İş dünyamızın duayenleri başta merhum Vehbi Koç olmak üzere Asım
Kocabıyık'tan İzzet Özilhan'a kadar pek çok isim, çocuklarına farkı
zamanlarda kimi zaman tavsiye, kimi zaman uyarı içeren mektuplar yazmış.
Borusan'ın kurucusu Asım Kocabıyık'ın Ahmet Kocabıyık'a, Anadolu Grubu
nun mimarlarından İzzet Özilhan'ın Tuncay Özilhan'a, Mehmet Kemal
Dedeman'ın Murat Dedeman'a yazdığı yüzlerce mektup var. Bu unutulmaz
mektuplar çocuklar tarafından açılıp tekrar tekrar okunuyor.
Yazarların
bazıları ebediyete intikal etse de mektupları onların sesini
çocuklarına ulaştırmaya devam ediyor. Capital, manevi değerine paha
biçilemeyen bu mektuplara ulaştı. İşte babalardan çocuklarına yazılan
tecrübelerin aktarıldığı, öğütlerin verildiği hayat dersleriyle dolu
unutulmaz mektuplar... Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
İleride
benim yerimi alacağına göre Almanca ve Fransızca lisanlarını da bilmen
şart. Bunları İngilizcen kadar kuvvetli olmasa da müzakereleri idare
edecek, gelen mektupları anlayacak kadar öğrenmelisin. Bunun için
derhalAlmanca ders almaya başla.~
Vaktin müsait olursa 3 ay kadar da
Çoethe Enstitüsü ne gidersin, daha iyi olur. Semahat bu seyahatte bana
Almanca mükemmeltercümanlıkyaptı. Mr. Burla 3 lisanı da konuşuyor.
Hiçbirini tam bildiğini de zannetmiyorum. Fakat işlerini idare
edecek kadar biliyor. Senden de onu istiyorum. Bu yazıma dikkat etmezsen
çok müşkülat içinde kalırsın.
Çözlerinden öperim. Bu mektup satırları
Koç Holding kurucusu merhum Vehbi Koç’a ait. Elde ettiği başarılar kadar
mektuplarıyla da Türk iş dünyasının en unutulmaz ismi olan Koç’un oğlu
Rahmi Koç’a 1963 yılında yazdığı bu mektup gibi ve kızlarına da yazdığı
onlarca mektubu var.
Sadece merhum Vehbi Koç değil, iş dünyamızda
merhum Asım Kocabıyık’tan Ahmet Kocabıyık’a, İzzet Özilhan’dan Tuncay
Özilhan’a, Mehmet Kemal Dede-man’’dan Murat Dedeman’a yani babalardan
çocuklarına yazılan onlarca mektup var.
Bu unutulmaz mektuplar çocuklar
tarafından açılıp açılıp tekrar okunuyor. Anıların biriktirildiği en
değerli sandıklarda, özel arşivlerde, çelik kasalarda saklanıyor.
Capital, manevi değeri çok büyük olan bu mektuplara ulaştı. İşte babadan
çocuklarına yazılan tecrübelerin aktarıldığı, öğütlerin verildiği
unutulmaz mektuplar...
"ADAM SARRAFI DA OLACAKSINIZ"
Altınbaş
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş, babası Mehmet
Altınbaş’tan 1974 yılında diğer kardeşleriyle beraber aldıkları mektubu
paylaşıyor. Altınbaş, “Babamdan aldığımız bu mektup onun öğütlerini
içeriyor. Bu öğütler Altınbaş Holding’in bugün Türkiye’de ilk 10 holding
arasında yer alma başarısının temelini oluşturuyor.
Ofisimde yer
alan Mehmet Altınbaş’ın fotoğraflarını her gördüğümde bu mektubu ilk
aldığım günü anımsıyorum” diyor. Altınbaş, mektubu yüksek sesle okuyor
ve şöyle devam ediyor: “Evlatlarım, Birlik ve beraber olmayı kesinlikle
unutmayacaksınız. Her işe girmeyeceksiniz. Bildiğiniz işi yapacaksınız.
Dürüst olacaksınız. Verdiğiniz sözün arkasında duracaksınız. Altın
sarrafısınız ama adam sarrafı olacaksınız.~
Her insan girdaba
düşebilir. Çevrenizdeki yakın dostlarınızdan yardım alacaksınız. Eğitim
olmadan olmaz. Eğitime katkı sağlayacaksınız. Az yiyecek, az konuşacak,
az uyuyacaksınız. Temiz giyinecek, temiz konuşacaksınız. Vefalı olacak,
sadakatli olacaksınız. Mutlaka bedeninize, ibadetinize dikkat
edeceksiniz. Sağlığınıza önem vereceksiniz. ”
"GÖREVİ BİR MEKTUPLA DEVRALDIM"
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, grubun kurucuları ve onursal başkanları olan babası
İzzet Özilhan’dan ve babası gibi gördüğü bir diğer onursal başkan Kamil
Yazıcı’dan aldığı mektupları hiçbir zaman unutmayacağını söylüyor.
Özilhan,
babası İzzet Bey’in ve Kamil Bey’in kişisel ve profesyonel yaşamları
boyunca izledikleri yolla pek çok kişiye örnek olduğunu dile getiriyor.
“Ben de bugüne kadar, onların bana gösterdikleri yolda ilerlemeye özen
gösterdim.
Onların benimle paylaştıkları bilgiler hayatıma yön
verdi” diye konuşan Özilhan, profesyonel hayatıyla ilgili en önemli
mektubu 2007 yılında İzzet Bey ve Kamil Bey’den aldığını söylüyor ve o
mektupta yazılanları şöyle aktarıyor:
“Onursal başkanlarımız bana
yazdıkları mektuplarla, bundan sonraki çalışmalarımın da yönünü tayin
ettiler. Mısır Çarşısı’nın yukarısında kurulan ilk dükkanla başlayan
ticari faaliyetlerinin, günümüzde geniş bir coğrafyada ürün ve hizmet
üreten, çok ulusluşirketlerle işbirliğine giren ve sürekli büyüyen bir
yapıya dönüşümünü aktarıyorlardı.
Anadolu Grubu’nun geldiği
noktadan duydukları gururu ifade ettikleri mektuplarında aynı zamanda
önümdeki dönem için bana başarı dileklerinde bulunuyorlardı. İzzet Bey
de, Kamil Bey de Anadolu Grubu’nun temellerini attıkları ilk günden
itibaren, kurumsallaşmanın önemine inanmışlardı.
Onlar, çok
erken zamanda en kıymetli unsurun insan kaynağı olduğunu fark etmişler
ve çalışanlarımıza bu yaklaşımla önem vermiş, yetişmeleri için çaba
harcamış ve imkanlar yaratmışlardı. Yazdıkları mektuplarında
anlatılanlar, profesyonel hayatıma ışık tuttu.~
Ben de onursal
başkanlarımızın yazdıklarını ve bana emanet ettiklerini yerine getirmek
için, o tarihten bu yana sürdürdüğüm Anadolu Grubu yönetim kurulu
başkanlığı görevimde şirketlerimizi ileri götürmek için çalışıyorum.”
"MR. LINDBERGH OLMAK İSTER MİSİN?"
Iglo
Türkiye Başkanı Caner Tunaman da babasından mektuplar alan iş insanları
arasında... Bu mektupları çok önemsediğini ifade eden Tunaman, 1940’lı
yıllarda Milli Reasürans’ın müdürlüğünü yapmış olan babası Mehmet
Rabbani Tunaman’dan 1958’de aldığı mektubu unutamadığını söylüyor.
Ne
yazık ki bu mektubu kaybettiğini ifade eden Tunaman, şöyle konuşuyor:
“Babam çok meşgul bir adamdı. Türk sigortacılığını, reasüransı kuran,
sigortacılığın duayeni bir kişiydi. 4 erkek kardeştik. Bizlere zaman
ayırması kolay değildi. Zaman zaman ‘Sen orta 2 oldun mu’ diye sorduğu
bile oldu.
Benim cevaben ‘Baba sen ne diyorsun ben lise 1 oldum’
dediğimi bile hatırlarım. Babam bana bir kere kısa bir mektup yazdı.
Ben Amerika’dayken kız arkadaşım Atlantik Okyanusu’nu ilk geçen ünlü
Charles Lindbergh’in kızı Anne Lindbergh idi.
Nasıl oldu
bilmiyorum ancak önce Amerika’da sonra da Türkiye’de büyük aşk
dedikoduları yayıldıkça yayıldı. Derken babamdan bir mektup aldım. Ondan
mektup almak beni çok şaşırttı. Kısa, yarım sayfayı geçmeyen ve özel
antetli kağıdına el yazısıyla yazdığı mektupta babam, ‘Kulağıma bazı
şeyler geldi.
Özel hayatına asla karışmak istemem. Sadece sana
bir şeyi hatırlatmak isterim. Sen birMr. Tunaman’sın ve hep öyle kalmak
isteyeceğini de sanıyorum. Ünlü ve anladığım kadarıyla Amerikan tarihine
mal olmuş bir kişinin kızıyla evlenerek hayatını Mr. Lindbergh olarak
devam ettirmek isteyeceğini de hiç sanmıyorum’ dedi. Bu mektup üzerine
adımlarımı daha dikkatli atmaya başladım. Zaten 6-7 ay sonra Türkiye’ye
dönünce hayatımın o perdesi kapandı.”~ "PAHALI ŞARAP YA DA SAAT SATIN ALMA"
Aras
Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras da merhum babası Celal Aras’ın
kendisine yazdığı ve daha sonra kaleme aldığı “O dağın ardında ne var?”
adlı kitabında okuyucularıyla da paylaştığı “Hayata dair” adlı mektubu
unutamıyor. Aras, babasının yazdığı bu dizeleri şöyle paylaşıyor:
“Yaşamaya
zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır. Çalışmaya zaman
ayırın, başarının bedeli budur. Düşünmeye zaman ayırın, güçlü olmanın
kaynağı budur. Çevrenizdekilere nazik davranmaya zaman ayırın, mutluluğa
giden yol budur. Etrafınıza bakmaya zaman ayırın, günler bencilliğe
yetmeyecek kadar kısadır. Gülmeye zaman ayırın, ruhumuzun müziği budur.
Terbiyeli
olmaya zaman ayırın, insan olabilmenin sembolü budur. Ucuz otomobil
kullan ama sahip olabileceğin en iyi evde otur. Uyduruk şarkılar çalan
lokantalardan uzak dur. Çocuklarına sık sık ne müthiş olduklarını ve
onlara ne kadar güvendiğini söyle. Çocuklarını özgüvene sahip olacakları
şekilde yetiştir.
Pahalı şarap, bavul ya da saat satın alma.
Haftada bir geceyi eşinle baş başa geçir. Komisyonları unut, yeni,
soylıı ve dünyayı değiştiren fikirler, daima tek başına çalışanlardan
çıkar. Hal ve hareketlerine kendin karar ver. Başkalarını n seni
yönlendirmesine izin verme.
İnsanlara nasıl yapmaları gerektiğini
değil, neyin yapılması gerektiğini söyle. Göreceksin, bulacakları
yaratıcı çözümlerle seni şaşırtacaklardır. Asla binlerinin umudunu
kırma. Belki sahip olacakları tek şey odıır. Bir işe başlarken yeterli
paranın olmamasını dert etme.
Sınırlı olanaklar bazen bir sorun
değil lütuftur, çünkü yaratıcılığı başka hiçbir şey bu kadar teşvik
etmez. Köpeklerini mutlaka eğitime gönder, kendin de eğitilirsin. Asla
küfretme. Büyük düşün ama küçük zevklerin tadına var. Maddi durumun iyi
olsa bile bırak çocukların harçlıklarını kendi çıkarabilsin.
Her
büyük sorunun arkasında büyük fırsatlar gizlenmiş olabilir. Gözünü aç.
Zaman ve sözleri dikkatsizce kullanma, ikisi de geri alınamaz. Hayat
arkadaşını çok dikkatli seç, mutluluğunun ya da bedbahtlığının yüzde
90’ı bu karara bağlıdır. Kuru fasulye pişirmeyi öğren. ”~
"ORTAOKULDAN BERİ MEKTUP GELİYOR"
Mobilexpress
Kurucu Ortağı ve Vestel’in profesyonel yöneticilerinden Tunç Berkman da
babası Akkök Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Akenerji Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Ali Berkman’dan sürekli mektup aldığını söylüyor.
Berkman,
babasının kendisine ortaokuldan beri mektup yazdığını ve bu mektupların
genellikle hayatla ilgili konularda olduğunu belirtiyor. Berkman, bu
mektupların içeriği hakkında şunları söylüyor: “Kendi tecrübelerinden
aldığı dersleri benimle paylaşır. Babamdan ilk mektubu 1985 yılında
Amerika’da bir izci kampı mantığında olan ‘Doğada yaşam’ kampına
gittiğimde aldım.
Hayatın zorlukları karşısında pes etmemem
gerektiğini, yeni fikir ve farklı insanlara önyargısız yaklaşmamı ve
onları tanıyıp tecrübelerinden faydalanmamı öneriyordu. İşle ilgili ilk
mektubumu ise 1998’de işletme master programını tamamlayıp yönetim
danışmanı olarak çalışmaya başladığımda aldım.
İçerik olarak
hangi konu üstünde çalışıyorsam o konuyu en iyi bilen uzmanı kadar
detaylarıyla öğrenmemi öneriyordu ve şunları öğütlüyordu: “İş hayatında
ketum ol, insanları iyi dinle, ne demek istediklerini anla, bir konu
hakkında karar vermeden önce mutlaka o konuyla ilgili farklı fikirleri
ön yargısız bir şekilde dinle. Karar vermeden önce o konu hakkında sakin
bir kafa ile düşünecek zamanı ayırmalısın. ”
Berkman, babasının
girişimcilik ile ilgili kariyerinin ilk yıllarında kendisini pek teşvik
etmediğini de belirtiyor ve devam ediyor: “İş hayatında bir 10 yıl
geçirdikten sonra benim girişim fikirlerimi daha destekleyen ve bu
girişimlerde başarıya ulaşmamı sağlayacak tavsiye mektupları yazmaya
başladı.~
En önemli tavsiyesi yatırım yaparken kendi sermayemin
hepsini tek seferde kullanmadan işler sıkıştığında mevcut işi destek
bulamazsak bile minimum 68 ay katkısız ve desteksiz götürebilecek ilave
kaynağa sahip olacak bir planlama yaparak hareket etmem yönündeydi.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?