Su ile sürdürülebilir gelecek kurabilecek miyiz

Alman kimya devi BASF su ile ilgili ürünleriyle suda sürdürülebilirlilik çalışmalarına destek oluyor.

1.02.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Su ile sürdürülebilir gelecek kurabilecek miyiz



Su... Dünyanın dörtte üçü ve vücudumuzun beşte dördü ondan oluşuyor. İnsanlığın önemini belki de çok geç fark ettiği suyun, geleceğin en değerli kaynağı olacağı konuşuluyor. Aslında o, en baştan beri bizim en değerli kaynağımız. Birleşmiş Milletler (BM) genel kurulu, 1992 yılında Rio de Janeiro'da BM Çevre ve Kalkınma Konferansı düzenlediğinde, suyun önemine dikkat çekmek için her yıl 22 Mart gününün "Dünya Su Günü" olarak kutlanmasına karar vermişti. Önümüzdeki ay kutlanacak olan bu önemli gün vesilesiyle dünyanın ve bizim yaşamımızı devam ettirebilmemiz için en önemli gereksinimimiz olan "su", tekrar gündeme gelecek. Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin yeryüzüne en olumsuz etkilerinden biri de su kaynaklarının giderek azalıyor olması... Her geçen gün dünyanın başka bir köşesinden su kaynaklarının azalmakta olduğu yönünde haberler gelmeye devam ediyor. Temiz içme suyu bulmakta zorlanan ve buna bağlı sağlık sorunlarıyla boğuşan ülkelerin sayısı da gün be gün artıyor. Su, hayatımızın her alanında olduğu gibi sanayide de hem üretim esnasında hem de üretim sonrası süreçlerde oldukça önemli bir rol oynuyor. Su kaynaklarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde ise sürdürülebilirlik çalışmaları önem kazanıyor. Suyla ilgili sürdürülebilirlik çalışmalarının öncülerinin başında Alman kimya şirketi BASF geliyor. BASF uzun süredir; üretim süreçlerinde su kullanımını azaltmaya, su tasarrufu sağlamaya yönelik ürünler geliştirmeye ve suyun kalitesini artırmaya yönelik çözümler üretmeye odaklanmış durumda.

SUYU BOŞA HARCAMIYOR
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi'nin (WBCSD -World Business Council for Sustainable Development) tavsiyeleriyle 1992 yılında ortaya konan eko-verimlilik (eco-efficiency) kavramını iş modellerine entegre eden ilk şirketlerden biri olan BASF, o günden bu yana iş süreci tasarımlarında bu bakış açısını benimsiyor. Temel olarak eko-verimlilik, verimli bir üretimi çevreye daha az zarar verecek şekilde gerçekleştirmeyi amaçlıyor. BASF bu yöntemi su kullanımıyla ilgili çalışmalarına da yansıtıyor. BASF'ın suyu kullandığı alanların başında üretim, taşımacılık, soğutma ve temizleme geliyor. BASF, üretim ve üretim sonrası süreçte tükettiği suyu azaltmayı ve tüketilen suyu da mümkün olduğunca tekrar kullanabileceği teknolojiler geliştirmeye devam ediyor. Su tüketimi ve tasarrufu konusunda sorumluluk alması gerektiğine inanan BASF, çalışmalarına devam ederken kendine hedefler koyuyor. Şirketin büyük ölçekli entegre fabrikalarında üretim sürecinin ardından ortaya çıkan atık ve gri su, kendi atık su arıtma tesislerinde biyolojik olarak ıslah ediliyor. Daha küçük fabrikalarında ise bu atık sular kentsel ya da endüstriyel atık ıslah tesislerine gönderiliyor.

2020 HEDEFLERİNE ULAŞTI
BASF 2002 yılında, 2020 yılına kadar suya organik madde ve nitrojen salınımını yüzde 80, ağır metal salınımını ise yüzde 60 oranında düşürmeyi amaçladığını açıklamıştı. Aslında bu hedefe, 2009 yılında ulaşıldı. Şirket, 2009 yılında 2002 yılına oranla suya organik madde salınımını yüzde 80, nitrojen salınımını yüzde 84 ve ağır metal salınımını yüzde 61 oranında azaltmayı başardı. BASF, bu hızlı azalmada, ekonomik kriz nedeniyle düşen üretim miktarlarının da etkisinin olduğunu hesaba katarak hedeflerini sıkı tutmaya devam ediyor.~
BASF, kullandığı suyun yüzde 95'ini nehir ve göllerden, yüzde 4'ünü yeraltı sularından ve yaklaşık yüzde 1'ini şebeke suyundan temin ediyor. Suyun büyük bölümü soğutma işlemlerinde kullanılıyor. Ancak, bu suyun geri dönüştürülmesi için gereken yeniden soğutma işleminin yüksek miktarda enerji gerektirdiği de göz önünde bulunduruluyor. BASF aynı anda iki hedefine de ulaşmak için çabalıyor: Hem enerji tasarrufu sağlamak hem de soğutma işlemi için kullanılan suyun miktarını azaltmak.

SUYA DAİR YENİ ÜRÜNLER
BASF, üretimde kullandığı suyun miktarını azaltmanın yanı sıra su kirliliğini önlemeye ve su tasarrufu sağlamaya yönelik ürün ve çözümler üzerine de yoğunlaşıyor. Örneğin şirketin inovatif plastik ürünlerinden Ultrason®, suyun yüksek performansla arıtılmasını ve temizlenmesini sağlıyor. Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (EPA - United States Environmental Protec-tion Agency) tarafından test edilip onaylanan Ultrason®; elektrik, pil, kimyasal ya da karmaşık bir teknolojiye gerek olmadan suyun temizlenmesini ve saf hale getirilmesini sağlıyor. Bir başka ürün Tri-lon® M ise deterjanların temizleme gücünü art��rırken çevreye verilecek zararı en aza indirgiyor. Bu ürünün formülasyonu sayesinde bulaşık makinesi kullanımında yüzde 80'e varan su tasarrufu sağlanabiliyor. Bahçecilikte kullanılan Luquasorb® ürünü ise süper emici özelliğiyle toprağın suyu tamamen çekmesini ve buharlaşmaya bağlı su kaybını engelliyor. Ayrıca strese dayanıklı bitkiler yetiştirmek adına girişimlerde bulunan BASF, mevsim değişikliklerinde her türlü koşula ve özellikle de kuraklığa dayanabilecek bitkiler yetiştirme amaçlı biyoteknoloji araştırmalarını da sürdürüyor.

HERKES AYNI SUYU İÇİYOR
Dünyanın büyük şirketleri her gün yeni bir gelişmeyle karşı karşıya kalıyor. Son zamanlarda ise şirketler için en önemli gelişmeler sürdürülebilirlik çalışmalarında yaşanıyor. Bu çalışmalarda ne kadar yer alınıyor? Ne kadar önem veriliyor? Hangi ürünler ya da teknolojiler geliştiriliyor? İşte tüm bu sorulara doğru cevapları verebiliyor olmak bu şirketler için büyük önem taşıyor. Bu noktadan yola çıkan BASF'ın sürdürülebilirlik stratejisinin en temel öğelerinden birini, bilgi paylaşımı ve işbirlikleri oluşturuyor. Şirket, sürdürülebilirlik çalışmalarındaki küresel deneyimlerini uluslararası ortaklıklarla paylaşmayı ve geliştirmeyi hedefliyor. 2008 yılında Avrupa Su Ortaklığı (EWP - European Water Partnership) ile stratejik ortaklık anlaşması imzalayan BASF, sürdürülebilir su yönetimi konusundaki deneyimlerini Türkiye'deki şirket ve kurumlarla da paylaşmaya hazır olduğunu açıklıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz