Turizmin başkenti hızlı toparlanacak

Turizm gelirleri yüzde 20 azalan Antalya 2010'da hızlı toparlanacak.

17.07.2015 20:48:250
Paylaş Tweet Paylaş
Turizmin başkenti hızlı toparlanacak
Antalya, 640 kilometrelik sahil şeridi, zengin tarihi ve ören yerleri, 12 ay devam eden turizm hareketleriyle Türkiye’nin turizm başkenti. 2008 yılı rakamlarına göre Türkiye’ye gelen 100 turistten 38’i Antalya’ya geliyor. 2008’de Antalya’ya hava ve deniz yoluyla gelen yerli-yabancı ziyaretçi sayısı 9 milyonu geçti. 500 bin adetlik yatak kapasitesiyle Türkiye rakamının yüzde 40’ına sahip olan il, turizm sektörü şirket vergileri ve döviz geliriyle Türkiye ekonomisine çok önemli bir katkı yapıyor. Antalya’nın Türkiye GSYİH’si içindeki payı yüzde 3’ün üzerinde. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi sıralamasında 10’uncu sırada yer alan il, bütçe gelirleri tahsilâtı nda ise Türkiye 7’ncisi. Ayrıca gelir vergisi mükelleşeri sayısı bakı- mından 6’ncı, kurumlar vergisi mükelleşeri toplamı bakımındansa İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4’üncü sırada yer alıyor. İl, 2008 yılında kredi kullanımında İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4’üncü, mevduat hacminde ise Bursa’dan sonra 5’inci sırada bulunuyor. İlin ekonomisine en büyük katkıyı ise Antalya’nın “3T”si olarak tabir edilen turizm, tarım ve ticaret sağlıyor. Sanayi ve inşaat ise son dönemde gelişim göstermeye başladı. Antalya ekonomisi asıl hamlesini ise 2004 -2007 yılları arasında gerçekleştirdi. Bu dönemde Antalya’ya gelen turist sayısı yüzde 50 artarak 6 milyondan 9 milyona çıktı. Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime geçen sanayi tesisi sayısı 77’den 125’e yükseldi. Tarım ihracatı 2 kat artışla 400 milyon dolara yaklaştı. Aynı dönemde inşaat sektörü de rekor düzeyde büyüdü ve 3 yılda 10 milyon metrekare konut ve işyeri inşa edildi. Dolayısıyla bu dönemde Antalya’nı n vergi geliri ve banka mevduatı da 2 katına çıktı. Kredi hacmi de 3 kat artarak mevduat hacmine eşit düzeye geldi. ~

Tarım, turizm ve ticaret cenneti
Antalya ekonomisinde turizm, ticaret ve tarım ön planda. TÜİK 2007 yılı verilerine göre, Antalya tarımsal üretimde birinci sırada. 4,4 milyar TL’lik üretimiyle Türkiye tarımsal üretiminin yüzde 7,7’sini gerçekleştiriyor. 3,5 milyon ton üretimle ise Türkiye sebze üretiminin yüzde 14’üne sahip. 2008 yılında Antalyalı çiftçilerin ürettiği domates, toplam sebze üretiminin yüzde 56’sını oluşturuyor. En çok üretilen diğer sebzeler ise hıyar, patlıcan, biber, karpuz ve fasülye. Türkiye’nin toplam turunçgil üretiminde ise Antalya’nın payı yüzde 15,5 oranında. Türkiye yaş meyve ve sebze üretiminde Antalya’daki örtü altı yetiştiriciliğinin önemli payı var. 2008 yılı itibariyle Türkiye genelinde toplam örtü altı alan varlığı 493 bin dekar vebunun yüzde 49’u Antalya’da bulunuyor. İl 2,6 milyon ton örtüaltı meyve ve sebze üretimiyle Türkiye örtüaltı üretiminin yüzde 52’sini sağlıyor. 1960'lı yıllarda başlayan köyden kente göç dalgası Antalya’da turizm sektörünün gelişmesiyle artmaya devam ediyor. Ticaret ve inşaat sektörlerinin de büyümesi ve iş imkanlarının artmasıyla beraber Türkiye'nin diğer şehirlerinin yanında kendi ilçe ve köylerinden de göç alıyor. Tüm bu sebeplerin bir araya gelmesiyle Antalya bugün, Türkiye'nin en çok göç alan ili konumunda. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya ekonomisinin sanayi, inşaat ve sağlık gibi diğer hizmet sektörleriyle çeşitlendiğini ifade ediyor. Ancak yeni sektörlerin bu sektörlerin ekonomik değerlerine yakın gelecekte erişmelerinin mümkün olmadığını belirtiyor. Budak şöyle devam ediyor: “Bununla birlikte yüksek teknoloji sektörlerinin yarattığı katma de- ğer olağanüstü artıyor. Bu nedenle gerekli yatırımlar yapıldığı takdirde sağlık sektörü 15 yıl içinde tarım kadar katma değer yaratabilir.”

Antalya’nın kriz hasarı
Türkiye’nin büyümede atak olan illerinden biri olan Antalya krizle birlikte ise önemli kayıplar yaşadı. Yüksek KDV oranları, gübre ve enerji gibi temel girdi maliyetlerinin artması, turizm ve tarım gibi ihracatçı sektörlerin döviz kuru-girdi maliyeti makası dolayısıyla sorun yaşamaları na neden oluyor. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, KOBİ’ lerin kredi veya finansmana erişim sorunlarının, birçok sektörde ilgili mevzuatın günün gereklerine uygun olmamasının, akaryakıt gibi sektörlerde dağıtım şirketleri lehine düzenlemelerin, makro ekonomik sorunları n, mali destek önlemlerinin yetersiz kalmasının Antalya’da reel sektörün ciddi zorluklar yaşamasına neden olduğunu belirtiyor. Krizin Antalya ekonomisine etkileri konusunda Antalyalı liderlerin verdikleri hasar raporundan bazı sonuçlar ise şöyle: Turizmde yüzde 20 gelir kaybı yaşandı. Şirket kuruluşlarında yüzde 24 düşüş, şahıs şirketi kapanışları nda ise yüzde 13 artış oldu. Antalya’da her üç şirket kuruluşuna karşı lık iki kapanış yaşanıyor. Zorunlu sigortalı çalışan sayısı 369 binden 363 bine, SGK’ya kayıtlı esnaf sayısı 102 binden 88 bine düştü. Yılın ilk 10 ayında dahilde alınan mal ve hizmet vergileri tahsilatı yüzde 5,8 oranında geriledi. Ağustos ayında protesto edilen senet tutarı Türkiye genelinde yüzde 19,7 artarken, Antalya’da yüzde 34,8 oranında arttı. İlin nakdi kredi kullanımı 2007 sonunda 9,1 milyar TL’den, 2008 sonunda 11,8 milyar TL’ye yükselmişken, kriz sürecinde 2009 yılı ilk 6 ayında sabit kaldı. Ekim ayı itibariyle sanayi ihracatı yüzde 23 gerileme gösterirken, tarım ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre aynı seyirde devam etti. İhracat yapan şirket sayısı 610’dan 576’ya düfltü. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yılın ilk 8 ayında tüketilen elektrik miktarı yüzde 13,7 azaldı. Ve 9 aylık teşvikli yatırım tutarı 1,2 milyar TL’den 291 milyon TL’ye düştü. Ancak bugün Budak Antalya’nın krize karşı bir alışma ve sakinleşme dönemine girdiğini ifade ediyor.
~

Gelecek planı
2009 yılında ve sonrasında, Antalya’nın güçlü bir ekonomik gelişme sağlaması bekleniyor. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, bu gelişimin sektörlerin yapısal sorunlarının çözüme kavuşması na bağlı olduğunu söylüyor. Turizm sektörünün en önemli gündemi tanıtım ve destinasyon yönetim modeline geçilmesi. Tarım sektöründe büyük ölçekli modern örtü altı tarımla verimliliğin artması ve ürün kalitesinin iyileştirilmesi gerekiyor. Kurtcephe sanayi sektörünün gelişmesinin ise OSB’lerin sanayi ihracatını destekleyecek bir yapı kazanmasına, uzmanlaşmaya ve ulaşım maliyetlerinin azalmasına bağlı olduğunu dile getiriyor. İlde inşaat, turizm ve ticaret sektörlerinin gelişmesinde kentleşme politikasının da önemli bir rol oynayacağını düşünen Kurtcephe şöyle devam ediyor: “Tarım ve sanayi dönemlerinde en önemli üretim faktörleri önce toprak, sonra işgücü, sonra ise sermaye olmuştur. Ancak şimdi sanayi ötesi çağdayız. Bilgi teknolojilerine, yüksek nitelikli işgücüne, hizmet sektörüne dayanan bir ekonomik gelişme söz konusu. Bu çağda kentler başlı başına bir üretim faktörü. Çağımız ekonomisinin en önemli dinamiğini, küresel şirketlerden sonra kentlerin sağladığını söyleyebiliriz. Antalya’da turizm, ticaret gibi hizmet sektörleri inşaat sektörünün gelişmesinde büyük bir öneme sahip. Bu sektörlerimiz kentsel gelişmeye doğrudan bağlı. Bu nedenle belirtilen sektörlerin geleceği Antalya’nı n kent olarak küresel yarışta alacağı mesafeye bağlı.”

Yatırımlar üretimi 3 milyar dolara taşıyacak
Antalya OSB’de yatırımlar 1987 yılında başladı. 1990’a kadar yatı- rım sayısı ise 10’u geçemedi. Bugün ise OSB’de 150 civarında tesis üretim yapıyor. Tahsis sayısı 220’nin üzerinde. Serbest bölgedeyse 150’ye yakın şirket faaliyet gösteriyor. OSB’de 8 bin, küçük sanayi sitelerinde 40 bin civarında kişi istihdam ediliyor. İstanbul Sanayi Odasının birinci ve ikinci 500 şirket sıralamasında ise Antalya’dan 12 şirket bulunuyor. Sanayi ihracatı 200 milyon doları aşan kent sanayideki ilk 15 il arasında yer alıyor. Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Hacıarifoğlu OSB’deki yeni yatırımların Antalya’nın sanayi sektöründe de büyüyeceğini gösterdiğini düşünüyor. Bölgedeki 259 parselin 39’unun boş olduğunu ifade eden Hacıarifoğlu, “Yakın gelecekte bunlar da dolacak ve bölge üretimi 1,2 milyar dolardan 3 milyar dolara çı- kacak” diyor. 

“İNOVASYON ODAKLI KALKINMA HEDEFLİYORUZ”
ALÂADDİN YÜKSEL / ANTALYA VALİSİ

“BAŞARIYA HAZIRIZ” Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bilim ve teknolojide meydana gelen değişimler sonucunda buna uyum sağlayabilen, kendilerini hızla hazırlayabilen şehirler 21’inci yüzyılda etkili ve başarılı olabilecek. Binlerce yıldır kültürlerin harmanlandığı özgün tarihi ile mitolojik değerde kabul edilen Antalya, kültür birikimi, dinamik nüfusu, ileri turizm ve tarım anlayışı, gelişmiş Serbest Bölge ve Organize Sanayi Bölgesi potansiyeli, teknoparklarla hızla buluşma isteği, uluslararası ulaştırma ağları, emsalsiz kıyıları ve tabiatı, tarihi ve turistik değerleriyle başarıya hazır.
ÇOK SEKTÖRLÜ YAPI Antalya; başta turizm, tarım ve sanayi olmak üzere sektörel bakımdan özellikleri olan bir il. Batı Akdeniz bölgesinde yüksek potansiyele sahip olan Antalya’da, küresel rekabette başarının sırrı; yapılan yatırımların ve çok yönlü gelişmelerin sürekli olarak inovasyon odaklı olması ve bu arayışların kesintisiz olarak sürdürülmesi. Çok sektörlü yapılanmaya fevkalade müsait coğrafi konumu ve son yıllarda gerçekleştirdiği hızlı büyümesiyle ortaya çıkardığı potansiyel nedeniyle çok sektörlü ekonomik yapı Antalya’ya çok yakışıyor. “İNOVASYONDA KARARLIYIZ” Antalya’ya yatırımcının çekilmesi, özgün bir ekonomik kimlik kazandırılması ve bölgesel bir kaynak havuzuna sahip kılınması ile yerel bilgi ağları ve katma değer zincirlerinin oluşturulması gibi hususlar Antalya’nın kalkınmasında daha güçlü karar süreçlerine sahip olunmasını gerektiriyor. Bu bağlamda önü açık ve geleceği parlak bir şehir olan Antalya, gelişmesini ve hedeflerini sürekli olarak inovasyon odaklı tutmada kararlı.
~

YATIRIM İKLİMİ MÜSAİT
ÇETİN OSMAN BUDAK / ATSO BAŞKANI


FUARCILIKTA CAZİBE MERKEZİ
Antalya, iklimi, uluslararası havaalanı, deniz limanı, serbest bölgesi ve organize sanayi bölgesiyle yatırım için her imkana sahip bir kent. Antalya fuarcılıkta da cazibe merkezi oldu. Çünkü, Antalya fuarlarına, Avrupa`dan, Akdeniz ülkelerinden, Ortadoğu ve Kafkasya bölgesinden katılımcı sayıları her geçen gün artıyor. Antalya, dünyanın en kaliteli otellerini barındırması, uluslararası hava alanına sahip olması, kültür ve tarihi ile doğal güzellikleriyle cazibe merkezi.
ALTYAPI SORUNU
Antalya yabancı sermayeli şirket sayısında İstanbul’dan sonra ikinci sırada. Sanayi, ticaret, turizm ve tarım sektörlerimizde ile ülke içinden ve dışından sermaye girişi yaşanıyor. Ancak, sanayide büyük yatırımları çekmek ulaşım altyapısı, teşvik sistemi, çevreci yatırım kriterleri, arazi maliyeti nedeniyle zor. Buna rağmen küçük ölçekli de olsa ilimize her sektörden yatırımlar devam ediyor. ATSO’NUN PROJELERİ Antalya ekonomisinin gelişmesine yönelik faaliyetler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda odamız tarafından 2009 yılı Diyalog, 2010 Markalaşma, 2011 yılı Yenilik Kültürü, 2012 yılı Antalya Kent Kültürü temaları benimsendi. Özellikle üzerinde durduğumuz projeler ise şöyle: İşyerleri Toplulaştırma Projesi, ATSO Müze Kültür Evi Projesi ve sektörlerin ihtiyaç duyduğu ara elemanların yetiştirilmesine yönelik ATSO Akademi Projesi. EXPO 2016‘nın Antalya’da yapılacak olmasını da destekliyoruz.

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ İYİ GİDİYOR
PROF. DR. İSRAFİL KURTCEPHE / AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

İŞ ADAMLARIYLA ORTAK PROJE
Dünyadaki gelişme ve uygulamalara paralel olarak üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilmesi, sanayicinin araştırma ve teknoloji ihtiyaçlarının üniversite bilimselliği kapsamında çözümlenmesi amacıyla Akdeniz Üniversitesi ve ANSİAD arasında Üniversite-Sanayi Ortak Bilimsel Araştırma Projesi hazırlandı.
İSTİHDAMA ÇÖZÜM ARANIYOR Akdeniz Üniversitesi olarak bulunduğumuz bölgede istihdam sorunlarına çözüm geliştirebilmek üzere, ulusal ve yerel düzeyde şirket ve konukların da katıldığı Akdeniz İş Fırsatları Fuarı’nı her yıl düzenleniyor. İş dünyası ile Akdeniz Üniversitesi öğrencileri ve mezunları bu zirvede bir araya getirilerek birbirlerini tanıma ve aralarında işbirliği oluşturma fırsatları sağlanıyor. TEKNOKENTTE 40 ŞİRKET Antalya Teknokenti, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası kapsamında, BATEK-Batı Akdeniz Teknokent A.Ş. Yönetici Şirketi adı altında 2004 yılında kuruldu. 2006 yılında Antalya Teknokent A.Ş. adını alan yönetici şirket büyümesine devam ediyor. 4 tanesi yabancı ortaklı olan toplam 40 şirket Antalya Teknokent bünyesinde faaliyet gösteriyor.
EN HIZLI TEKNOKENT Antalya Teknokenti başvuru prosedürleri en hızlı işleyen teknokent özelliğine sahip olmasının yanı sıra en hızlı büyüyen teknokentlerden biri. Ayrıca Tarım ve tıp teknolojileri üzerine ihtisaslaşmış tek Teknokent. Ayrıca kuluçka merkezinde şirketleşmiş 8 firma bulunuyor. Bunlar nano-teknoloji, uzaktan algılama ile tarım, elektrik-elektronik, biyolojik gibi alanlarda Ar-Ge çalışmaları yapıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz