Hedefimiz üniversite öğrencileri

Sina Afra ile kendi hikayesinden de yola çıkarak gençler için girişimciliğe giden yol haritasını konuştuk.

25.09.2014 22:41:260
Paylaş Tweet Paylaş
Hedefimiz üniversite öğrencileri
Türkiye’de yeşeren önemli girişimcilerden biri olan Sina Afra, şirketi Markafoni’yi sattıktan sonra Girişimcilik Vakfı ’na ağırlık verdi. Girişimcilik için en ideal yaşın aslında gençlik dönemi olduğunu düşünen Afra, “Çünkü bu yaşlarda aslında kaybedecek hiçbir şeyiniz yoktur” diye konuşuyor.

Girişimcilik kültürünü geliştirmek için altyapı oluşturmanın gerekliliğine dikkat çeken Afra, “Buna temelden başlamak gerektiği kanısına vardık ve üniversite öğrencilerini hedef kitle olarak seçtik” diyor.

Markafoni markasıyla Türkiye’nin ilk özel alışveriş kulübünü kurarak Türkiye’de e-ticaret sektöründe büyük bir başarıya imza atan Sina Afra, geçtiğimiz yıldan itibaren “Girişimcilik Vakfı” ile potansiyel girişimci gençlere ön ayak oluyor. Afra, kendi tanımıyla “geç yaşta başlayan” girişimcilik macerasından yola çıkarak bu yola baş koymuş...

Memur bir baba ve sanat tarihçisi bir annenin oğlu olan Afra, hep “Mezun olduktan sonra sağlam bir yere gir ve çalış” tavsiyeleriyle büyümüş. O da 40 yaşına dek büyüklerinin sözünü tutup kurumsal, ciddi işyerlerinde çalışmış. Ama bir profesyonel olarak dünyanın lider e-ticaret şirketi eBay’de çalışırken sıkça başarılı girişimcilerle karşılaşması kafasında “Acaba ben de kendi işimi yapabilir miyim” sorusunu uyandırmış.

“Birdenbire etrafım kendi işini kurmuş insanlarla çevrilmişti. Artık kaçış yoktu, bu virüs bana da bulaşmıştı” diyen Afra, bu heyecanla Mar-kafoni’nin kurucu ortaklarından biri olmuş. Türkiye’deki girişimcilik ortamına ivme kazandırmak isteyen Afra, 5 yılın ardından 2014’te Markafoni’deki CEO’luk görevinden ayrılarak Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın kuruluşuna öncülük etti.

Vakıf, Türkiye’deki girişimcilik ve liderlik açısından “en yatkın” ve “en yetenekli” gençlerin bulunmasını misyon edinirken, internet girişimciliğinin yanı sıra tüm alanlardaki girişimcilik fikrine ilham olmayı hedefliyor. Vakıf, 5 aşamalı testi geçen 24 yaşından genç üniversite öğrencilerine girişimciliği birinci elden anlatmanın yanı sıra eğitimleri boyunca ayda 500 TL burs veriyor. Her bölümden girişim heveslisi gençlere kapılarının açık olduğunu belirten Afra, “Sadece bize şunu anlatması lazım; girişimcilere destek veren bir vakfa neden başvuruyorlar” diyor.

Özellikle neden gençleri hedeflediklerini ise şöyle anlatıyor: “Girişimcilik için en ideal yaş, aslında gençlik dönemidir. Çünkü bu yaşlarda aslında kaybedecek hiçbir şeyiniz yoktur... Diğer taraftan benim gibi 38 yaşında girişimci olmaya karar verdiğiniz zaman kaybedecek hem maddi hem manevi çok daha fazla unsur var.” Afra ile kendi hikayesinden de yola çıkarak gençler için girişimciliğe giden yol haritasını konuştuk. İşte söyleşimizden satırbaşları.~

Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Türkiye’de girişimcilik konusunda son yıllarda bir “uyanış”, bir “diriliş” yaşandığı doğru. Ancak “alt yapı” ve “kafa-yapı” eksiklikleri nedeniyle ülkemiz kendisinden beklenen gelişimi gösteremiyor. Biz de bu gelişimi hızlandırmak ve girişimci gençlerin önünü açmak adına bu vakfı hayata geçirdik.

Başkanı olduğunuz Girişimcilik Vakfı, girişimcilik yapmak isteyen gençlere önayak olmayı hedefliyor. Bu konuda gençlerle şimdiye kadarki çalışmalarınızı özetler misiniz ?
Şimdiye kadar birçok üniversitede konuk konuşmacı olarak davet edildim ve öğrencilerle buluşma fırsatı yakaladım. Buna ek olarak her yıl düzenli olarak katıldığımız konferans ve workshop’larda yine gençlerle bir araya gelerek sohbet etme fırsatım oldu.

Bu noktada girişimcilik kültürünü geliştirmek için altyapı oluşturmamız gerektiğini düşünerek, buna temelden başlamak gerektiği kanısına vardık ve üniversite öğrencilerini hedef kitle olarak seçtik. Çünkü gençler, bu yaş aralıklarında ve üniversite ortamında risk almaya, farklı ve yeni şeyler öğrenmeye, en önemlisi de ilham almaya çok daha açıklar.

“Dünyadaki benzer kuruluşlar girişimcilere yardım ediyor, biz ise tamamıyla insanlara ilham vermek için yola çıktık” diyorsunuz. Girişimci olmak isteyen gençler için bunun anlamını açıklayabilir misiniz?
Bu soruyu kendimden örnek vererek cevaplayabilirim. Hayatım boyunca “kendi işini” yapma kültüründe büyütülmedim, yaşamadım, hatta düşünmedim. Babam memur, annem sanat tarihçisi. Ailenin diğer fertleri genelde akademisyen. Böyle bir aileden geldiğinizde, çocukluğunuz hep aynı tavsiyelerle geçer. “Oğlum, okulda iyi çalış, ondan sonra da
sağlam bir yere gir ve çalış.”

 Bu arada çocukluğumun “sağlam işyeri” ya Dışişleri Bakanlığı’dır ya da akademik kariyer. En azından benim duyduğum söylem hep buydu. Ben de bana denileni yaptım. Okudum, lisan öğrendim, kendimi geliştirdim, okulları bitirdim ve bana göre sağlam bir yerde işe başladım. İlk başladığım yer KPMG.~
12 yıl orada büyük bir zevkle çalıştım, danışman olarak başladığım kariyerimde ortaklığa kadar yükseldim. Bir kez bile “Kendi işimi yapmalı mıyım” sorusunu kendime sormadım. Hatta kendi işini yapanlara hep biraz kuşkuyla baktım diyebilirim. Aldıkları risk bana çok yüksek geliyordu.

eBay’e geçtiğim günden itibaren her şey değişmeye başladı. Şirket satın almalarından da sorumlu olduğum için her hafta “kendi işini kurmuş” insanlarla konuşmaya başladım. Genci, yaşlısı, teknolojiye hakim olanı, satış uzmanı gibi her türlü ve birbirinden farklı insan karşımda oturuyordu ve şirketlerini ki genelde hiçbir şirketin yaşı 2 yılı geçmezdi, milyon dolarla eBay’e satmaya çalışıyorlardı. Bu yetmiyormuş gibi eBay’de üst düzey çalışanların bir bölümü zamanında kendi işini kurmuş, daha sonra da satmış veya batmış kişilerdi. Anlayacağınız, kafam çok bulanıktı. Birdenbire etrafım kendi işini kurmuş insanlarla çevrilmişti. Artık kaçış yoktu, bu virüs bana da bulaşmıştı.

Peki sonrasında nasıl girişimci oldunuz?
Sonra Markafoni’yi başlattık. Bugün sorarsanız, girişimcilik dışında başka bir şey yapmak istemediğimi, hatta başka bir şey yapamayacağımı söylerim. Nasıl KPMG’de 12  yıl maaşlı eleman olarak çalışmışım, bugün bile durup düşünüyorum.

Anlatmak istediğim, bir insanın “kendi işini yapması” bulunduğu ortamla çok alakalı. Belki benim ailemde herkes girişimci olsaydı, benim de aklımdan girişimcilik dışında başka bir şey geçmeyecekti. Belki hayatıma bir girişimcilik kültürü daha erken girseydi, iş hayatımın ilk yıllarında girişimciliğe adım atacaktım.

“Keşke 20 yaşımdayken başlasaydım,” diye kendi kendime hayıflan-mışımdır. Aynı deneyimi en azından başka genç insanların yaşamaması, 40 yaşında girişimci olmak yerine girişimciliğe istediği zaman adım at-ması umuduyla Türkiye Girişimcilik Vakfı’nı kurma kararı aldım.

Girişimci olmak isteyen gençler vakfınıza hangi koşullarda başvurabiliyor?
Başvurmak isteyen öğrencinin hangi bölümde okuduğu ya da hangi üniversiteye gittiği bizi ilgilendirmiyor. Dileyen herkes bize Türkiye Girişimcilik Vakfı sitemiz www.girisimcilikvakfi.org üzerinden başvurabilir.~

Başvuran gençler, destek alabilmek için hangi aşamalardan geçiyor? Aldıkları desteğin boyutu nedir?
Web sitemiz üzerinden yapılan başvurular 5 aşamadan oluşuyor. İlk aşamada öğrencinin üniversitede hangi kulüplere üye olduğu, spor takımında olup olmadığı gibi CV’sin-de yer alan detaylar soruluyor. İkinci aşamada öğrencilerden neden başvuru yaptıklarına dair maksimum 3 dakikalık kısa bir video çekip yüklemelerini istiyoruz.

Üçüncü aşamada öğrencilerin kişilik envanterini ortaya çıkaran testi yapmalarını bekliyoruz. Dördüncü aşama tamamen görselliğe dayalı bir testten oluşuyor. Son aşamada ise devreye mülakat giriyor. Bu 5 aşamadan geçen her öğrenci üniversite eğitiminin sonuna kadar bizden ayda 500 TL burs alma hakkı kazanacak.

Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinden olduğunuz için sizden yol göstermenizi isteyen girişimci adayları var mı? Onlara nasıl bir strateji izlemelerini öneriyorsunuz?
Ana tavsiyem, herkesten nasihat almamaları. Şaka bir yana, girişimcinin kendi yaptığı işe inanmış olması gerekiyor. O inanç olunca, çevresini, yatırımcıyı etkileyebiliyor. Onun için inanmadığınız girişime girmeyin derim. Bir de fikrinize aşık olmayın, uygulama çok daha önemli.

Siz 38 yaşında girişimci olmaya karar verip 40 yaşınızda ortaklarınızla Markafoni’yi kurmaya karar vermişsiniz. Girişimcilik için geç kaldığınızı düşünüyor musunuz?
Sizce girişimcilik için ideal yaşlar nedir?

Girişimcilik için en ideal yaş, aslında gençlik dönemidir. Çünkü bu yaşlarda aslında kaybedecek hiçbir şeyiniz yoktur. Daha atılgan, heyecanlı ve beynin daha çok dinç olduğu dönemlerdir. Diğer taraftan benim gibi 38 yaşında girişimci olmaya karar verdiğiniz zaman kaybedecek hem maddi hem manevi çok daha fazla unsur var.

Girişimci olmak isteyen gençler üniversite sırasında formel eğitim dışında ne gibi hazırlıklar yapmalı?
Networklerini güçlendirmeleri ve yeni fikirleri kapabilecekleri ortam arayışında olmalarını tavsiye ederim.~

Üniversite eğitimi sırasında hangi tip stajlar veya çalışmalar girişimci olmak isteyen gençler için daha faydalı olur?
Tek boyutlu bir cevap burada mümkün değil. Bir stajda içerik anlamında ne kadar çok öğrenebilirsiniz, emin değilim. Ama tanıştığınız insanlar size yol gösterebiliyor. Stajların bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Siz internet girişimcisi olarak yola çıktınız. Bugün yeni başlayacaklar için hangi alanlarda girişimcilik için yeni fırsatlar görüyorsunuz?
Amacımız tüm sektörlerde somut proje geliştirmek değil girişimcilik fikrini yaymak. Eğer girişimcilik başarılı olursa birçok insana iş imkanı yani istihdam ve uzun vadeli pozitif geri dönüş sağlamakla kalmayacak aynı zamanda birçok kişiye ilham da kazandıracaktır. Bu da Türkiye’nin gelişimi ve geleceği için çok önemli bir unsurdur.

Çünkü bu bir kartopu efekti. Zamanla gençlerin bakış açısı değişecek. Bu, kısa vadeli değil, en az 10 yıllık bir program. Her yıl 1 milyon kişi iş dünyasına girmeye çalışıyor. Fakat onları istihdam edecek bir yapımız da yok. Girişimcilik bu nedenle de çok iyi bir alternatif.

Girişimci olmak isteyen gençler finansman kaynaklarına nasıl ulaşabilir?
Sayısız yol olduğunu düşünüyorum: Galata Business Angels, eTo-hum, Girişim Fabrikası, diğer yatırımcı networkleri başlıca örnekler.

Önümüzdeki 10 yıllık dönemde hangi alanlarda girişimcilik fırsatları olacağını düşünüyorsunuz?
İleri teknoloji, elektrikli araba, 3D printing, biotech ve eTicaret.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz