FON YÖNETİMİ BAŞARIYI, ‘KARŞIT YATIRIMLA’ YAKALADIK Aşağıda bir başarı öyküsü var. Bu başarının sahipleri de Ahmet Okumuş ve İbrahim Okumuş isimli iki kuzen. 1997 yılında ABD’de kurdukları “hedge...
FON YÖNETİMİ
BAŞARIYI, ‘KARŞIT YATIRIMLA’ YAKALADIK
Aşağıda bir başarı öyküsü var. Bu başarının sahipleri de Ahmet Okumuş ve İbrahim Okumuş isimli iki kuzen. 1997 yılında ABD’de kurdukları “hedge fund” ile adlarını duyurdular. Çünkü ABD’nin en çok kazandıran fon yönetim şirketlerinden biri olmuşlardı. Bu başarıları hali hazırda devam ediyor. Okumuş Capital’in 1997 yılından bu yana aldığı yolu, mevcut durumunu ve hedeflerini, Okumuş Capital Başkan Yardımcısı İbrahim Okumuş ile konuştuk...
Okumuş Capital, kaç fon yönetiyor. Bu fonların getirileri hakkında bilgi verir misiniz?
Okumuş Capital, 3 hedge fund yönetiyor. Her fonun offshore ve onshore versiyonları var. Şu anda yönetimimiz altında bulunan para miktarı ise 700 milyon dolar seviyesinde. Okumus Opportunity Fund, Ağustos 1997’de kuruldu. Söz konusu tarihten bu yana da yatırımcılarına net yüzde 726 getiri sağladı. Söz konusu dönemde S&P 500'ün getirisi yüzde 24 olarak gerçekleşti. Bu fonun büyüklüğü 325 milyon dolar seviyesinde bulunuyor. Okumus Technology Value Fund da 2000 yılının mayıs ayında kuruldu. Kuruluşundan bu yana yatırımcısına net yüzde 174 kazandırdı. Bu dönemde Nasdaq yüzde 46 değer kaybetti. Okumus Diversified Value Fund ise Ocak 2003’te kuruldu. Kurulduğundan bu yana da yatırımcılarına yüzde 33 net getiri sağladı. Bu fonumuzun büyüklüğü de 350 milyon dolar.
Fonların yüksek bir başarı grafiği var...
Evet, Okumus Capital hedge fundlarının kurulduğu günden bu yana yüksek getirisi var ve bu fonlar yüksek getiri yapmaya devam ediyor. Yatırım felsefemizin temelinde birçok hissenin etkinlikten uzak bir şekilde fiyatlandırıldığı yargısı yatıyor. Bu fiyatlandırma şekilleri teşhis edilebildiğinde birçok kişi için fırsatlara dönüştürülebilir. Getirisi düşük olan piyasalarda (ayı piyasası-bear market) yüksek kazançlar sağlayan hisseler olabileceği gibi, kazançlı dönemlerde (boğa piyasası-bull market) inişe geçen kağıtlar da olabilecektir. Bizim amacımız, piyasa koşulları ne olursa olsun fonlarımızın, dolayısıyla yatırımcılarımızın kârlılığını azamiye çıkarmaktır. Bize göre başarının sırrı esnek, ancak bir o kadar da atak ve disiplinli bir yatırım yaklaşımı. Bu esnek yaklaşım sayesinde hem inişte hem de çıkışta olan piyasalardan kâr elde edebiliyoruz. Kullandığımız 'bottomup' analiz tekniği, her bir hissenin kendine has temel özellikleri üzerinde yoğunlaşmamıza imkân sağlıyor. Elimizde olan hisse senetlerinin kazanç potansiyelinin azaldığına dair sinyaller aldığımızda veya bambaşka fırsatların varlığını keşfettiğimizde, yatırımlarımızı hızlı bir şekilde o yöne kaydıracak esnekliğe sahibiz.
Yatırımlarımızı piyasaların gidişatını baz alarak yapmaktansa, tek tek şirket bazında yaptığımız için, düşen veya çıkan piyasalarda fonlarımız kazandırmaktadır.
Genel anlamda herkes tarafından paylaşılan görüşlere riayet etmektense bağımsız düşünceyi tercih ediyoruz. Bu yaklaşım, finans çevrelerinde 'karşıt (contrarian) yatırım' olarak adlandırılıyor. Bu konunun ABD'deki en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyoruz.
Müşteri kitlenizde kimler, hangi şirket ve gruplar var?
Müşteri kitlemizi yüksek gelir düzeyine sahip şahıslar, şirketler, bankalar, sigorta şirketleri, kurumsal yatırım şirketleri ve emeklilik sandıkları oluşturur. Birkaç isim vermek gerekir ise, Citibank Alternatif Yatırımları, UBP, Portekiz Bankası Yatırımları, New Orleans Şehir Çalışanları Emeklilik Planı, Emcor Eurocurrency Management, Attica Portfolio Managament, Archery Capital, Aris Capital, Auda Advisor’u sayabilirim. Adını açıklayamayacağımız bazı bankalar, şirketler ve bir devletin yatırımları da Okumus Capital'in yönettiği fonlarda bulunuyor. Müşterilerimiz arasında önemli sayıda Türk yatırımcı da var.
Geleceğe ilişkin plan ve hedefleriniz neler?
Yatırımcılarına hedefleri doğrultusunda uzun yıllar en cok getiriyi yapan fon yönetim şirketi olmak hedefimizdir.
GÜNDEM
Müşteri potansiyeli yüksek bankacı aranıyor!
Capital’i takip edenler hatırlayacaktır. Geçen ayki finans sayfalarında bankaların kadrolarını sürekli olarak genişlettiğine yer vermiştik. Bu haber üzerine konuştuğum bir bankacı, haberde yer almayan bir konuya dikkat çekti. Bankacının verdiği bilgiye göre, sektörde özellikle orta düzey yönetici düzeyinde ciddi bir talep var. Söz konusu yöneticilerde aranan en önemli özelliğin ise, “Geniş ve iyi bir müşteri potansiyeline sahip olmak" diye açıklıyor ve ekliyor:
"Artık bankalar eskiden olduğu gibi faiz gelirlerinden para kazanamıyor. Bu nedenle de müşteri portföyünü genişletmek ve komisyon gelirlerini artırmak istiyorlar. Bunu yapmak için de müşteri portföyü geniş olan orta düzey yöneticileri kendi bünyelerine katmak istiyorlar."
Ancak sektördeki bankaların hemen hepsinin bu yola gitmesi bu gruptaki bankacıların maaş taleplerini bir hayli artırmış.
Konuyla ilgili görüştüğüm bir başka bankacı, “Bu grupta yer alan bankacıların maaşları kriz öncesi seviyelerine yaklaşmış durumda. Piyasada konuşulanlara göre, bu gruptaki bankacılar da müşteri avantajları nedeniyle bankaların şartlarını iyice zorlamaya başlamış” yorumunu yaptı.
BİREYSEL EMEKLİLİK
Başak Emeklilik’e SPK’dan fon uyarısı
Bireysel emeklilik Türkiye’de çok yeni bir sistem. Haziran ayı itibariyle 20’inci ayını geride bıraktı. Her ne kadar geçen sürede alınan sonuçlar sektördeki şirketleri sevindirse de, sistemin daha hızlı büyümesi için hemen hepsi müşteri sayısını daha hızlı artırmak için, pazarlamanın farklı taktiklerini kullanıyor.
Bildiğiniz gibi bireysel emeklilik sisteminde müşterilerin şirket tercihlerinde en önemli rolü fon getirileri oynuyor. Sektördeki en büyük şikayet de şirketlerin fon getirilerini yüksek göstermek için farklı yollar denemesi oluyor. Ancak SPK bu konuda çok titiz. Haziran ayı içinde Başak Emeklilik’e yaptığı uyarı da bunun en iyi göstergesiydi. SPK’nın haftalık bülteninde de yer alan uyarı şöyleydi:
“Başak Emeklilik’in Likit Kamu Emeklilik Fonu’nun 29 Nisan-6 Mayıs 2005 tarihleri arası incelenmesi sonucunda 11 Mayıs 2005 vadeli tahvilin İMKB küçük emirler pazarında Ziraat Yatırım tarafından karşılıklı yapılan işlemler ile İMKB kesin alım satım pazarının piyasa ortalamasının altında kalan bir fiyatla fon portföyüne dahil edildiği tespit edilmiştir. Bu durumun da fon getirisinin rekabeti bozucu bir şekilde yapay olarak artırdığı ve katılımcıların fon performansı konusunda yanıltılmasına sebep olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda kurucu Başak Emeklilik ve portföy yöneticisi Ziraat Portföy Yönetimi’nin uyarılmalarına, söz konusu fonun anılan dönemin performans bilgisini içeren sunum raporlarında kurulumuzca verilen uyarıya aynen yer verilmesine karar verilmiştir.”
Yani SPK "hormonsuz fon" konusunda oldukça titiz. Bu da sistemin güvenirliliğini daha da artırıyor.
STRATEJİ
TSKB, GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI KURUYOR
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Türkiye’nin ilk özel yatırım ve kalkınma bankası olma unvanını taşıyor. Bankanın kuruluş amaçları ise, Türkiye'de öncelikle sanayi olmak üzere bütün ekonomik sektörlerde özel girişimin yatırımlarını desteklemek, yabancı ve yerli sermayenin Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak şirketlere iştirakine yardımcı olmak,
Türkiye'de sermaye piyasasının gelişmesine yardım etmek olarak sıralanıyor.
Bankanın bu amaca yönelik olarak da çeşitli şirketlerde iştiraki bulunuyor. Bu şirketlerden biri de TSKB Gayrimenkul Değerleme...
Şubat 2003’te kurulan şirket, sabit kıymetleri bağımsız ve tarafsız bir şekilde inceleyerek, değerleme raporu hazırlıyor.
Piyasada konuşulanlara göre TSKB bu alandaki hizmetlerini bir adım ileri götürme konusunda oldukça istekliymiş. Buna bağlı olarak da bir gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi kurmak için hazırlıklara başlamış. Amaç oldukça hareketlenen inşaat sektörü ve gayrimenkul alanındaki faaliyetlerini büyütmek ve daha organize bir şekilde müşterilerine hizmet vermekmiş.
TREND
FORTIS’İN ÖZEL BANKACILIK PLANI
Geçen ay bu sayfalarda Finansbank’ın Private Banking (özel bankacılık) konusunda atağa hazırlandığının haberini vermiştik. Bu ay yine böyle bir haberimiz var. Ama bu defa habere konu alan banka geçtiğimiz aylarda Dışbank’ı satın alan Fortis.
Fortis faaliyet gösterdiği ülkelerde özel bankacılık konusunda iddialı isimlerden biri. Öğrendiğime göre, bu özelliğini Türkiye’de de korumak istiyor. Bu nedenle de geçmiş yıllarda da sektörde bu konuda iddialı olan Dışbank’ın daha üst sıralara tırmanmasını istiyor.
Piyasada konuşulanlara göre, başta bankanın CEO'su Tayfun Bayazıt olmak üzere, bankadaki önemli bir ekip, özel bankacılıkta Akbank ve Koçbank’ın önüne geçmek için hazırlıklara başlamış. İlk olarak da özel bankacılık kadrosunu ciddi olarak genişletme yoluna gitmiş. Konuyla ilgili Dışbank yetkililerinden görüş alamadım.
Ancak sektörde konuşulanlara göre, özel bankacılık ekibi neredeyse tamamen kurulmuş. Şimdilerde de başta mevcut müşterileri olmak üzere, potansiyel müşteriler tek tek ziyaret edilmeye başlanmış.
KULİS
Emlak Bankası’ndan mağazacılığa
Veysi Oral Emlak Bankası’nın eski genel müdürü. ‘90’lı yılların başında bankanın genel müdürlük koltuğunda oturan Veysi Oral’la mayıs ayının sonunda bir rastlantı sonucu karşılaştım. Bir süre sohbet ettik. Daha sonra arayarak, bu sayfalarda kendisinden bahsetmek istediğimi belirttim. Ancak kendisi buna çok sıcak bakmadığını söyledi. Eski bir bankacının ciddi bir kariyer değişimi söz konusuydu. ben de elimdeki bilgilerle size bunu aktarmak istedim.
Hatırlayacağınız gibi, Veysi Oral da bankadaki faaliyetleri nedeniyle hakkında çok sayıda dava açılan genel müdürlerden biri. Mavişehir, Beylikdüzü, Mutlukent gibi ne kadar dosyası varsa hepsinde aleyhine dava açılmıştı. Oral, bu davalar nedeniyle bankayla mahkemelik durumundayken, 1999 yılında DSP-MHP-ANAP iktidarı döneminde son bir hamle ile bankanın genel müdürlük koltuğuna tekrar oturmak için harekete geçmişti. Ancak bu konuda başarılı olamadı. Bir süre Altınbaş Holding’de genel koordinatör olarak çalışan Veysi Oral’ın şimdi ne yaptığına gelince...
Kendisi Bayrampaşa CarrefourSA’da Dilim Anne Çocuk isimli bir mağaza açmış. Şu anda eşiyle birlikte bu mağazanın başında bulunuyor. Sanırım artık bankacılık sektörüne girmeyi de pek düşünmüyor.
Şekerbank’la Rabobank neyi bekliyor?
Hollandalı Rabobank ile Şekerbank arasındaki görüşmeler bir süredir devam ediyordu. Haziran ayı içinde bu görüşmelerin sonuna gelindiği haberleri piyasada dolaşmaya başladı. Ancak beklenen açıklama bir türlü gelmedi.
Şekerbank’a yakın bir kaynaktan öğrendiğime göre, açıklama gelmemesinin en büyük nedeni, ilk altı aylık bilançonun kesinleşmesinin beklenmesiymiş. 30 Haziran itibariyle kesinleşecek bilançoya göre, iki taraf fiyat konusunu tekrar gözden geçirmeyi planlıyormuş. Bu nedenle de anlaşmanın son halini temmuz ayı içinde alması ve açıklamanın da bunu takiben yapılması bekleniyor.
Ancak iki banka birleşme sonrasındaki iş planlarını şimdiden yapmaya başlamış. Rabobank bildiğiniz gibi tarım kökenli bir banka. Bu nedenle tarım ve hayvancılık yatırımlarının yoğun olduğu bölgelerde daha etkin bir pazarlama faaliyeti içine girmeyi planlıyorlarmış. Ayrıca özellikle büyük şehirlerde şube ağını genişletmeyi planlıyorlarmış.
Sigortacıların gözü yasa tasarısında
Geçen ay bu sayfalarda Hazine tarafından hazırlanan sigorta sektörü yasa taslağından ve söz konusu tasarının sektörde bazı çekinceler yarattığına yer vermiştim. Haziran ayı içinde sektörden alınan görüşlerle birlikte tasarının son şeklini alacağını da ifade etmiştim. Ancak bu sayfalar hazırlanırken yasa tasarısı hala son şeklini almamıştı.
Piyasada sektör yetkililerinin, özellikle de TSRSB yönetim kurulu üyelerinin ay boyunca Ankara'yı ve dolayısıyla Hazine yetkililerini ziyaret ettiği konuşuluyor. Zaten tüm sektör uzmanları tasarıyla ilgili görüşlerini Hazine'ye özellikle e-mail yoluyla bildirdiği biliniyor. Ancak hali hazırda tasarı son şeklini alabilmiş değil.
Geçen ay da belirttiğim gibi sigortacıları en fazla rahatsız eden madde broker ve acentelerin bir birlik altında toplanması. Üstelik fesih de dahil olmak üzere acentelerle ilgili birçok konuya bu birliğin karar verecek olmasıydı. Bu madde nedeniyle sigorta şirketlerinin son yıllarda popülaritesi daha da artan bankasüransa yönelebileceği söyleniyor. Bu nedenle sektörde tasarının son şekli merakla bekleniyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?