İç talepteki zayıflama zaten çok yüksek olmayan ekonomideki büyümeyi daha aşağıya çekecek. Ekonomideki büyümenin iyice yavaşlaması işsizlikteki yükselişe ivme verirken cari açığı ise düşürecek.

Bu etkilerin ne kadar güçlü olacağı siyasi belirsizliğin önümüzdeki dönemdeki seyrine göre değişecek. Merkez Bankası’nın 2006 ve 2011 yıllarında yaptığı şok faiz artışlarının ekonomi üzerinde aynen böyle etkileri olmuştu.
Yüzde 5'lik hedefle aynı düzeyde olan 2015 yıl sonu enflasyon tahmini yine bu düzeyde bırakıldı. Önceki raporlarda da yer alan enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörüsü de korundu.
Sanayi üretiminde son iki yılda yaşanan artış önceki yılların çok gerisinde kalıyor. 2010 ve 2011 yıllarında sanayi üretiminde yaşanan artış çift haneliydi. Tabii bunda 20082009 krizinden sonraki "ribaund"un önemli etkisi vardı.
- 2013 yılında ihracat yüzde 0,4 oranında geriledi. 2012'de ihracat yüzde 13 artış göstermişti. 2012'de 152,5 milyar dolar olan ihracat 2013'te 151,9 milyar dolara indi. Fakat bu düşüş, 2012'de 13,5 milyar dolara ulaşıp rekor kıran altın ihracatının 2013'te neredeyse 10 milyar dolar düşerek 3,6 milyar dolara inmesinden kaynaklanıyor.~
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?