Küçük sağlık reçeteleri

Yoğun iş temposu, stres, trafik derken sağlıklı yaşamak gittikçe zorlaşıyor. İş insanları ve CEO’lar için bu temponun içinde zinde kalabilmek de çok önemli. Bu ortamda kendilerini daha iyi hissetmek isteyen bazı iş insanlarının kendine özel küçük sağlık reçeteleri de var. Kimi spor yapıyor kimi ise düzenli olarak bitki çayı içiyor ve beslenmesine dikkat ediyor. Kiminin vazgeçilmezi ise masaj... İş dünyasının başarılı isimleri kendilerine özel küçük sağlık iksirlerini CEOLife ile paylaştı.

Yeni dönemde herkes sağlıklı yaşam üzerine biraz daha fazla kafa yoruyor. Yoğun stres altında çalışan CEO ve iş insanları da bu grup içinde yer alıyor. Spordan yemek düzenine kadar tüm hayatlarını daha sağlıklı bir düzen üzerine kurgulamaya çalışıyorlar. Bu ko-m nudaki yayınları takip edip kendi güncel döngülerini bu T küçük sağlık reçetelerine göre düzenleyenler de var.

Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da bu isimlerden biri. Güne erken başlıyor, sabah sporunu mutlaka yapıyor. Organik ürünler tüketmeye özen gösteriyor."Kahvaltıda yöresel tatları severim. Yemeklerde mutlaka yoğurt yerim. Balığı severim. Ancak pilav, makarna kızartma asla yemem. Meyveyi bol tüketirim" diyerek sağlıklı yaşam reçetesini anlatıyor.

Limonlu zencefilli çayla güne başlayan Orakçıoğlu, gün içinde bir büyük sürahi suyu, içine 3-5 adet taze zencefil, bir adet kabukları soyulmadan dörde bölünmüş yeşil elma, bolca taze nane, bir adet dilimlenmiş limon ekleyerek içiyor. Ayrıca yemeklerini tatlandırmak için siyah hardal kullanan yönetici, annesinden öğrendiği bir tarifi ise yine sağlığı için her gün uyguluyor. Hastalıklardan korunmak için zerdaçal ve balı karıştırarak yiyor.

Orakçıoğlu, sağlıklı yaşam konusunda fırsat buldukça kitap da okuyor. Andi Clevely-Katherine Richmond'un yazdığı "Yararlı Otlar ve Baharatlar Mutfağı" adlı kitabı alan ve çok beğenen Orakçıoğlu, sağlıklı beslenme üzerine makaleler okuyup araştırma yaptığını da belirtiyor.~
SAUNA KEYFİ
Orakçıoğlu, küçük formüllerle sağlığına özen gösteren tek iş insanı değil. Eren Holding'in perakende işlerinin başında olan Mehmet Eren, yaklaşık 10 yıldır haftanın altı günü düzenli spor yapıyor. İş seyahatlerinde bile sporu ihmal etmeyerek fırsat yaratıp uzun yürüyüşlere çıkıyor. Genelde sabahları 6:00 gibi güne başlayan Eren'in rutinleri arasında öğlenleri yarım saat uykuya vakit ayırmak yer alıyor.

Bunun yanında İstanbul'da olduğunda ailenin erkekleri ile yaptıkları sauna seansları Eren'in vazgeçilmezleri arasında. Bu seansların günün yorgunluğundan ve stresinden kurtulmak için çok faydalı bir yol olduğunu söyleyen Eren, her gün C vitamini almayı ve genelde sebze ve balık yemeyi de ihmal etmiyor.

UPS Türkiye Ülke Müdürü Mike Harrell ise sağlını korumak için geleneksel yöntemleri tercih eden isimlerden. Gün içinde bol su içerek ve doğru gıdalar tüketerek sağlığını korumaya çalıştığını söyleyen Harrell, "Gün boyu sağlıklı ve zinde kalmak için uykuma önem veriyorum. İyi bir gece uykusu ve haftada 4 kez yaptığım spor gün içinde daha enerjik olmamı sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra düzenli bir sosyal hayat da kendimi iyi hissettiriyor" diyor.

"BOL SU İÇİYORUM"
Sağlıklı yaşam için sporu olmazsa olmazlarından biri olarak gören İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, haftanın en az üç günü mutlaka spor yapıyor. Sporun dışında açık hava yürüyüşlerini ise aksatmadan düzenli olarak gerçekleştiriyor. Aynı zamanda gün içinde mutlaka bitki çayı tüketiyor ve bol bol su içiyor. Sporu ve sağlıklı beslenmeyi bir alışkanlığa dönüştürdüğünü söyleyen Ayaydın,"Bu, benim için bir yaşam biçimi haline geldi.

Rutin bir durum diyebiliriz. Sağlıklı yaşam için yaptığım şeylerin her biri birer gereklilik. Hayatımın her alanında verimli olmamın sağlığıma faydası olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle sağlıklı beslenme ve sporla ilgili yakın çevreme ve özellikle aileme de tavsiyede bulunuyorum" diyor. 15 yıldır düzenli olarak spor yapan HP Türkiye Kişisel Sistemler ve Baskı Grubu Ülke Müdürü Filiz Akdede ise yazları tenis oynuyor, kış aylarında ise koşuyor.~
Gün içinde ofiste bitki çayları içiyor. Doğru beslenmeye dikkat eden Akdede, özellikle kızı doğduktan sonra evde organik yiyecekleri tüketmeye başlamış. Ayrıca mevsimi dışındaki ürünleri tüketmemeye dikkat ediyor. Gün içinde enerjisini yükseltmek için badem, ceviz, kuru kayısı türü gıdalar yiyor. Hatta seyahatlerinde yanında mutlaka bu tür yiyecekler bulunduruyor.

SIRRI BALLI ZENCEFİLLİ ÇAY
Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan, kış aylarında günde bir fincan ballı zencefil içiyor. Ballı zencefilli çayın zindelik verdiğini, dinç tuttuğu ve özellikle mevsim geçişlerinde vücudun direncini artırdığını söyleyen Doğan, "Yaklaşık 2-3 yıldır ballı zencefilli çay içiyorum, faydasını da görüyorum. Ayrıca gün içinde bol su içmeye dikkat ediyorum ve suya genellikle bir dilim limon atıyorum" diyor.

Eski sporcu Lidyana.com'un CEO'su Hakan Baş'ın sağlık sırrı ise masaj. 12 yaşından beri masaj yaptırdığını söyleyen Baş "O zamanlar sadece yorgunluğu giderip bir sonraki yarışa veya antrenmana hazırlanmak için masaj yaptırırken, iş hayatında rahatlamak ve stresimi atmak için yine aynı yöntemi kullanıyorum. Haftada 2 kez masaj yaptırma rutinimi düzenli uygulamaya çalışıyorum" diyor.

Masajı uykusuzluk, yorgunluk ve strese karşı en önemli savunma olarak gören Baş, masajın yanı sıra spor yapıyor ve uyku düzenine dikkat ediyor. Her girişimci gibi, iş yoğunluğundan ötürü strese dayalı bazı rahatsızlıklar yaşadığını söyleyen Baş, bunları bitkisel bazı desteklerle çözmeye çalışıyor. Zaman zaman bitkisel çaylardan ve bitki özlü takviyelerden destek alıyor.

BİTKİLERİN GÜCÜNE İNANIYOR
Ravago Türkiye CEO'su Mehmet Onur da bitkinin gücüne inanan iş insanlarından. Her gün üç fincan öğlen yemek öncesi ve sonrası yeşil Çin çayı içiyor.~
Üstelik bu alışkanlığını 12 yıldır koruyor. Her yıl iki defa Çin'e seyahat eden ve her ziyaretinde kendi favori harmanı için ikişer kilogram çay getiren Onur, "Yeşil çayı son 12 yıldır yaz ayları haricinde uyguluyorum. Cildim ve yaşlanan organlarıma faydalı olduğuna inanıyorum. Metabolizma açısından daha dinamik bir yapı sağlıyor ve yağlanma konusunda çok etkili rolü olduğunu görüyorum" diyor.

Bunun yanında Onur'un değişik tarifleri de var. Ocak ve şubat ayları boyunca her sabah pancar, limon, elma, armut ve bir havucu sıkarak içiyor. Bunu tanıdıklarına tavsiye ettiğini söyleyen Onur, "Tam koyu bordo ve kıvamlı muhteşem bir içecek oluyor. Ama her bir meyveyi tam olarak presleyip taze olarak içmeniz lazım. Bu içeceğin kalorisi yüksek. Dolayısıyla içmeden önce ve sonra az yemek gerekiyor. Bunun kalp ve damar sağlığı için eski bir Rus hekiminin tavsiyesi olarak Rusya'da çok popüler bir sağlık takviyesi olduğunu okumuştum" diyor.

Son 12 yıldır düzenli olarak yeşil çay, sekiz yıldır ise meyve suyu karışımını içen Onur, sıvı tüketimini maksimumda tutuyor. Bunun dışında haftalık beslenmesinde turp, pancar, semizotu, ıspanak tüketimine öncelik veriyor. Kan basıncı ve kardiyo sağlığını dengede tutmak için bu sebzeleri baklagillerle beraber tüketiyor.

PINAR KARTAL PERA PALACE HOTEL JUMEİRAH GENEL MÜDÜRÜ
"Günde bir fincan yeşil çay içiyor"
ÖNEMLİ OLAN POZİTİF DÜŞÜNCE
İyi hissetmenin en önemli yolunun pozitif düşünmek olduğuna inanıyorum. Asitli içecekler, kahve ve çayı çok az tüketmeye çalışıyorum. Günde 1 fincan yeşil çayı mutlaka içerim. Geçtiğimiz günlerde normal içme suyunu kuvvetli bir antioksidan haline getiren - alkali su sağlayan - bir makine aldık. Böylece içtiğimiz sulardaki asitleri azaltıp daha sağlıklı olabileceğiz.~

BİTKİ ÇAYLARI VAZGEÇİLMEZ
Eylül ve nisan ayları arasında her akşam bitki çayı demleyip içmeye özen gösteriyorum. Ayrıca her gece yatmadan önce mutlaka 1 bardak su içerim. Yeşil çayın vücuttaki yağın ve fazla suyun rahat atılmasına yardımcı olduğunu düşünüyorum. Bitki çayını her akşam ailenin ihtiyacına göre hazırlıyoruz. Eğer evde soğuk algınlığı olan biri varsa ıhlamur, hatmi, kuşburnu ve zencefil demliyoruz. Eğer mide rahatsızlığı varsa rezene, nane, papatya kullanıyoruz. Sadece rahatlamak için ıhlamur, melisa, gül ve papatya çaylarını tercih ediyoruz. Tarçın, karanfil ve bal bu karışımların vazgeçilmez tatlandırıcısı oluyor.

10 YILDIR UYGULUYOR
Yeşil çayı üç yıldır içiyorum. 10 yıldan beri akşamları bitki çayı ve yatmadan önce su içerim. Alkali suyu içmeye başlayalı sadece 1 hafta oldu. Gelişmeleri izleyip göreceğim. Ailede sağlıklı yaşam konularına yoğun ilgisi olan ve bu konuyu sürekli araştıran kişi eşimdir. Ben onun sayesinde fazlasıyla hazıra konuyorum. Eşim, çok fazla kitap alır ve okur. Aktarlarda dolaşır ve her akşam farklı karışımları deneyerek bitki çayı hazırlar.

NURETTİN EROGLU / EROĞLU HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"Tempolu yürüyüş faydalı"
GÜNE ERKEN BAŞLIYOR
Sağlıklı bir yaşam için öncelikle güne erken başlıyorum. Sabah saat 7:00’de kalkıyorum ve her gün 5 ila 7 kilometre arasında yüksek tempolu yürüyüş yapıyorum. Yürüyüş sonrasında mutlaka kahvaltı yapıyorum. Hafif bir kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu düşünüyorum. Alkol kullanmıyorum, bitki çayları, sağlık kürleri gibi alışkanlıklarım da yok.~

YÜRÜYÜŞ ZİNDELİĞİN SIRRI
Yürüyüş alışkanlığım kendimi zinde hissetmemi, güne zinde başlamamı sağlıyor. Bunun yanında iş hayatının yoğun temposuna karşı güne iyi bir başlangıç yapmama ve gün içinde tempomun düşmemesine yardımcı oluyor. Ayrıca kendimi daha sağlıklı hissediyorum.

ORGANİK BESLENİYOR
Çatalca’da organik üretim yapılan çiftliğimizde organik sebze ve meyve üretiminin yanı sıra kümes hayvanları da var. Ailemizin tükettiği bu ürünler çiftliğimizden geliyor. Bu sayede günümüz şartlarında mümkün olduğunca organik beslenerek sağlıklı yaşamaya çalışıyoruz. Özellikle uyguladığım bir beslenme disiplinim yok fakat sebze yemeğini özellikle tercih ediyorum. Ayrıca kırmızı et yerine beyaz et özellikle hafta sonu balık yemeyi ve kahvaltıda süt ürünleri tüketmeyi tercih ediyorum.

ATİLLA ÖZKUL / DEICHMANN GENEL MÜDÜRÜ
HER SABAH ELMA SİRKESİ İÇİYOR
Yıllardan beri sağlıklı ve organik beslenmek için birçok farklı reçete uyguluyorum. Özellikle zinde hissetmek ve doğru alışkanlıklar kazanmak adına bu yöndeki kitapları okuyor ve araştırmaları takip ediyorum. Her sabah kalktığımda bir bardak ılık suya elma sirkesi ve bal ekleyerek içiyorum. Her gün öğle yemeğinden 2 saat sonra ise 1 fincan yeşil çay tüketiyorum. Yılda 2 kez termal tatile gidiyorum. Spa ise benim vazgeçilmezim. Düzenli olarak sauna ve buhar banyosu yapıyorum. Haftada bir kere mutlaka Bali veya refleksoloji masajı yaptırıyorum. Bunun dışında düzenli olarak transformal nefes terapisi kurslarına katılarak ve eliptik bisiklet kullanarak sağlığımı korumaya çalışıyorum.~

ELİPTİK BİSİKLET TUTKUNU
Spor benim hayatımın vazgeçilmez bir parçası olmuş durumda. Her gün erken kalkarak işe gitmeden önce 1 saat kadar yürüyüş yapıyorum. Bunun yanı sıra düzenli olarak her hafta yüzmeye gidiyorum. Ayrıca tam bir eliptik bisiklet kullanma tutkunuyum diyebilirim. 6 yaşındayken futbol oynamaya başladım hatta gençlik yıllarımda Almanya’da 3’üncü ligde futbol oynadım.

DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ
Spor yapmak bağışıklık sistemimi güçlendirirken zinde hissetmemi de sağlıyor. Çünkü yaşam standardınız sporla beraber kesinlikle bir üst seviyeye geçiyor. Stresli bir iş hayatım olduğu için doğada yaptığım yürüyüşler beni gerçekten çok rahatlatıyor.

SPOR BİLİNCİNİ ÇALIŞANLARA AŞILIYOR
Uzun yıllardan beri düzenli olarak futbol oynuyor, yürüyüş yapıyor ve yüzüyorum. Nefes terapisine ise son 1 yıldır aktif olarak devam ediyorum. Sporun bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu yüzden Deichmann yönetici ve bölge müdürlerimizin katıldığı kurumsal motivasyon çalışmalarında spor ve sağlıklı yaşam etkinliklerine sıkça yer veriyoruz.