Trump başkan olursa

2.01.2017 16:52:450
Paylaş Tweet Paylaş
Trump başkan olursa
Donald Trump’ın ABD başkanı seçilme olasılığı halen çok düşük. Ancak Hillary Clinton ne aşırı seviliyor ne de kendisine güveniliyor. Bu nedenle 8 Kasım’da Trump’ın bir zafer kazanması ihtimali göz ardı edilemez. İşte bu yüzden Trump’ın başkanlığının Amerikalılar ve dünya için ne türden riskler yaratabileceği tartışmaya değer. En ciddi sorunlar ABD’nin Rusya veya İran hatta onun başlıca jeopolitik rakibi Çin ile olan ilişkilerinde yaşanmayacak. Onun yerine Trump’ın ciddi sorunlar yaratma ihtimali yüksek dört başka alan var. Birincisi ortada beklenmedik bir kriz var. ABD başkanlık adayları kendi planlarının en iyisi olduğuna seçmenleri ikna etmeye çalışmak için 18 ay harcar. Ancak tarih başkanın doğrudan kontrolü altında olmaktan uzak olayların, yüzleşilmesi gereken krizler yarattığına şahittir. Barack Obama’ya miras olarak global finansal erime bırakılmıştı. George W. Bush ise 11 Eylül terör saldırılarıyla gafil avlanmıştı. Her başkanın bıraktığı mirasta önemli olan onun hiç beklenmedik meydan okumaları etkin bir şekilde yönetmesidir. Ne hükümette ne de askeriyede hiç çalışmamış ilk ABD başkanı olacak Trump’ın deneyimsizliği, dengesiz mizacı ve meşhur alınganlığı onun hiç beklenmedik acil durumlarla başa çıkabilmek için yakın geçmişteki başkan adaylarına kıyasla çok daha donanımsız olduğunu düşündürüyor. Gerçekten de Trump’ın kişisel hakaret olarak algıladığı her şeye karşı aşırı tepki göstermesi onun zaten kötü olan durumları daha da kötüleştireceğini akla getiriyor. Özellikle de onun İranlıların ayıp el işaretlerine karşı ABD’li denizcilerin tepki olarak “onları dümdüz etmeleri” gerektiğini söylemesi bize ortada ciddiye almamız gereken bir hikaye olduğunu gösteriyor.

MÜTTEFİKLERLE İLİŞKİLER
İkincisi Trump ABD’nin kilit müttefikleriyle olan ilişkilerine çok büyük hasar verebilir. Müttefik ülkelerdeki ona yönelik kamuoyu antipatisi, seçmenlere duyarlı liderler için ABD’nin eylemlerini desteklemelerini zorlaştıracaktır. Bilhassa da Trump’ın NATO üyelerinin NATO’nun maliyetleri içinde kendilerine düşen payı ödemediklerini iddia eden tezi, Avrupalı hükümetler ve seçmenlerle olan bağlara zarar verecektir. Meksika ve Japonya’ya gümrük vergileri koyma tehditleri ise Ian Bremmer, Eurasia Group’un başkanı ve “Süpergüç: Amerika’nın Dünyadaki Rolü Konusunda Üç Seçeneği” adlı kitabın yazarıdır. Kendisine Tweitter’dan @ianbremmer hesabından ulaşabilirsiniz. bu ülkeleri kızdıracak ve seçildikten sonra tutmayacak olsa bile 11 milyon kaçak işçiyi sınır dışı edeceği ve sınırlara duvar çekeceğine dair verdiği sözler milyonlarca Latin Amerikalı’yı çileden çıkartacaktır. Trump’ın terörist tarihe sahip ülkelerden gelen Müslümanların Birleşik Devletler’e girmelerinin yasaklanması yönündeki “önerisi” her yerdeki Müslümanları ve onların hükümetlerini kışkırtacaktır. Trump’ın hangi geleneksel taahhütlere itibar edeceğini, hangilerine etmeyeceğini netleştirmekten imtina etmesi, müttefik hükümetlerin kendi güvenlikleri için daha fazla sorumluluk üstlenmeleriyle birlikte artacak maliyetleri ve riskleri de kabullenmeleri halinde yurt içinde ihtiyaç duydukları desteği kaybetmelerine neden olacaktır.

OLAĞANÜSTÜ VAKA
Üçüncüsü, tüm politikacılar dünyayı dostlar ve düşmanlar olarak ikiye böler. Ancak Trump olağanüstü bir vaka ve yandaşları ödüllendirmekle yandaş olmayanları cezalandırmakta bugüne kadar seçilmiş liderlerin çoğundan ileri gitmesi kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu durum sadece yabancı hükümetler ve liderler için değil, şirketler, gazeteciler, STK’lar hatta sivil vatandaşlar için bile geçerli. Son olarak da Başkan Trump kesinlikle ABD vatandaşlarını, ABD’nin gücünün simgelerini ve Birleşik Devletler’in kendisini El-Kaide’nin, IŞİD’in ve diğer İslamcı militan grupların baş hedefi haline getirecektir. Trump’ın söylem tarzı militan örgütlerin kendilerine yandaş bulmalarını ve para toplamalarını da kolaylaştıracaktır. Orta Doğu’daki çeşitli karmaşıklıklara yönelik daha saldırganca bir müdahale ise bu etkiyi daha da güçlendirecektir. Trump’ın Amerika’nın gücünün nasıl kullanılacağına dair varsayımları altüst etmesinin yanına bir de hiç bilinmedik destekleyici karakterler eklendiğinde, dünyadaki insanların çoğunun önümüzdeki beş hafta boyunca neden nefeslerini tutuyor durumda olacaklarını anlamak hiç de zor olmasa gerek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz