Çin'in gelecek modeli

Siemens, Şanghay’daki Tongji Üniversitesi ile birlikte eko-şehir modelleri üzerinde çalışıyor.

1.10.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Çin'in gelecek modeli
Tongji Üniversitesi Bilim Binası’nın çatısından Şanghay şehrine tepeden bakarak kentleşmenin aslında ne olduğu hakkında sağlam bir fikir edinebilirsiniz. Bu kampüs iç içe geçmiş sayısız gri beton binayla çevrilidir. Devasa hafriyat çukurları insanda, buradaki evlerin kente akın eden kitleleri barındıramayacak kadar yetersiz kaldıkları için yıkıldıkları izlenimini bırakır. Bu kasvetli bölge güneş ışığından kesinlikle çok az faydalanır. Güneş parladığı zamanlar bile is ve duman yüzünden onu göremezsiniz. Bu binanın tepesinden ayrıca Şanghay’daki en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip, kilometre başına 18 bin yerleşik insanın düştüğü Yangpu ilçesini de görebilirsiniz.
Tongji Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Mimarlık ile Kentsel Planlama Fakültesi (CAUP) Başkanı Profesör Wu Zhiqiang, “Bugün Çin için kentleşme çok büyük bir sorun. Sadece son otuz yıl içinde, Çin şehirlerinde yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 19’dan yüzde 50 civarına yükseldi. Bu rakam yaklaşık 400 milyon insanın kentsel alanlara taşındığını gösteriyor” diyor. Neticede ortaya çıkan barınma, enerji ve endüstriyel ürünlere olan yüksek talep yüzünden Çin bugün dünyanın en büyük CO2 salınımcısı haline gelmiş durumda. Çin’de kentsel nüfusun gelecek 30 yıl içinde ikiye katlanacağını tahmin eden Wu, “Ve bu kentleşme süreci henüz başlangıç aşamasında. Bu nedenle bizim hem artan kentsel nüfusun hem çevreyi korumanın gereksinimlerine çözüm bulan yepyeni altyapı konseptleri geliştirmeye ihtiyacımız olacak” diyor. Bireysel yaşam kanalları. Bu gerçeği akılda tutarak Wu, eko-şehir modeli projesini başlatmış. Bu modelin çok önemli sorulara cevap bulması bekleniyor: Bir yandan kentsel enerji tüketimini düşürürken diğer yandan kentlerdeki devasa enerji talebini karşılamayı, etkinliği artırmayı ve yaşam kalitesini yükseltmeyi nasıl başarabiliriz?  Wu, bu projenin ilk aşamasında, farklı türden şehirlerin ihtiyaçlarını analiz etti ve kendisine ortak olarak Siemens’i seçti. Wu, “Siemens, teknolojik altyapılarda dünya klasmanındaki eşsiz uzmanlığıyla eko-şehir projemiz için ideal bir ortak” diyor. Şanghay’daki Siemens’in genel müdürü Dr. Meng Fanchen, Siemens’in de bu ortaklıklardan nasıl kazançlı çıktığını şöyle açıklıyor: ”Profesör Wu’nun takımına teknik destek verdiğimizde biz de Çin pazarının gelecekteki ihtiyaçları ve yapabileceğimiz hazırlıklar konusunda muhteşem bilgiler öğreniyoruz.” Bu ortaklıktaki bir sonraki adım, uydu şehirler gibi yeni varlıkların mümkün olduğunca kendi kendilerine yetmelerini, çevresel anlamda nötr ve yaşanılası yerler olmalarını sağlayacak eko-şehir master planlarının geliştirilmesi olacak. Bu master planların içinde akıllı bina yönetim sistemleri ile bölgenin özelliklerine bağlı olarak rüzgar, güneş ve hidro enerji gibi yenilenebilir kaynakların kullanımı da bulunacak. Siemens’in elinde daha şimdiden hazır çözümlerin olduğu etkin su arıtma tesislerinin de bu resmin önemli bir parçası olması kaçınılmaz. Bu modellerin aynı zamanda maliyet etkini ve daha da önemlisi tekrar üretilebilir olmaları da şart. Aslında Tongji ile Siemens’in ne istediği çok net: Kentsel planlayıcılar ve hükümet yetkilileri tarafından büyük bir sabırsızlıkla beklenen bu planların mümkün olduğunca kısa bir süre içinde hazırlanıp bitirilmesi. Bu iş bir gecede yapılabilecek bir iş değil ve olağanüstü önemli bir iş. Çin ise Wu’nun çalışmalarını şimdiden takdir etmiş görünüyor. Onu Şanghay’daki Expo 2010’un baş planlayıcısı göreviyle onurlandırdılar.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz