Post PC Dönemi

Herbert Kircher / IBM Almanya Araştırma Merkezi Müdürü Fuarlar, o sektör için yeniliklerin, son teknolojinin sunulduğu alanlar olarak öne çıkar…Tıpkı dünyanın en büyük teknoloji fuarı CEBIT gibi…...

1.04.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Herbert Kircher / IBM Almanya Araştırma Merkezi Müdürü

Fuarlar, o sektör için yeniliklerin, son teknolojinin sunulduğu alanlar olarak öne çıkar…Tıpkı dünyanın en büyük teknoloji fuarı CEBIT gibi… Hannover’de düzenlenen bu fuara damgasını cep telefonları ve mobil teknoloji damgasını vurdu. Ayrıca, IBM’in “e-business on demand” projesi ve e-iş’e yönelik yenilikler de büyük ilgi gördü. IBM’in Almanya Araştırma Merkezi Müdürü  Herbert Kircher ise “Post PC” diye nitelendirilen bu dönemde “insan gibi bilgisayarlar”, “eş zamanlı tercüme” ve “otonom bilgisayar” gibi ürünlerin öne çıkacağını söylüyor.

Dünyanın en büyük teknoloji fuarı CeBIT, Almanya'nın Hannover kentinde 2003’te de yılın teknoloji olayı olarak dikkatleri üzerinde topladı. Ekonomik durgunluğun ve savaşın olası etkisiyle katılımcı firma sayısında geçtiğimiz yıllara oranla yüzde 20 düşüş yaşandı. Katılımcı firma sayısı ise 7 bin 500’de kaldı. Sadece şirketler değil, ziyaretçiler de beklenenden az ilgi gösterdi ve geçen yıllardan daha az insan fuarı gezdi. Buna rağmen fuar misyonunu yerine getirdi. Bugünün teknolojileri, yakın zamanda pazara sunulacaklar ve teknoloji adına hayal edilen her şey meraklısıyla buluştu.

CEBIT2003’e damgayı ise cep telefonu üreticisi şirketlerin rekabeti ve ürün şovları vurdu. Birbirinden ilginç şovlar eşliğinde ürünlerini tanıtan Nokia, Siemens, Sony Ericsson, Motorola ve Samsung gibi dünya devlerinin standları dolup taştı.

Mobil teknolojilerde esen rüzgardan yazılım ve donanım firmaları da önemli ölçüde etkilenmişti. 2 binin üzerindeki katılımcı sayısıyla fuarın ağır topları olan yazılım ve donanım şirketleri, araştırma laboratuarlarında çalıştıkları yeni teknolojilerden başka yeni e-iş ve mobil iş modelleriyle de dikkat çektiler. Öyle ki, bu yeni iş modeller, kimi teknoloji devlerinin CEBIT sloganı olarak ilk sırada yer aldı.

E-iş’te yeni dalga

Bu yeni iş modellerinden biri donanım devi IBM’in, “E-business on demand” projesinde hayat buluyor. IBM’e göre, şirketler, önümüzdeki dönem e-business’dan sonra, “e-business on demand” adı verilen yeni bir değişim süreci içerisine girecekler. Bu süreçte şirketler daha iyi ürün ve hizmetin yanı sıra, maliyetlerini de düşürebilecekler. Doğal olarak da kendi core business’larına odaklanacakları bir ortama kavuşacaklar.

IBM’in Almanya Araştırma Merkezi Müdürü Herbert Kircher, e-iş’te yeni bir dalgaya işaret eden “e-business on demand” sloganı ile hedeflediklerini şöyle anlatıyor:

“Bugün pek çok büyük ölçekli şirketin e-iş’e bir şekilde adapte olduğunu görüyoruz. E-business uygulamalarının ilk kez pazara sunduğumuz 1995-96 yıllarında 10 yıllık bir yol haritasını çizmiş, bu sürede belirli bir yere gelinebileceğini söylemiştik. 2004-2005 yıllarında öncelikle tüm büyük ölçekli firmaların elektronik iş ortamında yerini alacaklarını öngörüyoruz.

Bu firmalar, e-dönüşümlerini gerçekleştirdikten sonra karşılarında yeni bir aşama bulacaklar. İşte bu ‘e-business on demand’ olacak. Bu yeni anlayışla, şirketler e-iş için gereken tüm altyapı hizmetlerini tıpkı elektrik, su gibi karşılıyor olacaklar. Musluğu kapadıklarında su akmayacak. Çok kullandıklarında çok, az kullandıklarında az ödeyecekler”.

CEBIT’de e-iş’ten başka e-devlet konusuna da ilgi büyüktü. Türkiye’de de son dönemde dikkatleri çeken bir konu olan e-devlet, anlaşılan o ki dünya IT sektörünün de gündeminde önemli bir yer teşkil ediyor. E-devlet’in arakasında önemli bir potansiyel olduğuna inanan teknoloji devlerinin bu alandaki ürün ve hizmetleri de CEBIT kapsamında dikkat çekici oldu.

PC yerine cep telefonu mu?

Mobil teknolojiler, CEBIT’e damgasını vuran en önemli alanlardan biri oldu. Bütün dünyada etkisini hissettiren “mobil devrim”, CEBIT’e de damgasını vurmuştu. Cep telefonu üreticilerinin rengarenk standları sadece görüntüleriyle değil, içerikleriyle de hayli dikkat çekiciydi.

Yeni ürünlerde çok fonksiyonluluk ön planda. Tüketicinin taleplerini dikkate alan şirketler,  üzerinde çok daha fazla “değer”i  barındıran ürün ve hizmetleri bulunduran ürünleri piyasaya sunuyorlar.  Bu nedenle önümüzdeki dönem artık sadece cep telefonu, sadece televizyon, sadece DVD player ya da CD çalar satın almayacağız. Bundan böyle hemen her üründe birden fazla fonksiyonu bir arada göreceğiz.

Diğer yandan bu önemli gelişme, önümüzdeki dönem cep telefonlarının PC’lerin yerini almaya aday olabileceklerinin haberini de veriyor. Uzmanlara göre, cep telefonları PC’lerden sonra önemli bir harekete daha sahne olacak ve bir “Post PC dönemi” başlayacak.

Yeni nesil cep telefonları, bugün halihazırda PC’lerimizle yapabileceğimiz hemen her işlemi gerçekleştirmemize olanak sağlıyor. İnternete bağlanabiliyor, faks çekebiliyoruz, e-mail alıp gönderebiliyoruz…Bütün bunlara önümüzdeki dönem çok daha pek çok uygulama eklenecek.

Yakın gelecekte ise daha çok “mutant ürünleri”, yani hem bilgisayar hem cep telefonu olan ürünleri göreceğiz. Bir PDA/telefon ya da bir telefon/PDA satın alarak ajandamızı ve telefonumuzu aynı cihaz üzerinde barındırabileceğiz. Gelişen yazılım ve donanımlar ile bu cihazlar 2003 yılı içerisinde oldukça da küçülecekler. Bir sonraki aşamada bu ürünlerin PC'ler ve lokal ağlar ile konuşabilme özellikleri genişleyecek. Uygulamaların artmasına bağlı olarak da, mobil ticaretin ve akıllı kartlar okuyucularının da entegre olduğu tamamen farklı bir formata sahip olacaklar.

Herbert Kircher/IBM Almanya Araştırma Merkezi Müdürü

IBM Almanya Araştırma Merkezi Müdürü Herbert Kircher, önümüzdeki döneme damgasını vuracak teknolojileri şöyle değerlendirdi:

CEBIT’IN ÖNEMİ

Bilgi teknolojileri çok geniş alanları içinde barındırıyor. Her geçen gün yeni ürünler yeni teknolojiler ortaya çıkıyor. CEBIT bütün bu teknolojileri, hem bugün kullandıklarımızı, hem çok yakın bir süre sonra kullanacaklarımızı hem de hali hazırda araştırma laboratuvarlarında çalışmaları devam eden gelecek teknolojilerini gündeme getiriyor. Bunlardan bazıları önümüzdeki döneme damgasını vuracak nitelikte.

OTONOM BİLGİSAYARLAR

Otonom bilgisayar, IBM’in uzun zamandır üzerinde çalıştığı teknolojilerden bir tanesi. Bugüne kadar bilgisayarımızdan hep daha fazlasını istedik. Daha güçlü, daha yüksek kapasiteli olmalarını, daha hızlı çalışmalarını, daha fazla RAM ve hafızaya sahip olmalarını talep ettik. Bütün bunlar oldu. Bundan sonra artık bilgisayarlarımızdan kendi kendilerini update edebilmelerini bekleyeceğiz.

İNSAN GİBİ BİLGİSAYAR

Önümüzdeki dönem tıpkı insan vücudu gibi çalışan bilgisayarlarımız olacak. Diyelim kolunuzu kırdınız ya da soğuk algınlığına yakalandınız.

Vücudunuza sorunu nasıl gidereceğini siz söylemiyorsunuz. O kendi kendine komut veriyor.

Örneğin, açık bir yaranın kapanması için ne kadar hücreye ihtiyaç olduğunu siz söylemiyorsunuz. Bunu vücudunuz biliyor ve harekete geçiyor. Bilgisayarlarımıza da hatayı düzeltmesi için komut vermeyeceğiz.

GERÇEK ZAMANLI TERCÜME

CEBIT’de demonstrasyonlarına yer verdiğimiz yeni teknolojilerden bir tanesi de “Gerçek zamanlı tercüme”(Real time translation). Bu, önümüzdeki dönem iletişim teknolojileri içerisinde çok konuşulacak bir uygulama. Özellikle uluslararası ticarette büyük kolaylıklar sağlayacak. Bu yeni teknoloji sayesinde kendi dilinizi konuşarak her hangi bir dilde konuşan bir kimseyle rahatlıkla iletişim kurabileceksiniz. Bugün siz ve ben iletişim kurabilmek için ortak bir dili, İngilizceyi kullanıyoruz. Ama bu teknoloji sayesinde ben Almanca konuşacağım, siz de Türkçe ve yine anlaşabileceğiz. Şöyle ki, sizin ağzınızdan çıkan Türkçe kelimeler bana Almanca, benim Almanca kelimelerim de size Türkçe olarak gelecek. Bunu istediğiniz her dil için yapabileceksiniz.

GELECEĞİN OFİSLERİ

Bugün her ne kadar PC’ler, laptoplar, mobil telefonlar, internet gibi pek çok teknolojiyi bir arada kullansak da ofislerimiz geleneksel yüzünü çok da fazla değiştirmesi. Hala hatırlatmalar için bilgisayarlarımızın kenarına köşesini post-itler, panolara özel resimlerimizi yapıştırıyoruz. Masalarımızın üzeri hala kağıttan, dosyalardan geçilmiyor.

Önümüzdeki dönem geleneksel anlayışın biraz daha uzağına gideceğiz. Bir kere ofislerimiz artık daha kağıtsız olacak. Klavye yerine masa üstümüzü, duvarlarımız kullanabileceğiz. Resimlerimizi panolara yapıştırmak yerine dijital kameralar yardımıyla ofisimizin herhangi bir duvarında gösterebileceğiz. Post-itlere de gerek kalmayacak çünkü masamızda artık biri iş diğeri hatırlatmalar için kullanılmak üzere iki ayrı monitörümüz olacak”.

 


 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz