Devlerin Yenilik Ajandası

Yarın ne tüketeceğimizden, ne giyeceğimize kadar her şey şirketlerin Ar-Ge departmanlarında belirleniyor. Bu nedenle AR-GE departmanları geleceğin şekillenmeye başladığı yer olarak tanımlanıyor. Bu...

1.06.2007 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Yarın ne tüketeceğimizden, ne giyeceğimize kadar her şey şirketlerin Ar-Ge departmanlarında belirleniyor. Bu nedenle AR-GE departmanları geleceğin şekillenmeye başladığı yer olarak tanımlanıyor. Bugün Türkiye’nin en önemli şirketlerinin Ar-Ge gündemine baktığımızda ise yarına dair ipuçlarını görebiliyoruz. Örneğin gıda ve içecek sektöründe faaliyet gösteren Sütaş, Dimes gibi şirketler sağlıklı ürünlere, otomotivdekiler alternatif enerjilere, finanstakiler ise hızlı kredilere odaklanmış durumdalar.

Procter&Gamble’da yaşananlar Ar-Ge’nin günlük yaşamı şekillendirme gücünü ve satışlara etkisini açıkça ortaya koyuyor. Dünya çapında en büyük Ar-Ge departmanına sahip global markalardan biri olan P&G, 12 ülkede 22 araştırma merkezinde 7,500’den fazla bilim adamı ile çalışıyor. Şirket, Amerika’da özellikle cilt bakım ürünlerindeki imajı konusunda sorunlar yaşıyordu. Bu nedenle P&G’nin Ar-Ge departmanı atağa geçti. Öncelikle benzer yaşlardaki ve aynı etnik kökene sahip kadınları belirledi. Her bölgenin cilt tipi farklı olduğu için araştırma çok detaylı yapıldı. Ardından Ar-Ge departmanı belli hedef tüketicilerin özelliklerine göre üretime geçti. P&G SK-II ve Olay ürünlerini piyasaya sürdü ve satışları yüzde 30 arttı.

Bu örnekte de görüldüğü gibi Ar-Ge her şeyin şekillenmeye başladığı yer. Şirketlerin bel kemiği konumundaki Ar-Ge’de geliştirilen ürünün performansı tüm bölümleri direkt olarak etkiliyor. Bu departmandan çıkan bir ürün ya da hizmet, anında şirketin lig atlamasına neden oluyor. Burada yaratılan yenilikler sektörün gideceği yolu çiziyor. Daha geniş bir çerçeveden baktığımızda ise gelecekte tüketeceğimiz üründen, kullanacağımız arabaya dahası içinde yaşayacağımız dünyaya kadar her şey aslında Ar-Ge departmanlarında belirleniyor.

Ar-Ge’nin önemi Türkiye’de son 15 yıla kadar çok fazla bilinmiyordu. Ama yenilikçiliğin tüm dünyayı sarması Ar-Ge’nin Türkiye’de de daha fazla konuşulan ve üzerinde daha çok çalışılan bir konu olmasını sağladı. Şimdi tüm şirketler Ar-Ge departmanlarında kendilerine özel sistemler geliştiriyor, bu sistemlerde en yenilikçi ürünü çıkarma yarışı yapıyorlar.

Yenilikçiliğin ve Ar-Ge’nin bu kadar önem kazandığı bir dönemde Capital de şirketlerin Ar-Ge gündemlerini araştırdı. Hangi şirketin hangi projeye odaklandığını ortaya koymaya çalıştı.

Arçelik Tasarruf Peşinde
Arçelik’in Ar-Ge departmanında yılda ortalama 60, ürün geliştirme departmanında ise 100’ün üzerinde proje üzerinde çalışılıyor. Geçtiğimiz yıllarda kullanım kolaylığı ya da yüksek teknolojisiyle müşteriyi memnun edecek projeler geliştiren Arçelik, son birkaç yıldır Ar-Ge’deki gündemini değiştirdi. Arçelik Ar-Ge Direktörü Cemil İnan, değişen gündemlerine ilişkin, “Artık ağırlıklı olarak çevre dostu projeler üzerinde çalışıyoruz. Büyük oranda geri dönüşümlü malzemelerden üretilen ürünlerle; su, enerji ve deterjan tüketimini en aza indirerek dünyamızın geleceğine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu konuyla ilgili birçok proje geliştirdik ve bunlardan birçoğu başarıya ulaştı. Örneğin dünyanın en az su tüketen bulaşık makinesini biz ürettik” diyor.

İnan, üzerinde çalıştıkları diğer konuların da konfor ve müşteri tatmini sağlayan, akıllı, sessiz ve kolay kullanımlı ürünler olduğunu belirtiyor.

Akbank, Yenilikçi Arıyor
Akbank, son yıllarda yenilikçi ürün ve hizmetlerle ön plana çıkan bir banka. Bankanın atağa geçmesini sağlayan yeniliklerin mutfağı Ar-Ge departmanı. Ancak Akbank’ta tek bir Ar-Ge departmanı yok, her iş birimi kendi bünyesinde Ar-Ge çalışması yapıyor.

Yeni ürün geliştirme açısından bankanın en hareketli birimlerinden biri ise perakende krediler bölümü. Akbank Perakende Krediler Onay Bölüm Başkanı Halit Haydar Yıldız, kredilerin bankaların en karmaşık ürünlerinden biri olduğunu belirtiyor. Kendilerinin de bu karmaşık ürünü müşterilere en iyi servisle ulaştırmaya çalıştıklarını söylüyor.

Yıldız, “Bölüm olarak Ar-Ge ayağında geliştirdiğimiz projelerle müşterilerimizin başvurularını hızlı ve zahmetsiz bir şekilde gerçekleştirebilmelerini hedefliyoruz. Banka için minimum maliyet, minimum iş kaybı ve maksimum hızı sağlamaya çalışırken, müşteri için de minimum harcama, başvuru özgürlüğü ve sınırsız mekan sunmayı amaçlıyoruz” diyor.

Akbank Perakende Krediler Bölümü bu hedeflere yönelik olarak bugüne kadar Cep Kredi ve SMS Kredi adlı hizmetleri hayata geçirdi. Birimin 2007 hedefi ise bu konuda daha rahat kullanım, hız ve başvuru özgürlüğü sağlayacak yenilikleri müşterilerine ve sektöre kazandırmak. Halit Haydar Yıldız, “Perakende krediler alanında inovatif projeler üzerinde çalışıyoruz. Özellikle başvuru ve değerlendirme tarafında kazandığımız hız, kolaylık ve mekan özgürlüğünü kullandırım tarafında da gerçekleştireceğiz” diyor.

Sütü Yeniden Keşfeden Şirket
Sütaş için Ar-Ge, hijyenik üretim gerçekleştirmek ve sütün içerdiği zenginliklerden yararlanarak ürün tasarlamak demek. Sütaş’ta Ar-Ge faaliyetleri, yeni ürün fikirlerinin değerlendirmeye alınması ile başlıyor. Bu süreç içinde çalışmaya değer bulunan proje sayısı ise yılda ortalama 50 adet civarında. Süreç boyunca yapılan pazar araştırmaları ve teknolojik araştırmalar projeye devam edilip edilmeyeceğini belirliyor.

Her şirket Ar-Ge çalışmalarını farklı tekniklerle yürütüyor. Sütaş ��rün geliştirme projelerini 2 başlık altında topluyor. Sütaş Ar-Ge Başkanı Gülay Özcan, bu başlıkları şöyle anlatıyor: “Bunlardan birincisi Sütaş’ın stratejilerine uygun olarak pazara yeni ürünler sunup, yeni pazarlar yaratmak. Bunu yaparken de pazarın beklentilerini tespit ederek tüketici beklentilerini karşılamak. İkincisi ise pazarda bulunan ürünleri tüketici istek ve şikayetleri doğrultusunda iyileştirip, yeniden tasarlamak.”

Sütaş’ın 2007 Ar-Ge gündeminde ise yine yeni süt ürünleri var. Gülay Özcan, “Şirketimizin bu yıl üzerinde en çok yoğunlaştığı inovasyon projesi temel süt ürünlerinde tüketicilere yeni kullanım çeşitliliği fırsatları sunmak. Bu çerçevede kapsamlı yeni yatırımlarımız sürüyor” diyor.

Ülker, Sağlık Ve Lezzet Peşinde
Ülker, kurumsallaşmayla birlikte, yeni ürün çıkarma hızında ciddi bir atak yaşıyor. Bölgesel güç olmaya çalışan şirket, geçmiş yıllarda dağıtım gücünü artırarak büyümeye çalışırken, şimdi tümüyle Ar-Ge’ye odaklanıyor. Ülker’de Ar-Ge departmanı geniş yelpazede proje bazlı çalışmalar yapıyor. Projeler mevcut ve yeni ürün geliştirme olarak 2 şekilde değerlendiriyor. Mevcut ürün geliştirmede değişen piyasa taleplerine göre reçeteler yeniden şekillenirken, ürün gamı genişletiliyor, ürün zenginleştiriyor. Departmanın geliştirdiği proje sayısının ihtiyaçlarla orantılı olarak değiştiğini belirten Ülker Ar-Ge İş Geliştirme ve Yurtdışı Yatırımlar Grup Başkanı Zeki Sözen, “Örnek vermek gerekirse 2005 yılında sadece çikolata-bisküvi-şekerleme-bebek maması alanında 84 çeşit ürün piyasaya sunduk. 2006 yılında çikolata,bisküvi-kek, şekerleme-sakız, kahve ve bebek maması kategorilerinde gerçekleştirdiğimiz 225 ürün çalışması arasından ise 62’sini lanse ettik” diyor.

Gıda sektöründeki pek çok şirket gibi gıda devi Ülker de şu sıralarda Ar-Ge departmanında sağlıklı ürünler üzerinde çalışıyor. Gizlilik kuralları gereği ürün detayı vermeyen Zeki Sözen, sadece lezzet ve sağlıklı yiyecekler ürettiklerini söylemekle yetiniyor.

Turkcell’de Hangi Projeler Var?
Turkcell, 31,8 milyon abonesiyle Türkiye’nin lider, Avrupa’nın da ikinci büyük GSM operatörü. Turkcell Ar-Ge Bölüm Yöneticisi Semih İncedayı, “Turkcell’in bu başarısında her bir müşterisinin hayatını kolaylaştırmak ve koşulsuz memnuniyetlerini sağlamak üzere tasarlanmış yenilikçi teknolojik ürünlerin rolü çok büyük” değerlendirmesini yapıyor.

Gücünü yenilikçilikten alan Turkcell, her yıl ürün geliştirmeye yönelik yüzlerce proje gerçekleştiriyor. Bu projelerin çok iyi planlanmış ve büyük ekiplerle yapılan projeler olduğunu belirten İncedayı, sonuçsuz kalan projenin olmadığını söylüyor. Geçtiğimiz yıl e-İmza ve Turkcell-im gibi teknolojik ürünleri Ar-Ge departmanında oluşturup tüketiciye ulaştıran Turkcell, bu yıl da yine birçok proje üzerinde çalışıyor.

Semih İncedayı, bu projeler hakkında şu bilgileri veriyor: “2007 yılında Turkcell özellikle servis altyapısını geliştirecek ve fark getirecek birçok projeye odaklanmış durumda. Bazı projelerde AB FP7 kapsamında uluslararası işbirlikleri içinde, erişim teknolojileri ve iletişim altyapıları konularında çalışılacak. Üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla işbirlikleri söz konusu olacak. Bazı projeler ise tamamıyla Turkcell içinde gerçekleştirilecek.”

Frıto Lay’in Lezzet Avı
Frito Lay son dönemde, tuzlu çerez kategorisinin Türk halkının tüketim beğeni ve alışkanlıklarına uygunluğunu artırmak konusunda çalışmalar yürütüyor. Özellikle Ala Turca ve Lays markalarında çıkarttıkları ürünlerin gerek tatları, gerekse içerdikleri hammaddeler ile başarılı olduğunu belirten Frito Lay Ar-Ge Direktörü Erdem Göktürk, “Bu ürünlerin genel olarak kategorinin tüketimine de olumlu katkı yaptığını düşünüyorum. Ayrıca burada tasarladığımız ürünleri Frito Lay daha sonra benzer fırsatları olan bölgelerde, Güney Amerika ve Asya ülkelerinde de piyasaya sundu” diyor.

Frito Lay, “standart geliştirme” ve “standart koruma” adları altında iki kategoride ele aldığı araştırma geliştirme çalışmalarına genelde 50 projeyle başlıyor. 50 projeden yaklaşık 25’i de yeni ürün ve uygulama olarak başarıyla sonuçlanıyor.

Geçtiğimiz birkaç yılda Ar-Ge çalışmalarında Türk damak tadına uygun ürünlere odaklanan Frito Lay, bu yıl da odağını değiştirmemiş. Göktürk, üzerinde çalıştıkları en yeni konularla ilgili şu bilgileri veriyor: “Bu yıl Türk damak tadına uygun ürünler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca tüm Frito Lay genelinde ‘yenilikçilik kültürü’nü yerleştirme hedefimiz var. Bu alanda kapsamlı bir program tasarlandı ve uygulaması devam ediyor.”

Dimes’den Yılda 30 Yeni Proje
Son yıllarda özellikle sağlıklı yaşam trendinin artış göstermesiyle meyve suyu sektörü de canlandı. Meyve suyunda sektör lideri Dimes’in Ar-Ge departmanı da bu trendi arkasına alarak atağa geçti. Departman özellikle yeni, faklı ve yaratıcı ürün fikirlerinin uygulama imkanlarını araştırırken, beslenme trendlerine uygun yeni ürün geliştirmeye odaklanıyor. Dimes, bu hedefe uygun olarak en son “Yüzde 100 Kırmızı Meyveler Ürün Grubu”nu geliştirdi.

Kırmızı meyveler, son yıllarda tüm dünyada herkesin gündemine giren anti-aging ve wellness kavramlarıyla ön plana çıkıyor. Dimes yetkilileri, “Ar-Ge departmanımız 8 farklı kırmızı meyveyi bir araya getirdi. Frambuaz, çilek, yaban mersini, üzüm, elma, vişne, nar ve frenk üzümünün kendilerine has lezzetlerini bir arada sunan ürünümüzü, yüzde 100 meyve oranına sahip ve şeker katkısız olarak hazırladık ve pazara sunduk” diyor.

Dimes her yıl en az 30 proje üzerinde çalışıyor. Bunlardan birkaç tanesi, pazarın durumuna ve belirlenen hedeflere göre pazara sunuluyor. Bu yıl en son kırmızı meyveler karışımını piyasaya sunan Dimes’in gündeminde birkaç proje daha var. Yine sağlık temalı ürünler üzerine çalışan Dimes Ar-Ge departmanı, bu ürünleri de önümüzdeki dönemde piyasaya çıkarmayı planlıyor.

Vestel Su İle Çalışacak Pil Üretecek
Murat Sarpel/Vestel Ar-Ge Genel Müdürü

İngiltere’de de Arge Departmanı Var
Vestel Şirketler Grubu’nda Ar-Ge faaliyetleri birçok lokasyonda ve farklı konularda sürdürülüyor. Örneğin Manisa’da Vestel City içinde televizyon ve ev sinema sistemleri üzerinde araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütülüyor. İngiltere ve İzmir’deki Ar-Ge şirketi Cabot’ta İnteraktif Dijital TV’ye yönelik gömülü yazılım sistemleri geliştiriliyor. Sadece bu kadar da değil.

Bin 100 Kişilik Yenilik İçin Çalışıyor
Vestel’in yine Ankara, İstanbul ve Manisa’da farklı ürün grupları için farklı Ar-Ge departmanları bulunuyor. Toplamda ise Vestel bin 100 kişilik Ar-Ge ordusuyla her yıl 500’ü aşkın proje üzerinde çalışıyor.
Son zamanlarda Vestel birçok konu üzerine odaklanmış durumda. Bu konuların başında alternatif enerji kaynakları geliyor.

Alternatif Enerji Üretim Aşamasında
 Medyada çok yer bulan bu konuyla ilgili olarak Vestel Ar-Ge Genel Müdürü Murat Sarpel, “Doğalgaz ve su ile çalışacak piller üreteceğiz. Alternatif enerji kaynakları ya da yakıt pilleri ile ilgili projeler henüz üretim aşamasında” diyor. Sarpel, bu projelerin yanında en çok odaklandıkları bir diğer konunun ise tasarım olduğunu belirtiyor.

Çin Rekabetine Karşı Tasarım
Çin rekabetine tasarımla korunmaya çalıştıklarını söyledikten sonra da sözlerine şöyle devam ediyor: “İşçilik anlamında Çinlilerle yarışıp aynı fiyata satabilmeniz mümkün değil. Rekabet noktasında Çinli şirketlerden bir adım önde olmak için tasarım konusunda 6-12 ay arasında bizi önde tutabilecek projeler geliştirmeye çalışıyoruz.”

Algida’nın Gizli “Vitality Projesi”
Bil Ergin/Algida Ar-Ge Yöneticisi

Türkiye’nin Farklı Konumu
 Unilever çatısı altında faaliyet gösteren Algida’da Ar-Ge çalışmaları İngiltere ve İtalya’da bulunan enstitülerde yapılıyor. Ülkeler ise global projeler belirli bir aşamaya getirildikten sonra projeye devam ediyorlar. Ancak tüm bu global yapılanma içinde Türkiye farklı bir konuma sahip. Global projeleri yurtdışından alan Türkiye Algida, Türk damak tadı ve alışkanlıkları farklı olduğu için çoğu projeyi değiştirerek ülkeye adapte ediyor. Hatta yurtdışında olmayan lokal projeler de üretiyor.

Yılda 25 Proje Üzerinde Çalışıyor
 Algida Ar-Ge Yöneticisi Bil Ergin, “Yurtdışı ve lokal projeler olmak üzere yılda toplam 20-25 proje üzerinde çalışıyoruz” diyor. Algida proje yönetiminde ‘Funnel’ adı verilen bir sistem kullanıyor. Bu sistemde başta proje sayısı yüksek tutuluyor. Projeler ilerledikçe başarısız olacağı belli olanlar eleniyor. Ergin, “Böylelikle yatırımlar doğru projelere yapılabiliyor ve başarısızlık oranı azalıyor. Son 3 yılda başarısız olan proje sayımız 1’i geçmedi” diyor.

Ürünler Daha Sağlıklı Olacak
 Algida Ar-Ge departmanı, bu yıl da Algida Vitality projesine odaklanmış durumda. Çok fazla detay vermek istemediğini belirten Bil Ergin, projeye dair kısaca şunları söylüyor: “Unilever Vitality yani hayata canlılık katmak stratejisi paralelinde Algida Vitality projesi üzerinde çalışıyoruz. Bu projeyle Algida ürünlerinin daha sağlıklı bir konuma getirilmesini hedefliyoruz. Ürünlerdeki iyileştirmeleri zaten yıllardır yapıyoruz, ancak bu daha geniş kapsamlı bir çalışma.”

Ford’da En Sıcak Konu Hybrıd Projesi
Ufuk Güçlü/Ford Ürün Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı

Alternatif Yakıta Odaklandı
 Ford Otosan Ar-Ge çalışmalarını 3 ana eksen üzerine odaklıyor. Bunlardan ilki gelişmiş ileri teknoloji aktarma organları ve tahrik sistemleri. Bu başlık altında alternatif yakıt sistemleri üzerine çalıştıklarını belirten Ford Ürün Geliştirme Genel Müdür Baş Yardımcısı Ufuk Güçlü, “Alternatif yakıt ve yakma sistemlerinin bir an önce uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Aksi halde, 2010 yılından sonra Çin ve Hindistan’daki talebin de ilave olması ile, enerji talebi hızla artmaya devam edecek. Kyoto sözleşmesi hedeflerine ulaşmak, büyük oranda zorlaşacak” diyor.

Yakıt Pili Üzerinde Çalışıyor
Şirketin son dönemde üzerinde çalıştığı en büyük Ar-Ge projesi, yakın gelecek teknolojilerinin çalışıldığı Ford Transit HYBRID projesi. 2005’te başlanan bu proje kapsamında geçtiğimiz temmuz ayında ilk Ford Transit HYBRID prototipi, yani Türkiye’de üretilmiş ilk ticari hibrid araç piyasaya tanıtıldı. Ford Otosan, kısa bir süre önce yakıt pili projesine de başladı.

Araç Güvenliği Ve Gelişmiş Malzemeler
 Ford’un Ar-Ge çalışmalarında ikinci ana konusu araç güvenliği. Ufuk Güçlü, burada kazaları engelleyici, önleyici ya da kaza şiddetini azaltıcı sistemleri Aktif Güvenlik Teknolojileri adı altında incelediklerini belirtiyor. Ford Otosan’da Ar-Ge’nin üçüncü konusunu da gelişmiş malzeme teknolojileri oluşturuyor.

Hande Yavuz
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz