Her zaman yeşil ışık!

Houston'daki kavşaklara, trafik ışıklarıyla araçların birbirleriyle gerçek zamanlı iletişim kurmalarına olanak sağlayacak sistemler kuruluyor.

1.09.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Her zaman yeşil ışık!

ABD Ulaştırma Bakanlığı tarafından geliştirilmekte olan, ileri görüşlü bir trafik yönetimi programından faydalanılarak atılan bu adımla trafik akışı optimize olacak, acil durum tepkime süreleri kısalacak, kazalar azalacak ve hava ile gürültü kirliliği en aza indirilecek. Texas, Houston. Büyük bir kasırga yaklaşıyor. Geniş alanların sular altında kalması bekleniyor. Tahliye önlemleri tam gaz devam ediyor. Trafik şehir dışında, gri yeşil gökyüzünün altında normal seyrediyor. Birbirine karışan mavi ve kırmızı ışıklarıyla arada bir ambulans veya bir polis arabası geçiyor. Sanki büyü yapılmış gibi kavşaklara ne zaman bir acil durum aracı yaklaşıyor olsa ışıklar derhal yeşile dönüyor. Her şey bir plan dahilinde işliyor. Artık hiç kimse Ike Kasırgası'nda 2008 yılında yaşadığı karabasanı tekrar görmek istemiyor. Peki büyük bir metropolitan alan, bu planda öngörüldüğü kadar düzenli bir şekilde tahliye edilebilir mi? 4 bin 500 kilometrekarelik yüzölçümüyle Houston'dan daha büyük bir yer kaplayan ve 4 milyondan fazla bir nüfusa sahip Harris County, ABD'de nüfusun en yoğun olduğu yerleşim merkezi. Şu anda sadece Güneydoğu Texas'daki acil durumlar sırasında değil, aynı zamanda Birleşik Devletler genelinde yıl boyunca trafik yönetiminde devrimci bir yöntemin önünü açacak bir pilot plan uygulamakla meşgul. Bu planda her türden araç, trafik yönetimi altyapısı ve mobil cihazlar arasında güvenilir ve kolaylıkla birbirlerine bağlanabilirlik sağlanmasına odaklanmış bir araştırma girişimi olan ve Birleşik Devletler Ulaştırma Bakanlığı'nın (DOT) IntelliDriveTM programının bir parçası olarak geliştirilen teknolojilerden faydalanılıyor. ABD'deki trafik yönetimi teknolojilerinde liderliği elinde tutan ve dünya otomobil endüstrisinin önemli tedarikçilerinden biri olan Siemens, bu alanda da kilit bir oyuncu konumunda. Şimdiden büyük ölçüde hayata geçirilmiş bu planın ilk aşamasında Texas, Austin'deki Siemens Mobilite Bölümü'nün Akıllı Trafik Çözümleri (ITS), Harris County'nin dört bir yanındaki yaklaşık 400 kavşağı, ucuz ve basit kontrol sistemleri ile donatıyor. Bu sistemler herhangi bir anda kavşağa yaklaşmakta olan araç sayısına göre, trafik ışıklarının zamanlamasını otomatik olarak değiştiren bir algoritma kullanmakta. Bu teknoloji, bahsedilen işi başarabilmek için Unix tabanlı bir bilgisayar ile yakındaki araçlardaki akıllı telefonların adreslerini tespit edebilmek için bir anten ve kablosuz radyo okuyucusu kartından faydalanıyor. Siemens BT İnovasyonları Yöneticisi David Miller, "Houston'da paralı yollardaki ücret ödeme gişelerinin önündeki kutulara kurduğumuz pilot sistemle ilgili bir araştırma, tamı tamına aynı seyahat süresi tahminlerini üretmişti. Yani ayrıca pahalı ücret toplama ekipmanlarına gerek yoktu. Araç yoğunluğu ve hızları hakkında doğru tahminlerde bulunabilmek için akıllı telefona sahip sadece birkaç aracın izlenmesi yeterli oluyor" diyor. Bu telefonlardan gelen veriler, Texas A&M Üniversitesi Ulaştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş benzersiz bir yazılımdan faydalanılarak birleştiriliyor. Söz konusu yazılım USDOT tarafından fonlanan ve New Jersey, Princeton'daki Siemens Kurumsal Teknolojiler tarafından geliştirilmiş teknolojiden faydalanmakta. Houston'un genelindeki kavşaklara yerleştirilmiş sinyal kontrolcüleri, yoldaki araçların sayısını ve hızlarını gerçek zamanlı olarak doğru bir şekilde tahmin edebilmek için, bir araya getirilmiş bilgileri işliyor. Aynı zamanda bunları sürücülerin kendi akıllı telefonlarıyla erişebilecekleri coğrafi bir veri tabanı üzerinde haritalandırıyor.~
Bir tahliye sırasında, bu sistem sayesinde her bir sürücüye en kısa seyahat süresine sahip güzergahlar gönderiliyor. Böylece acil durum şartlarında çabucak kıtlaşabilen benzinden tasarruf edilmesi sağlanırken, tahliye güzergahları üzerinde gereksiz trafik izdihamlarının oluşmasının da önüne geçilmesi öngörülüyor. Harris County'nin büyük bir bölümündeki Siemens'in trafik sinyali kontrolcüleri, fiber optik kablolar aracılığıyla da birbirlerine bağlı durumda. Bu şebeke Houston'daki Transtar acil durum yönetim merkezindeki Siemens sunucularıyla yazılımlarına da bağlı. İlişkili çok sayıda patenti olan ve Miller ile birlikte Princeton'da projenin yazılım entegrasyonu takımına liderlik yapan Justinian Rosca, "Gidilebilecek en uç noktada, şehrin tamamında geçerli trafik şablonları bu teknoloji aracılığıyla optimumlaştırılabilir veya acil bir duruma has gereksinimlere göre yeniden oluşturulabilir. Bu bizim ortak akıl dediğimiz şeye klasik bir örnektir. Yani yeni hizmetler üretebilecek verileri yaratmak için dağ gibi boyutlarda veriyi birleştirmek" diye konuşuyor.

"Bir trafik lambası, bir araçlar ordusunun üzerine doğru gelmekte olduğunu gördüğünde otomatik olarak yeşile dönecek."

Öncelik belirleme.

Harris County, fon bulabileceğini varsayarak, ambulanslardan polis arabalarına, itfaiye araçlarına ve otobüslere kadar kamuya ait yaklaşık 2 bin aracı, yeni kurulmuş kavşak kontrol teknolojisiyle standart bir frekans üzerinden iletişim kurabilecek GPS radyo cihazlarıyla donatmayı planlıyor. Miller, "Ike Kasırgası'ndan çıkarttığımız derslerden biri de Houston'daki farklı bölgelerde birbirleriyle birlikte çalışamayacak kadar farklı iletişim cihazlarının kurulu olduğu acı gerçeğiydi. Oysa birlikte çalışabilen cihazlar olsaydı kapsamlı bir tahliye koordinasyonu sağlanabilirdi" diyor. ABD Federal İletişimler Komisyonu'nun geçtiğimiz günlerde IntelliDrive programının bir parçası olarak yüksek hızlı araçtan araca ve araçtan altyapıya iletişimde, 5,9 GHz'lik bant standardını onaylamasının ard��ndan bu iş kolaylıkla başarılabilir hale geldi. Tahsis Edilmiş Kısa Mesafeli İletişim (DSRC) olarak bilinen bu gelişme ile acil durum araçları için standartlaştırılmış bütünleşik cihazlar üretmek mümkün olabilecek. Miller, "Bu cihazın menzili çeyrek mili (400 metreyi) aşıyor. DSRC ile kendi konumunu, kavşaktaki kontrol biriminde çalışan uygulamaya göndererek yaklaşmakta olan araca geçiş önceliği hakkı verilmesi gerektiğini belirtecek. Bu uygulama yaklaşan aracın yönünü ve hızını algılayabildiği için yaklaşmakta olan acil durum aracının hızından bağımsız olarak trafik ışığını yeşile döndürebilir" diyor. Bu çözüm ile sadece ilk müdahale ekiplerinin araçlarının sabit altyapı ile uyumlu iletişim kurmaları değil, aynı zamanda kavşaklardaki çarpışma riskinin azaltılarak bu gibi araçların yolculuk süreleri de kısaltılmış olacak. Siemens, şu aralar DOT'ta kullanılmak üzere benzeri bir cihazı araştırma amaçları için geliştirmekle meşgul. Eğer onaylanırsa bu cihaz daha ileri testler ve nihayetinde ticarileştirilmesi için DOT "onaylı ürünler listesine" girecek.

ITS teknolojileri.
Ike Kasırgası'nın ardından yaşanan yıkım görüldükten sonra, Houston'ın neden bir sonraki acil duruma en mükemmel şekilde hazırlıklı olmak için elinden geleni yaptığı daha kolay anlaşılabilir. Peki ABD Ulaştırma Bakanlığı'nın IntelliDrive konseptine karşı bu kadar istekli olmasının ardında ne yatıyor? Siemens'in Austin ITS faaliyetlerinin başındaki Christy Peebles, "Son 60 yıldır ABD'deki felsefemizin tamamı 'daha fazla yol inşa etmekten' ibaretti. Bugün ise Amerikan şehirlerinde artık yer kalmadı ve hava kirliliğini, gürültüyü azaltma ve hepsinden önemlisi güvenliği artırmak yönünde yoğun baskılar altındalar. Yani artık resmin bütün parçaları bir araya geliyor. Bu yüzden ABD'nin ITS teknolojilerine öncelik vermesi şart" diye konuşuyor. Mesela aracın arkasındaki ve önündeki mesafeyi otomatik olarak hesaplamak için tasarlanmış araçtan araca veri hatlarının, şimdiden insanların hıza karşı yeterince tepki veremedikleri durumlarda yapılan kazaları azaltmasından bahsediyor. "Ancak, bu resimde eksik kalan parça araçtan altyapıya olan iletişim. Burada kavşak çarpışmalarının azaltılması, trafik akışının optimumlaştırılması ve benzin ekonomisinin iyileştirilmesi için devasa bir potansiyel var. Araba üreticileri, güvenlik özelliklerinin artırılmasının ekstra bir talep yaratacağını umduğundan bunun bir an önce yapılmasını istiyor. ~
Bu konuda Ulaştırma Bakanlığı'na baskı yapıyorlar" diyor. 2009 Ekim'inde California, Palm Desert'de düzenlenen bir deneme sürüşünde Siemens, BMW ve California Ulaştırma Bakanlığı, içinde yol kenarı trafik sinyali kontrolörlerinin, yazılımların, vitessiz bir arabanın ve mesaj setinin yani kısacası araçtan altyapıya teknolojisinin tamamının gösterildiği Siemens ürünü bir sunum yapmıştı. Buradaki sinyal kontrol birimi, sürekli olarak BMW 7 Serisi araçlar ile trafik ışıkları arasındaki mesafeyi karşılaştırıyordu. Miller, o anı şöyle anlatıyor: "Kavşağa yaklaştıkça, aracın gösterge panelinde geriye doğru sayım yapan bir trafik sinyali görüyorduk. Şu anda yeşilim ama beş dört üç iki bir saniye içinde kırmızıya dönüşeceğim diyordu." Arabanın ve trafik ışıklarının zamanlama sistemleri birbirleriyle gerçek zamanlı olarak iletişimde olduklarından Miller aracın ışıklardan geçemeyeceğini biliyordu. Ardından enerji tasarrufu için arabanın motorunu kapatıyor ve aküyü doldurmak için rejeneratif fren sistemini kullanırken kokpit sistemlerini çalışır durumda tutmak için aküden faydalanıyordu. Miller, "Bu trafik sinyali ayrıca araba içindeki sıcaklığı da kontrol ediyor. Duruş süresinin ne kadar olacağını bildiğinden enerji oburu sistemleri uygun bir şekilde düzenleyebiliyor. Sonra ışık yeşile dönmeden iki saniye önce de aracın motorunu çalıştırıyor" diyor.

Arabanızla konuşan trafik ışıkları.
Trafik ışıklarının sadece arabanızla konuşmakla kalmamasına, aynı zamanda onun işlevlerini de optimumlaştırmasına ne dersiniz? Palm Desert'de kullanılan teknolojinin manuel vitesli BMW arabalarda yüzde 15'e varan yakıt tasarrufu sağladığı ve debriyaja basıldığında otomatik olarak motorları durdurabildiği ispatlanmıştı. Ancak avantajlar bunlarla sınırlı değil. Bir arabanın kırmızı ışıkta geçerek yandan gelen araca çarpması anlamına gelen "T kemiği çarpışmaları" denilen vakalarda, her yıl binlerce insan ölüyor ya da ciddi şekilde yaralanıyor. Oysa kavşaktan araca iletişimin standart bir özellik haline getirilmesiyle bu gibi kazalar ortadan kalkabilir. Peebles, "Örneğin bir araç kırmızıya dönmek üzere olan bir trafik lambasına hızla yaklaştığında, yarının akıllı kavşak teknolojilerinin önünde yapabileceği iki seçenek olacak: Ya bu arabayı durdurmaya çalışacak ya da yeşil ışığı yanık tutarak geçip gitmesine izin verecek" diyor. Kulağa Büyük Birader gibi mi geliyor? Olabilir. Ancak, Peebles şu hususa parmak basıyor: "Çocuklarınızın okullarına daha güvenli gidebildiklerini bilmek muhteşem bir şey. Kırmızı ışık yönetimi de IntelliDrive ile Siemens teknolojilerinin desteklediği pek çok yöntemden sadece biri." Bundan başka, kentsel alanda bu teknoloji ağlaştırıldığında öncelikli araçların hedeflerine en kısa sürede varmalarını ve en kısa güzergahları kullanmalarını sağlayabilir. Bu gibi bir vakada araçtan altyapıya iletişim sistemi bir ambulans, polis arabası veya itfaiye aracının hangi rotayı izlediğini bilebilir. Peebles'e göre "acil durum araçlarıyla ilişkili çok sayıda kaza olduğu göz önüne alınırsa", herkes için daha güvenli olacak şekilde önündeki trafiği açabilir. Daha alt seviyede ise bu teknolojinin otobüslerin tam zamanında çalışmalarını sağlamak konusunda önünde alacağı çok yol var çünkü altyapı bir otobüsün geç kaldığının farkına vararak onu hızlandırmak için ona daha fazla yeşil ışık yakabilir. Bu sayede her olasılıkta otobüsü tercih eden insan sayısı artacaktır. Ancak, IntelliDrive teknolojisinin sunduğu en büyük avantajlardan biri de, arabalarını tek başlarına kullanan sürücüler için ne anlama geldiği. Miller, "Varsayın ki yollarda dolaşan hiçbir acil durum aracı yok. Otobüslerin hepsi tam zamanında çalışıyor ve siz yollarda yapayalnızsınız. Eğer arabanız doğru cihazlarla donatılmışsa bu ışıklar size hep yeşil yanacak!" diyor. Ve elbette aynısı, yanlarında IntelliDrive uyumlu cihazlar taşıyan yayalar ve bisiklete ya da motora binenler için de geçerli olacak. Artık IntelliDrive donanımlı araçlar tarafından elektronik olarak görülebilir hale geldikleri için önemli bir güvenlik avantajına da sahip olacaklar. Peki tüm bunlar bizi nereye götürecek? Miller, "Ben bunun çok çabuk gerçekleşeceğini düşünüyorum. Tümleşik cihazlar piyasaya çıktığında, ortalama bir sürücü trafik ışıklarını yeşile çevirebileceğini gördüğünde, bu teknoloji resmen uçuşa geçecek. Bu sayede otomobil sürmek çok daha güvenli hale gelecek. Yakıt tasarrufu sağlanacak. Bazı yazılım gün-cellemeleriyle, günün belirli saati için otopark rezervasyonu veya etkinliğe dayalı değişken fiyatlandırma gibi yeni cazip hizmetlerin önü açılabilir" diyor.    Arthur F. Pease

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz