Özel sektörün proje lideriyiz

Arçelik AR-GE Direktörü Cem Kural’ın sorularımıza verdiği yanıtlar...

1.08.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Özel sektörün proje lideriyiz
Arçelik, yılda 150 başvuruyla Türkiye'den yapılan uluslararası patent başvurularının ve Avrupa patent başvurularının 3'te Tine sahip. Bu başarının arkasında şirket içinde oluşturulan inovasyon kültürü yatıyor. İnovasyon grupları oluşturan şirket, çalışanların yaratıcı fikirlerini bir havuzda topluyor. İşte bu nedenle şirketin 2012 gelirlerinin neredeyse tamamına yakını, son 5 yıida geliştirilen yeni ürünlerden elde ediliyor. Arçelik Ar-GE Direktörü Cem Kural, "2012'de 15 farklı üniversiteyle 30'un üzerinde proje gerçekleştirdik" diyor. Yönetici, Avrupa Birliği 7'nci çerçeve programında halen Türkiye'de özel sektörde en fazla projeye sahip şirket olduklarına dikkat çekiyor.

Arçelik geçtiğimiz yıl Türkiye ihracatçılar Meclisi tarafından Türkiye’nin en inovatif şirketi seçildi. Aslında Arçelik, sadece Türkiye’nin değil dünyanın en inovatif şirketlerinden biri. Bunu kanıtlayan pek çok rakam var. Açık inovasyon prensibini benimseyen şirket içinde inovasyon sürecinin bir parçası olarak tüm çalışanların fikirlerini paylaşması farklı mekanizmalarla teşvik ediliyor. Ürünlere yönelik olarak geliştirilen fikirler, buluş bildirimleriyle kayıt altına alınıyor. Buluşlar patent başvurularıyla korunuyor. Arçelik, yılda yaklaşık 150 başvuruyla Türkiye’den yapılan uluslararası patent başvurularının ve Avrupa patent başvurularının 3’te 1’ine sahip. Yine bu patent başvurularıyla Dünya Fikri Haklar Örgütü’nün yayınladığı “ilk 500 şirket” listesinde son 3 yıldır bu listeye giren ve ilk 200’de yer alan tek Türk şirketi. Avrupa Patent Enstitüsü (EPO) 2011 Yıllık Raporu’na göre, EPO tarafından tescil edilen Türk başvurularının yarısı Arçelik’e ait. Arçelik AR-GE Direktörü Cem Kural, şirketin cirosunun tamamına yakınının son 5 yılda ürettikleri yeni ürünlerden edildiğini söylüyor ve inovasyon ajandasının en önemli maddelerini şöyle paylaşıyor:

“Çevre dostu, yani daha az enerji ve su tüketimiyle çalışan, çevreye dost malzemelerin kullanıldığı,
kullanımı kolay ve konfor sağlayan özellikler sunan ürün ve teknolojileri geliştiriyoruz. Bu her zaman ARGE çalışmalarımızın gündemini oluşturuyor. Aynı zamanda, hızla globalleşen şirketimizin temel önceliklerinden biri de farklı dünya coğrafyalarındaki farklı kullanıcı alışkanlıkları ve altyapıları için ürün geliştirmek.” Arçelik AR-GE Direktörü Cem Kural’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:~
Arçelik için inovasyonun önemi nedir? Kurum kültüründe inovasyon nasıl bir yer buluyor? Arçelik’in bugünlere gelmesinde inovasyonun rolü ne oldu?
İnovasyon süreçleri günlük yaşamımızın bir parçası. Günümüzde şirketlerin teknolojik yetkinliklerini, müşteriler için fayda yaratan ürün ve hizmetlere dönüştürebilmesi giderek önem kazanıyor. Bunun için de tüketicilerin ihtiyaçlarının iyi anlaşılması ve hatta ötesine geçilerek şekillendirilmesi gerekiyor. Pazarları tanıyan, müşterileri anlayan ve ihtiyaçlarını öngören, bu ihtiyaçlara cevap verecek yenilikçi ürün ve hizmetleri hızla sunabilen teknoloji ve inovasyon kabiliyeti, başarının temel anahtarı. Bizim inovasyon kabiliyetimiz de şirketimizin yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda marka bilinirliğini artırmasında ve global varlığını yaygınlaştırmasında önemli bir rol oynuyor.

Arçelik’te inovasyon yönetimi nasıl ve hangi seviyede yapılıyor?
Şirketimizde inovasyon süreci, fikir geliştirme aşamasıyla başlar, proje seçimi, geliştirme ve ticarileştirme aşamalarıyla devam eder. Bu süreçte, tüketici ve pazar araştırmaları, ürün-teknoloji yol haritaları, proje yönetim prensipleri, pazarlama planları kritik adımlardan bazıları. İnovasyon süreci üst yönetimden başlayarak direkt olarak müşteriyle iletişim halinde olan satış birimlerimize kadar çalışanlarımızca şirket kültürünün bir parçası olarak benimsenir.

Açık inovasyonu ne şekilde kullanıyorsunuz?
Tüketicilerimizin sesini dinlemeye önem veriyoruz. Onların günlük hayatlarında ne gibi zorluklar yaşadıklarını ve ihtiyaç duydukları özellikleri birlikte tespit ediyoruz. Tüketicinin kullanım alışkanlıklarını gözleyebileceğimiz ortamlar oluşturuyoruz. Tüketicileri en yakından tanıma şansına sahip olan bayi ve servislerimizin görüş ve önerilerini ise periyodik toplantılar yanında öneri sistemiyle de değerlendiriyoruz.

Farklı birimlerimizden katılımcılarla inovasyon grupları oluşturuyoruz. Onlardan gelen fikirlerle oluşturduğumuz bir fikir havuzumuz var. Bu fikirleri oluştururken ve problemleri çözerken araştırmacılarımız farklı yaratıcılık araçlarından istifade ediyor. Çalışanlarımızın inovasyon sürecindeki buluşlarını ve katkılarını ödüllendiriyoruz.
Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri sürekli takip ediyor, farklı teknoloji alanlarından süzülen fikirleri de sürecimiz içinde değerlendiriyoruz. Bu kapsamda üniversitelerimiz de projeler için önemli ilham kaynaklarımızdan biri oluyor. Birlikte çalıştığımız tedarikçilerimiz de her zaman fikirleri ve öngörüleriyle destekçimiz oluyor.

Arçelik’te yönetimde, ürün ve hizmetlerde inovasyon yaklaşımından bahseder misiniz?
“Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” olarak belirlediği vizyonuyla şirketimiz, büyüyen global bir marka olmaya, her türlü kaynağı en verimli şekilde kullanarak çevreye uyumlu teknolojiler gerçekleştirmeye verdiği önemi vurguluyor. Farklı coğrafyalarda büyümeyi hedefleyen bir şirketiz. Bu nedenle farklı müşteri gruplarının
ihtiyaçlarını karşılayacak çözümleri geliştirmemiz gerekiyor. Bu da AR-GE çalışmalarımızı tetikliyor.

Enerji ve su tüketimi, ses gücü düzeyi gibi başlıklarda dünya rekortmeni ürünlere sahibiz. Bu konudaki liderliğimizi sürdürme hedefiyle çalışıyoruz. İnovasyon konusundaki yıllardır devam eden çalışmalarımız ve aldığımız sonuçlar, geçen yıl Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlemiş olduğu İnovasyon Haftası etkinliğinde “En İnovatif Şirket” ödülü ile onurlandırıldı.~
Arçelik AR-GE departmanlarında toplam kaç kişi çalışıyor? Bu kadrolar nasıl bir değer yaratıyor?
Şirketimizin AR-GE çalışan sayısı, her yıl büyüyor ve bu yıl toplam çalışan sayımız 1.000’i aştı. AR-GE çalışanlarımız, gerek yeni ürün ve ürün özelliklerinin geliştirilmesi gerekse bunların hayata geçirilmesi süreçlerinde çalışıyor.

Arçelik’te yılda kaç kişi tarafından kaç fikir üretiliyor? Bu fikirlerin yüzde kaçı hayata geçebiliyor?
Şirket içinde inovasyon sürecinin bir parçası olarak tüm çalışanların fikirlerini paylaşması farklı mekanizmalarla teşvik ediliyor. Bu projeler tetikleniyor. Ürünlere yönelik olarak geliştirilen fikirler, buluş bildirimleriyle kayıt altına alınıyor. Buluşlarımızı patent başvurularıyla koruyoruz. Arçelik halen yılda yaklaşık 150 başvuruyla Türkiye’den yapılan uluslararası patent başvurularının ve Avrupa patent başvurularının 3’te 1’ine sahip. Yine bu patent başvurularıyla Dünya Fikri Haklar Örgütü’nün yayınladığı “İlk 500 şirket” listesinde son 3 yıldır bu listeye giren ve ilk 200’de yer alan tek Türk şirketi olmaya devam ediyoruz. Avrupa Patent Enstitüsü (EPO) 2011 Yıllık Raporu’na göre, EPO tarafından tescil edilen Türk başvurularının yarısı Arçelik’e ait.

Son dönemde inovasyon ajandanızda neler var? Özellikle nelere odaklanıyorsunuz?
Son yıllarda özellikle değişen çevre bilinci, enerji alanındaki kısıtlar, diğer sektörlerdeki gelişmeler, birçok yeni özelliğin ve tasarruflu ürünlerin piyasaya sunulmasını artırdı. Beyaz eşya ürünlerinde enerji ve su tüketimlerinde çok hızlı bir iyileşme sağlandı. Bu iyileştirmelerin arkasında yoğun AR-GE faaliyetleri yatıyor. Yeni malzeme teknolojilerinin kullanımı, elektronik kontrolün ürünlerde artışı gibi birçok temel uygulamayla bu iyileşmeler sağlandı.

Farklı kullanıcıların beklentilerine ve gelişmekte olan standartlara uygun, çevre dostu yani daha az enerji ve su tüketimiyle çalışan, çevreye dost malzemelerin kullanıldığı, kullanımı kolay ve konfor sağlayan özellikler sunan ürün ve teknolojileri geliştiriyoruz. Bu, her zaman AR-GE çalışmalarımızın gündemini oluşturuyor. Aynı zamanda hızla globalleşen şirketimizin temel önceliklerinden biri de farklı dünya coğrafyalarındaki farklı kullanıcı alışkanlıkları ve altyapıları için ürün geliştirmek.

2012’de şirket gelirlerimizin tamamına yakını, son 5 yılda çıkardığımız yeni ürünlerden elde edildi. Şirket olarak bir inovasyon bütçeniz var mı? Ne kadar?
Şirketimiz sürekli olarak AR-GE harcamalarını yıllar bazında artırıyor. Hızla büyüyen bir şirket olarak Arçelik’te AR-GE giderlerinin ciroya oranı yıllar bazında büyük bir değişiklik göstermedi. Bugün Türkiye koşulları da dikkate alındığında, sektör ortalaması diyebileceğimiz yüzde 1-2 oranına eriştik.

İnovatif uygulamaların ürün ve hizmetlerin hayata geçirilme sürecinde sizin karşılaştığınız temel sorunlar neler oluyor? Bu sorunları nasıl aşmaya çalışıyorsunuz?

Tanımı gereği inovasyon, yeniliklere ve değişime açık olmayı, farklılıkları tercih etmeyi ve doğal olarak risk almayı gerektirir. Hayata geçirilen projeler, Türk kahvesi makinesi gibi pazarda olmayan yepyeni bir ürün de olabilir. Tek tuş bulaşık makinesi gibi müşteri konforu yaratan bir özellik de geliştirilebilir ya da bölgesel gereksinimlere cevap veren pirinç saklama bölmesi olan buzdolabı da üretilebilir. Bu süreçteki riskleri yönetebilmek için önce kritik dönüm noktaları belirlenir. Bu noktalarda gözden geçirme yapılır. Bu amaçla aşama-geçit prensibiyle tanımladığımız proje sürecimizi uyguluyoruz. Böylelikle farklı disiplinlerden gelen kişilerin eş zamanlı olarak aynı hedef doğrultusunda çalışmasını ve kritik karar süreçlerinin riski yöneterek tamamlanmasını sağlıyoruz.~
Şirketler artık inovasyon konusunda kendi sınırlarının dışına çıkarak müşterilerini ve diğer paydaşları da sürece dahil ediyor. Siz bu kapsamda neler yapıyorsunuz?
Tüketicilerimizi ürünün kullanım mecrasında doğrudan gözlemliyoruz. Böylece müşterinin temel ihtiyaçları konusunda oluşturduğumuz bilgi birikimimizle hareket ediyoruz. Marka kimliği ve toplumla örtüşecek mesajları, ürünün bünyesinde barındırarak algıyı şekillendiriyoruz ve tasarımlarımızı oluşturuyoruz. Uluslararası bir marka portföyüne sahibiz. Bu nedenle ürünlerin tasarımında sadece yerel müşteri gözlemlerimizle sınırlı kalmıyoruz. Dünya çapında faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlarda aldığımız geri bildirimlere göre değerlendirmeler yapıp bu paralelde tasarım yapmaya özen gösteriyoruz.

Seçtiğimiz bazı özel projelerde uluslararası üne sahip tasarım ajanslarıyla veya tasarımcılarla da ortak çalışmalar yapıyoruz. Projelerimizi hayata geçirirken iç kaynaklarımızın yanı sıra yurtiçi ve yurtdışı üniversitelerle de çok sayıda ortak proje gerçekleştiriyoruz. 2012’de Türkiye’de 15 farklı üniversiteyle 30’un üzerinde proje gerçekleştirdik. Öte yandan Avrupa Birliği 7’nci çerçeve programında halen Türkiye’de özel sektörde en fazla projeye sahip şirketiz.

AR-GE İLE GELEN BULUŞLAR
1- 16 patentle korunan, tam otomatik olarak mükemmel içimli ve köpüklü Türk Kahvesi yapan dünyanın ilk Türk kahvesi makinesi- Telve
2- Tek bir dış üniteye dört soğutma kabini bağlanma özelliği ile "dünyada bir ilk” özelliğini taşıyan "Divide&Cool (DAC): Bölünebilir Soğutma Teknolojisi”
3- 3 boyutlu pişirme özellikli, dünyanın en az enerji tüketen en sessiz fırını
4- Bütün fonksiyonlarını bir tek tuş ile yerine getiren, Smarttouch bulaşık makinesi
5- 5'li koruma sistemiyle yiyecekleri daha uzun süre bozulmadan saklayan buzdolapları
6- Dünyanın ilk, çamaşırı tanıyan akıllı otomatik programa sahip çamaşır makinesi, Autologic
7- Buhar destekli pişirme teknolojisi (Steampower)
8- Kullanıcılarına, Arçelik mühendislerinin geliştirdiği uygulama mağazası üzerinden uygulama indirme ve kullanma imkanı getirerek mükemmel bir akıllı TV deneyimi yaşatan 3'üncü nesil akıllı TV ürünleri
9- Oleofobik Nano Kaplama teknolojisine sahip fırınlar
10- Dünyanın en sessiz kondenserli kurutucusu

"İNOVASYON İÇİN İŞBİRLİĞİ ŞART"
BİLGİ TOPLUYORUZ

Şirketlerin teknolojik yetkinliklerini, tüketiciler için fayda sağlayan, katma değeri yüksek, teknolojisiyle, tasarımıyla, kalitesiyle, fiyatıyla rekabetçi ürün ve hizmete dönüştürebilmeleri giderek daha fazla önem kazanıyor. Biz de tüketicileri tanımak ve ihtiyaçlarını anlamak için çeşitli tekniklerle bilgi topluyoruz.
EVDE GÖZLEM
Tüketicileri evlerinde dahi ziyaret ederek, onların yaşam alışkanlıklarını yerinde gözlüyoruz. Onlara ihtiyaçları doğrultusunda ürünler tasarlamaya, beklentilerinin ötesinde ürün ve hizmet sunmaya çalışıyoruz.
ÜNİVERSİTEYLE İŞBİRLİĞİ
Ayrıca teknoloji geliştirme çalışmalarımızda, üniversite ve kamu kuruluşlarıyla işbirlikleri kurarak inovasyon süreçlerimizde çok yönlü hareket ederek daha hızlı ve etkin sonuçlar alabiliyoruz. Bu kapsamda, merkez AR-GE ve işletme AR-GE'lerimizin yanı sıra Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) içinde bir AR-GE ofisi kurduk. Bu sayede ODTÜ'nün bilimsel alt yapısını kullanır hale geldik.~
TAYVAN’DA KRİTİK OFİS
Diğer yandan elektronik işimizde kritik tedarikçilerin bulunduğu Tayvan'da kurduğumuz AR-GE ofisimiz ile AR-GE kapasitemizi artırdık. Tüm bu kapasiteyle özellikle görüntü ve bilgisayar teknolojilerinde gelişen trendlere hakim olmayı, yeni işbirlikleri geliştirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz