Araştırmalar, resesyondan hayatta kalarak çıkabilen şirketlerden yüzde 9’unun güçlendiğini gösteriyor.
BİR RESESYON SÜRECİNE girildiğinde çok az CEO’nun sağlam birer planı vardır. Onlar, kendi organizasyonlarını sürekli olarak neyin işe yarayacağını keşfetmek ve bu bulgularını pazar ve aktiflerini geliştirmenin yanı sıra verimliliği de artıracak bir girişimler portföyünde birleştirmek yönünde teşvik eder. Her ne kadar liderler, uzun vadeli büyümeyi ve kârlılığı esas alsalar da bu çeviklik sayesinde organizasyonlar resesyon dönemlerinde gayet başarılı işler çıkarabilir. Yenilikçi stratejileri benimsemiş şirketlerin hisse senedi piyasalarındaki performanslarını dikkate alan bir analiz, onların resesyondan sonra da aynı momentumlarını tekrar yakalayabildiklerini gözler önüne sermektedir. Onların yaklaşımı, sadece ekonomik darboğazlarla savaşmak için değil, kriz bittikten sonra kesintisiz bir başarının sürdürülmesinin temellerinin atılması için de yaşamsaldır.
ANA FİKİR
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?