CEO'ların zor dönemi

Küresel araştırmalara göre 10 yıl öncesine göre CEO değişim süresi 8,1 yıldan 6,3 yıla geriledi.

1.05.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
CEO'ların zor dönemi


Son 10 yıl boyunca en büyük 500 şirketteki  CEO sirkülasyonu ciddi derecede arttı. Hewlett-Packard'a bir bakın. Geçenlerde dışarıdan bir CEO'yu işe alarak son 10 yıl içinde 3 defa CEO değiştirmesiyle sayısız drama ve tartışmaya imza attı." P&G'nin eski CEO'su A. G. Lafley, aslında bu saptamasıyla çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Özellikle son yıllarda global şirketlerin CEO değiştirme hızı, geçmişe göre önemli biçimde artmış durumda. Yapılan küresel araştırmalar da uzman görüşleri de bu tespiti doğruluyor. Booz&Company'nin dünyanın en büyük 2 bin 500 şirketini kapsayan "CEO Succession 2000-2009" araştırmasına göre CEO'ların ortalama çalışma süresi 10 yıl önce 8,1 yıldı. 2009'a gelindiğinde yaklaşık 2 yıl kısalarak 6,3 yıla kadar geriledi. Aynı araştırmaya göre CEO sirkülasyonu da son 10 yılda önemli oranda arttı ve yüzde 12'lerden yüzde 14,3'e yükseldi. Benzer veriler ABD'li şirketlerde de gözleniyor. Yapılan son araştırmalar, bundan 10 yıl önce 8,6 yıl olan çalışma süresinin, kriz sonrasında 6,8 yıla kadar indiğini gösteriyor. Bu rakamlar aslında çok önemli birkaç gerçeği ortaya koyuyor. Patronlar, artık hataya daha az tahammül ediyor. CEO'dan vazgeçmek giderek kolaylaşıyor ve rekabet her zamankinden daha vahşi. Böyle bir iklimde doğal olarak CEO'ların çalışma süreleri azalıyor, şirketlerdeki CEO sirkülasyon hızı ise artıyor. Şirketlerin CEO'lardan vazgeçme nedenleri arasında ise finansal başarısızlık, beklentilerin karşılanmaması, şirketin el değiştirmesi ve adaptasyon sıkıntısı öne çıkıyor.

Yıllanmış CEO'ları görmek için görsele tıklayın

Büyükler daha hızlı

Türkiye'de de eğilim, küresel örneklerden çok da farklı değil. Türkiye'nin en büyük iki holdingi Koç ve Sabancı da 10 yılda 4 CEO değiştirdi. Bu süre zarfında Tofaş, Ford Otosan ve Aygaz 5, Türk Telekom ve Vakıfbank 4 genel müdür gördü. 10-15 yıl öncesine göre CEO sirkülasyonunönemli oranda arttığını söyleyen Ray&Berndtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna, "Hem profesyoneller hem şirketler için alternatiflerin artmasıyla doğru orantılı olarak bu oranın da yükseldiği gözleniyor" diyor. Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, artışın nedenlerini şöyle açıklıyor: "Örneğin, gruplarda CEO koltuğuna daha önce oturan yöneticiler, birinci nesil aile üyelerinin silah arkadaşıyken şimdi yavaş yavaş gerçek anlamda profesyonel yöneticilerin en üst koltuğa oturmaya başladığını görüyoruz. Bu trendle birlikte şirket performansına yönelik hesap sorma şiddeti de artıyor. Ayrıca gerek lokal gerek yurtdışından şirket satın almaları ve özelleştirmelerin artması da yönetici değişimini hızlandırdı." Management Centre Türkiye Genel Müdürü Tanyer Sönmezer ise Türkiye'deki sirkülasyonun Avrupa'nın altında olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Özellikle Anglosakson pazarlarda 18 ayda ciddi farklılık getirmeyen, kanayan yaraları saramayan CEO'ları değiştiriyorlar. Bizde ise bu süreler çok daha uzun olabiliyor. 36 aylık süre içinde şirket yükseliş belirtileri veriyorsa dokunmamak lazım. Bazı holdinglerde ise içeriden yetişenler için bir veraset planıyla dönemsel değişimler yapılıyor. Türkiye'de en iyi yapan Koç Holding."~

Değişimin arkasında ne var?
Her şirketin değişim gerekçesi aynı değil elbette. Ancak, CEO'dan vazgeçme nedenleri arasında öne çıkanlar var. Emeklilik, hastalık veya CEO'nun kendi tercihiyle görevi bırakmasını dışarıda tutarsak en önemli gerekçeler olarak, finansal sonuçlardaki başarısızlık, beklentilerin karşılanmaması, şirketin el değiştirmesi, performans düşüklüğü ve adaptasyon sıkıntısı sıralanıyor. "Think Like a CEO" kitabının yazarı Mark Kuta, "Bir CEO'nun asıl işi, strateji oluşturmak ve şirketteki en iyi satış elemanı olmaktır. Orada kalmanın ilk koşulu bu. Bu konuda yetersiz bulunan isimlerle yollar ayrılıyor" diyor. Tanyer Sönmezer de kârlılığa vurgu yapanlardan: "Kârlılığın olmadığı, büyümenin sürmediği ya da pazar payının artmadığı durumlarda şirketler CEO'larından vazgeçiyor." Michigan Üniversitesi'nden Prof. Dave Ulrich'e göre ise CEO'dan vazgeçme nedenleri arasında ilk 3 sırayı adaptasyon sıkıntısı, ekiple uyumsuzluk, gelişime kapalı olmak alıyor. Konuya CEO'lar açısından bakıldığında "yetkisiz sorumluluk" ilk ayrılık nedeni. Stanton Chase Türkiye Yönetici Ortağı Çağrı Alkaya, "CEO Index araştırmamıza göre CEO'ların yüzde 53'ü, 'yetkisiz sorumluluk' nedeniyle işten ayrılıyor. Diğer sebepler yüzde 49 ile farklı şirket değerleri, yüzde 46 ile kariyerde ilerleme fırsatının olmaması, yüzde 32 ile girişimcilik, yüzde 17 ile zor patron" diyor. 12 yıldır Nuh Şirketler Grubu'nun CEO'luğunu yürüten Atalay Şahinoğlu'nun bu konudaki görüşleri şöyle: "CEO bekleneni vermez ise görev sona erdirilir. Başarılı bir CEO için en önemli ayrılık nedenlerinden biri de yaşlılık. Diğer bir ayrılık sebebi de ilgili kurumda CEO'nun yerini dolduracak adayların yetişmesi olabilir. Ayrıca sağlık veya kişisel nedenlerle CEO'nun kendisi de işini bırakabilir."

İtibarı zedeliyor mu?
Aslında yönetim uzmanları, tepe yönetimindeki isimlerin sık değiştirilmesine çok sıcak bakmıyor. Özellikle bu değişim 2-3 yılda bir oluyorsa önemli dezavantajları var. Konuyla ilgili araştırmaları hatırlatan yönetim uzmanı Tanyer Sönmezer, "Şirketlerin itibar katsayısını ölçen bir araştırmaya göre CEO'lar, şirket itibarına yüzde 46 etki ediyor. İtibar istenilen seviyede değilse ilk bakılacak yer genel müdür. Bu durum pazardaki rekabet gücünü de doğrudan etkiliyor" diyor. Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, "Tepe yöneticilerde değişimin sık olması, istikrarı olumsuz etkileyeceği için hem şirket içi inancı ve takım oyununu hem de rekabeti olumsuz etkileyecektir" diye konuşuyor. Oxygen Consultancy Genel Müdürü Tolga Bilgin'in görüşleri de çok farklı değil: "Sık yapılan değişimler, öncelikle şirket hakkında ciddi soru işaretleri yaratacaktır. Ayrıca her CEO'nun bir adaptasyon süreci vardır ve kendine özgü bir strateji belirlemek isteyebilir. Bu durumda, kurumsal strateji ve uygulamalarının aksaması, şirketin pazardaki ve müşterideki duruşunu etkiler." "İki yılda bir CEO değiştiren şirketlere karşı güven sarsılabilir. Bir şirket sık CEO değiştiriyorsa sıkıntı vardır" diyen Çağrı Alkaya ise konuya CEO'ların gözünden de bakıyor: "Pozisyona yeni gelecek kişiler, bu değişikliğin sebebini detaylıca anlamak ister. 'Şirketin içinde ne gibi bir sıkıntı var ki sık sık yönetici değiştiriyorlar" diye düşünür. Ayrıca iki yılda bir CEO değiştiren bir şirkette, orta ve uzun vadeli planlar yapılamaz."~

Olumlu yanları da var
CEO değiştirmenin sadece olumsuz yanları yok kuşkusuz. Pozitif yanları arasında şirkette oluşan rehavetin önüne geçmek ve kan değişimiyle canlanmak başı çekiyor. Bazen değişimin kaçınılmaz olduğunu söyleyen yönetim uzmanı Murat Yeşildere, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Zor durumda olan, sıkıntılı şirketlerde üst yönetimin 'iman tazelemesi' zaman zaman imkansız hale gelebilir. Yöneticilerin değiştirilmesi, sorunlara farklı açılardan yaklaşılmasına imkan verecektir. Yeni bir yöneticinin göreve başlaması genellikle özgüven ve performans artışı getirebilir." Kan değişiminin en önemli avantajının yeni bir vizyon olduğunu söyleyen Ray&Berndtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna, bazı durumlarda değişimin gerekli olduğunu hatırlatıyor: "Üstün performans gösteren, şirkete bağlılığı yüksek bir CEO ile uzun yıllar çalışmak avantajken başka bir CEO, yaşanan uzun yıllardan kaynaklı iş körlüğüne veya bıkkınlığa sahipse tabii ki o yöneticinin yerine yeni bir CEO atanması olumlu bir fark yaratacaktır." Monster Küresel Pazarlar Başkanı Rob Boruwer ise değişimin içeriden veya dışarıdan olmasının da önem taşıdığına dikkat çekiyor: "CEO değiştiği zaman bu kişi, şirket içinden ise elbette sektörü, süreçleri, işleyişi ve ekibi yakından tanıması açısından avantajlı olacaktır. Ekibin yeni döneme ve yeni lidere alışması daha kısa sürer. CEO, dışarıdan geldiyse farklı bir tecrübeyi, yönetim tarzını, o şirkette daha önce denenmemiş başarılı uygulamaları yansıtması söz konusu olabilir."

Değişimde ideal süre
Peki değişim için optimum bir süreden bahsetmek mümkün mü? Evet, aslında mümkün. CEO değiştirme konusunda optimum sürenin 6-7 yıl olduğunu söyleyen yönetim uzmanları, bir CEO'nun kendini göstermesi için en az 4-5 yıla ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Korn Ferry International MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) Yöneticisi Şerif Kaynar, "Yeni bir CEO için zaten ilk 2 yıl uyum ve adaptasyon dönemidir. CEO'nun performansını göstermesi bundan sonra mümkün olabiliyor. İlk 5 yılda ise durum net biçimde çıkıyor" diyor. Diğer bir kritik soru da "Düzenli değişim olmalı mı?" Bu noktada uzmanların fikir ayrılığına düştüğü gözleniyor. Bir kısmı belli aralıklarla değişimi savunurken, bir kısmı sorun yoksa yıllarca devam edilebileceğini belirtiyor. Örneğin Tanyer Sönmezer'e göre 10 yılı geçen bir CEO'nun yeniden değerlendirilmesi, 15 yılı geçen CEO'larda ise durumun gerçekten sorgulanması gerekiyor. Çağrı Alkaya da belli aralıklarla değişimi öneriyor: "7 yıldan sonra CEO ve genel müdürlerin performansının düştüğünü gözlemliyoruz. En başarılı oldukları dönem ise ilk 5 yıl. Bu nedenle çok dinamik sektörlerde, belli aralıklarla CEO değiştirmekte fayda var. Tabii bunun performans ölçümüne göre yapılması doğru olur." "Üst yönetimden ideal süreden bahsetmek çok kolay değil" diyen Murat Yeşildere ise bu konunun tamamen kişiye göre değiştiğini hatırlatıyor: "Örneğin efsane CEO Jack Welch 20 yıl bu koltukta oturmuştu. Ancak Welch, bir CEO'nun gerçek performansını ancak 3 yılın ardından verebileceğini iddia ediyor. Ben de 3-5 yıldan erken yapılan değişimlerin çok büyük katma değer yaratmayacağına inanıyorum."

Vefasız sektörler
Global verilere göre en hızlı CEO değiştiren sektörlerin başında finans ve teknoloji geliyor. Türkiye'deki veriler ise otomotivde de ciddi bir sirkülasyon olduğunu gösteriyor. Rekabetin son derece yüksek olduğu bazı pazarlarda üst yöneticilerin ömürleri de fazla uzun olmuyor. "Think Like a CEO" kitabının yazarı Mark Kuta, "En yüksek rekabet ve satış baskısı hangi sektördeyse orada çalışma süreleri kısa oluyor" diyor. ~
Monster Gelişen Pazarlar Başkanı Rob Brouwer ise şu değerlendirmeyi yapıyor: "En sık CEO değiştiren sektörler finans ve telekomünikasyon. Finanstaki değişimin nedeni yaşanan krizler. Telekom ise çok hızlı büyüdüğü için değişim de çok hızlı oluyor." Oxygen Consultancy Genel Müdürü Tolga Bilgin, "Bu sektörler değişikliklere ve konjonktürel gelişmelere çok açık. Hep çevik olmak ve dağın arkasına bakarak yol almak lazım" diyor. Booz&Company'nin dünyanın en büyük 2 bin 500 şirketini kapsayan "CEO Succession 2000-2009" raporu da uzmanların görüşlerini doğruluyor. Rapora göre 2009'da finans sektöründeki şirketlerin yüzde 17,2'sinin CEO'su değişti. Bu oran yüzde 14,3 olan global ortalamanın çok üzerinde. Telekomünikasyon ise bankacılığın ardından gelen ikinci sektör. Sirkülasyon oranı son 10 yılda yüzde 13,6'dan yüzde 16,9'a yükseldi. Araştırmada ayrılık biçimleri de 3 şekilde kategorize edilmiş. Bunlar anlaşmalı ayrılık, işten çıkarılma (kovulma) ve emeklilik gibi planlı ayrılıklar. İşten çıkarılma oranı da yine finans sektöründe en yüksek seviyede. Bu oran global ortalamada yüzde 3,3 iken finans ve bankacılıkta yüzde 5,3'e kadar çıkıyor. Sağlık ve ilaç ise CEO'lar açısından en güvenli limanlar. Bu sektörlerdeki sirkülasyon oranı yüzde 10,3 ile ortalamanın 4 puan altında. İşten çıkarmalarda da yüzde 0,6 ile en düşük oran yine sağlık sektöründe.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz