9 yılda çok hızlı bir dönüşüm yaşayan sektör, bugün 14 milyon sabit abone, 68 milyon mobil abone, 20 milyon da sabit ve mobil internet kullanıcısı ile 31 milyar TL’lik bir parasal hacim yaratıyor. Ayrıca 40 bine yakın kişiye de istihdam sağlıyor. Bugüne kadar ağırlıklı fiyat rekabeti yaşayan telekomun rekabet rotası bundan sonra değerli servisler, yakınsama fırsatları, akıllı cihazlar ve tabletler olacak. Tüm sektör yetkilileri, telekomda artık yeni bir dönemin başladığını ifade ederken, bu dönemin onları 2023 yılında 160 milyar dolarlık bir gelire ulaştıracağını tahmin ediyor. elekom Türkiye’nin en dinamik sektörü. Sektörün son yıllarda yaşadığı büyüme ve değişim de başdöndürücü. Türk Telekom’un özelleştirildiği 2004 yılında, 19 milyon sabit ve 35 milyon mobil abone sayısına sahip olan sektörde, 2012 yılsonu itibariyle 14 milyon sabit abone, 68 milyon mobil abone, 20 milyon da sabit ve mobil internet kullanıcısı bulunuyor. Sektörün yarattığı hacim ise 13,2 milyar TL’den 31 milyar TL’ye çıkmış durumda. Dev oyuncuların hamleleriyle hem yenilikçilik hem fiyat açısından kıyasıya bir rekabetin yaşandığı telekom sektörünü bulunduğu yere taşıyan dönüm noktası 2004 yılında yaşandı. 2003 yılsonu itibariyle telekomda tekelin sona erip 2005 sonunda da Türk Telekom’un özelleştirilmesiyle, sektörde liberalleşme düğmesine basıldı. Birçok alternatif operatör devreye girdi. Devam eden süreçte de sektörde değişim devam etti. 2004-2009 yılları arasını bir geçiş dönemi olarak yaşayan sektör, 2008 yılının kasım ayında çıkan Elektronik Haberleşme Yasası ve bunu takip eden bazı ikincil düzenlemelerle regülasyon açısından önemli adımlar attı. Özellikle 3G lisanslarının verilmesi, numara taşınabilirliğinin uygulamaya konması, şehir içi görüşmelerinin rekabete açılması ve yalın xDSL uygulamasının başlaması en kritik olanlardı. BTK verilerine göre son 10 yılda 4 kattan fazla büyüyen telekom sektörü, 2011 yılında yüzde 8, 2012 yılında da yüzde 5,6 oranında büyüdü. Bu büyüme ile sektör dünyada da dikkat çeken bir performans ortaya koydu. Çünkü Avrupa’da telekomünikasyon sektörü 2009-2011 yılları arasında yüzde 0 büyürken 2012’de bu oran eksiye düştü.
YENİ DÖNEM HEDEFLERİ
Bu yıl da telekom sektörü hareketli bir dönem geçirecek gibi görünüyor. 2013 yılında mobil operatörler akıllı telefon kampanyalarına, ses, SMS ve veri hizmetlerini birlikte içeren ekonomik her yöne tarife paketlerine odaklanmaya devam edecek. Bu durumda mobil penetrasyonun artarak yüzde 93 seviyesinin üstüne çıkacağı, mobil abone sayısının da artmaya devam ederek 70 milyon üzeri bir seviyeye geleceği tahmin ediliyor. Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstri Lideri Tolga Yaveroğlu, “2013 yılında geniş bant internet hizmetlerinde DSL abone sayısının daralmaya devam edeceği öngörülse de mobil ve fiber internet başta olmak üzere diğer tüm bağlantı türlerindeki artış ile toplam kullanıcı sayısında büyümenin devam edeceği düşünülüyor” diyor.~
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak da gerçek rekabetin sağlanması, yeni nesil fiber şebekelerin kurulmasıyla birlikte sektörde büyümenin hızlanabileceğini belirtiyor. Sektörün büyüme trendinin devam edeceğini ifade eden Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Sektörümüzde büyümenin önemli unsurları mobil internet, M2M gibi alanlardan gelecek” diye konuşuyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de mobil teknolojilerin yarattığı çarpan etkisine yönelik farkındalık arttıkça, sektöre yapılan yatırımların artacağını söylüyor. “Diğer yandan giderek artan akıllı cihaz ve mobil data kullanımının etkisiyle sektörümüzün büyüme trendini 2013 yılında da devam ettireceğini öngörüyoruz” diyor.
YATIRIMCI İLGİSİ ARTABİLİR
Sektörü büyüten itici güç olarak genç nüfus ve bu nüfusun teknolojiye ilgisi görülüyor. Ülke nüfusunun yüzde 68’i 16-24 yaş arasında bulunuyor ve bu genç nüfusun teknoloji kullanımına ve harcamasına yatkınlığıyla, sektörün gelecek yıllarda da büyümeye devam etmesinde kilit rol oynayacağı düşünülüyor. Sosyal medya sitelerine erişimde mobil telefonların kullanımının artması da veri pazarındaki büyümeyi hızlandıracak görünüyor. Cep telefonlarından yaratılan veri trafiğini artıracak bir diğer etken de akıllı telefonların penetrasyon oranı olacak. 2012 yılı itibarıyla Türkiye’deki akıllı telefon penetrasyon oranı yüzde 40 seviyesinde. Yeni teknolojiler yeni gelir alanları yaratmaya da devam ediyor. Sektör yetkililerine göre sektörde yakın gelecekte yaygınlaşması beklenen NFC (Near Field Communication-Yakın Alan İletişimi) teknolojisi, işletmeciler için yeni gelir ve büyüme alanları yaratacak. Sektörde fiber kablolardan oluşan yeni nesil şebekelerin kurulması da büyümenin itici güçlerinden biri olarak görülüyor. TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, böylelikle yerli ve yabancı yatırımcıların telekomünikasyon alanına yeniden ilgi göstermeye başlayacağını söylüyor. “Bunların sonucunda sektörün büyüyeceğini, vatandaşlarımızın çok daha hızlı interneti çok daha uygun fiyatlarla kullanacaklarını düşünüyoruz” diyor.
REKABETİN YÖNÜ
GSM operatörleri de sektörde yeni bir döneme girildiğini belirtiyor. Turkcel Genel Müdürü Süreyya Ciliv, bu dönemin internet, iletişim ve bilgi teknolojilerinin iç içe geçtiği yeni bir dönem olduğunu ifade ediyor. “Henüz başlangıç evresinde olduğumuz mobil internet alanındaki gelişmeler bu yeni dönemin seyrini belirleyecek. Önümüzdeki dönemde sektörün büyümesinde akıllı cihazların yaygınlığının artması ve M2M alanında kaydedilecek gelişmeler önemli rol oynayacak. En dikkat çekici mobil trendlerin temaslı-temassız mobil ödeme sistemleri, akıllı enerji, akıllı endüstri, akıllı sağlık, akıllı tarım ve bulut bilişim gibi uygulamalar olacağını düşünüyorum” diyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de telekomünikasyon sektörünün, özellikle mobil teknolojilerin sunduğu inovasyon ve verimlilik araçlarıyla, önümüzdeki yıllarda iletişim odaklı bir yapıdan, toplumsal kalkınma odaklı bir yapıya dönüşeceğini öngörüyor. Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir, rekabette yenilikçi ürün ve hizmetlerin öne çıkacağını belirtiyor.~
“Entegre çözümler ve yakınsama teknolojileri de hayatımıza daha fazla değer katmaya başlayacak, gündemimizin bir parçası olacak. Mobilitenin önemi ve değeri hızla artmaya devam ederken, içerik, mobil bağlantı ve mobil cihazlarla ilgili yenilikçi, hayatımızı kolaylaştıran yeni teklif, ürün ve hizmetleri artan bir sıklıkta göreceğiz” diye konuşuyor.
ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR
Telekom sektörü hızlı büyümesini sürdürürken birtakım sorunlar da yaşıyor. Deloitte’un iletişim sektörü yöneticileri arasında 2012 yılı içinde yapmış olduğu bir anket çalışmasına göre sektörün en büyük 5 sorunu; yüksek vergi oranları, düzenlemelerin öngörülebilirliği, üniversiteler ve sektör arasındaki yetersiz işbirliği, yavaş işleyen bürokrasi ve teşviklerin yetersizliği. Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstri Lideri Tolga Yaveroğlu, sektörün karşılaştığı bu sorunlara çözüm olacak önerileri şu şekilde sıralıyor: “Altyapı yatırımları yapılabilir. Fiber internetin yaygınlaşması için alt yapı çalışmalarının tamamlanması gerekiyor. Mobil telekomünikasyonda altyapı paylaşımı desteklenmeli. Kamu alım gücü potansiyeli daha etkin kullanılmalı. Teşvik ve destek sistemleri geliştirilip iyileştirilmeli.” TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak da,“Türkiye’deki telekom vergi oranının dünyadaki en yüksek oran olmasının sektör büyümesini engellediği aşikar. Bu konuda yapılacak düzenlemeler ve sağlıklı rekabetin tesisi sektörün büyümesine neden olacak esas faktörler” diyor. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, istihdam konusuna dikkat çekiyor. Bu konudaki görüşlerini şöyle paylaşıyor: “Kalifiye insan kaynakları, girişimciliğin desteklenmesi ve yatırımların sürmesi konusunda sektörde tüm paydaşların ortak bir bilinçle hareket etmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Bu noktada kamu, özel sektör, STK ve üniversitelerin işbirliği içinde Türkiye’yi daha da ileriye götürmek için bir arada çalışmasını çok önemli buluyoruz.”
SEKTÖR NEREYE GİDİYOR?
Telekom son 9 yılda yaptığı atılımla yetinmek niyetinde değil. Sektör 2023 yılında 160 milyar dolarlık bir gelir hedefliyor. Peki sektörü bu hedefe taşıyacak hamleler neler olacak? Önümüzdeki 5 yılda sektörde özellikle teknoloji ve regülasyon konularında büyük değişikliklerin olması bekleniyor. Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstri Lideri Tolga Yaveroğlu, “3G’nin ve mobil numara taşınabilirliğinin sektör ve kullanıcılar tarafından benimsenme ve desteklenme hızı dikkate alındığında başta 4G/LTE olmak üzere yeni teknolojilerin ve uygulamaların sektördeki rekabete hız kazandıracağı düşünülebilir” diyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de mobilleşmenin sektörü büyüten önemli bir unsur olacağını anlatıyor. Bulut bilişim teknolojileri, iş süreçlerinin ofis dışında mobil yönetmeye olanak sağlayan yenilikleri iş hayatımıza kazandırdığını söyleyen Süel, “Bu gelişmelerin bir sonucu olarak, 2016 yılında iş dünyasının yüzde 40’ının mobilize hale gelmesi bekleniyor” diye konuşuyor. TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata
Arıak da 2023 hedefine ulaşmak için sektörün önümüzdeki 10 yılda 6-7 kat büyümesi gerektiğini belirtiyor.~
Bu büyümenin sağlanabilmesi için radikal önlemler alınması gerektiğine dikkat çeken Arıak, “Bu ortamı sağlamak aslında zor değil. Zira gerekli yasal düzenlemeler mevcut. Bu noktada eksik olan bu düzenlemeleri hayata geçirecek, uygulanmasını kolaylaştıracak siyasi irade” diyor. Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, 2023 yılına kadar hanelerin yüzde 80’ine 1000 Mbps hızında genişbant internet erişimi sağlanması planlandığını anlatıyor. “Turkcell Superonline olarak fiber yatırımlarıyla dünya liginde üst sıralara taşıdığımız Türkiye’yi, 2023 hedeflerine ulaşmasına da bir adım daha yaklaştırdığımıza inanıyoruz” diye konuşuyor. YUSUF ATA ARIAK TELKODER BAŞKANI
“REKABETTE GİDECEK ÇOK YOLUMUZ VAR”
SERBESTLEŞME
Telekomünikasyon sektöründe son 12 yılda önemli gelişmelerin yaşandığını ve özellikle cep telefonu hizmetlerinde kısmi rekabet ortamı sağlandığını söyleyebiliriz. Fakat aynı şeyleri maalesef sabit telefon ve internet hizmetleri için söyleyemiyoruz. Bu pazarda Türk Telekom’un sahip olduğu pay halen yüzde 90’lar seviyesinde. Sektörde geride bıraktığımız sürecin anlam kazanabilmesi için sektörün serbestleşmesine yönelik olarak yapılan tüm düzenlemelerin uygulanması gerekiyor. VERGİDEKİ UÇURUM
Serbest işletmecilerin Türkiye’deki ve AB’deki pazar payları karşılaştırıldığında rekabette daha gidecek çok yolumuz olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu karşılaştırma vergilendirmede de benzer bir uçurum içeriyor. Telekomünikasyon hizmetlerinden alınan Özel İletişim Vergisi mobil hizmetlerde yüzde 25, sabit telefon hizmetlerinde yüzde 15, internette ise yüzde 5. SINIRSIZ FAYDA
Bu hizmetlerden ayrıca yüzde 18 KDV alınmakta ve toplam vergiler yüzde 43’lere ulaşmakta. AB ülkelerinde telekomünikasyon hizmetleri üzerinden alınan toplam vergi tutarı ortalama yüzde 19. Serbestleşme ile ilgili sorunların çözüldüğü, serbest işletmecilerin rekabetçiliğinin güçlendiği, pazar paylarının yüzde 40-50’lere ulaştığı, tüketicilerin seçme hakkının genişlediği bir telekom sektörünün Türkiye’ye sağlayacağı faydalar sınırsız.~ SÜREYYA CİLİV TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ
“GÜNDEMDE OPERASYONEL VERİMLİLİK VAR”
DAMGA VURAN KONULAR
Günümüzde mobilite ve yakınsama telekom sektörüne damgasını vuruyor. Bu alandaki gelişmeler sadece sektör açısından değil hem bireyler hem kurumlar ve şirketler açısından önemli fırsatlar barındırıyor. Bugün güçlü altyapımızla elde ettiğimiz avantajlı konumu korumak için bu altyapı üzerine geliştirilecek katma değerli hizmetleri, hayatın her alanında daha aktif kullanabiliyor olmalıyız. YATIRIMLAR DEVAM ETMELİ
Katma değerli servislerin yanı sıra yüksek oranda artan ve önümüzdeki yıllarda daha büyük hızlarla artması beklenen data trafiği hacmine paralel olarak, yatırımların da devam etmesi gerekiyor. Yatırımların sürdürülebilirliği için operatörlerin operasyonel verimliliği önümüzdeki dönemde sektörümüz için önemli bir başlığı oluşturuyor. YUKARI YÖNLÜ REVİZYONLAR
Öyle bir sektör içerisinde faaliyet gösteriyoruz ki, 5 yıl sonrasına ilişkin yapılan tahminler 2 yıl içerisinde gerçekleşebiliyor ve sürekli yukarı yönlü revizyonlar yapılıyor. Bugünden baktığımızda gelecek 5 yıl için kesin olarak söyleyebileceğimiz şey, iletişim ve teknoloji sektörünün hem tek tek bireylerin yaşamlarında hem kurumların işleyişlerinde önemli dönüşümler yaratmaya devam edeceği. “ÖNCÜ ROL OYNAYACAĞIZ”
Türkiye, 3G’nin getirdiği hızla birlikte yeni bir döneme girdi. Bu yeni dönemde güçlü altyapımızla ve süregelen yatırımlarımızla öncü rol oynamaya devam edeceğiz. Rekabet hem teknoloji hem müşteri boyutunda varlığını koruyacak ancak biz Turkcell olarak her iki alanda da lider olmanın bilinci ve sorumluluğuyla hareket ediyoruz.~
HASAN SÜEL
VODAFONE TÜRKİYE İCRA KURURU BAŞKAN YARDINMCISI
“ADİL REKABET ORTAMI İYİLEŞTİRİLMELİ”
EN HIZLI ŞİRKET
Vodafone Türkiye, 2012 yılı itibariyle Vodafone Grup arasında en hızlı gelir büyümesine sahip şirket oldu. Tüm bu göstergelerin Türkiye’deki telekomünikasyon sektörünün dinamizminin en önemli kanıtları olduğunu düşünüyorum. SOSYAL DÖNÜŞÜM
Sektörümüz, bir yandan süregelmekte olan teknolojik gelişmeler ve yenilikçi hizmetlerle ekonomik ve ticari bir değer yaratırken, diğer yandan toplumlar ve bireyler arası mesafeleri kapatarak sosyal dönüşümün öncüsü oluyor. DEĞİŞİMİN YÖNÜ
Bu anlamda, telekomünikasyon sektörünün, özellikle mobil teknolojilerin sunduğu inovasyon ve verimlilik araçlarıyla, önümüzdeki yıllarda iletişim odaklı bir yapıdan, toplumsal kalkınma odaklı bir yapıya dönüşeceğini öngörüyoruz. YOL HARİTASI
Sektörümüzün 2023 hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir büyümesi, yatırımın ve istihdamın artması, yüksek kalitede ve kapasitede hizmet verebilmesi için bir yol haritasına ihtiyaç var. Bunun için etkin rekabet koşulları sağlanmalı, sektörde adil rekabet ortamının iyileştirilmesi konusunda adımlar atılmalı.
ERKAN AKDEMİR AVEA GENEL MÜDÜRÜ
“ALTYAPI PAYLAŞIMI SAĞLANMALI”
SEKTÖRÜN GÜCÜ
Birçok sektörün lokomotifi rolündeki bilişim sektörü, ülke ekonomisini doğrudan etkileyebilecek güce sahip. Bu kapsamda, mobil iletişim sektöründe rekabetin sağlanması, pazarın ve ekonominin potansiyel gelişiminin desteklenmesi oldukça önemli. ASİMETRİK DÜZENLEME
Bu anlamda önümüzdeki dönemde düzenlemelerin, diğer Avrupa ülkelerinde uygulandığı gibi işletmeciler arası farklılıklar göz önünde bulundurularak asimetrik bir şekilde yapılması gerektiğini düşünüyoruz.~ SPEKTRUM DAĞILIMI
En az bunun kadar önemli diğer bir konu, işletmeciler arasında spektrumun adil dağılımının sağlanması. Rekabetin teşvik edilmesi için, mevcut spektrum dağılımının gözden geçirilerek spektrumun dengeli dağılımının sağlanması gerekiyor. ÖNCELİKLİ KONULAR
Dünya genelinde yaygın olarak uygulanan altyapı paylaşımının ülkemizde de sağlanması, ülke genelinde mobil iletişimin yaygınlaştırılması da kaynakların verimli kullanılması bakımından önem taşıyor. Mobil iletişimde rekabeti artıracak mobil hizmetlerin, ülke genelinde yaygınlaştırılmasını teşvik edecek bu konuların öncelikli olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?