İlk işe zor veda

Türkiye’nin en önemli şirketlerinde görev alan, yıllarca üst düzey yöneticilik yapan isimlerin, gençlere yol gösterecek iş değişiklik öyküleri...

1.11.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
İlk işe zor veda
Kariyer yolculuğunda “ilk iş ” her zaman kritik bir rol oynar. Geleceğin şekillenmesinde, önemli kararların alınma,sında önemli bir eşiktir. Bu nedenle ilk işten ayrılmak, zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkar. Türkiye’nin en önemli şirketlerinde farklı pozisyonlarda görev alan, yıllarca üst düzey yöneticilik yapan isimlerin, ilk işlerine veda öyküleri de bu nedenle oldukça önemli. İşte onların gençlere yol gösterecek iş değişiklik öyküleri...

İLK İŞTE UZUN YILLAR
Uzun yıllar bankacılık sektöründe üst düzeyde görev almış ve şu anda Türkiye’nin önde gelen şirketlerine danışmanlık yapan Ziya Akkurt, ilk işyeri olan İnterbank’ta 6 yıl çalıştı. İşe idealist duygularla girdiğini ve bankacılığı burada öğrendiğini söyleyen Akkurt, o zamanki hayalinin bankanın dış işlerinde çalışmak olduğunu söylüyor. Akkurt, bu pozisyonda 1,5 yıl çalıştıktan sonra nasıl işten ayrılmaya karar verdiğini şöyle anlatıyor:

“Uluslararası bankacılık yapıyorduk. Bizden sorumlu olan genel müdür yardımcısı Amerikalı bir hanımdı. Yönetim değişikliği olunca ayrıldı. Ardından ben de işten ayrılmayı düşünmeye başladım. Ancak 45 ay muhasebesini yaptıktan sonra bir iş bulup ayrılmaya karar verdim. BNP AK Dresner, o zaman tek şubeli bir bankaydı. Başımız sıkıştığında gidip çözüm arayabileceğimiz deneyimli insanlar yoktu. Ancak orada kendi kendime çok şey öğrendim.” Atlas Halı Genel Müdürü Dr. Meriç Bebitoğlu, iş hayatına 1994’te atılmış. Yeni mezun bir endüstri mühendisi olarak Zeytinoğlu Holding’in merkezinde stratejik planlama uzmanlığı görevini üstlenen Bebitoğlu, 4,5 yıllık bu ilk deneyimden sonra aldığı iş değiştirme kararını şöyle anlatıyor:

“Yüksek lisansı ve doktoranın örgün bölümünü tamamladıktan sonra grup şirketlerinden ZET Bilgisayar’a geçme görüşmeleri yapmak için tam bir yıl bekledim. Geçtikten sonra da kendime grup içinde terfi etme hedefini koydum ve bunun için de tam bir yıl hazırlık yaptım. 15 günde bir ofisine gelen koordinatörü yakalayıp görüşmemi yaptıktan sonra yani yine tam bir yıllık hazırlığın ardından hedefime ulaştım. Satış ve pazarlama müdürü olarak tam 27 yaşında grubun tarihindeki en genç yönetici oldum.”

HEYECANIN PEŞİNDEN KOŞTU
Pamukbank, Boyner Holding, Turkcell, GNC gibi birçok şirkette yöneticilik yaptıktan sonra yeme içme sektörüne geçiş yapan MSA Genel Müdürü Sitare Baras, ilk iş değişikliği kararını “Bu ben değilim” diyerek aldı. İlk işini bürokratik ve uzun süreçlerle yürüyen bir iş olarak tanımlayan Baras, “Ben ise hep daha işin en başından heyecanlı bir vizyonun, yapılmamışı yapacak olmanın’ peşinden koşmak istedim” diyor.~
Baras’ın hikayesi şöyle: “İlk iş değişikliğim Advantage Card projesine geçişimdir. Prestijli bir özel şirkette çalışıyordum ve 2-3 yıllık bir tecrübem vardı. Görüşmeye çağrıldım ve gittim ama ortada henüz bir ofis bile yoktu. O zamanki genel müdür beni kolilerin, kutuların üzerinden atlayarak karşıladı. Advantage, 4-5 kişilik bir proje ekibiyle yürüyordu. Ama ortada tarif edemediğim müthiş bir heyecan dalgası vardı. Genel müdür bana detay detay, ama hep o müthiş heyecanla büyük resmi anlattı. O akşam üstü istifamı verdim.”

İŞİNİ İYİ YAPTI TEKLİF ALDI
ODTÜ’de elektrik ve elektronik mühendisliği eğitimi alan KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, o yıllarda hedefini kontrol sistemleri konusunda uzmanlaşmak ve bunu da çalışmayı istediği küresel iki şirketten birinde gerçekleştirmek olarak belirledi. Kariyerine yurtdışında başlamak için yüksek lisansını tamamladıktan sonra Avustralya’ya giden Nalbantoğlu, bir aile şirketinde işe başladı. İlk iş değişikliği ise bu şirkette çalışırken aldığı teklifle oldu: “Gerçekleştirdiğim çalışmalar neticesinde, çalışmayı hedeflediğim iki şirketten biri olan dünya devi Honeywell’e karşı bir proje kazandık. İşimi iyi yapmanın neticesinde de başlangıç seviyesinde bir yönetici unvanıyla Honeywell’e transfer oldum. Büyük bir heyecanla görevime başladığımda yetenekli bir mühendis olarak dünya devi bir şirkette, çok farklı işler yapacağımı, farklı yerlere geleceğimi ve yeteneklerimi geliştirme imkanı bulacağımı düşünüyordum. Ama gerçek ile beklentim maalesef birbirini tutmadı.”

DÖRDÜNCÜ AYDA İSTİFA ETTİ
Homend Genel Müdürü Hakan Koçer, üniversiteyi bitirir bitirmez CAD/CAM yazılımları pazarlayan bir şirkette, sistem destek mühendisi olarak çalışmaya başladı. İşinin önemli parçalarından biri de müşterilere yapılan demo çalışmalarıydı. Ama bu demolar, onun ilk işinden ayrılmasına da vesile oldu. Koçer, o dönemde henüz 4 aydır çalıştığı ve sevdiği işinden ayrılış nedenini şöyle anlatıyor:

“Aynı gün içinde iki müşteri demosu vardı. Patron iş-istasyonlarından birini yanına alıp Ankara’ya uçmuştu. Bize kalan iş-istasyonunun ise mouse’u arızalıydı. Müşteri gelmeden bir mouse satın aldım ve demonun sorunsuzca yapılmasını sağladım. Ertesi gün şirket toplantısında patronum herkesin içinde ona sormadan mouse satın almış olmamı eleştirip bundan sonra ona bilgi vermeden hiçbir şey almamamı tembih etti. Mouse satın almak için bile inisiyatifimin olmadığı bir şirkette çalışmak istemediğimi söyleyip istifa ettim.”~
ÜNİVERSİTEDEN YÖNETİCİLİĞE
İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, ilk iş değişikliğini akademisyenlikten iş dünyasına doğru yaşadı. İDO genel müdürlüğünü üniversitede akademik çalışmalarına odaklanmış bir öğretim görevlisiy-ken karşına çıkan bir fırsat olarak nitelendiren Paksoy, bu görevin kendisi için hem bir şans hem de önemli zorluklar barındıran yeni bir tecrübe alanı olduğunu söylüyor: “İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletmeleri Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı’na kadar yükselmiştim. Bir gün Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne (TDİ) yönetim kurulu üyeliğine seçildiğimi söylediler. Buradaki görevim sırasında sektör temsilcisi kimliğimizle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a ulaşımla ilgili bir rapor hazırlamıştık. Bundan sonraki gelişmeler takdire dayalı oldu. Bir gün üniversiteden çıkarken telefonum çaldı ve İDO genel müdürlüğüne atandığımı öğrendim.”

“HESAPLI RİSKLER BAŞARI GETİRİR”

Global Bilgi Genel Müdürü Bahadır Pekkan, ilk iş değişikliğinin tesadüfen gerçekleştiğini söylüyor. “KPMG firmasında çalışırken arkadaşım, çalıştığı firmada yeniden yapılandırılmak istenen bir departmana yönetici arandığını ve beni önerdiğini söyledi. İş ve firma çok ilginç geldi ama kararsız kaldım” diye anlatan Pekkan, kısa bir tatil yaparak detaylı düşündü ve ardından işi kabul etmeye karar verdi. Pekkan, iş değiştirmeyi düşünen gençlere, şirketlerin imajına fazla önem vermelerini öneriyor: “Firmanın pazardaki konumu, finansal durumu gibi temel bilgilerin yanı sıra şirket kültürü ve çalışacağınız yönetici hakkında da bilgi toplayın. Doğru zamanı ve iş fırsatını yakaladığınızda mutlaka değerlendirin. Fırsatlar sonsuz değil. Hesaplı riskler almak her zaman daha büyük başarılar getirir.”

CEO’LARDAN TAVSİYELER
KALBİNİZİ DİNLEYİN

Atlas Halı Genel Müdürü Dr. Meriç Bebitoğlu, iş değişikliği düşünenlere şunları öneriyor: “Severek, istek ve azimle çalışıp çalışamayacağınız ortam olmasına, firmanın da geleceğinize, iş başarısı ve hedeflerinize nasıl katkılar sağlayabileceğine mutlaka bakın. Kalbinizi dinleyin. Yani en az IQ’nuz kadar EQ’nuzu da kullanın. Öncelikle sizi neyin mutlu edeceğini belirleyip, daha sonra bu belirlediğiniz mutluluk kaynaklarının önünüzdeki kariyer alternatifleriyle kesişip kesişmeyeceğine bakın.”~
İŞ EVLİLİK GİBİ
Bir işe girmeyi evliliğe benzettiğini söyleyen Homend Genel Müdürü Hakan Koçer, “İnsanın kendini iyi tanıması, kişiliğine, beklentilerine uygun bir işte çalışması çok önemli. İnsan aslında iş yeriyle bir bakıma evleniyor. O yüzden oradan emekli olacak kadar sevilecek, geleceği parlak, beklentilerin karşılanacağına inanılan bir işyeri seçilmeli” diyor.
TUTKULARI İZLEMEK
IDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, değişimden korkmamak gerektiğini ama sürekli değişiklik peşinde koşmanın da doğru olmadığının altını çiziyor. Paksoy, fırsatları ve riskleri iyi analiz etmek gerektiğini hatırlatıyor: “Doğru analizler geliştirip doğru müdahalelerde bulunanlar, mümkün olduğunca fırsatlardan yararlanıp riskleri bertaraf edenler, tutkularını iyi ölçüp onun peşinden gidenler ve fırsatları değerlendirmek için sabırlı ve azimli bir çalışma içerisine girenler başarıyı yakalayabiliyor.”
MUTLULUĞUN PEŞİNDE
MSA Genel Müdürü Sitare Baras’ın gençlere tavsiyesi ise şu: “Para ve statü diye yola çıkmayın. Hayatta sizi nasıl bir iş mutlu edecekse onun peşinden gidin. İşinizi iyi, hakkıyla ve en önemlisi tutkuyla yapıyorsanız para mutlaka peşinden gelecektir.”
MAAŞIN BÜYÜKLÜĞÜ ÖNEMSİZ
KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, kendi hikayesinden yola çıkarak gençlere şunları söylüyor: “Karşınıza çıkan iş fırsatı, kariyer hedefinize sizi ulaştıracak, gelişiminize katkı sağlayacak mı, bu sorulara yanıt verip değerlendirmenizi yapın. Markaların büyüklüğü, sizi yanıltmasın. Kısa vadede maaş artışını da bir cazibe noktası olarak görmeyin.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz