İnsanlar

Nalbantoğlu, Koç Bilgi Grubu’nu İhracatçı Yapacak
Türkiye’de bilişim sektörü son birkaç yıldır nedense kurumsal pazarda son derece sessiz ve durgun. Şu anda Türkiye’de 6 milyar dolar civarında olan BT sektörünün yüzde 80’inin donanım, yüzde 10’unun yazılım, yüzde 10’unun ise hizmetlerden oluştuğu tahmin ediliyor. Son yıllardaki büyüme ise ağırlıklı olarak ev kullanıcılarının aldığı kişisel bilgisayarlardan ve eğitim sektörünün yaptığı alımlardan kaynaklanıyor. Ancak sektörün öncü şirketlerinin başındaki yöneticiler bu durumdan memnun değil. Dolayısıyla, pazara yeni bir hareket getirmek, kurumsal hizmet pazarını büyütmek için kafa yoruyorlar.

Koç Sistem’in Outsourcing Hedefi
2006 sonu itibariyle 350 milyon dolarlık cirosuyla sektörün büyük şirketlerinden biri olan Koç Bilgi Grubu’nun genel müdürü Mehmet Nalbantoğlu da sektörü geleceğe hazırlamaya çalışan yöneticilerden biri. Nalbantoğlu, Türkiye’nin 2010 yılında 1 milyar dolarlık teknoloji hizmeti ihraç edebilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyor. Ona göre, 1 milyar dolarlık hizmet outsourcing’i hedefine ulaşmak zor olacak ama sonra bu rakam 2-3 yıl içinde hızla 2-3 milyar dolara yükselecek.

Ön Hazırlıkları Tamamlandı
Koç Sistem hâlihazırda ulusal müşterilerine en üst düzeyde dış kaynak hizmeti verebilen bir kuruluş. Nalbantoğlu, grup şirketlerinden Koç Sistem’in uluslararası dış kaynak hizmeti veren kuruluşlarla temasa başladığını söylüyor ve “Önce ‘fasoncu’ olarak bu işe başlayacağız” diyor. Nalbantoğlu ve ekibi bu atılımın altyapısını hazırlamış bile. Yazılım geliştirme alanında Java ve .Net platformları üzerinde çalışan 200 kişilik ekip, dünya çapında çok saygın ve geçerli bir sertifika olan CMMA seviye 3 sertifikasını almış durumda. Datacenter ise “A” sınıfı iş yaptığını ITIL sertifikasyonu ile belgelemiş bulunuyor.

Nazım Özdemir’in Datateknik’te Yeni Yol Haritası
Ülker Grubu bünyesindeki Datateknik Bilişim Grubu, 2006’da organizasyon yapısında bazı yeniliklere gitti. Geçtiğimiz ocak ayı sonunda ise 27 yıllık Ülkerli olan Nazım Özdemir, Datateknik Bilişim Grubu’na, sorumlu murahhas aza olarak atandı ve grubun icra sorumluluğunu üstlendi. Geçtiğimiz ay Nazım Beyle tanıştım ve şu ana kadar yapılan çalışmalar, gelecek planları ve şirket satın alma arayışlar hakkında konuştuk. Ancak önce biraz Nazım Özdemir’den bahsetmek istiyorum.

Nazım Özdemir Kimdir?
Özdemir, ODTÜ Fizik Bölümü’nün ardından yine aynı üniversitede işletme yüksek lisansı yaptıktan sonra 1980 yılında Ülker’de çalışma hayatına atılmış. 1989’da IBM’in “Geliştirdiğiniz yazılım uygulamalarını satabilmek için bir şirket kurun” önerisi üzerinde 1989’da Datateknik’in hem “kurucu ortağı” hem “genel müdürü” olarak kariyerine devam etmiş. 1993’te kişisel bilgisayar pazarına “Exper” markasıyla girilmesinde onun önemli katkıları var.

Amiral Gemisi Exper
 Exper, 2005 ve 2006’da masaüstü bilgisayar pazarında yüzde 10 pazar payıyla en çok satılan marka konumuna ulaşmış durumda. Özdemir’in hedefi ise şimdi aynı başarıyı dizüstü pazarında yakalamak… Bunun için Vestel ile özel bir anlaşma yaparak Exper markalı laptopları Türkiye’de ürettirmek istiyor ve bu konuda anlaşmaya varmak üzere olduklarını söylüyor.

Exper’in Yeni Hedefi
 Özdemir, “Exper için koyduğumuz bir diğer hedef ise bölgesel marka olmak” diyor. Ve belki de bu atılım için tam zamanı… Çünkü, 2006 sonunda Datateknik Bilişim Grubu’nun ulaştığı ciro 300 milyon doların üzerinde ve bu rakamın yaklaşık yüzde 40’ı Exper’den gelmiş. Biraz da grup bünyesindeki diğer şirketlerden bahsetmek istiyorum.

Hızlı Sistem’in Gelecek Planları
 Hızlı Sistem ise cirosunun 125 milyon dolarını dağıtıcılıktan, 25 milyon dolarını ise mağazacılıktan sağlayan bir şirket. 2007’de mağaza sayısını 35’ten 50’ye, 2008’de ise 100’e çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca büyümede franchising yöntemini de kullanacak ve bizzat dükkan sahiplerinin iş başında olacağı kornerlar açarak tüketiciyi mahallesinde yakalayacak. Bu yıl içinde 50 korner açılması hedefleniyor. Özdemir, “2010’da Datateknik Grubu 1 milyar dolar ciro hedefliyor ve bunun yüzde 30’unu Hızlı Sistem’in mağazacılık operasyonlarından sağlamak istiyoruz” diyor.

Yeni Şirket Alma Hedefi
Bunların yanı sıra geçen yıl satın alınan Workube, Mindsoft, Mediasoft ve Interajans adlı 4 şirketin toplam cirosu 15-20 milyon dolar civarında. Workcube, internet tabanlı ERP yazılımları üretiyor. Interajans ise web tabanlı bir ajans ve THY’nin web sitesi gibi önemli bir projenin yapımını ve idaresini üstlenmiş durumda.Mindsoft ise e-öğrenme ve BT projeleri gerçekleştiren bir şirket. Mediasoft ise Macromedia’nın distribütörlüğünü yapıyor. Özdemir, “Gelişme potansiyeli yüksek bu tür katma değerli iş yapan şirketleri bünyemize katabiliriz. Şu an akıllı kart teknolojileri üzerinde çalışan bir şirket satın almak niyetindeyiz” diyerek bu alanda yatırımlarının devam edeceğine işaret ediyor.

Nuri Sözkesen, Yeni Marka Yaratmak İçin Çalışmalara Başladı
Denizlili Nuri Sözkesen, üniversite eğitimini Japonya’da tamamlamış son derece ilginç bir işadamıdır. Kamuoyunda ise işadamı kimliğinden çok Ufo’lara olan ilgisi, merakı ve kurduğu “Ufo Müzesi”yle tanınıyor. Geçtiğimiz ay hem hal hatır sormak hem de yeni marka yaratma çalışmalarıyla ilgili bilgi almak için Nuri Bey’i aradım. Nuri Bey, tekstil sektöründeki diğer meslektaşlarının aksine işlerinden memnun.

Çin’de Üretime Başladı
Ağırlıklı olarak tekstil ve medya sektörlerinde faaliyet gösteren Funika Holding’in 2003’te 35 milyon dolar olan konsolide cirosu 2006’da 50 milyon dolara yükseldiğini söyledi. Cironun 40 milyon doları ise tekstilden geliyor. 2005’te 16 milyon dolar olan ihracatlarını 2006’da 22 milyon dolara çıkardıklarını belirtti. Nuri Bey hızlı düşünür hızlı hareket eder. Çok ucuz ürün isteyen müşterileri için Çin’de bir ofis açmış ve orada üretim yaptırmaya başlamış. “Geçen yıl Çin’de 3 milyon dolarlık üretim yaptırdık, bu yıl rakam 5 milyon dolara çıkar” diyor. 

Swot Analizi Yaptırdı
 2001 yılındaki devalüasyondan sonra Nuri Bey, şirketinin güçlü ve zayıf yönlerini saptamak için bir SWOT analizi yaptırmış. Bu çalışa sonucunda Funika Tekstil’in en güçlü olduğu alanın ev giysileri olduğunu görmüş. Sözkesen, “ABD yaygınlaşan evden çalışma trendinin güçlenmesi, artan ev-ofisler ve villa kentler, evde eğlence ve evde sinema gibi olanakların artışı “ev giyimi”nin önemini artırdı. Bu trend tüm dünyayı sarmış durumda. İnsanlar evde hem şık hem rahat olmak istiyor” diye konuşuyor.

Önce Dağıtım Ağı Kuruldu
 “Funika ev giyimi” markalı ürünler evde insanların üzerine giydiği her türlü ürünü kapsıyor. Sözkesen, “Funika Ev Giyimi markası için ulusal çapta pazarlama ve reklam faaliyetlerine başlamadan önce yaygın bir dağıtım ağı kurmak istedik ve şu ana dek 150 satış noktasına ulaştık. 2006’DA Denizli, İzmir ve Antep’te mağazalar açtık. YKM’de 6, Boyner’de 16 noktada varız. Bu yıl 250-300 satış noktasına ulaşacağız. Türkiye genelinde 700 satış noktasına ulaştıktan sonra ise Türkiye çapında bir tanıtım ve reklam kampanyasına başlamayı düşünebiliriz. Şimdilik yerel mecraları kullanıyoruz” diyor. Sözkesen’in hedefi 2010 yılında tekstil cirosunun 15 milyon dolarını markalı satışlardan sağlamak.

Funika’nın İcatları
Dediğim gibi Nuri Sözkesen alıştığımızın dışında bir işadamı. Anladığım kadarıyla çalışanları da böyle farklı insanlar. Çünkü öyle icatları var ki beni hem güldürdü hem de “ne kadar basit ama ne kadar farklı düşünceler, bravo doğrusu” dedirtti. Neden bahsettiğimi daha iyi anlayabilmeniz için birkaç örnek vereyim. Dikdörtgen banyo havlunuzun cırt cırtları olsa ve vücudunuza sardıktan sonra ha şimdi düştü düşecek stresinden kurtulsanız fena mı olur? Olmaz, işte bunu Funika’nın hayal takımı düşünmüş ve “cırt cırtlı” havlu yaratmış.

Tayfun Küçükoğlu, Betek’i “Dış Cephe Yalıtımı”nda da Büyütecek
Betek, 1993 yılında izolasyon ürünleri ve beton katkı malzemeleri üretmek üzere kuruldu. Ardından 1995’te Avrupalı boya devi Caparol ile anlaştı. 1993-1997 arasında yeni ürünler pazara, boyacılara, inşaat malzemesi satanlara ve inşaat sektörünün profesyonellerine özel eğitimlerle tanıtıldı.  Şirket 4 yıl içinde 100 bin boyacıyı eğitti. Su bazlı ve silikon bazlı ve yüksek kaliteli boyalarla pazara yenilik getirdi… Ardından şirket hızlı bir büyüme sürecinde girdi ve bugünlere geldi. 2006 sonunda cirosu 345 milyon YTL’yi aştı. Bu ciroyla sektörün en büyük cirolu şirketi oldu.

Yeni Dönemin Dinamikleri
Şimdi kendini geleceğe farklı stratejilerle hazırlıyor. Şirketin genel müdürü Tayfun Küçükoğlu, sektörümüzde önümüzdeki yıllarda “müthiş bir büyüme” bekliyor. Türkiye’nin ve İstanbul’un ise Batı Avrupa’daki firmalar için cazibe merkezi olacağını düşünüyor. Çünkü boya tüketiminin yüzde 50’sini yapan Batı Avrupa gibi gelişmiş pazarların boya işinde artık büyümediğini hatta gerilemeye başladığı tespitini yapıyor. Büyümenin geleceği gelişmekte olan pazarlara ulaşmak için en cazip pazarın Türkiye olduğunu vurguluyor. Küçükoğlu, “Gelecek 10 yıl içinde Türkiye’deki büyüme ve gelişme temposuna ayak uyduramayan orta ölçekli ve küçük üreticilerin sayılarının yarıya azalacağını düşünüyorum” diyor.

Hedef Bölgesel Güç Olmak
 Ancak, Betek büyümesine bu süreçte şirket satın alarak devam etme gibi bir strateji izlemeyi düşünmüyor, organik büyümeyle yoluna devam etmeyi planlıyor. Şirketin yeni dönemdeki hedefi ise “bölgesel güç olmak”.

Bu doğrultuda 2005 yılında adım attığı Mısır’da şimdiye kadar 10 milyon dolarlık bir yatırım yapmış durumda. Küçükoğlu, “Mısır’dan 7 ülkeye ihracat planımız var. Libya, Cezayir, Sudan ve çevresindeki ülkelerde gelecek 10 yıl içinde yüzde 20 pazar payı elde etmeyi hedefliyoruz. Sanıyorum 3 yıl içinde satış altyapı ve ağımızı büyük bir atağa hazır hale getirmiş olacağız” diyor. Küçükoğlu’nun yeni hedefi ise Türk Cumhuriyetleri diye anılan ülkelerde yakın gelecekte bir yatırım yapmak.
 

Tansu Yeğen, Ukrayna’da Life’da Neler Yaptı?
Tansu Yeğen, Apple Türkiye’nin genel müdürlüğü görevinden ayrıldıktan sonra Turkcell’in Ukrayna’daki iştiraklerinden Life’ın genel müdürlüğüne atandı. Life, Ukrayna’da 5 milyon 550 bin aboneyle pazarda KyivStar ve UMC’nin ardından üçüncü operatör konumunda. Pazar lideri Kyiv Star’ın 21 milyon 500 bin, UMC’nin 20 milyon abonesi bulunuyor. Tansu Yeğen’i geçen 6 hafta içinde neler yaptığını öğrenmek için aradım. Yeğen, orada kaldığı 6 hafta içinde işe hızlı bir giriş yapmış. İşi kolay değil 2 yıl önce kurulmuş bir şirketi büyütüp, kâra geçirmeyi hedefliyor. Yeğen bu süreçte yaşadıklarını ve şirket için çizdiği yeni rotayı anlattı:

Life’ın Yeni Rotası Saptandı
 “İşe başlar başlamaz iki büyük rakip büyük fiyatlarını yüzde 50 düşürdü. Ancak bunun altında tüketiciyi sıkıntıya sokacak onlarca küçük açıklama var. Şu tarifemi kullanırsan 5 dolar daha vermen gerekiyor veya bu indirimli tarifen sadece 2 ay geçerlidir gibi…Şu anda buradaki pazarın tamamen ‘fiyat’ rekabetine odaklanmış olduğunu görüyorum. Ben ise Life’ın bütün planlarını uzun vadeli bir pazarlama stratejisi üzerine kurma kararı aldım.

Sürdürülebilir Pazarlama Yaklaşımı
Onlar fiyatlarını yarı yarıya düşürürken biz giriş ücretimizi 10 dolardan 2 dolara düşürdük ve fiyatlarımızı 2009’un ocak ayına kadar sabitledik. Şu an fiyatlarımız onların üzerinde olmasına rağmen bu kampanyamıza olumlu bir geri dönüş aldık. Çünkü rakipler şu anda maliyetlerinin yüzde 30 altında kampanyalar yapıyorlar ve buna devam etmelerinin imkanı yok. Rakipler bu kampanyaların ilk 3 ayında negatif mali sonuçları çok ağır biçimde hissedecek.

Yenilikçi Uygulamalar Başlatıldı
 Şirketin vizyonu ise “yaşamı zenginleştirmek için iletişimdeki tek kaynak” olarak yeniden tanımlanmış ve bu doğrultuda çalışmalara başlanmış. Çünkü ülkede sabit hat penetrasyonu yüzde 25 gibi çok düşük bir seviyede ve sabit hatlarla mobil hatların birleşimi süreci yaşanıyor. Biz de daha iyi ve yenilikçi hiçmetler sunmak için sabit hat ve kablolu televizyon şirketleriyle işbirlikleri yapmak için çalışıyoruz. Yakın gelecekte sabit hat ve mobil hat bedellerini tek bir faturaya dönüştürmemiz bile mümkün olabilir. Ayrıca Türkiye’deki uygulamalardan esinlenerek kişilerin puan toplayarak uçuş mili kazanabildikleri veya puanlarla alışveriş edebildikleri kampanyaları devreye soktum.

Organizasyon Yeniden Yapılandırılıyor
Şirkette operasyonel mükemmellik hedefi doğrultusunda yeniden yapılanma çalışmalarını da başlattık. Bu kapsamda liderlerin yetiştirilmesi, sürekli iyileştirme ve maliyet kontrolü gibi sistemlerin oluşturulması gibi konularda gelişme kaydetmeyi hedefliyoruz. Şirkete getireceğim bir başka değişim ise bayi yönetimi alanında. 316 mağazamız ve 25 bin bayimiz var ama kimse onlardan bahsetmiyordu. Onları güçlendireceğiz. Mayıs ayında Ukrayna’daki bayilerimizi Türkiye’de toplayacağız ve yeni bayi stratejimizi paylaşacağız.”