TUTARLILIK ŞART
Peppers & Rogers Group Türkiye Genel Müdürü Selim
Uçer de organizasyon içi güvene dayalı ilişkiler kurmanın
bir lider için olmazsa olmaz olduğunu düşüyor. O
yüzden şifresi “dürüstlük”: “Günümüzde birçok organizasyon
liderinin söylediği sözlere kuşkuyla bakabiliyor.
Sürekli değişen mesajlar ve tutumlar da bu düşünceleri
destekliyor. Bir organizasyonun bir lideri takibi ancak o
kişinin her koşulda açık ve dürüst olduğuna inanması ile
mümkün” diyor.
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa
Ülken, liderlik deyince dürüstlüğe bir de
“şeffaflık” kavramını ekliyor. Nedenini
ise şu sözlerle açıklıyor: “Bugün artık ne
ürettiğinizden çok nasıl ürettiğiniz büyük
önem taşıyor. Bunun en önemli nedeni
de artık tüm dünyayı tehdit eden iklim
değişikliği... Tehdidin temelinde ise geçmişte
sınırsız ihtiyaçları karşılamak üzere
gerçekleştirilen hoyrat ve hesap vermeyen
üretim süreçleri yatıyor. İşte bu süreç
nedeniyle günümüzde hesap verebilen,
diğer bir deyişle şeffaf ve dürüst iş süreçleri
sadece şirketin değil toplumun
geleceği açısından da büyük önem taşıyor.
Gelişen teknolojiyle bilgiye erişimin
büyük hız kazandığı dünyada tüketici ne
ürettiğinizin yanı sıra nasıl ürettiğinizi de
sorgulamaya başlıyor. Bu nedenle, dürüst
yönetim anlayışının daha mutlu bir toplum
ve hatta dünya yaratılmasına önemli
katkılarda bulunacağına inanıyorum.”
“TUTKUSU OLANIN RÜYASI VARDIR”
Liderliği tutkuyla özdeşleştiren liderler
de var. Örneğin Index Grup CEO’su Erol
Bilecik liderlik deyince aklına “tutku,
heyecan ve vazgeçmeme” kelimelerinin geldiğini söylüyor ve gerekçesini şöyle açıklıyor: “Çünkü
güçlü istek anlamına gelen “tutku” olmadan size inananları
sürüklemenin mümkün olmadığını düşünüyorum.
İşinize tutkuyla bağlılık, sizin lider olarak karşı tarafa verilebileceğiniz
en iyi mesajlardan bir tanesidir. Aynı zamanda
gerçekten bir ‘heyecan’ akıntısı yaratmak gerekir.
Ekibinizle beraber sürekli hedef ve ideallerinizin peşinde
koşmayı yani vazgeçmemeyi de liderlikte oldukça önemli
görürüm.”
“Tutku”, DuPont Türkiye Ülke Müdürü Halide Aydınlık
ve Domino’s Pizza Türkiye Genel Müdürü Aslan
Saranga’nın da ortak liderlik şifresi… Aslan Saranga,
“Tutkusu olan insanın her zaman bir rüyası vardır. Başarı
için, öğrenmeye de açıksa, ne gerekiyorsa yapacaktır”
diyor. Halide Aydınlık için ise tutku hayatın her alanında
kilit bir kavram. Nedenini şöyle açıklıyor; “Tutkulu
bir insan, başta çevresi olmak üzere doğayı, beraberinde
toplumu, evreni tanımak, anlamak, sevmek, benimsemek
için kendini geliştirme ve var olma çabası içine girer.
Tutkunun olmadığı yerde, bilimden, teknikten, sanattan,
gelişim ve ilerlemeden söz edilemez. Aynı şekilde tutkusu
olmayan bir liderlikte de ilerlemeden ve gelişimden
söz etmek mümkün olmaz.”
DÜŞE KALKA BÜYÜMEK
Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü Töre
Birol da liderlik deyince “tutku”yu ilk sıraya koyuyor.
Ona göre tutku bir liderde fark yaratan
olmazsa olmaz bir özellik: “İşine
tutkuyla bağlı olan insan, yaptığı her
işte yenilikler ortaya koyarak ayrışır.
İstedikleri sonucu elde edemediği durumda
dahi, tutkularının onlara sağladığı
istek ve enerji ile vazgeçmeden her
defa daha iyisi için durmaksızın yeni
çözümler üretirler. Yaptığı işe zaman
ve emek harcamak onun için bir zorunluluk
olmaktan çıkar. Böylece, Malcolm
Gladwell’in ‘bir işte ustalaşmak için
harcanması gereken en az on bin saat’
kuralını da göz önünde bulundurursak,
tutku ile çalışan insanlar, yaptıkları işte
mükemmelliği yakalarlar.”
Birol aslında tutkuyu azim ve kararlılıkla
birleştirerek liderliği en iyi noktaya
ulaştırmanın tarifini de yapıyor. Böylece
liderlikte Hitay Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Emin Hitay’ın vurguladığı
gibi “sebat” kavramı öne çıkıyor.
Hitay, kendisi için bu kavramın önemini
şöyle anlatıyor: “Başarılı girişimciler
vizyoner bakış açılarıyla liderlik vasıfları
taşıyabilir. Yenilikçi düşünce yapısına
ve bu düşünceyi uygulayabilecek sebata
sahipseniz; zaman zaman kaybetmeyi, hatalarla birlikte yaşamayı, onlarla büyümeyi de
öğrenirsiniz. Sebatkâr olmak, engellerle dolu zorlu bir
yolda kişiyi hedefe kilitleyen en büyük motivasyondur.
Nelson Mandela’nın çok sevdiğim bir sözü var: ‘Hayattaki
en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil, her düştüğünde
ayağa kalkmakta yatar.’ İşte, planlarınızı aksatan
engellere karşı, sizi yeniden ayağa kaldıran bu güçlü
duygunun adı sebattır.”