Tekstilin başkenti Bursa ihracatta büyüyor

Bursa tekstil sektörü, üretimdeki gücünü teknolojisi yüksek, markalaşmaya yönelik ürünlere yaptığı yatırımlarla destekliyor.

1.06.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Tekstilin başkenti Bursa ihracatta büyüyor
Kumaştan ipliğe geniş bir yelpazede yalnızca Türkiye'nin değil, birçok dünya ülkesinin de tekstil sektörü ihtiyacını karşılıyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın verilerine göre 74 büyük firma ile önemli bir konumda bulunan tekstil, emek yoğun bir sektör olmasından dolayı 80 bini geçen çalışan sayısıyla da Bursa'nın istihdamına katkı sağlıyor. İhracatta ise yılın ilk dört ayında geçen yıla göre yüzde 11 artış kaydedildi.

Türkiye’de tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin önemli merkezlerinden biri de Bursa, Tarihi açıdan da bakıldığında tekstil dokumacılığını başladığı şehir olan Bursa, Bursa Tekstil ve Konfeksiyon Ar-Ge Merkezi Başkanı Ekrem Hayri Peker’in verdiği bilgilere göre Avrupa’nın en büyük hazır giyim ve ev tekstili üreticisi, dünyanın en büyük beşinci ring iplik üreticisi. ikinci büyük çorap üreticisi, elyaf ve iplikte Avrupa’nın ikinci, dünyanın sekizinci elyaf ve iplik üreticisi. Üretimde dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Bursa, finansman sıkıntısı, artan işçi maliyetleri, enerji fiyatlarındaki yükselişler ve özellikle Çin ve Hindistan kaynaklı artan rekabetin dezavantajlarını yaşadı.

Son yıllarda kümelenmesini tamamlayan Bursa tekstil sektörü toparlanmasını hızlandırdı. Peker’e göre en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’da özellikle 2008 yılından bu yana süregelen durgunluk, üretimde gerilemelere neden olurken, bu durum ihracatçıların yeni pazar arayışlarına girmelerine neden oldu. Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin verilerine göre Bursa’da 2013’ün ilk dört ayında 641 milyon 136 bin dolarlık ihracat yapıldı, Geçen yılın aynı dönemine göre tekstilde yüzde 11,61, hazır giyim ve konfeksiyonda ise yüzde 14,46 artış kaydedildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre ise 2013 Ocak-Mart döneminde Türkiye'den 4,3 milyar dolar değerinde hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yapıldı, 2012 yılının Ocak-Mart dönemine kıyasla ihracatta, dolar bazında yüzde 8,1 oranında artış oldu.~
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, 2013 Ocak-Mart döneminde ihracatı yüzde 0,4 oranında artan otomotiv endüstrisinin ardından, en fazla ihracat yapan ikinci sektör konumunda bulunuyor, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şankaya da, 139 milyon dolar ihracat ile geçtiğimiz yıla göre ihracatını yüzde 14 oranında Türkiye ortalamasının üzerinde artırdığı bilgisini veriyor.

YENİ İHRACAT PAZARLARI
Bu yılın nisan ayı ihracat rakamlarına baktığımızda ise Avrupa ülkelerine ağırlıklı olarak ihracat yapıldığı görülüyor; öyle ki, ilk 10 ülke içinde ise 8 Avrupa ülkesi bulunuyor. İlk sırada yüzde 6,47 oranında artış ve 10 milyon 125 bin dolarlık ihracat ile Almanya yer alırken, ikincilikte 9 milyon 279 bin dolarlık ihracat ile İngiltere ve üçüncülükte ise yüzde 30,73 oranında artış ve 6 milyon 937 bin dolarlık ihracat ile İspanya bulunuyor. Listede ayrıca altıncı sırada yer alan Rusya Federasyonu yüzde 558,53 oranında ve yedinci sırada bulunan İtalya ise yüzde 128,26 oranındaki artış ile öne çıkan ülkeler.

Pazarları bilen, hareket kabiliyeti ve organizasyon yeteneği gelişmiş insan kaynaklarıyla sektörü, günümüz rekabet dünyasında dezavantajlarını avantaja dönüştürebilecek noktada bulunuyor. Bu bağlamda ülkemiz hazır giyim sektörünün Çin ve Hindistan gibi ülkelerle rekabet edebilmek için yüksek katma değer ve markalaşma yolunu takip etmek zorunda olduğuna dikkat çekiliyor. Avrupa ülkeleri sektör için hala en büyük ve en önemli pazar konumunda. Hem bu pazarlardaki pozisyonun korunup geliştirilmesi hem Ortadoğu, Afrika ve Asya'da gelişen ülkelerde pazara giriş hedefleniyor.

Türkiye'nin toplam hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının dörtte üçünün yönlendiği AB ülkelerinin ekonomilerinde genel anlamda bir durgunluk olmakla birlikte, yılın ilk üç ayında bu ülke grubuna sektörel ihracatı ise yüzde 6,3 oranında artış gösterdi. Üretim maliyetlerindeki yükseklik ve Euro/dolar paritesinin düşük seyretmesi ise, Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracat performansına etki eden yurtiçi faktörlerden. UHKİB Başkanı fiankaya, sektör olarak yaşadıkları sıkıntıları ise şöyle anlatıyor: “Bunların başında kur farklarının yarattığı büyük zararlar var. Bildiğiniz gibi istikrarsız döviz kuru sistemi ihracata doğrudan etkide bulunuyor. Kurlardaki oynamalar karşısında ihracatçıların korunması gerekiyor.~
Hem kur farklılıkları hem istihdam ve enerji maliyetleri sektörümüzü zaten fazlasıyla yoruyor. Sektörümüz istihdam yükleri bakımından da Türkiye’yi taşıyan sektörlerden biri. Bunun yanında faizlerin yaşanan parasal genişlemeye rağmen göreceli olarak yüksek oluşu da yeni yatırımların önünde bir engel teşkil ediyor"

TASARIMA DAYALI HIZLI VE ESNEK ÜRETİM
Son yıllarda dünya hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe “hızlı moda” kavramı öne çıktı. Yeni ve yenilikçi ürünlerle vitrine çıkmak, rekabetin ana unsurlarından birisi haline geldi. Sektörün rekabetteki elinin güçlendirilmesi için lojistik süreçlerden kaynaklanan gecikmelerin tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu nedenle Bursa’nın tasarıma dayalı hızlı ve esnek üretim yapmak konusunda daha da yol kat etmesi gerektiğine işaret ediliyor.

Diğer yandan sektörün markalaşması için farklılık yaratması ve katma değeri yüksek ürünler üretmesi de çok önemli. Ayrıca sektörün Ar-Ge ve tasarıma dayanan, modayı belirleyen ve yüksek teknolojili ürünlerle dünya pazarlarında yer almak zorunda olduğuna işaret ediliyor.

Gelecek yıllarda bizi sıradan tekstil ürünleri yerine teknik tekstiller gibi daha hızlı, daha hafif ve daha akıllı olan tekstiller ve bunlardan üretilen ürünler bekliyor. Bu anlamda tekstil ve konfeksiyon sektörü, Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık vererek, yenilikçi ve akıllı tekstile yatırım yapmayı hedefliyor.

Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Danışma Kurulu Üyesi ve Coats Türkiye İplik Sanayi Genel Sekreteri İlhami Öztürk, İstanbul’da başlayan ve 1968 yılından bu yana Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime devam eden fabrikalarında otomotiv, ayakkabı, beyaz eşya, enerji gibi sektörlere yönelik yapılan özellikli iplik üretiminde yoğunlaştıkları bilgisini veriyor.

Coats Türkiye, geç tutuşma özelliğine sahip olan aramit iplikleri ile fiber optik kabloların içinde yer alan koruyucu iplikleri üretmeyi hedefliyor. Öztürk, sanayiye yönelik endüstriyel üretimde geçen yıl bir önceki yıla oranla yüzde 12 büyüme kaydettiklerini, ürün bazında ise iplikte yüzde 12, fermuarda yüzde 15’lik büyüme sağladıklarını ifade ediyor. Coats Türkiye, bu yıl da en az yüzde 7’lik büyüme hedefliyor.~

Zorlu Holding Korteks iplik Genel Müdürü Necat Altın
“İŞÇİLİK MALİYET YÜKLERİ AZALTILMALI”

Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren 70’in üzerinde şirketten biri de Zorlu Holding bünyesindeki Korteks İplik. 20 yıldan uzun süredir polyester iplik üreten şirketin genel müdürü Necat Altın, başta Almanya, Belçika, İngiltere, İtalya ve İspanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ve Tunus, Suriye, Lübnan, Brezilya ve ABD’nin de aralarında bulunduğu 60’dan fazla ülkeye 50 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını ifade ediyor. Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük entegre polyester iplik üreticisi ve ihracatçısı konumunda bulunan ve 35 ülkeye Taç markasıyla iplik ihracatı yapan şirketlerinin Orta ve Güney Amerika ülkelerini yeni pazar hedefleri olarak belirlediğini belirten Altın, tekstilde markalaşmanın en önemli katma değeri oluşturduğuna işaret ediyor.

Sektör temsilcilerinin sıklıkla dikkat çektiği konulardan biri de dampingli ithal ürünlerin mevcut kapasiteyi engellediği. Özellikle Çin, Hindistan gibi yükselen ekonomilerin ucuz işçilik ve devlet destekleri ile rekabette öne çıktığı görülüyor. İşçilik maliyetleri üzerindeki yüklerin azaltılması, döviz piyasalarında aşırı dalgalanmaların sektör ve finans kuruluşlarıyla doğru yönetilmesi için firmaların desteklenmesi gerektiğini ifade eden Altın,“Türkiye sentetik iplik pazarının, sentetik iplik üretim kapasitesinin 400 bin ton civarında olduğu, buna karşın 400 bin ton civarında ithalat yapıldığı göz önüne alınmalı. Dampingli ithalat ürünleri nedeniyle bu kapasite tam kullanılamamakta. İstihdam sağlamada sektör, kişi başı yatırım değeri bakımından 250 bin dolarla değerli bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Kapasitenin kullanılabilmesi halinde sektörde istihdam 10 bin kişiyi geçecek.Var olan kapasitenin iç piyasadan karşılanması halinde önemli miktarlarda yan sanayi alanı oluşturacak yaklaşık 40 bin kişiye istihdam sağlanabilecek” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz