke çapındaki yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla Türkiye'nin en büyük internet şebekesini kuruyoruz. Ülkemizde şu anda 700 bin internet kullanıcısı olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın önümüzdeki 3 yıl içerisinde her yıl ikiye katlanarak artacağını bir başka deyişle kullanıcı sayısının 2002 yılı sonunda 6 milyona ulaşmasını bekliyoruz. Bu pazarın yüzde 30´unu hedefliyor ve iş planımızı da buna göre yapıyoruz.
EN HIZLI İNTERNET SERVİSİ: Türkiye'nin en büyük internet şebeke altyapısını kurmak ve artan internet trafiğini karşılamak amacıyla stratejik partner olarak Nortel Networks-Netaş'ın çözümlerini seçtik. Bu seçim rekabet açısından bize avantaj sağlayacak ve ihtiyaç duyduğumuz yüksek esnekliğe sahip bir internet şebekesini bize kazandıracaktır. Böylece sahip olduğumuz yüksek teknoloji ile, kullanıcılarımıza pazarda en hızlı internet servislerini sunacağız. Ayrıca, kullanıcılarımız yüksek hızın yanında, esas ayrıcalığımızı kendilerine sunacağımız benzersiz içerik ve servislerden anlayacaklar.
ZENGİN SERVİS AVANTAJI: Bunun yanında, alt yapısını Compaq ve Microsoft gibi dünyanın iki devinin oluşturduğu sitemizde E-posta, Web sayfası, E-card gibi servisler yanında çok zengin sanal bir dünya yaratacağız. Türkiye'nin en büyük içerik üreticisi Doğan Yayın Holding, ocak ayından itibaren "Web'de Türkçe içerik yok, insanlar internete bağlanıp ne yapsınlar" tartışmalarına son verecek. Yarattığımız sanal dünyada kullanıcılarımız birçok konuda derinlemesine bilgi bulmanın yanında interaktif dünyanın sağladığı diğer servislerden de yararlanabilecekler.
''MÜŞTERİYİ YAKIN TAKİBE ALIYORUZ''
Peki müşteri hizmetleri yönetimi projeniz ne olacak?
Tüm bu belirttiğimiz işler, bireyi ön plana çıkarttığı için müşteri hizmetleri önem kazanıyor. Bu sayede bireyin hareketlerini inceleyerek, tüketim alışkanlıklarını izleyip onlara sunacağımız mal ve hizmeti sürekli geliştirmeyi amaçlıyoruz.
Müşteri hizmetleri yönetimi projemiz, tüketici alışkanlıklarını daha iyi araştırarak satışlarımızı artırmamızı sağlayacak hem de mevcut müşterilerimize satış sonrası destek vererek müşteri memnuniyetini azami seviyeye çıkartmamızı garantileyecek.
Projenin ilk aşaması olarak şu anda çağrı merkezimizi kuruyoruz. Hedefimiz, müşteri hizmetleri yönetimi sistemimizi tamamlayarak müşteriye daha da yakın olma yolunda önemli bir adım daha atmak.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?