Esas hedef yüzde 50!

Geçtiğimiz yıl lanse edilen programın detaylarını Yüzde 30 Kulübü Projesi’nin yönetim kurulu üyeleriyle konuştuk...

28.11.2018 11:07:000
Paylaş Tweet Paylaş
Esas hedef yüzde 50!

Son dönemde kadınların iş dünyasına katılımına yönelik çalışma sayısında bir artış var. Bunda SPK’nın şirketleri teşvik etmesi ve bağımsız yönetim kurulu üyelerinin çoğunun görevlerinin 2018 yıl sonunda bitiyor olması önemli etken. 2012 yılında İngiltere’de başlatılan “Yüzde 30 Kulübü” de bu projelerden biri. Türkiye’de ise bu program Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından geçen yıl hayata geçirildi. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, kulübün ortaya çıkış sürecini şöyle anlatıyor: “Sabancı Üniversitesi olarak 2012 yılında Bağımsız Direktörler Projesi’ni başlattık ve bu proje çerçevesinde bir veri tabanı oluşturduk. Bu veri tabanı yetkin kadınlardan oluşturuldu. Kadın atamak isteyen şirketler, zorluk çekmesin ve kolaylıkla gelip arzu ettikleri kriterdeki kadınlara ulaşabilsin diye bunu hizmet olarak sunduk. O sırada zaten İngiltere’de Yüzde 30 Kulübü’nü tanımıştık. Aynı yıl İngiltere’de de Türkiye’de de kadın yönetim kurulu üyesi sayısı yüzde 12’ydi. Gelinen süreçte onlar yüzde 30’lara çıktı biz ancak yüzde 13,9’a gelebildik. Bunun üzerine üniversitede bu kulübe ev sahipliği yapmaya karar verdik.” 

“PORTFÖY ÇEŞİTLENMELİ”

Kulübün kurucu üyeleri arasında yer alan Anadolu Holding CEO’su Hurşit Zorlu, “Yüzde 30 Kulübü”nün faydalı bir oluşum olduğunu düşünüyor. Zorlu, kulübe katılma süreçlerini ve holding bünyesinde kadınlarla ilgili yaptıkları çalışmaları şöyle özetliyor: “Grup olarak ‘Yüzde 30’ oluşumuna davet edildik. Aslında şirketler, ilk önce kadın çalışan sayısını artırmaya odaklanmalı. Bu durum doğal olarak yönetim kuruluna ve üst düzey yönetim seviyesine yansıyacaktır. Birden bire yüzde 30’a çıkaralım diye ilerlemek de negatif etkilere neden olabilir. Biz holding olarak geçmişte de kadınlarla ilgili çalışmalar yapıyorduk. Şirketlerimiz içinde grup bazında çalışan kadın sayısını artırmayı öncelikli hedef olarak gördük. Şu anda Anadolu Grubu’nda kadın çalışan oranı yüzde 30’lar seviyesinde. Ancak yönetici seviyesinde bu oranımız daha yüksek. Özellikle dışarıdan eleman aldığımızda mutlaka bir kadın aday da olsun diye düşünüyoruz. Düzenleyici kuruluşların tamamen zorlayıcı olmasa da koyduğu birtakım hedefler var. Bu regülasyonların da faydalı olduğunu düşünüyoruz. Kadın yönetici portföyünün genişlemesi lazım. Eskiye göre çok daha ilerideyiz ancak bunu daha da geliştirmek lazım ki serbest seçim daha rahat olsun.” 

“ÇEŞİTLİLİK ÖNEMLİ” 

Türk Tuborg’un yönetim kurulu üyesi ve 90Fit’in kurucusu Tülin Karabük, Türkiye’de kadın yönetim kurulu üyelerinin artış oranının istenilen seviyede olmadığını düşünenlerden. Bunun oldukça uzun bir süreç olacağını kabul eden Karabük, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kadınların aile hayatındaki yeri, üst düzey yönetim seviyesinde yer alan kalifiye kadın sayısının az olması gibi nedenlerin kadınların yönetimde söz sahibi olmasının önünde engel. Ancak ben asıl engelin bu olmadığını düşünüyorum. Burada en önemli nokta karar vericilerin bu konuyu içselleştirmesi. Şirket olarak toplumun yarısını temsil eden bir çeşitliliği yönetim kurulunda barındırmaya yönelik bir kararınız ve inancınız varsa o zaman bu konuda ilerleme kaydedebilirsiniz. Yönetim kurulunda bir boşluk olduğunda özellikle bu boşluğu doldurmak üzere kadınlara öncelik verirsiniz. Bence prensipte kadın erkek olarak düşünmeden çeşitliliğin desteklenmesi gerekiyor. Bunun yanında bazı yetkinlikler kadın ve erkeklerde farklı şekillerde ortaya çıkıyor. Bunların entegre olması kaçınılmaz. Bugün artık şirketler o kadar büyük ve önemli problemlerle uğraşıyor ki sadece yetkinliklerin bir kısmının temsil edildiği bir karar mekanizması düşünülmemeli bile.”

 “MUCİZE BEKLEMEK ANLAMSIZ” 

Füsun Akkal Bozok, Türkiye’deki az sayıda kadın yönetim kurulu üyelerinden biri. Yapı Kredi Bankası’nda bağımsız yönetim kurulu üyesi olan ve Sabancı Üniversitesi’nde de öğretim üyeliği yapan Bozok, son dönemde kadın yönetim kurulu üyelerinin sayısında bir artış olduğunu düşünüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kadınların görünür olamama sorunu var. Yönetim kurulu üyeliği, biraz networkle ilgili bir durum. Kadınlar, ne kadar yetkin olsa da çok fazla göz önünde değil. Bu da seçimde etkili oluyor ne yazık ki. Yüzde 30 Kulübü’nün ilk amacı, gelecekte yönetim kurulundaki kadın sayısını 3’te 1 oranda artırmak. Daha sonraki hedef ise yüzde 50. Yani yönetim kurulunda eşitlik sağlanması. Eşitlik konusu sadece insan hakları konusu değil, aynı zamanda adalet konusu. Yönetim kararlarında kadın ve erkeğin eşit temsil edilmesi gerekiyor. Bu nedenle uzun vadede amacımız bunu yüzde 50’ye tamamlamak. Erkeklerin yönetim kuruluna katkısı ne kadarsa kadınlar için de aynı durum geçerli.”

~

“İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİ DE��İŞİYOR” 

Simit Dünyası’nın yönetim kurulu üyesi Selen Kocabaş, son dönemde kadın konusuna bir odaklanma olduğunu düşünenlerden. Yine de alınacak çok yol olduğunu söylüyor. “Türkiye’de yüzde 50’ye yakın bir kadın nüfusu var. İstihdama gelince bu oran yüzde 70 erkek, yüzde 30 kadın şeklinde ortaya çıkıyor” diye konuşuyor. Kocabaş, bu eşitsizliğe şu verilerle ışık tutuyor: “BİST verilerine göre bağımsız yönetim kurulu üyelerinde yüzde 86 erkek, yüzde 14 kadın üye var. Bu yüzde14’ün yüzde 7’sini aileden gelen kadınlar oluştururken ancak geri kalan yüzde 7’sini bağımsız kadınlar oluşturuyor. Avrupa’ya göre de çok gerideyiz. Bu yüzden bir kota uygulaması gerekli. Yönetim kurulu birbirini tamamlayan ve destekleyen üyelerden oluşmalı. Konu arz konusu değil, çeşitlik ve karar mercilerinde kadın popülasyonunun artması gerekli. Dünyada iş yapış şekillerinin değiştiği bir dönemdeyiz. Çeşitliliği sağlama noktasında kadınlara daha fazla ihtiyaç olacak. Yönetim kurulunun ana rolü, şirketi belli bir kalibrasyonun içinde tutabilmek. Bunun için de birbirini tamamlayan insanlara ihtiyaç var.” 

DURAKLAMA DEVRİ Mİ?

Merit Risk Yönetimi ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Dr. Botan Berker, yönetim kurulunda kadın sayısının uzun zamandır artmadığını, hatta bir duraklama olduğunu belirtiyor. Bu konunun önündeki engelleri ise şöyle sıralıyor: “Yasal olarak ya da arz eksikliğinden kaynaklanan hiçbir engel yok. Bunun önünde görünmeyen engeller var. Toplumun psikolojisi, yetiştirilme şekli, eğitim eksikliği gibi konular kadınların yönetimde söz sahibi olmasına engel oluyor. Dünyanın birçok ülkesinde görünmeyen engelleri aşmak için kota uygulaması konuldu ve bunun başarılı olduğunu da görüyoruz. Bizde ise durum aslında çok çarpık. Son 30-40 yılda üniversitelerde eğitim gören kadın sayısıyla akademik kariyer yapan kadın sayısında bir yükselme görüyoruz. Ancak aynı yükseliş, iş dünyasında yönetim kademesinde yeterli düzeyde gerçekleşmedi. Bunun aşılması için bu Yüzde 30 Kulübü’nün katkı sağlayacağını düşünüyorum, zamanla bu oranların artacağına inanıyorum. Bu gelişim asla kendiliğinden olmayacak. Kadınlar kendi çabalarıyla bir yere gelecek. Kadınların beyinlerinin aynı anda birden fazla işi yapabiliyor oluşu, daha etkili çözümler sunulmasında yararlı oluyor. Kadınlar çözüm getirirken stratejik olarak daha çalışkan ve disiplinliler.” 

“2018 KIRILMA YILI OLACAK”

“Yüzde 30 hedefi oldukça gerçekçi bence” diyerek söze başlayan Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, “Buradaki en büyük engel ise önyargılar. Yüzde 30 oluşumu bu önyargıları aşmak için iyi bir başlangıç. Bu oluşumda insanlar birbirlerinden ilham alarak ilerliyor, herhangi bir zorlama yok” diye konuşuyor. Sabancı Üniversitesi ile yaklaşık 6 yıl önce Türkiye’de yönetim kurullarına girmeye hazır kadınlarla ilgili bir havuz yarattıklarına da değinen Yeşildere, gelinen noktayı şöyle özetliyor: “Bu havuzun içinde yaklaşık 300 yetkin kadın yönetici var. Bu kişiler yönetim kurullarına girmeye hazır adaylar. Şu anda borsadaki halka açık şirketlerde yaklaşık 3 bin adet yönetim kurulu üyeliği var. Bunların 3’te 1’inin kadın olması demek 1.000 kadına ihtiyaç var demek. Bu da aslında elde olan bir veri… Kadınların yönetimde olması konusu birkaç boyuttan incelenmeli. Bir tanesi performans ve iş boyutu, ikincisi toplumsal cinsiyet eşitliği ve üçüncüsü de insan hakları. Her yıl yönetim kurullarına kadın adayı arayan şirket sayısında artış oluyor. 2018 ise bu anlamda bir kırılma yılı olacak. Çünkü SPK, bağımsız yönetim kurulu üyelikleriyle ilgili kararnameyi çıkardığında 6 yıl kalma koşulu getirdi. Altı yılın üzerinde bağımsızlığınızı yitiriyorsunuz.” 

“HEDEFİMİZE ULAŞTIK” 

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, SPK tebliğince görev süresi sona eren 4 bağımsız yönetim kurulu üyesinin yerine, belirtilen kriterlere göre yapılan değerlendirme sonucunda yeni üyeler atadıklarını söylüyor. Şener, şöyle devam ediyor: “Geçtiğimiz yıl, 2021’e kadar yönetim kurulundaki kadın üye oranını yüzde 25’e çıkarmayı taahhüt etmiştik. Yönetim kurulumuza üç kadın üyenin katılmasıyla birlikte bu yıl hedefimize ulaşmış olduk. Borsa İstanbul’da 2017 itibariyle yer alan 404 şirketin 168’inin yönetim kurulunda kadın üye yer almıyor; yönetim kurulu üyeleri içinde kadınların oranı yüzde 14. TAV Havalimanları olarak, insan kaynaklarında çeşitliliğin, farklı deneyimlere ve tecrübelere sahip bireylerden oluşan bir insan kaynağının farklı bakış açıları ve inovasyon konusunda kolaylaştırıcı olacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda toplumsal cinsiyet eşitliği ve fırsat eşitliği konusuna da önem veriyoruz. 2016’da Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacıları arasına katıldık; aynı zamanda KAGİDER Fırsat Eşitliği Modeli sertifikasyonunu aldık. Kadın çalışanlarımızın oranı yüzde 30’lar düzeyinde. Bu yıl ayrıca Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun ‘Yönetim Kurulu Çeşitlilik Politikası Saydamlık Özel Ödülü’nü aldık.”

~


MURAT ÖZYEĞİN /FİBA HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“CİNSİYETE DEĞİL, YETKİNLİĞE BAKIYORUZ”

GÜCÜN KAYNAĞI
Fiba Grubu olarak gücümüzü cinsiyete değil insana, yetkinliğe ve performansa dayalı değerlendirme sistemimizden alıyoruz. Kişinin cinsiyetini önemsiz kıldığımız zaman esas fırsat eşitliği sağlanmış oluyor. Bu yaklaşımımız sonucunda son 2 yıldır Capital Dergisi’nin Kadın Dostu Şirketler araştırmasında en yüksek kadın çalışan ve kadın yönetici oranına sahip grup olma gururunu yaşadık.
DESTEK VERİYORUZ Ülkemizin ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmasında vazgeçilmez bir unsur olarak gördüğümüz toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna katkıda bulunacağına inandığımız inisiyatiflerde imzacı ve üye olarak yer alıyoruz. BM WEP’s imzacısı, Yeniden Biz derneği üyesi, Yüzde 30 Kulübü’nün kurucu üyesi olarak dikkat çekilen noktalara eğiliyor, aynı zamanda son 3 yıldır “Yönetim Kurulu’nda Kadın” eğitim ve mentorluk programlarına katılıyoruz.
FIRSAT EŞİTLİĞİ Fırsat eşitliği sağlandığı sürece kadınlarımızın iş dünyasında hızlıca hak ettikleri noktaya geleceğine inanıyoruz. Kuruluşundan itibaren inançla desteklediğimiz Yüzde 30 Kulübü, kadınların en üst karar alma seviyelerinde temsiliyle ilgili önemli noktalarda farkındalık yaratan, çarpıcı örnekler ortaya koyan ve itici güç oluşturan bir oluşum. Çalışmanın içinde yer almalarını tüm kurumsal şirketlere tavsiye ederiz.



AHMET DÖRDÜNCÜ / YÜZDE 30 KULÜBÜ TÜRKİYE BAŞKANI VE AKKÖK HOLDİNG CEO’SU
“YETER Kİ YER VERİN ONLAR GERİSİNİ YAPAR”

AZ MAAŞ SORUNU
İş dünyasında kadınların aynı işte daha az maaş almaları ve kadınların bir türlü bir yerlere gelememeleri büyük sorun. Bu nedenle Yüzde 30 gibi bir oluşumlar çok önemli. Nüfusun yarısı kadın, yarısı erkek. İş dünyasına baktığımızda ise alakasız bir oran söz konusu. Bazı sektörlerde kadın sayısı fazla, ancak belirli bir seviyenin üzerinde yine kadınları göremiyorsunuz. Neden olmadığını da kimse söyleyemiyor. Kabiliyet ya da tahsil de eksik değil. Ben hayatım boyunca hep kuvvetli kadınlarla birlikte oldum. Annem, eşim, kızım hepsi kuvvetli kadınlardı. 27 yıl Güler Sabancı’yla çalıştım. Bir kadının neler yapabileceğine bizzat şahit oldum. Bırak, yeter ki onlara şans ver, onlar yaparlar zaten.
YÜZDE 30 İLK HEDEF Yüzde 30’u da bir ilk hedef olarak kabul ediyorum. Tek kanatlı kuş uçar mı? Bir toplumun yükselmesini istiyorsanız o zaman kadınları da işin içine katmanız gerekir. Toplumun yarısından faydalanmadan ilerlemek mümkün değil. Bu tür inisiyatiflerin yanında şirketlerin bu oluşumları desteklemesi önemli. Biz kendi gurubumuzda çok kıymetli insanlar kazandık. Yönetim kuruluna kadınların getirdiği çeşitliliği bizzat yaşıyorum. Çok farklı faydalar sağlıyorlar. Bizim yönetim kurulumuzdaki kadınların her birinin ayrı ayrı farklı katkıları oluyor. Sadece yönetim kurullarında değil yönetimde de kadınların olması gerekli.



AGAH UĞUR / BORUSAN HOLDİNG CEO’SU
“DENGEYE İHTİYAÇ VAR”

YÜZDE 26 KADIN YÖNETİCİ 
Günümüz dünyası belirsizlik üzerine kurulu. Şirketlerin yönetimlerinde eski usul, salt akılcı ve gücünü maskülen enerjiden alan yaklaşımlarla ilerlemek artık mümkün değil. Akla, zarafete, duyguya, yüreğe, her zamankinden daha fazla dengeye ihtiyacımız var. Yüzde 30 oluşumu bu nedenle çok önemli. Borusan’da yüzde 26 oranında kadın yöneticimiz bulunuyor. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmalarımıza 2012’de başladık. Önce ‘İş’te Eşitlik Platformu’na katıldık. 2013’te ise Birleşmiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi İlkeleri’ne imza attık. 2015’te kurduğumuz ve Borusan Eşittir ismini verdiğimiz platformla kurumsal politikalarımızı çeşitlilik arz eden ve eşitlikçi bir yapıya dönüştürmek üzere çalışıyoruz.
FARKINDALIK UYANDIRMA Şirket içinde AÇEV ile çalışanlarımıza toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi aldırıyoruz. Bunlar dışında kadının güçlenmesine yönelik çalışmalarımız daha çok farkındalık uyandırma ve sosyal sorumluluk ekseninde ilerliyor. Bu bağlamda, ‘Sevgi Dilde Başlar’ ve ‘Cinsiyetçiliğin Adını Koyalım’ kampanyamızla dilimizdeki ve ofis yaşamında ayrımcı dil ve davranışlara dikkat çektik. Sanayide kadın istihdamını artırmak amacıyla ise ‘Annemin İşi, Benim Geleceğim’ projesini gerçekleştiriyoruz. Organize sanayi bölgelerinde kadınların istihdama katılması için kreşler açıyoruz.



ÖMER YÜNGÜL / ZORLU HOLDİNG CEO’SU
“EŞİT ŞARTLAR SAĞLAMAK ÖNEMLİ”

ÜST DÜZEY İŞ BİRLİĞİ 
Zorlu Holding olarak üyesi olduğumuz Yüzde 30 Kulübü’nün çalışmalarını takdirle karşılıyor ve her türlü platformda desteklemek için çaba gösteriyoruz. Yüzde 30 Kulübü bilinen kota uygulamalarının çok ötesinde bir vizyon ortaya koyuyor. Toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan oldukça stratejik ve kapsayıcı bir yol izliyor. Yönetim kurullarında yüzde 30 oranında kadın olması fikrini, yönetim kurulu başkanları ve CEO’ların iş birliği ile hayata geçirmeye odaklanıyor. Zorlu Holding olarak şirketimizde sadece kadın çalışan oranını artırmaya değil, yönetici kadınların oranını da artıracak eşit şartları sağlamaya büyük özen gösteriyoruz.
2022 HEDEFLERİ BELLİ Yüzde 30 Kulübü’nün bir parçası olarak bu konuda aktif olarak çalışıyoruz. Kadın girişimciliğini artırmak ve kadınların istihdamına katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yapan KAGİDER’in Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) Projesi’ne imza attık. Grubumuzun sürdürülebilirlik yolculuğunda yönetim kadrolarında kadın yönetici temsil oranının artırılmasına yönelik 2022 yılı hedeflerini belirleyerek bu hedefler doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. Kurucu ortağı ve ilk üç destek programının sponsoru olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konulu programına da destek oluyoruz.



MELSA ARARAT / SABANCI ÜNİV. KURUMSAL YÖNETİM FORUMU DİREKTÖRÜ  - YÜZDE 30 KULÜBÜ YÖNLENDİRME KOMİTESİ BAŞKANI
KADIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN FAYDALARI

YÜZDE 100 ARTIŞ 
BİST 100 içindeki şirketlerde kadın yönetim kurulu üye sayısında yüzde 100’lük bir artış söz konusu. Bu artışın çoğunun da Yüzde 30 Kulübü’nde yer alan şirketlerde gerçekleştiğini görüyoruz. Biz kulübe üye olan şirketlere “Neden yönetim kurulunuzda kadın yok” demiyoruz. En önemlisi bir taahhüt de beklemiyoruz. Ancak kurullarında kadın sayısını artırmaları için onlara yardımcı oluyoruz.
ÜNİVERSİTENİN ROLÜ
Üniversitenin buradaki rolü ise bu konuyu araştırmalarla destekleyip, gidişatı ve eğilimleri görmekten ibaret… Elimizdeki verilerden analizler yaparak dünyadaki oluşumları da şirketlere göstermek istiyoruz. Bu sayede yönetim kurullarındaki bağımsızlık özelliğini de güçlendirmek amacındayız. Yönetim kurullarında kadın olmasının olumlu etkileri var. Kadınlar doğaları gereği daha detaycı, analitik, çoklu iş yapabilme becerisine sahip ve sorgulayıcıdır. Aynı zamanda uzun vadeli bakma beceresine sahipler. Kadınlar erkeklere göre risk almayı da daha çok sever.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz