SÜRDÜRÜLEBİLİR İNOVASYONUN 5 KRİTİK YOLU

Ram Nidumolu, C.K. Prahalad ve M.R. Rangaswami, sürdürebilirliğe 5 yoldan ulaşıldığını düşünüyor.

17.07.2015 20:48:240
Paylaş Tweet Paylaş
SÜRDÜRÜLEBİLİR İNOVASYONUN 5 KRİTİK YOLU
“KRİZ dönemlerinde gelişmenin anahtarı inovasyon. Nasıl 2000’de krize giren internet şirketleri zorla değişimden geçtiyse şimdi de sürdürülebilirliği benimseyen şirketler, mevcut statükoyu alt üst ederek bu durgunluktan çıkacak.” Bu sözler, inovasyon alanında uzman üç isim Ram Nidumolu, C.K. Prahalad ve M.R. Rangaswami’ye ait. Onlara göre bugün şirketler, kısa dönemli tasarruf önlemleriyle uzun vadeli çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik stratejileri arasında sıkışıyor. Kriz ve durgun ekonomik dönemlerde tüketicilerin çevre dostu ürünler için daha fazla ödeme isteğinin düşme olasılığı da bu çelişkiyi artırıyor. Ancak Ram Nidumolu, C.K. Prahalad ve M.R. Rangaswami’nin 30 büyük şirketle yaptığı araştırma, önemli bir gerçeği ortaya koyuyor. Araştırmaya göre sürdürülebilirlik, hem kâr hem ciro anlamında kazanç getiren organizasyonel ve teknolojik inovasyonların ana damarı durumunda. Çevre dostu olmak, şirketlerin maliyetlerini aşağı çekiyor, kullanılan girdilerin azaltılmasına yol açıyor. Ayrıca bu çevre dostu çözümler, daha kaliteli ürünlerin yaratılmasında, yeni iş modellerinin ortaya çıkmasında etkili oluyor. Nidumolu, Prahalad ve Rangaswami, sürdürülebilirliğin şimdiden rekabet arenasında belirleyici olduğunu düşünüyor. Yönetim ve yenilikçilik uzmanı Yekta Özözer de bu fikre katılıyor ve “Türk kamuoyunda çevre bilinci uyanmaya başladı. Bugün moda ya da lüks gibi görünse de çevreci inovasyon yapan Türk şirketleri, 2012 sonrası rekabette öne çıkacak” diyor. İşte Ram Nidumolu, C.K. Prahalad ve M.R. Rangaswami’nin kaleme aldığı “Niçin günümüzde sürdürülebilir çözümler, inovasyonun temel ateşleyicisi?” adlı makale, şirketlere sürdürülebilirliğe ulaşmanın 5 yolu olduğunu anlatıyor. Capital, fırsatlar sunan bu 5 yolun her birinde başarı kazanan örnekleri inceliyor. ~

1. ZORUNLU FIRSATLAR
Sürdürülebilir olmanın ilk yolu, çevre ile alakalı kurallara uymaktan geçiyor. Türkiye’deki şirketler, çevre konusunda ABD ve AB ülkeleri kadar katı kurallara tabi değil. Yine de Türkiye’de çevre koruma adına konulan yasalar, bugün sektörlerin belli birlikler altında birleşmesine ve tasarrufa gitmesine yol açıyor. Örneğin 2005’ten itibaren Çevko Vakfı ambalaj atıklarının geri kazanımı için çalışıyor. Erikli Nestle Waters, Danone Hayat İçecek ve Roche gibi şirketlerin üye olduğu vakıf, 2009’un üçüncü çeyreği itibarıyla 390 bin ton ambalaj atığını devretmiş bulunuyor. Çevko, geri dönüşümlü kağıt/karton ambalajları sayesinde 3 milyon ağaç ve 50 milyar litre su tasarrufu sağlıyor. Benzer bir örnek de “Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin (ÖTL) kontrolü Yönetmeliği” sonucu kurulan LASDER. Derneğin üyelerinden Brisa’nın Genel Müdürü Hakan Bayman, “2000’den itibaren Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan ÖTL yönetimi konusunun içinde olduk” diyor. ÖTL’lerin ikinci hammadde ya da alternatif enerji olarak kullanılmasını sağlayan LASDER, 2009 ilk 6 ayında 21 bin ton ÖTL’yi geri kazandırdı ve bu yıl da 61 bin ton ÖTL toplamayı hedefliyor. Tabii burada akılcı olan, sivil toplum örgütlerinden ve kamudan gelen işaretleri doğru okuyup bu yönde hareket etmek. Örneğin GM, Ford ya da Chrysler gibi Amerikan otomobil üreticileri, Kaliforniya Hava Araştırma Birimi yakıt tüketimi ve emisyon standartlarını 2002 yılında ilk sunduğunda kabul etmiş olsalardı, bugün 2-3 tip model tasarımı ortaya çıkmış ve standartların yasal hale geleceği 2016’ya daha hazır olacaktı.

2. KALICI ÇÖZÜMLER
İkinci yolda şirketler, yasalara uyumlu çalışmayı öğrenirken kendi içlerinde de çevre konusuna daha proaktif yaklaşmaya başlıyor. Tedarik zincirleri, operasyon ve iş alanlarında çevre dostu iyileştirmeler, fikirler geliştirmeye özen gösteriyorlar. Bu alanda dünyada Cargill ve Unilever, çiftçilerle birlikte çalışarak hurma yağı, soya fasulyesi ve kakao gibi farklı tarım ürünlerini üretimlerinde teknoloji geliştirdi. Yapılan çalışmalar sonucunda tohum üretimi ve mahsul veriminde artış yakalandı. Aynı şekilde Türkiye’de de Kibar Holding’e bağlı Assan Gıda, sözleşmeli çiftçilerinin daha çevre dostu üretim yapması için çalışıyor. Şirket, yıllık 3-4 milyar TL yatırım yaparak 500 çiftçiye tohum ve çevre dostu destekleyici tarımsal madde veriyor, köylerde kısa eğitimlerle çiftçileri bu konuda bilgilendiriyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik noktasında en rahat hareket ettikleri alanlardan biri, operasyonlarında iyileştirmeler yapmak. Bu nedenle Türk şirketlerinin çoğu, bu tip çevre dostu inovasyonları gerçekleştiriyor. P&G Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat, “Şirket olarak sürdürülebilirliği çok kapsamlı tanımlıyoruz. Çevreye duyarlı ürünler üretirken hammadden tüketiciye
ulaşana kadar tüm süreçlerde sürdürülebilir yaklaşımlar geliştiriyoruz” diyor. P&G Türkiye, tüm üretim tesislerinde 2007-2009 yılları arası yüzde 15 nerji, yüzde 12 su tasarrufu ve yüzde 30 atık çıkışı azaltıyor. Sera gazı salımında da yüzde 25 düşüş yakalıyor. Brisa Genel Müdürü Bayman da 2009 yılında iyileştirmelerle enerji bütçesinde yüzde 7 tasarruf etmeyi başardıklarını açıklıyor. ~

3. FARK YARATANLAR
Geçilecek diğer bir yol ise sürdürülebilir inovatif ürün ve hizmetler ortaya koymak. Türkiye’de de artan çevre bilinciyle çevre dostu inovatif ürün ve hizmetlere olan talep yükseliyor. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, bu alanda Vestel Elektronik tarafında standby konumunda elektrik sarfiyatının minimuma indirilmesi için yaptıkları çalışmayı örnek olarak veriyor ve yapılanlar iyileştirmeleri şöyle anlatıyor:
“LED teknolojisi yatırımıyla hem görüntüde üst noktaya ulaştık hem çok daha az enerji sarfiyatı sağladık. Ürünlerimizde özelleşmiş plastik enjeksiyon teknik ve kalıplama metodolojilerine geçtik, boya kullanımını minimuma indirdik.” Çevre dostu hizmetler anlamında finans dünyası da farklı yaklaşımlar sunuyor. Türkiye’de kart ekstreleri için her ay ortalama 340 ton kağıt kullanılıyor. Bu rakam, ayda ortalama 6 bin ve yılda 70 bin ağacın kesilmesi anlamına geliyor. Bankalar, bu işlemi internet ortamına taşıyarak çok güzel bir örnek oluşturuyor. 5 yıldır uyguladığı bu sistemle kredi kartları toplamında e-ekstre oranını yüzde 32,3’e çıkaran Garanti Bankası, bu dönüşümle 2008 yılında toplam 1,25 milyon TL tasarruf ettiğini açıkladı. Finans dünyası çevre dostu ürünleriyle de dikkat çekiyor. Garanti Bankası, 50 bin ‘çevreci bonus’ kartıyla yaptığı tasarrufu Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na (WWF Türkiye) bağışladı. İş Bankası, TEMA Çevre Fonu ile çalışıyor.

4. YENİ İŞ SAHALARI
Sürdürülebilirlik politikaları ile doğan olumlu sonuçlar bunlarla da bitmiyor, bu anlayış yeni iş sahaları da yaratıyor. Örneğin lojistik devlerinden Fedex, müşterilerinden dokümanlarını kağıt yerine elektronik transferle New York merkezlerine göndermelerini istiyor. Bu dokümanların çıktıları alınarak ertesi gün gönderilecek adrese ulaştırılıyor. Bu yeni iş modeliyle Fedex, hem maliyetlerini düşürüyor, çevre dostu oluyor hem gönderileri iletmede daha fazla zaman serbestisi verdiği için müşteri sayısında artış yakalıyor. Türkiye’de de 2005 yılında AB Uyum Yasaları ile atık yağların toplanması kararının alınması sonrası oluşan bir sektör bunun en iyi örneklerinden. Atık yağlar çevreye, özellikle de deniz yaşamına çok büyük zarar veriyor. Öyle ki lavaboya dökülen bir litre atık yağ, 1 milyon litre suyu kirletiyor. Atık yağların sadece yem sanayi, sabun ve biodizel üretiminde kullanılması amaçlanı yor. Bugün bu hedefle kurulan 9 lisanslı şirketin yarattığı sektörün hacmi 7 milyar TL’yi aşıyor. 2005-2008 arası 12 bin 700 ton bitkisel yağ toplanmış durumda. Bu pazarın yarısından fazlasını elinde tutan Ezici Yağ Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici, “Yıllık yağ tüketimimiz 1.650 ton ve bunun yüzde 80’i evlerde kullanılıyor. 2009’da 7 bin ton yağ toplanmıştır ama evlerdeki büyük yüzdeyi belediyelerin yardımlarıyla toplayabilirsek bu pazar çok büyüyecek” diyor. ~

5. GELECEK İNOVASYONLARI
Sürdürülebilirliğin geldiği son yolda ise şirketler geleceğe ışık tutacak önemli inovasyonlar yaratma peşinde
koşuyor. Panasonic kağıtsız faks makinesini piyasaya sunarak, Samsung gibi cep telefonu üreticileri
kıvrılabilir modeller üzerine çalışarak bu alanda öncü olmayı istiyor. Türkiye’de de son günlerde dünyada
bir ilki gerçekleştiren Ex-Sir dikkat çekiyor. Yüzde 100 bitkisel bazlı sebze ve meyve arındırma konsantresi
Ex-sir,’çevre dostu’ olmasıyla öne çıkıyor. Ürünün yaratıcısı Kükre Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Gülel, “Ex-sir’in hem kullanımı kolay hem zaman ve yüzde 85’e varan su tasarrufu sağlıyor” diyor. Kükre Gıda, ürün yaratımı için 1,2 milyon dolar Ar-Ge yatırımda bulundu. Dünyada da suya ihtiyacı olmayan deterjanlar ya da susuz büyüyen pirinç üretimi gibi daha uçuk fikirlerin gerçekleşmesi için çalışılıyor. Bu alanda en son çalışma, internet ile enerji tasarrufunu bir araya getiren akıllı şebekeler üzerine. Bu alanda Cisco, HP, IBM ve Dell çok ciddi yatırımlar yapıyor, hedefleri dijital teknoloji kullanarak müşteri ihtiyaçları doğrultusunda her türlü kaynaktan
elektrik üretimi, bilgi nakli ve dağıtımı açısından en iyi sonuçlarla çalışmak. Ancak daha bu akıllı şebekenin hayata geçmesi için zaman var gibi görünüyor. Algoritma Yönetim Danışmanlığı Yönetici Ortağı Ali Özgenç, “Gelecekte en başarılı olacak inovasyonlar, insanların bugün karşılanmayan ve ifade edemedikleri ihtiyaçlarına, orijinal ekonomik çözümler getiren ve kolay kopyalamayanlar olacak” diyor. ~

MARIO VOGL /BSH MERKEZİ PAZ. DİREKTÖRÜ
“TASARRUFLU ÜRÜNLERE TALEP VAR

TASARRUFLU ÜRÜNLER
TÜİK verilerine göre bir evin enerji tüketiminin yüzde 60’ını beyaz eşyalar kullanıyor. Bu bilinçle çok büyük bir sorumluluğumuz ve tasarruf potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz. 24 saat çalıştığından evin enerjisininyüzde 30’unu tüketen buzdolaplarında, ürünlerimizi 15 yıl öncesine göre yüzde 60 enerji tasarruf yapar hale geldik. Aynı şekilde çamaşır makinelerinde de yüzde 40 enerji tasarrufu ve yüzde 50
su tasarrufu yakaladık. Bulaşık makinelerinde enerjiden yüzde 45 ve sudan yüzde 55 tasarruf sağladık.
GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ Pazardaki diğer ürünlerden yüzde 15-25 daha pahalıyız, ancak bugün yakaladığımız pazar payını düşündüğünüzde Türk tüketicisinin de bu ürünlere talebini görüyorsunuz. 2005’ten bu yana yüzde 5 pazar payı kazandık. Bu ürünlere gösterilen talebi gösteriyor. Global olarak Ar-Ge’ye 2008’de 263 milyon Euro’luk yatırım yaptık. Fabrikalarımıza ise çevreci iyileştirmeler için 2008’de 21 milyon Euro harcandı. ESKİLER GİTMELİ Türkiye’de hükümetin enerji tasarrufu sağlayan beyaz eşyaları eskileri ile değiştirilmesi noktasında yaklaşımı var. Bu hem ülke enerjilerinin doğru kullanımı hem Kyoto Protokolü’ne uyum noktasında iyi olacak. Hükümetin desteğiyle şu anda bu beyaz eşyaları alamayan insanlar için de fırsat doğacak.

ÖMER YÜNGÜL / VESTEL ŞİRKETLER GRUBU İCRA KURULU BAŞKANI
“ÜRÜNLERİMİZİN YÜZDE 90’I ÇEVRECİ”

ÇEVREYE EN AZ ZARAR Vestel, çevre duyarlılığı yüksek bir şirket. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 90’ı, A enerji sınıfı çevreci ürünlerden oluşuyor. Hem üretimi hem de kullanımı esnasında çevreye en az zararı verecek ürünler üretmek adına büyük çaba sarf ediyoruz. Örneğin beyaz eşyalarımızın elektronik kart ve elektrik aksamlarının hiçbirinde uzun zamandan beri kurşun içeren lehim kullanmıyoruz. Soğutucularda ve
üretimde kullandığımız gazların ozon tabakasına herhangi bir zararı bulunmuyor.
YÜZDE 30 TASARRUF Enerjiyi verimli kullanmak için basınçlı hava, soğutma suyu, ofis ve fabrika
ısıtması-soğutması, elektrik maliyetini düşürücü çalışmalar yapıyoruz. Enerji verimliliği eğitimleri veriyoruz.
Küresel ısınma probleminin çözümüne katkı sağlamak amacıyla enerji ve su tüketimini azaltıcı araştırmalar yapıyoruz. Ürünlerimizdeki enerji ve su tüketimi, 4 yıl önceki ürünlerine göre yüzde 30’lara varan oranda
daha az.
SÜREKLİ YENİLEME Öte yandan Ar-Ge çalışmalarımızı da aynı zamanda çevre ve doğal kaynaklarımızı
koruyacak bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Bir ürünü geliştirme aşamasında, o ürünün çevreye olası zararlarının minimuma indirilmesi, mümkünse tamamen ortadan kaldırılması için çalışmalarda bulunuyoruz. Bu çalışmalar,
geliştirilen yeni teknoloji ve üretim koşullarının sürekli yenilenmesini ve bu noktada dünyada örnek yatırımların ürün bazında sürekli yapılmasını beraberinde getiriyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz