Zam oranlarında geçen yıla göre büyük değişiklik yok. Uzmanlar, global kriz beklentisinden dolayı ücretlerde son 3 yıldır devam eden yatay seyrin korunacağı görüşünde. Geçen yıl olduğu gibi 2012'de de zamlar ortalama yüzde 8 seviyesinde kalacak. Zam konusunda en şanslı olanlar ise sektörünün en büyük ilk 3 şirketinde çalışanlarla gelişen sektörlerdeki yöneticiler olacak. Bunların ücret artışları yüzde 15'lere kadar çıkabilecek. Ancak esas önemli gelişme döviz kurlarının artmaya devam etmesiyle kendini gösterecek. Kur artışı, TL olan maaşları eritecek. Zam yerine unvan veren şirket sayısında artış yaşanacak. Prim sistemleri yenilenecek. İşte 2012'ye damgasını vuran ücrette yaşanacak yeni gerçekler... Yenibiriş, kasım ayı içinde, 3 binin üzerinde çalışanla Capital için özel bir anket gerçekleştirdi. Ankete katılanlara, "2012 yılında maaşınıza ne kadar artış bekliyorsunuz" diye soruldu. Çıkan sonuç oldukça çarpıcı... Ankete katılanların yüzde 23'ü bu yıl maaşına hiç zam beklemiyor. Büyük bir kısmı da zammın yüzde 5 ila 10 arasında olacağını tahmin ediyor. Secretcv.com'un anketinden de benzer sonuçlar çıkıyor. Ankete katılan 14 bin kişinin yarısı bu yıl zamlardan umutsuz. Bunlar ya maaşlarına hiç zam beklemiyor ya da artışın sadece yüzde 5 ila 10 arasında olacağını tahmin ediyor. Sadece çalışanlar değil, insan kaynakları yöneticileri de 2012'deki zamlar konusunda iyimser değil. Türkiye'nin önde gelen perakende gruplarından Fiba Retail'in insan kaynakları direktörü Deniz Yüksekkaya, "Şu anda piyasada hava çok gri. 2012'de yüksek ücret artışları beklemiyoruz, artışlar geçen yıl seviyesinde olacak" diyor. Görüştüğümüz diğer uzmanlar da 2012'de yüksek zamlar öngörmüyor. 2011'de olduğu gibi, bu yıl da zamların yüzde 7 ila 10 bandında seyredeceğini, ortalama artışın ise yüzde 8'de kalacağını söylüyorlar. Ücret ve zamlar konusunda iyimser olmamalarının en önemli nedeni ise 2012'de Türkiye'nin global krizden etkilenmesinin kaçınılmazlığı... Özellikle son dönemde döviz kurlarındaki artış da gelirleri aşağı çekiyor. Bu durumda çalışanların motivasyonunu düşürmemek için şirketler yan hak ve unvan artışına yönelmiş durumda. 2012'de ücretler konusunda en şanslı olacak kesim ise kuşkusuz üst düzey yöneticilerle sektörlerinin en büyük 3 şirketinde çalışanlar olacak. Uzmanlar, bu gruptakilerin diğerlerine göre daha çok kazanmayı sürdüreceğini söylüyor. İşte 2012 ücret piyasasındaki 7 yeni trend... Tabloyu görmek için görsele tıklayın. 1- Yatay seyir devam ediyor
Son 3 yıldır şirketlerin ücret ve zam politikalarında değişiklik yok. 2010 ve 2011'de ücretlerde ortalama yüzde 8 artış yapan şirketler, bu yıl da global kriz beklentisi yüzünden aynı zam oranlarını koruyacak. Özellikle 2012'de ekonominin büyüme hızının yüzde 4'lere gerileyecek olması ve hükümetin enflasyon hedefini TÜFE'de yüzde 5,2 olarak açıklaması, geçen yıla göre şirketleri daha temkinli davranmaya zorluyor. Elginkan Holding İnsan Kaynakları Müdürü Habibe Akşit, yurtdışındaki krizin de etkisiyle 2012'de şirketlerin zam oranlarını ortalama yüzde 8 seviyesinde tutacağını söylüyor. ~
Akşit'e göre alt seviye yüzde 6 olacak. Ücret araştırmaları konusunda dünyanın sayılı şirketlerinden olan Mercer Türkiye'nin genel müdürü Sibel Yücesan da 2012'de global kriz beklentisi yüzünden ücrette yatay seyrin devam edeceğini belirtiyor ve ekliyor: "Şirketler ücret artışları konusunda ihtiyatlı olacak. Kriz olasılığı tüm şirketleri tetikte tutuyor." Yücesan'ın zam tahmini de yüzde 7,5 ila 8 arasında. Fiba Retail'in insan kaynakları direktörü Deniz Yüksekkaya da şirketlerin bu yıl ücret artışı konusunda daha temkinli davranacağı konusunda uzmanlarla hemfikir. Geçen yıl yüzde 8'lik ücret artışı yaptıklarını söyleyen Yüksekkaya, "Bu yıl daha temkinli davranıp zam oranlarını 6 ila 7 aralığında tutacağız" diyor. 2012 zam tahminlerini sorduğumuz çok sayıda insan kaynakları müdürü de ücret artışının yüzde 7 ila 10 bandında gerçekleşmesini, ortalamanın ise yüzde 8 olmasını bekliyor. Türkiye'nin en büyük ilk 500 şirketi dışındaki firmalarda ise ücret iyileştirmeleri ve zam oranları daha az olacak. Exelect Genel Müdürü Yasemin Şener, "Küçük şirketlerde zam oranları yüzde 5 ila 7 arasında kalacak" diyor.
2- Ücretler eriyor Ücretler konusunda en şanslı kesimin başında ise üst düzey yöneticiler geliyor. Uzmanlara göre birçok büyük şirket ve holdingde yıllık 1 milyon TL civarında kazanan üst düzey yöneticilerin net ücretleri yurtdışına göre daha iyi. Egon Zehnder Yönetici Ortağı Murat Yeşildere ise bu durumun ücret komitesi yerine patronların yöneticilerin gelirlerini tespit etmesinden kaynaklandığını söylüyor. Ancak Yeşildere, 2012'de bu durumun değişmesini bekleniyor. "2012'nin daha zor geçecek bir yıl olması yönetici ücretleri konusunda şirketleri daha dikkatli davranmaya zorlayacak" diye konuşuyor. Önümüzdeki dönemde yönetici ücretlerinde beklenen bir diğer önemli trend de döviz kurlarındaki artışın yaratacağı olumsuz etki olacak. Kur artışları reelücretlerin döviz bazında gerilemesine yol açacak. Yeşildere, kur artışının çoğu TL olan ücret seviyelerini etkileyeceğini söylüyor. Peki bu durumda şirketler nasıl bir yol izleyecek? Yaptığımız araştırma şimdilik şirketlerin bu konuda bir düzeltme yapmayı düşünmediğini gösteriyor. Ücretlerin yeniden TL yerine döviz olarak ödenmesinin gündemde olmadığını söyleyen Datassist Genel Müdürü Ayşe Uça, "Henüz yeni atlatılmış bir krizin etkilerini üzerimizde taşırken, kur artışından kaynaklanan ayarlama konusunda bir değişikliğe gitmeyi kimse düşünemez" diyor.
Hay Group'un 625 şirketten oluşan veri tabanı da Türkiye'de döviz cinsinden maaş alan yöneticilerin oranının son derece az olduğunu gösteriyor. Buna göre, Türkiye'de yöneticilerin sadece yüzde 1'ine, üst düzey yöneticilerin ise sadece yüzde 2,3'üne maaş ödemeleri döviz cinsinden yapılıyor. Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
3- Zam yerine unvan
Ücretlerde 2012'de görülen en önemli trendlerden biri de "Zam yerine unvan verelim" döneminin tekrar geri dönmesi oldu. Global kriz beklentisi yüzünden şirketlerin büyük kısmı ücretlerini artırmazken bunun yerine unvan artışı yapıyor. Yenibiriş'in 4 bin kişi arasında yaptığı araştırmaya göre çalışanların yüzde 78'i unvan artışını zamma tercih ediyor. Hay Group'un araştırması da Türkiye'de çalışanların yüzde 50'sinin unvandaki artışları motive edici bulduğunu gösteriyor. Ancak uzmanlara göre bu durum, altı sağlam bir çalışmaya dayanmadığında önemli riskler taşıyor. En önemlisi herkesin müdür ve direktör olduğu bir şirkette unvan enflasyonu kaçınılmaz bir hal alıyor. ~
Profil International Kurucu Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar da şirketlerin yeni ara kademe ve unvan verme konusunda geçmişe kıyasla daha bonkör olduğunu söylüyor. Bu durumun kısa vadeli bir çözüm olduğunu belirten Bozoklar'a göre çalışanların 12 ay içinde unvanlarına uygun bir maaş almadıkları hissine kapılmaları motivasyon kaybına ve beraberinde verimin düşmesine yol açıyor. Hay Group Türkiye Genel Müdürü Sylvia de Voge da unvan vermenin kısa vadede maaş artışlarının yerini alabilecek kabul edilebilir bir uygulama olarak görülmesine karşın enflasyon riski taşıdığına dikkat çekiyor. De Voge, "Unvan verme uzun vadede çalışanları demotive edebiliyor" diyor ve ekliyor: "Bununla birlikte bu uygulama şirketleri maaşları artırma baskısı altında bırakarak hem unvan enflasyonuna hem de maaş enflasyonuna yol açabiliyor." Murat Yeşildere de Türkiye'de zaman zaman unvan ve onun getirdiği şirket otomobili, oda, asistan gibi görünür yan hakların en az ücret artışı kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın KİM YÜKSEK ZAM YAPACAK? İLK 500'E DİKKAT
Türkiye'de en yüksek ücretleri ödeyen şirketlerin başında tartışmasız en büyük ilk 500 şirket geliyor. Bunlar arasında ücretlerin en yüksek olduğu şirketler ise uluslararası olanlarla her sektörün en büyük ilk 3 oyuncusu olarak ön plana çıkıyor. "Her sektörün en iyi ilk 3 şirketini yönetenler çok kazanıyor" diyen Amrop Yönetici Ortağı Yeşim Toduk, bu şirketlerdeki CEO ve genel müdürlerin yıllık ücretlerinin 1 milyon TL'yi geçtiğini söylüyor. FİNANS BİRİNCİ
Yüksek zam yapanlarla genele göre daha yüksek ücret ödeyen kurumların başında tartışmasız finans kuruluşları geliyor. Birçok şirkete bordrolama hizmeti de veren Datassist Genel Müdürü Ayşe Uça, "Doğrudan para ile uğraşan firmalarda doğal olarak gelirler daha yüksek oluyor" diyor. Üst düzey yönetici seviyesinde Türkiye'nin en iyi ödeyen finans kuruluşlarının başında ise Garanti, Yapı Kredi ve iş Bankası bulunuyor. TELEKOM DA YÜKSEK
Finans kuruluşlarını telekom ve holdingler izliyor. GSM'de ise tartışmasız Turkcell liderliğini koruyor. Otomotivde Ford, rakiplerine göre daha iyi ücretler sunuyor. Holding bazında bakıldığında ise Doğuş Holding üst düzey yöneticilerine en yüksek ücret paketlerini sunuyor. Doğuş'u Koç, Sabancı ve Borusan izliyor. Ayrıca rekabet içinde olan sektörler de en iyi kazandıranlar arasında... REKABET ÖNEMLİ
Rekabetin yoğun olduğu sektörlerde yapılan transferler en fazla kazandıran pozisyonları oluşturuyor. Transferler sayesinde ücret artışlarının yüzde 20'yi bulabileceğini söyleyen yönetim danışmanı Dr. Erkan Tozluyurt, "Bu anlamda enerji, telekomünikasyon, bankacılık, hızlı tüketim, inşaat daha yüksek ücretlerin olduğu sektörler olacak" diye konuşuyor.~
4- Gelişenlerde oran yüksek
Uzmanlara göre yetişmiş yönetici sayısının az olduğu yeni ve henüz regüle olmamış sektörlerde yer alan şirketler, 2012'de çalışanlarına daha iyi ücret vermeyi planlıyor. Özellikle enerji, sağlık, teknoloji, telekomünikasyon gibi yeni gelişen alanlarda yetişmiş ve başarılı çalışan sayısının az olması bu durumu tetikliyor. Exelect Genel Müdürü Yasemin Şener, iyi yazılımcıların altın değerinde olduğunu söylüyor. Yeni gelişen ve ücretlerin daha yüksek olduğu sektörlere sosyal medyayı örnek gösteren Şener, "Pek çok sektörde yüzde 8 ila 9 arasında zam yapılırken yeni ve hızlı gelişen sektörlerde zam oranları yüzde 15'e kadar çıkabilecek" diyor. Yeni olmayıp ancak yüksek büyüme ve kârlılık potansiyeline sahip otomotiv, perakende, hızlı tüketim gibi sektörlerde de çalışanların da iyi maaş almaları bekleniyor. Ücret araştırması şirketi Hay Group, 2012'de
otomotiv imalatçıları ve distribütörleri ile elektrikli cihaz üretimi yapan şirketlerde zamların daha yüksek olmasını bekliyor. Hay Group Türkiye Genel Müdürü Sylvia de Voge diğer sektörlerde zam oranlarının ortalama yüzde 7,5 ila 8 arasında değişirken bu iki pazarda yüzde 9,8'e kadar çıkabileceğini söylüyor. Ayrıca alt kademe ücretlerin düşük olduğu perakende sektöründe de bu yıl özellikle üst yönetim seviyesinde genel ortalamanın üzerinde ücret artışı bekleniyor. Sektöre yeni giren markalarla yabancı yatırımcıların özellikle yönetim seviyesinde ücretleri yukarı çektiğini söyleyen Yüksekkaya, "Geçen yıl perakendede beyin takımı dediğimiz kadrolarda yüzde 10'un üzerinde artışlar oldu. 2012'de de böyle olacağını düşünüyoruz" diyor. Yücesan'a göre bu yıl satış, pazarlama, finans, İK ve BT pozisyonlarında çalışanları daha yüksek zamlar bekliyor.
5- Tek zam dönemi sürecek
2009'da başlayan tek zam döneminin bu yıl da devam etmesi bekleniyor. Şirketlerin ücretlerde temkinli davranmayı sürdürdüklerini söyleyen Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü, "Ekonomik krizden sonra şirketlerin çoğu yılda 2 kez yaptıkları zamları senede bir kez yapmaya başladı. Bu yıl da bu durumun devam etmesini bekliyoruz" diyor. Bilim İlaç İK Direktörü Aykut Bora da şirketlerinde 16 maaş üzerinden çalışıldığını ve yılda bir kez ücret artışı yaptıklarını söylüyor. Bora, "Geçen yıl, 2010 enflasyon oranı paralelinde yüzde 8,4 ücret artışı gerçekleştirdik ve çalışanlarımızın yaşam standartlarında enflasyonun üzerinde bir oran ile bir miktar iyileştirme sağladık" diyor. Tem Danışmanlık Yönetici Ortağı Dr. Erkan Tozluyurt da şirketlerin büyük bir çoğunluğunun 2012'de tek zam dönemini sürdüreceğini söylüyor. "Yılda bir kere yapılan zamlarda enflasyon artışı maksimum zam düzeyi olarak korunacak hatta bazı sektörlerde zam dahi olmayacak" diye konuşuyor. Ancak önümüzdeki dönemde krizin daha da derinleşmesi halinde yılda iki kez zam dönemine dönüleceğini söyleyenler de yok değil. Hiçbir İK yöneticisinin enflasyonun çift haneli seviyelere gelmesini istemediğini söyleyen Datassist Genel Müdürü Ayşe Uça, "Türkiye'deki parlak büyüme oranlarına rağmen, dışarıdaki krize hiç kimse kayıtsız kalamayacaktır. Zammın yılda iki kez olması kaçınılmaz olacaktır" diyor. Ancak uzmanlara göre yıl içinde ikinci zammı yapmayanlar krizin derinleşmesi halinde bunu bonus olarak da verebilecek.
6-Yan haklarda esneklik artıyor
Hem çalışan memnuniyetini artırdığı hem de daha az maliyetli olduğu için ücret paketi içinde yan hakların ağırlığı artıyor. Toplam ücret paketi içinde yan hakların payı yüzde 20'leri buluyor. Türkiye'de yaygın olarak sunulan yan hakların başında ise yemek fişi, yol ücreti, şirket aracı ve özel sağlık sigortası geliyor. Özellikle son dönemde özel sağlık sigortası yaptıran şirket sayısında ciddi artış var. Mercer'ın araştırmasına göre Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin yüzde 87'si çalışanlarına yan hak olarak özel sağlık sigortası sunuyor.~
Bireysel emeklilik sisteminin de birçok şirketin gündeminde bulunduğunu söyleyen Hugent Satış Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü, "Önümüzdeki dönemde ise bireysel emeklilik, ferdi kaza sigortası gibi çalışanın geleceğini güvence altına alan yan haklar artacak" diyor. Öte yandan önümüzdeki dönemde esnek yan haklarla önemli tasarruf sağlayan şirketlerin bu uygulamayı daha da geliştirmesi bekleniyor. Son dönemde büyük şirketler tarafından uygulanan bir diğer yöntem de yasal gerekliliklere ilaveten çalışanlara ek tatil günü imkanı verilmesi. Yücesan, danışmanlık verdikleri şirketlerin yüzde 41'inin ek tatil günü imkanı sağladığını söylüyor. Okan Tütüncü ise 2012'de mevcut yan haklara ilaveten şirketlerin kira yardımı, tatil paketleri, eğitim desteği gibi konularda da çalışmalar yapacağını belirtiyor. Adecco Satış Müdürü Betül Gülmez de çalışanların kariyerleri için önemli bir unsur olan kişiye özel eğitim yatırımlarının önemli İK stratejileri arasında olduğuna dikkat çekiyor. Gülmez, "Çalışanları burslu olarak MBA programlarına göndermek veya şirket içindeki yönetici geliştirme havuzuna almak sıklıkla görülen uygulamalar" diyor.
7- Prim sistemleri yenileniyor
Yurtdışında sıklıkla kullanılan hisse opsiyonları henüz Türkiye'de yaygın değil. Bunun yerine performansa dayalı prim sistemi uygulanıyor. Özellikle tek dönem zam uygulaması başladıktan sonra performansa dayalı prim sisteminin önemi artmış durumda. 2012'de bu alanda en önemli gelişme, performans artışlarının zam oranları gibi tek haneli olacak olması. Ancak büyük şirketlerdeki üst düzey yöneticilerde maaşın büyük bir kısmını yine performansa bağlı primler oluşturacak. Bozoklar, "Yöneticinin performansından bağımsız yüksek bir ücretlendirme sistemi artık şirketlerin de başarılı yöneticilerin de tercihi değil" diyor. Ona göre 2012 her seviye yönetici için bütün ücret artışlarında kurumsal ve bireysel performansın dikkate alındığı bir yıl olacak. Bu nedenle de prim ve performans sisteminin doğru değerlendirilmesi şirketler için kritik başarı faktörünü oluşturacak. Bozoklar, "Önümüzdeki dönemde performansa bağlı olarak prim, orta ve uzun vadeli teşvik sistemleri daha fazla kullanılacak" diyor. Küçük ve orta boy işletmelerde ise üst düzeyde performansı ödüllendirmek adına şirket ortaklıkları gibi haklar verilmesi söz konusu. Geçen yıl performans ve prim sistemlerini yenilediklerini söyleyen Şekerbank İK Genel Müdür Yardımcısı Nejat Bilginer de "'ŞekerKazan' adını verdiğimiz yeni bir prim sistemimiz mevcut. Bununla performansın ücret ve primin belirlenmesi üzerindeki katkısı daha güçlendirildi" diye konuşuyor.
SYLVIA DE VOGE / HAY GROUP TÜRKİYE GN. MD.
"MAAŞLAR ARTMIYOR"
YÜZDE 8 OLACAK
Türkiye'de baz ücretteki artışlar, enflasyon oranıyla eşit veya bunun aşağısında kalıyor. Resmin bütününe bakıldığında ise maaşlar yıldan yıla artış göstermiyor, 2005 ila 2008 yılları arasında Türkiye'de ortalama maaş artışları yaklaşık yüzde 11-12 gibi yüksek bir orandayken 2009'dan itibaren zamlar enflasyonla eşit kaldı, Bugün de hem enflasyon hem de beklenen maaş artışı yüzde 8 seviyesinde, Dolayısıyla Türkiye'de maaş artışları artan bir eğilim göstermese de enflasyon karşısında istikrarlı bir seyir izliyor. NEREDE HATA YAPILIYOR?
Türkiye'de ücretler belirlenirken şirketlerin unuttukları önemli bir konu var. Maaşlar, müşteriyle doğrudan temasa en uzak olan kişiler için en yüksek seviyedeyken müşterilerle doğrudan temas halinde bulunan kişiler için düşük. Örneğin müşterilerle doğrudan temas halinde olan çağrı merkezi çalışanları en düşük ücreti alıyor. Ücretleri normalin yüzde 10 altında. Bu nedenle şirketlerin, maaşın müşterilerle yüz yüze gelen çalışanları elde tutmada oynadığı rol hakkında ciddi ciddi düşünmeleri gerekiyor.~
MURAT YEŞİLDERE / EGON ZEHNDER YÖNETİCİ ORTAĞI
"DARALMA ÜCRETLER ETKİLEYECEK"
PRİMLER ERTELENEBİLİR
2012'de şirketlerin uzun vadeli ücret politikaları ve stratejilerinde önemli değişiklikler beklemiyorum. Ancak uygulamada 2012 yılından beklenen olası daralmanın etkilerini göreceğiz. Hak edilmiş değişken ücret, ikramiye, ödül ödemeleri daha sınırlı yapılabilir veya ertelenebilir. LÜKS ARAÇLARA KISITLAMA
Yan haklar konusunda çok radikal değişiklikler öngörmüyorum, Ancak ekonomik sebepler nedeniyle tepe yöneticilerde olmasa da yönetim kademesinde farklı uygulamalar olabilir. Üst sınıf otomobillere getirilen vergiler yöneticilere sunulan otomobil olanaklarını kısıtlayacak. YETENEK SAVAŞLARI
Önümüzdeki dönemde ücretleri belirleyecek 2 önemli konu ise kriz beklentisi ile yetenek savaşları olacak. Doğal ücret artışları enflasyona dayalı kriz kaygısı olmadan yapılacak. Olası yönetici transferlerinde de yetenek savaşları nedeniyle ücretleri artırıcı yönde etki hissedilecek.
SİBEL YÜCESAN / MERCER TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
"ŞİRKETLERİN YÜZDE 801 BİR KEZ ZAM VERİYOR" İLK 4 AY ÖNEMLİ
Türkiye'de geriye dönük enflasyonu telafi etmek gibi bir trend var. Genelde artış yılın ilk 4 ayında yapıldığı için, oluşmuş enflasyon baz alınıyor. Hükümetin 2012 için enflasyon beklentisi yüzde 7'ydi. Ancak bunun revize etmesi durumunda şirketler de ücret zamlarını tekrar değerlendirebilir, Böyle bir durum olması durumunda şirketlerin ne yapacaklarına dair elimizde şu an bir bilgi yok. HAYAL KIRIKLIĞI
Yaklaşık son 10 yıldır, bizim araştırmamıza katılan şirketlerin yüzde 80'i, zamlarını yılda 1 kez veriyor. Bu durumun değişmesini beklemiyoruz. Zam yapmak yerine unvan vermek uygulaması da var, Ancak, bu kısa vadeli bir çözüm olabilir, Uzun vadede ise unvan verme, beklentileri daha da yukarı çeken bir uygulama olacak ve hayal kırıklığı yaratacaktır.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?