Torbasız elektrikli süpürgeleri ve yüksek hızlı el kurutma makineleri sayesinde dünya çapında bir ün elde eden Sir James Dyson, “Küresel anlamda bir mühendis açığı var” diyor...
Dyson, iyi işler başarmak için tasarım mühendisliğinin gücüne inanıyor; fakat bu konudaki mühendis açığı onu endişelendiriyordu. Zaten sırf bu nedenle 2002 yılında gelecek nesilleri yetiştirmek amacıyla James Dyson Vakfı’nı kurdu. Dyson, “Mevcut talebi karşılayabilmek için yalnızca İngiltere’de yılda 69 bin mühendis yetiştirmeliyiz. Ancak şu anda bunun yalnızca bir kısmını yapabiliyoruz. Bu vakfı, işte bu düşüşle mücadele etmek için kurdum” diyor. Dyson, vakfın mühendislik mesleğini gençlere en az diğer yaratıcı endüstriler kadar çekici kılmasını umuyor. Vakıf mühendislik, tasarım ve teknoloji alanlarındaki eğitimi destekliyor. Dyson, sınıflar ve çalıştaylar için sağladığı eğitimsel kaynakların “gençlerin tasarım mühendisliği için tutkularını ateşlemesine” yardımcı olan pratik deneyimler sağladığını söylüyor. Diğer yandan James Dyson Ödülleri, kazananların buluşlarını gerçekleştirmesi amacıyla verdiği 42 bin Euro değerindeki ödülle her yıl öğrencileri “belirli soruna çözüm üreten” tasarımlar geliştirmeye teşvik ediyor. Dyson, geçtiğimiz yılların uluslararası kazananlarının gerçekten de iyi bir noktaya değindiğini söylüyor. Örneğin Dyson ödülü sahiplerinden biri olan James Roberts, uygun enkübasyon yetersizliği nedeniyle her yıl hayatını kaybeden çok sayıda prematüre bebek problemine bir çözüm bulmak istedi. İngiltere’deki Loughborough Üniversitesi’nde öğrenci olan Roberts, 42 bin Euro değerindeki modern kuvöz sistemi ile aynı performansı sağlayan şişme bir kuvöz icat etti ve bu kuvözün üretimi, testi ve taşınması için yalnızca 351 Euro harcadı. Dyson, “Makinesinin prototipini daha yeni bitirdi ve şu anda gerçek hayat koşullarında test ediliyor” dedi. Dünya genelinde her 10 bebekten 1’i prematüre doğuyor. Roberts, gelişmekte olan ülkelerde kullanılmak üzere, hastanelerde kullanılan normal kuvözlerin maliyetinin çok altında şişme kuvöz icat etti. HATA BULUŞU KAMÇILAR Zaman çok önemli bir unsursa azimli olmak da aynı şekilde çok önemli. Vakfın temel felsefelerinden biri de hata yapmaktan korkmamak ve hatalardan öğrenip bunları beklenmeyen bir şeye dönüştürmek. Öğrenciler bu süreçten zevk alıyor: Bir prototip geliştirmek, hangi unsurun çalışmadığını bulmak ve çizim tahtasına geri dönmek. “Hata buluşu kamçılar. Bir mucit olarak kararlı olmalı ve risk almaktan korkmamalısınız” diyor Dyson ve ünlü torbasız elektrikli süpürgesini geliştirmesinin 5 binden fazla prototip ile 5 yılını aldığını ekliyor. “Her prototip beni başarıya bir adım daha yaklaştırdı ya da süreçte nasıl ilerlediğimi bana hatırlattı. Bu tabii ki çok zor bir süreçti. Ancak hayal kırıklığı daha iyi buluşlar için bir katalizördür, bugün Dyson’da mühendislere aşıladığımız fikir de bu. Hayal kırıklığını tatmalı ve problemi anlamalısınız ki onu çözebilesiniz.” “Yeni yetişmekte olan bir mühendise tavsiye verecek olsaydınız bu ne olurdu” sorusunu “Sabır!” diye cevaplıyor Dyson. “Hayal kırıklığı ile beslendiyseniz ve uygulanabilir bir çözüme doğru ilerlediğinizi gördüyseniz, tüm zorluklara rağmen ısrar edin. Terslikler ve engeller elbet olacaktır. Fakat bunlar olmadan başarılı olmayı öğrenemezsiniz.”
Dyson hakkında Sir James Dyson, Dyson Grup Başkanı ve Baş Mühendisi. Mühendis olmadan önce İngiltere’de Kraliyet Sanat Koleji’nde (Royal College of Art) mobilya tasarımı ve iç tasarım okudu. İlk torbasız elektrikli süpürgesi G-Force 1983 yılında Japonya’da tanıtıldı ve 1993 yılında İngiltere’de bir fabrika açtı. 2002 yılında, James Dyson Vakfı kuruldu ve 2014 yılında Cambridge Üniversitesi’nde teknoloji merkezi oluşturmak için 11,2 milyon Euro bağışladı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?