Harekette esneklik

Otomobil 2050 yılında hala bizimle birlikte olacak ama sadece birçok ulaşım şeklinden birisi olarak...

1.03.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Harekette esneklik
Gelecekte şebekelenmiş ulaşım sistemleri ve en hızlı bağlantılarla en güncel bilgiler, şehir sakinlerine gidecekleri yere artan trafik yoğunluğuna rağmen kolaylıkla gitme imkanı tanıyacak. Otomobil 2050 yılında hala bizimle birlikte olacak ama sadece birçok ulaşım şeklinden birisi olarak... Marcus Zwick, kendisini neşeli hissediyor. Cuma öğleden sonra geç vakit ve haftalık iş bitmiş durumda. Siemens'te bir yönetici olan Zwick, Münih banliyölerinden birinde olan evine yeni vardı. Bu akşam bir futbol maçına gitmeye hazırlanıyor; öğle yemeği arasında internete girdi ve maç için bir bilet satın aldı. Akıllı telefonuna göz atınca, başlangıç düdüğünü kaçırmamak için yarım saat içinde çıkması gerektiğini gördü. Stadyuma giden yolda trafik hala düzgün biçimde akıyordu. Trafik yoğunlaştıkça akıllı telefonu ona şehirde yol gösteriyordu. Oyunun başlamasına hala 40 dakika vardı. Ön camdaki mobil cihaz, aniden acı birtonda ses çıkardı. Birtrafik sıkışıklığı konusunda uyaran bu ses, Zwick'e arabasını park edip kendisini maça yetiştirecek bir banliyö trenine binmesini tavsiye ediyordu. Zwick ekrana parmağının ucuyla dokundu, navigasyon sistemi otomatik olarak rotayı değiştirdi ve onu en yakın otoparklı istasyona yönlendirdi. Yolda, akıllı telefondaki yazılım bir bilet satın aldı ve Zwick'in vakit kaybetmemesini, stadyumdaki koltuğuna rahatça oturabilmesini garantiledi. Bu senaryo henüz tam olarak yaşanmıyor olsa da akıllı telefona yüklenecek bir mobilite uygulamasının insanların şehirlerde rahatça ve güvenle seyahat edebilmelerini sağlayacağı gün hızla yaklaşıyor. Marcus Zwick ve Siemens'teki meslektaşları gibi tüm dünyada araştırmacılar ve şirketler çeşitli kentsel ulaşım şekillerini birbiriyle şebekeleme, böylece de akıllı bir biçimde kontrol edebilme çözümleri üzerinde çalışıyor. Gelecekte A noktasından B noktasına çabuk ve etkin bir şekilde ulaşabilmek için insanlar, akıllı sistemlerin kontrol ettiği kentsel labirentler tarafından yönlendirilecek. Sürücüler ve banliyö yolcuları tek bir ulaşım aracıyla sınırlanmayacak. Bunun yerine farklı ulaşım şekilleri arasında, trafik koşullarına, istenen hedefe ve kişisel tercihlere bağlı olarak geçiş yapabilecekler. Elektrikli otodan metroya, banliyöden kiralık bisiklete ya da bunların hepsine birden... Bunun için gerekli tekil sistemler şimdiden mevcut. Meydan okuma bunların, daha yetkin kullanım için akıllı biçimde birbiriyle ilişkilendirilmesi. Akıllı, şebekelenmiş ulaşım sistemlerine talep hızla artıyor. Frost & Sullivan'ın yakın tarihli bir araştırmasına göre, 2025'te şehirlerde 4,5 milyar insan yaşıyor olacak. Bu rakam bugünkünden bir milyar daha fazla ve dünya nüfusunun yüzde 60'ına eşit. Dünya genelinde, Almanya'nın Ruhr bölgesinin olduğu gibi son derece sıkı kentsel şebekelere sahip birleşik kentlerin yanı sıra, nüfusu 10 milyonun üzerinde olan 30 tane mega kent var. Birçok mega kent ve birleşik kent halen kronik trafik sıkışıklığı, park sorunu ve hava kirliliğinden şikayet ediyor.

Otomobiller artık statü sembolü değil.

Çoğu şehirde hayatı cazip kılmaya devam edebilmek için, belediyelerdeki karar alıcılar yeni çözümler için mobilite tedarikçile-riyle birlikte çalışıyor. Örneğin, Brüksel merkezli Uluslararası Toplu Taşımacılık Derneği (UITP) Genel Sekreteri Hans Rat, yerel toplu taşımacılığın bu gelişmelerde belirleyici bir rol oynayacağı konusunda emin. Ortadoğu'daki mega kentler de bu olguyu kabul etmiş bulunuyor. Dubai'deki planlamacılar ulaşım sistemlerinin entegrasyonuna en büyük önceliği veriyor.~
 Bu şehirde halenmetro hatları, otobüsler ve deniz ulaşımını birbirine bağlayan multimodel bağlantı istasyonlarının sayısı giderek artıyor. Mekik otobüs servisleri her metro istasyonunda mevcut. Merkezden uzak istasyonlarda bile! Ücretler "akıllı kart" ya da bir akıllı telefon bileti uygulaması aracılığıyla ödenebiliyor. Bu da insanların ulaşım araçlarını değiştirmesini kolaylaştırıyor. Yolcular sabit bir ücret yerine gittikleri mesafe kadar ödüyor ve otopark için de akıllı teknolojiyi kullanabiliyor. Almanya'da bulunan Bergisch Gladbach Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde profesör olan Stefan Bratzel'e göre, otobüsler ve raylı sistemler, büyük şehirlerdeki genç insanlar otomobilden uzaklaştıkça, giderek daha fazla tercih edilen ulaşım biçimleri haline geliyor. "Gençler ve Otomobil 2010" adlı bir araştırmada Bratzel ve ekibi 18 ila 25 yaş arasında bin 100 kişiyle görüştü. Sonuçlar bu grubun otomobili artık hiçbir şekilde statü sembolü olarak görmediğini ortaya koydu. Ayrıca Bremen'de yaşayan Prof. Peter Kru-se'un 2000 yılı ortalarından bu yana yaptığı araştırmalar da bu trendi doğruluyor. Kruse, "Mobilite özgürlük anlamına geliyordu ve bir ayrıcalık olarak kabul ediliyordu. Bugün özgürlük otomobilden ziyade cep telefonuyla ifade ediliyor" diyor. Kişisel bağımsızlığın sembolü ve arzu nesnesi, mobilite fonksiyonu için giderek daha pratik bir araç haline geliyor. Birçok tüketici bilinçaltında otomobilin birçok ulaşım şeklinden sadece birisi olduğunu düşünüyor. Almanya-Karlsruhe'de bulunan Fraunho-fer İnovasyon Araştırma ve Sistemleri Enstitü-sü'ndeki araştırmacılar da aynı bulguyu bildiriyor. "Almanya'da Sürdürülebilir Ulaşım Vizyonu" adlı araştırmalarında, 2050 itibarıyla büyükşehirlerde 4 kişiden sadece birinin arabası olacağını öngörüyor. Araştırmacılar, "Bisikletler ve son derece verimli, hafif elektrikli araçlar şehir sakinlerinin yeni statü sembolleri oldu" diyor.

Bir hizmet olarak mobilite.
BMW ve Daimler gibi oto üreticileri bir süredir müşterilerinin mobilite bağlamında değişen arzularını yakalamaya çalışıyor. Gelecekte tüketiciler sadece otomobil değil, her şeyin üzerinde mobilite satın almayı isteyecek. Şehirlerde elektrikli araçlar için oto paylaşım önerilerine ilave olarak, bu tür şirketler toplu taşıma sistemlerine bağlantı üzerine odaklanıyor. Örneğin BMW park et + devam et seçeneklerini park alanlarını daha iyi gösteren işaretlerle ve online olarak elverişli park yerini ve gelecek tren seferlerini duyuran bilgi iletmek gibi araçlarla daha cazip hale getirmeye çalışıyor. Daimler; Ulm, Hamburg, Austin ve Vancouver şehirlerinde akıllı otolarının kiralanmasına ek olarak sadece "car2go" hizmeti vermekle kalmıyor, aynı zamanda yolcuları ve sürücüleri akıllı telefonlar ya da bilgisayarlar aracılığıyla gerçek zamanlı olarak bir araya getiren yeni bir tip sürüş paylaşımı hizmetini sunuyor. Bu da ilk kez kısa yolculuklar için sürüş paylaşımının düzenlenmesini mümkün kılıyor. Böylece trafik sıkışıklığının azaltılması öngörülüyor. Daimler'de Strategy, Alliances & Business Innovation'ın Başkan Yardımcısı Dr. Martin Zimmermann, "Geriye sadece tüm toplu taşıma hizmetlerini maksimum verimlilik elde edecek şekilde birbirine bağlamak kalıyor" diyor. Bunun multimodal ulaşımı büyük ölçüde cazip kılacağına inanıyor. Bu süreç şimdiden başlamış durumda. Mobil internetin yaygınlaşması şehirlerde daha verimli şebekelenmiş ulaşım için inanılmaz potansiyel sunuyor. Zwick, "Mobil iletişim teknolojisi, trafik kontrol sistemlerinin daha hızlı tepki vermesini sağlayan, 'arabadan-altyapıya iletişim' denilen kavramın anlaşılmasını kolaylaştırıyor" diyor. Siemens'in mobilite uzmanlarının sadece kaç aracın geçtiğini değil, araçların hızını da ölçen akıllı bir trafik lambası kontrol sistemi çözümünü henüz tamamladıkları Houston'da bu kavram şekillenmeye başladı bile. Sistem trafik lambası zamanlamasını yaklaşan araç sayısına göre dinamik olarak kendisi belirliyor. Trafiğin daha düzgün akışını sağlamak için yeni teknoloji, otobüslerin saatlerine uymalarını da sağlıyor. Eğer bir otobüs gecikmişse altyapı, kayıp zamanı telafi için yol üzerindeki lambaları yeşile çeviriyor.~

Çok dokunuşlu ekran.
Akıllı altyapıların unsurları giderek daha da akıllı hale geliyor ama bu yeterli değil. Zwick, "Trafik sistemlerinden gelen bilgi hala derlenip toparlanmaya ihtiyaç duyuyor ancak bundan sonra trafik akışını kontrol ve optimize etmede kullanılabiliyor" diyor. Siemens dünya genelinde sadece trafik altyapısı -trafik lambaları ve trafik yönetim sistemleri de dahil- komponentleri tedarik etmekle kalmıyor, aynı zamanda ilgili verileri toplayan ve bunları yeni bir hizmet olarak kullanıma sokan trafik kontrol sistemleri ve bilgi teknolojisi çözümleriyle ilgili donanım ve yazılım da sunuyor. Örneğin, Erlangen ve Münih'te ofisleri bulunan ve Zwick ile bir meslektaşının liderliğindeki Siemens Innovative Mobility Solutions Unit, büyük şehirlerde giderek artan bilgiyi trafik kontrol merkezi personelinin bir bakışta görmesini sağlayan kocaman bir çok dokunuşlu ekran geliştirdi. Çok dokunuşlu ekran tekil trafik ve bilgi sistemlerinden gelen verileri derliyor ve bunları ekip için görsel hale getiriyor. Aynı zamanda farklı sorumluluk alanlarındaki personel arasında etkileşimi de basitleştiriyor. Yollara zum yapmak, bariyerleri kontrol etmek ya da paylaşılan tek bir yüzey üzerinde veri birimlerini ilişkilendirmek, bunların hepsi, tıpkı tablet bilgisayarlarda olduğu gibi, tek bir parmak dokunuşuyla yapılabiliyor. Zwick "Tüm faaliyetler görüntülenebiliyor ve herkes için şeffaf durumda" diyor. Henüz prototip aşamasında olan ekranla gelecekte nelerin olabileceğinin gösterilebilmesi amaçlanıyor. Üstelik, hareket halindeki personel için bilgi mobil cihazlara aktarılabiliyor. Böylece onlar da karar alma sürecine katılabiliyor. Tepki sürelerin hızlanmasına ilave olarak, bu aynı zamanda koordinasyonu daha kesin ve güvenli kılıyor. Yani otobüsler ve trenler daha dakik olacak ve bağlantı noktalarında bekleme süreleri kısalacak. Bu bilginin çoğu elbette halkla da paylaşılacak. Akıllı cihazlar insanlara yol durumu güncellemelerini bildirecek ve anında alternatif yollara yönelmesini sağlayabilecek. Tıpkı Zwick'in futbol maçından sonra arkadaşlarıyla şehirde buluşma ayarlarken yaptığı gibi. Akıllı telefonuna bir göz attığında arkadaşlarının bir et lokantasında olduğunu görebilir. Bu mükemmel. Artık o da güzel biryemek için hazır. Bir mobilite uygulaması ona metroyla 30 dakikada lokantada olabileceğini gösterir. Arkadaşlarını bekletmek istemediği için, menüye bakar ve sipariş verir.

Hans Schürmann

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz