Yerli girişim, robot ihracatına başladı

Özlem Aydın Ayvacı/[email protected]

Mekatronik mühendisi girişimci Onur Hanlıoğlu’nun 13 yıl önce 4 bin TL sermaye ile evinde kurduğu HTS Mühendislik bugüne kadar 250’nin üzerinde otomasyon ve robot teknoloji projesi gerçekleştirdi. Yerli ve yabancı pek çok markaya hizmet veren şirket, Türkiye’nin yurt dışına açılabilen ve satış yapabilen sayılı robot şirketlerinden biri oldu. Önümüzdeki dönemde Orta Doğu pazarına odaklanan Hanlıoğlu’nun iki yeni girişimi daha var. Hanlıoğlu, “Yangın söndürme drone’u geliştiriyoruz. Ayrıca amatör futbol dünyasına yönelik de bir uygulama hazırlığındayız” diyor.

Türkiye’nin ilk mekatronik mühendislerinden biri olan Onur Hanlıoğlu, Türkiye’nin robot ihracatı yapan ilk yerli girişimcilerinden biri oldu. Festo, Gedik Robotik gibi endüstriyel otomasyon ve robotik sistemler alanında faaliyet gösteren şirketlerde proje mühendisi, satış koordinatörü gibi pozisyonlarda çalıştıktan sonra 2011 yılında HTS Mühendislik’i kuran Hanlıoğlu, bugün pek çok ülkeye robot ihraç ediyor. Endüstriyel otomasyon ve robotik sistemler üzerine projeler yapmayı amaçlayan bir mühendislik şirketi olarak İstanbul'da kurduğu şirketini 2015 yılında otomotiv ve beyaz eşya sektöründeki müşterilerine yakın olmak amacıyla Kocaeli / Çayırova’ya taşıyan girişimci, bugün robot pazarında en çok satış yapan 4 şirketten 2’si olan KUKA ve ABB’nin resmi çözüm partneri. Şirketin referansları arasında: Toyota, Pirelli, ABB, Arçelik, Arçelik LG, Ford, Otosan, Dostel Makine, Sisan, Erbakır, Kervan Gıda, Ertuğ Reklam, Repkon, Azenco, GU, Adopen, Accado, Renkler Makine, Axor, Technocast, Electrofil, Bosal gibi pek çok şirket yer alıyor. 13 yılda 250’nin üzerinde otomasyon ve robot teknolojileri alanında başarılı proje gerçekleştiren Hanlıoğlu’nun girişimleri HTS Mühendislik ile sınırlı kalmadı. ‘Yarı Final’ ve ‘HTS Havacılık’ girişimlerini de hayata geçirdi. HTS Mühendislik Kurucusu Onur Hanlıoğlu, genç girişimcilere örnek hikayesini ve yeni hedeflerini şöyle anlattı:

“HAYALLERİME KET VURDULAR”

Çalıştığım şirketlerde şirket sahipleri ve şirket kültürleri hayallere ket vuran bir çalışma dinamiğine sahipti. Hayal ettiğim projeleri gerçekleştirmeye kalktığımda, “Biz bunu yapamayız, bunları Avrupa’dan alırlar, robot işinde biz entegrasyondan öteye gidemeyiz” gibi pek çok motivasyon düşürücü tavırla engellendim. Pek çok meslektaşım da bu bakış açısı nedeniyle sektörde geri planda kaldığını ve yıldığını fark ediyor. Belki de ülke olarak robot teknolojilerinde bu kadar geri planda kalmamızın temelinde bu yaklaşım var. Bu makus kaderi kabullenmek yerine hayallerimi gerçeğe dönüştürmek için tam bir deli cesaretiyle istifa ettim ve sıfır sermayeyle ilk şirketim olan HTS Mühendislik’i kurdum. Şirketi kurarken hedefim endüstriyel otomasyon ve robot teknolojileri alanında önde gelen ve dünya çapında anılan bir yapı haline gelmekti. Bugün Türkiye’nin yurt dışına açılabilen ve satış yapabilen sayılı robot şirketlerinden biriyiz. Yetişmiş insan gücüne sahip bir ekiple sektörde öncü noktaya geldik.

“4 BİN TL SERMAYE İLE YOLA ÇIKTIM”

Amiral gemimiz olan HTS Mühendislik’in 13 yılda geldiği noktayı düşününce bir taraftan onur duyarken diğer yandan şaşkınlık yaşıyorum. İtiraf etmeliyim ki bu kadar kısa sürede bu kadar başarılı bir noktaya geleceğimizi ben bile öngöremiyordum. İlk sermayesi 4 bin TL olan ve evde kurulan bir şirketti. Hatta ilk şirket çalışanlarım, yapılan projelerden komisyon vermeyi taahhüt ettiğim üniversite yıllarından tanıdığım arkadaşlarımdan oluşuyordu. İlk projemiz olan robotun tasarımını yaptığımızda imalatını yapacağımız atölyemiz yoktu. Projenin imalatının montaj kısmını müşteri sahasında, ön çalışmalarınıysa evimin salonunda yapmıştık. Ama o kadar başarılı bir proje gerçekleşti ki müşterimiz o dönemde Volkswagen’in alt grubu ürünlerine ‘denge çubuğu’ üreten bir yan sanayi şirketiyken bizim robotlardan sonra Audi veya Porsche gibi üste segmentin de denge çubuklarını üretmeye başladı.

SAVAŞTAN SONRA YENİ ROTA ORTA DOĞU

HTS Mühendislik olarak bugüne kadar Rusya, Ukrayna, Almanya, Romanya, Irak, Azerbaycan gibi pek çok ülkeye robotik sistemler ihraç ettik. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle rotamızı Orta Doğu ülkelerine çevirdik. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirliği gibi Arap ülkeleri turizm ve sanayi alanında devasa yatırımlar yapıyor. Birçok ‘freezone’ ismini verdikleri sanayi siteleri kuruyorlar. Biz de bu noktada bu coğrafyada yapılan yeni sanayi kuruluşlarına robot teknolojilerini sunmak adına çalışmalar yapıyoruz. Sadece o coğrafyaya çalışma yürütecek bir satış ekibi kurduk.

AMATÖR FUTBOL DÜNYASINI HEDEFLİYOR

Bilindiği üzere 2020 yılında pandemiyle insanlar eve kapandı ve tam bir izolasyon yaşandı. Bu dönemde pek çok sektör yara aldı. Sanat ve spor dünyası da salgından olumsuz etkilendi. Özellikle dünya çapında spor branşlarında faaliyet gösteren amatör sporcuların maddi olarak zor günler yaşadıklarını gözlemledim. İkinci girişimim ‘Yarı Final’in çıkış noktası da bu oldu. Ülkemizde neredeyse milli sporumuz olan ve herkesin ilgi duyduğu futbolda, amatör futbolcular ciddi anlamda sıkıntı yaşadı. Çünkü amatör futbolcuların en büyük hayali profesyonel takımların kendilerini keşfetmeleriydi. Ne yazık ki pandemiden dolayı profesyonel takımların yetenek avcıları (talent scout), teknik ekipleri, amatör spor turnuvalarını veya takımlarına gidemiyor ve inceleyemiyordu. Biz de bunun üstesinden gelmek istedik.  ‘Amatör futbolcular ile profesyonel takımları bir araya getirmek üzere neden bir uygulama yapmıyoruz?’ fikri ile 2021 yılında ‘Yarı Final’ şirketini kurduk.

Yarı Final’in amacı futbolcular ve takımların birbiriyle etkileşim alanı oluşturabileceği bir uygulama olmak.  Bu alanda Ar-Ge aşamasında olan şirketimiz iki yıldır uygulamanın nihai hale gelmesi için çalışmalar yürütüyor. Yarı Final’in, 2023 yılının 2’nci yarısında amatör futbol dünyası tarafından etkin kullanılan bir uygulama olmasını hedefliyoruz.

“YANGIN DRONU GELİŞTİRİYORUZ”

2022 yılının haziran ayında üçüncü girişimim ‘HTS Havacılık’ı kurmaya karar verdim. Bu alana tamamen raslantı eseri girdim. Aldığımız büyük bir projenin kutlaması için ekip olarak bir restoranda yemek yerken manzaramızı kaplayan bir duman bulutuyla karşılaştık. Bir binanın çatı katı yanıyordu. Merakla olayı izlerken itfaiyenin çatıdaki yangını söndürmekte ciddi şekilde zorlandığını gördük. Ekip arkadaşlarımızla yemek masasında kritik yaparken bir anda bilgisayarlar açıldı ve planlar yapmaya başladık. O günün sonunda resmen masada bir dronun ilk eskizleri çıkmıştı. Yüksek binalarda çıkan yangınları söndürmek amaçlı tasarladık. Can ve mal güvenliğini sağlamak için bir yangın söndürme dronu yapmaya karar verdik ve o gün HTS Havacılık’ın temelleri atıldı. Şu anda ilk prototipi çıkan ve testlerini yaptığımız dronun bir yıl içinde itfaiyelerin kullanabileceği seri üretim ürünler olmasını hedefliyoruz.”