"Birşeyler yaratmayı seviyorum"

Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Sabancı Kamışlı ile iş dışı yaşamını konuştuk…

29.11.2017 14:12:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Birşeyler yaratmayı seviyorum"

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

Emine Sabancı Kamışlı, iş dünyasının en başarılı kadın patronlarından… Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Kamışlı, iş hayatındaki başarısını özel hayatına da taşımak konusunda oldukça hassas. Her zaman insanın kendisine ve sevdiklerine zaman ayırması gerektiğini ısrarla belirtiyor. “Hep hobilerim oldu” diyen Kamışlı için en keyif veren uğraşları bahçeyle ilgilenmek, yemek yapmak, şarkı söylemek ve spor. Kamışlı, iş stresinden arınmak için çiçek yetiştirip, ağaç buduyor. Haftada birkaç gün mutlaka birkaç saatini pilates ve kick boksa ayırıyor. Yemek yapmak da onun için yaratmanın bir başka türü… Karın doyurmak için değil bir şeyler ortaya çıkarmak için yemek yaptığını ifade ediyor. Arkadaş ortamlarında eline mikrofon alıp pop şarkıları söyleyecek kadar da müzik tutkunu. Eşi ve dostlarıyla seyahate de her daim zaman ayıran Kamışlı, yakın zamanda da uzun süredir hayalini kurduğu bir macera yaşamayı planlıyor. Eylül ayı sonunda ilkokul arkadaşlarıyla Amerikan otobanlarında araçla spontane bir yolculuğa çıkma hazırlıkları yapıyor. Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Sabancı Kamışlı ile iş dışı yaşamını konuştuk…

Bir gününüz nasıl geçiyor? 

Rutin bir günde sabah kalkıp kahvaltı yapmadan hazırlanıp işe gidiyorum. Haftanın belli günlerinde işten çıkınca spora gidiyorum, spor yoksa arkadaşlarımla buluşuyorum. İş ve özel hayatımı dengelemeye çalışıyorum. Çünkü hepsinden ayrı enerji alıyorum, hepsinin kıymeti benim için farklı. 

Bahçe hobiniz var… Bahçenize ne sıklıkta zaman ayırıyorsunuz? 

Benim bir dönem hastalık derecesinde bahçe sevgim vardı. Doğayı ve doğayla alakalı her şeyi severim. Bundan 7-8 yıl önce bütün çiçeklerimi kendim yetiştirirdim. Bütün meyve sebzelerimiz çiftlikten gelirdi. Ben özel tohumlar bulurdum, mor fasulyeden sarı domatese kadar yetiştirirdim. Şimdi tabi buna vakit ayıramıyorum çünkü hayatım spora yöneldi. Spor da çok vakit alıyor. Şu anda bahçenin keyfini sürmeyi seviyorum. Eşim bahçeyi yönetiyor. Ama benim de bahçenin içinde kendi özel ektiğim, takip ettiğim çiçeklerim oluyor.

Mesela neler var? 

Böğürtlenim var. Kekik ve maydanozu saksılarda ve kendi etrafımda yetiştirmeyi severim. Bir de bahçenin renkli çiçekleri bana ait. Burada çok güzel fidanlığımız var, oraya gidip vakit geçirmekten hoşlanıyorum. 

Bahçeyle ilgilenmek size neler katıyor? 

Her insanın onu o günkü hayatından dışarı çıkaracak hobileri olmalı. Bu bahçeyle ilgilenmek yemek yapmak ya da kitap okumak olabilir. Bahçe özelinde ben mesela budama yapmayı, ağaçları budamayı çok severim. Kendi budama makaslarım var. Ağaca form vermek, kurumuş dalları kesmek beni rahatlatıyor. 

Bahçe dışında hobileriniz var mı? 

Tabii tek bahçe hobim yok. Bu aralar yemek yapmaya sardım. Müziği açıyorum, yemek tarifi videoları seyrediyorum, bunları kendim de uyarlamaya çalışıyorum. Yaptıklarım genelde karışım oluyor, hatta bir yaptığımı bir daha tekrarlamam mümkün olmuyor. Çünkü o anda o ruh halinde yemeğe ne attım hatırlamıyorum. Tüm bunlar beni rahatlatıyor. Yaptığım yemekler her zaman yenecek diye bir şey yok ama yemeklerin görünümü her zaman çok iyidir. 

Ne tür yemekler, hangi mutfaklar ilginizi çekiyor?

 Çin mutfağına da giriyorum, Türk mutfağına da giriyorum. Yurt dışından malzeme ısmarlıyorum. 

Eş dost için yemekler yapıyor musunuz? 

Bu konuda eşim çok badireler atlattı. Eş dost için de arada sırada yaptığım oluyor ama karın doyuracağım diye yemek yapmayı sevmiyorum. Ben bir şey yaratmayı seviyorum. Bu bahçeyle uğraşmak olabilir, yemek yapmak olabilir… 

Spor, hayatınızda önemli yer tutuyor. Ne sıklıkta hangi sporları yapıyorsunuz? 

Haftada üç dört gün hocamla pilates yapıyorum. Son zamanlarda kick boksa sardım. İnsanın kendini yenileyecek şekilde enerjisini dışarı vurup yeni enerji alma yollarını bulması gerekiyor. 

Kick boksa nasıl başladınız?

Benim yeğenimin eşi Irmak kick boks yapıyor. “Teyze çok iyi bir spor” dediler. Ben de yapmaya karar verdim. Hakikaten o gün stresli geldin, yumruğu atıyorsun, acaba o yumruğu kime atıyorsun… Hocam da çok iyi. Bir sürü hastalığın insanın kendisini dinlemesinden çıktığına inanıyorum. Herkesin kafasını boşaltacak ilgi alanlarına yönelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak tüm bu hobilerim içinde en vazgeçilmezim kitap okumak. 

~

Neler okuyorsunuz? 

Ne bulursam okurum ama benim için anı, roman çok önemli. Genelde gece okurum. Gece bire, ikiye kadar kitap okuyarak ayakta kalırım. 

Son dönemde etkilendiğiniz biyografiler var mı?

En son Onassis’in hayatını anlatan “An Extravagant Life” kitabını okudum, inanılmazdı. Hüsnü Özyeğin’in kitabı “Bir Dünya Kurmak”ı da okudum. Onu okurken gerçekten uykusuz kaldım, müthişti, kendi hayatı da zaten müthiş, hepimize örnek. Yıllar içinde okuduğum unutamayacağım kitaplar deyince de aklıma ilk gelenler “Emanet Çeyiz”, “Semerkant”, “Saraydan Sürgüne”, “Yasemin’in Çığlığı” ve “Taşların Sessizliği”... 

Evde en keyifli bulduğunuz yerler nereler? 

İçinde bulunduğumuz bahçenin hemen yanındaki bu küçük oda çok keyiflidir. Burada 15-20 kişi oturduğumuzu biliriz. Aile toplantıları yaparız, iş toplantıları bile düzenleriz. Ben aslında büyük mekanları seven birisi değilim. Kontrol edebileceğim, her tarafını görebileceğim mekanları severim. Yurt dışına seyahate gittiğimde otelde asla büyük oda almam, süit oda alabilirim ama onun arasında kapı vardır. Dolayısıyla ben yalnız başımayken odayı kontrol edebilirim. Samimi ortamları seven bir insanım. Samimiyetin de küçük mekanlardan geçtiğine inanıyorum. Büyük holler, galeriler sevmem. 

Peki tatil için nereleri tercih ediyorsunuz? 

Eşim de ben de genelde sevdiğimiz yerlere tekrar tekrar gitmeyi seviyoruz. Bunun başında Londra geliyor. Londra iş seyahatim 2 günse mutlak surette 1-2 gün ekliyorum. Parklarda yürümek, bir müzikale gitmek benim ruh halimi değiştiriyor. Güney Fransa’ya çok gideriz. Çünkü orada golf imkanlarımız da var. Çok Amerikacı değiliz, Avrupa’yı çok severiz. Bunun nedeni de herhalde küçük, kontrol edilebilir olduğu içindir. 

Gitmek isteyip de hala gidemediğiniz ülkeler var mı? 

Amerika’da araba seyahati yapmak hep hayalimdi. Ama bunu yapmak bizim şartlarda biraz zor çünkü ben araba kullanmıyorum, eşim de buna vakit ayıramıyor. İnşallah ay sonu ilkokul arkadaşlarımla Yaprak Dökümü Turuna gidiyoruz. New York’tan başlayıp Vermont’a ve birkaç yere daha gideceğiz. Bir arabanın içinde altı kişi bir haftalık seyahat planladık. Rezervasyon yapmadan, bilinen otel zincirlerinde kalmadan Amerikan filmlerindeki yol hikayelerinden birini gerçekleştireceğiz. Bunu uzun zamandır yapmak istiyordum, beni çok heyecanlandırıyor. Hindistan’a iki yıl önce gittim. Yıllarca oraya gitmeyi reddettim. 4 arkadaşımla gittiğimde dört gün kaldık. Hayatımda en etkilendiğim yerlerden biri oldu. O insanların sıfıra yakın varlıkla ne kadar mutlu ve sakin olduklarını görünce kendime “Dur, sakin ol ve bir düşün” dedim. O dört buçuk gün unutamayacağım seyahatlerden biriydi.

Tapınaklara gidip meditasyon da yaptınız mı? 

O kısım azdı… Sadece Mumbai’de Taj Mahal Otel’de kaldım. Şimdi bana o tür bir tur için hazır olduğumu söylüyorlar. Kalabalık turlarla gitmeyi sevmiyorum. Dört beş kişilik bir fırsat olursa giderim. 

Koleksiyon yapıyor musunuz?

 Eşim resim koleksiyonu yapıyor. 

Siz de ilgileniyor musunuz? 

Bana göre koleksiyon yapıyorum demek iddialı bir laf. Ben sevdiğim eserleri topluyorum. Şu an karşınızdaki duvardaki asılı resim Nuri İyem’e ait bir kadın portresi. Bu kadına baktıkça bakıyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Eşimin yaptığı koleksiyonda Türk ressamlar ve yabancı ressamlar var, örneğin Selim Turan’ı çok severiz. Koleksiyon yapıyoruz diye yola çıkmıyoruz, aldığımız her şeyin bakınca bize keyif vermesi lazım. Çünkü onlarla yaşıyoruz. 

Modayla ilgili misiniz?

Çok ilgili değilim. Klasik bir tarzım var. Tabii ki ben de ne giyilir diye bakıyorum. Orada da benim modam bana yakışandır. Bir şey illa moda diye onu giymiyorum. Ayrıca illa markaysa iyidir de demiyorum. Ben pazara da giderim, en pahalı mağazaya da giderim. Bana Londra’da, Paris’te, Cannes’da, New York’ta nerede pazar var diye sorun, ben size hepsinin hangi gün olduğunu sayarım. Benim yaklaşımım bu.

~


ARKADAŞ ORTAMLARINDA ŞARKI SÖYLERİML

“SESİM GÜZEL DEĞİL”
Şarkı söylemeyi, müzik dinlemeyi çok severim. Eşim benim için iPod, oğlum da CD doldurur. Onların yüklediği Türkçe pop şarkıları dinlerim. Sabah hazırlanırken de yemek yaparken de hep müzik dinlerim. Şarkı söylerim, sesim güzel değildir ama o beni ilgilendirmiyor.
“EĞLENİYORUM” 
Türkçe pop söylüyorum. Tarkan’dan Ajda’dan şarkılar söylerim. Arkadaş arası davetlerde de “Emine’nin mikrofonu nerede” derler. Çevreye biraz rahatsızlık veriyorum ama tabii arkadaş ortamında bunu yapıyor, eğleniyorum.



BAZI ŞEYLERİ DENGELEME LÜKSÜM VAR

“ÇOCUKLAR GİDİNCE ANLADIM…” 
Geriye dönüp baktığımda, tabii çocuklar da gidince daha iyi anladığım bir şey var: Keşke daha az çalışıp onlara daha fazla zaman ayırsaymışım diyorum. Sonra dönüyorum çok şükür ortaya çıkan çocuklar belki başlarında olsaydım böyle olmayacaktı diye düşünüyorum.
EN BÜYÜK ZENGİNLİK Hayatın genelinde hobilerin çok önemli olduğuna inanıyorum. Ayrıca en büyük zenginliğin etrafındaki kişiler olduğu görüşündeyim. Özellikle iyi gününde etrafında kimlerin olduğu önemli, kötü günde zaten herkes geliyor. Dolayısıyla insanın arkadaşlarına da vakit ayırması, arkadaşları için de erişilebilir olması lazım. Ben hakikaten iş hayatımda yoğun çalışırım, sporumu da yaparım, arkadaşlarımla da buluşurum, özel günleri unutmamaya çalışırım.
“ALLAH’IN ŞANSLI KULUYUM” Geçen yıl 50’nci yaş doğum günü partim vardı. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteden arkadaşlarım eşleri ve çocuklarıyla katıldı. Allah’ın şanslı kuluyum, bende böyle bir zenginlik var. Çok şükür ekmek getirmek için çalışmak zorunda olmadığım için bazı şeyleri dengeleme lüksüm de var, onu da kabul ediyorum.



İLK FIRSATLA BİR SÜRÜ ÇOCUĞUM OLDU

“GENÇLERLE SOHBETİ SEVİYORUM”
Bir de bizim Esas Sosyal’in İlk Fırsat diye bir projesi var. Bunu da biz iş olarak yapıyoruz ama bu benim şahsen hobim gibi oldu. Gençlerle buluşmayı, gençlerin neye önem verdiğini, ne hissettiklerini öğrenmeyi, onlarla sohbet etmeyi çok seviyorum. Bu proje çocuklarımın da yurt dışında olduğu zamana denk geldi ve bir sürü çocuğum oldu.
“YAŞADIKLARI GERÇEKLERİ BİLMELİYİZ” Onlarla ayda bir bir araya geliyorum ama onların bütün raporları haftada bir 12.00-14.00 arası ekip tarafından bana iletilir. Bir gencimiz geçmiş dönemde işteydi şimdi master başvurusu yapıyor. Bugün onun İngilizce referans mektubunu imzaladım. Takip etmeyi de seviyorum. Onların yaşadığı sorunlar çözülmezse ileride biz mahvoluruz, dolayısıyla onların yaşadığı gerçekleri bilmek ve dinlemek lazım ki çözelim.



ÇOCUK RUHLU OLDUĞUM İÇİN ÇOCUKLARIMLA İYİ ANLAŞTIM

“HER ŞEYİ PAYLAŞTIK”
Ben aslında çocuk ruhlu bir insan olduğum için ve gençlerle iyi anlaşabildiğim için çocuklarımla da iyi anlaştım. Biz her şeyi paylaştık. Bana her dertlerini söylerlerdi. Sınırlarımız tabii ki vardı. Şimdi çocuklarım büyüdü ve artık bizimle yaşamıyor.
“GÜZEL İŞLER YAPIYOR” Biri 26 diğeri 24 yaşında iki oğlum var. Çok şükür bizi hiç yormadan eğitimlerini tamamladılar. Büyük oğlum Tufts Üniversitesi’nden mezun. Bizden 3-4 ay önce ayrıldı. Kendi evi var. Ama onun işi teknoloji olduğu için ayın yarısında zaten burada yoktu, ya New York’ta ya San Francisco’da ya da Hong Kong’da devamlı seyahat halinde. Şimdi yine yok, sürekli mobil halde. Çok da güzel işler yapıyor.
“İSTEDİKLERİ YOLDA GİDİYORLAR” Öyle ki yaptığı işleri ben anlamıyorum. Bana birkaç iş planı gösterdi, “Bu yeni yatırımımız” dedi, ben de “Hayırlı uğurlu olsun ama ben yorum yapamam çünkü bilgim yok” dedim. Açıkçası o kadar da bilgim olsun istemiyorum artık bir şeyleri de bilmeyelim. Küçük oğlum Boston Üniversitesi’ni bitirdi. Londra’da EY’de çalışıyor. Hatta onu daha zor bir yere terfi ettiler. Bugün yeni yerinde ilk günü. Ayrıca Yenibir Lider Derneği’nin kurucusu. Ontrava diye bir haber portalı da var. Tamamen kendi istedikleri yolda gidiyorlar.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz