İnsan kaynakları ve yönetim uzmanlarının verdiği bilgiye göre son
yıllarda Türkiye’de en çok göç alan şirketlerin başında gıda ve içecekte
Yıldız Holding, Coca-Cola, Nestle, Efes Pilsen, Mey İçki hızlı tüketim
ürünlerinde Unilever, P&G, teknoloji ve iletişimde Türk Telekom,
Turkcell, Vodafone, otomotivde Renault Mais, beyaz eşyada Siemens,
ilaçta Roche, Bayer, Pfizer, Abdi İbrahim ve GSK, bankacılıkta da
Finansbank geliyor. Boyner, Doğuş, TAV ve Borusan da grup olarak en çok
insan kaynağını cezbeden ve transfer gerçekleştiren gruplar arasında yer
alıyor.
CAZİP KILAN ÖZELLİKLER
Peki bu şirketler transferlerin odak noktası olmayı nasıl başarıyor?
Uzmanlar, güçlü sermaye yapıları ile dikkat çeken bu şirketlerin,
sürekli bir büyüme ivmesi içinde oldukları için nitelikli insan
kaynağına ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Bu durumun da onları
transferlerin merkezine koyduğunu söylüyorlar. Korn/Ferry International
Direktörü Banu Beste Başol, “Günümüzde en çok transfer gerçekleştiren
şirketlere baktığımızda başta ciroları ve kârlılığı yüksek olan
şirketler olduklarını görüyoruz. Özellikle üst düzey yöneticileri çeken
bu şirketler, aynı zamanda geleceğin yöneticileri olan üniversite
öğrencilerinin de en çok çalışmayı hedefledikleri şirketler arasında
bulunuyor” diyor. Söz konusu şirketlerin büyümeye açık olmalarının
transferlerde etkili olduğunun altını çizen Fortune Danışmanlık Yönetici
Ortağı Alper Arıduru da, “Ekonomik konjonktür gereği yatırımların çok
olduğu büyüyen sektörlerde ister istemez ciddi rekabet oluşuyor. Büyük
grup ve şirketlerin rekabette öne çıkabilmeleri için kadrolarını
özellikle üst seviyede kuvvetli tutmaları gerekiyor” diye konuşuyor. Tüm
bunların yanında söz konusu şirketlerin vizyonları, insan kaynağına
değer vermeleri, girişimci ruha sahip olmaları, sosyal sorumluluğu kurum
kültürüne entegre etmiş olmaları da onları diğer şirketler arasından
sıyırarak tercih edilebilir konuma oturtuyor.
TERCİH EDİLENLER
Uzmanların değindikleri bu noktalar en çok göç alan şirketlerin
verdikleri yanıtlarla bire bir örtüşüyor. Son 15 yılda hızlı büyüyen
TAV, her yıl bin kişilik alım yapıyor. TAV İK Direktörü Yiğit Oğuz
Duman, “Alımlarımızın yüzde 90’ından fazlası bir iş değişikliği yaparak
bize katılıyor” diyor. Duman’a göre hızlı büyüme ve farklı coğrafyalarda
iş yapma nedeniyle TAV, toplam yönetici ihtiyacının yüzde 20’sini
transferlerden karşılıyor. GSK yaptığı işe alımların yaklaşık yarısında
alanında deneyimli çalışanları organizasyona kazandırıyor. GSK Türkiye
İK Direktörü Sedef Karacan Şenyener, “Sektörün önde gelen şirketi
olmamız nedeniyle, deneyimli çalışanların işe alım süreçlerinde oldukça
yoğun başvuru alıyoruz. Son 5 yılda gerek sektör içinden gerek farklı
sektörden çok sayıda değerli yöneticiyi transfer ettik” diye konuşuyor.
Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölümü ve Avrasya Afrika Grubu
Ofisi İşe Alım Müdürü Melitsa Mizrahi uluslararası deneyim ve kariyer
olanaklarıyla birlikte iş ve özel yaşam dengelerini koruyabilecekleri
bir çalışma hayatı sunmalarının kendilerini öne çıkardığını belirtiyor.
“Bu nedenle tüm kademelerden çalışanlar tarafından özellikle tercih
edildiğimizi söyleyebiliriz” diyor.
HAREKETLİ POZİSYONLAR
Peki transferler ağırlıklı hangi kademelerde gerçekleşiyor? Transferler
görünürde daha çok C level olarak tanımlanan CEO, CFO, CIO
pozisyonlarında ya da şirketin yapısına göre genel müdür ya da genel
müdüre bağlı rollerde gerçekleşiyor gibi görünse de aslında orta ve orta
üst kademeler transferlere daha çok konu oluyor. Her şirketin orta ve
orta-üst kademesini güçlendirmek istediğini belirten Ali Midillili,
“Çünkü sahada veya merkezde iş yükünü taşıyan bu kademe oluyor ve
geleceğin üst düzey yöneticileri de yüzde 50 ihtimalle buradan geliyor”
diyor. İnsan kaynaklarında göçün merkezindeki şirketler de bu saptamayı
doğruluyor.