Projeksiyon

İLAÇ Mevcut durum EKONOMİK İSTİKRAR OLUMLU HAVA ESTİRDİ 2000 yılında ilaç endüstrisinde toplam 1 milyar 100 milyon adet kutu ilaç üretimi gerçekleştirildi. 1999 yılında ise 1 milyar 5 milyon...

1.03.2001 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

İLAÇ

Mevcut durum
 
EKONOMİK İSTİKRAR OLUMLU HAVA ESTİRDİ

2000 yılında ilaç endüstrisinde toplam 1 milyar 100 milyon adet kutu ilaç üretimi gerçekleştirildi. 1999 yılında ise 1 milyar 5 milyon adet kutu ilaç üretilmişti. Böylece geçtiğimiz yıl kutu ilaç üretiminde yüzde 9.5’lik artış kaydedildi. Mamul ilaç ihracatı ise geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre yüzde 12.9’luk bir artış göstererek 70 milyon dolar oldu. İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) yetkililerinin sektörün mevcut durumu ile ilgili yorumları şöyle: “Ekonominin kronik sorunlarından enflasyon oranın önceki yıllara oranla artış göstermesi ve önceden belirlenen döviz artışının düzene girmesi ile son senelerde yüksek faiz altında ezilen ilaç endüstrisi geçtiğimiz yıl bu yükün altından kalkmıştır. Bunun sonucunda hammadde açısından dışa bağımlı olmasına karşın, her üç ayda bir, enflasyon oranında (TEFE) verilen fiyat artışları ile 2000 yılında geçmiş yılların aksine sektör yılı az da olsa kar ile kapatmıştır. Bu karlılığın başlıca nedeni 2000 yılında uygulanan istikrar politikasıdır. Endüstride 1999 yılında yüzde 19 olan finansman gideri ise 2000 yılında yüzde 10’a düşmüştür. 2001’in ilk aylarında ise önemli gelişmeler yaşanmamıştır.”

Beklentiler

YATIRIMLAR YILIN İKİNCİ YARISINDA

Dünya çapındaki gelişmelerin ve rekabetin sektörün gelişmesini güçleştirdiğini belirten İlaç Endüstrisi İşveren Sendikası (İEİS) yetkililerine göre 2001 yılında fon oluşturulduğu takdirde beklenen gelişmeler yaşanacak. Sektörün beklenen atakları gerçekleştirebilmesi için sorunların giderilmesine değinen İEİS yetkililerin sektörün 2001 yılı için çizdiği tablo şu: “2001 yılında 2000 yılının son iki ayında yaşanan krizin etkisinin pazarda daralma yaratması nedeniyle yatırımların, yılın ikinci yarısına ertelenmesi şeklinde olacağı tahmin edilmektedir. 2001 yılında, Türk ilaç endüstrisinde ekonomik istikrar devam ettiği sürece öncelikle sektörel sorunların çözümlenmesi, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yeni hukuki yapıların oluşması beklenmektedir. Bir diğer beklenti ise; bu yıl içinde sektörün geleceği için büyük önem taşıyan “Ulusal İlaç Kurumu” adıyla özerk bir kurum oluşturulmasıdır. Sektörün uzun zamandır süregelen ve 2000 yılında da devam eden kronik sorunlarının önemli bir kısmının 2001 yılı içinde çözüme kavuşturulacağını, böylece Türk ilaç sektörünün global rekabette ağırlığının daha fazla olacağı tahmin edilmektedir.”

TAVUKÇULUK

Mevcut durum

PİLİÇ ETİ ÜRETİMİ ARTARKEN, YUMURTA ÜRETİMİ GERİLEDİ

1999 yılında 657 bin ton olan piliç eti üretimi geçtiğimiz yıl yüzde 16’lık artış kaydederek 764 bin ton oldu. Fert başına tüketim ise 10 kg’dan 11.5 kg’a yükseldi. İlk dokuz aylık dönemde yapılan ihracat ise geçmiş yıllara göre en düşük seviyede kaldı. Piliç eti ihracatı 1.133 ton, tavuk ayağı ihracatı 6.1 ton olarak gerçekleşti. Sofralık yumurta ihracatı ise 29 milyon adet oldu. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) yetkilileri sektörün mevcut durumunu şöyle değerlendiriyorlar:

“2000 yılında 1999 yılına kıyasla yüzde 16 civarında bir üretim artışı olmuştur. Söz konusu artışa rağmen fazla bir sorun yaşanmadan eylül 2000 tarihine kadar arz talep dengede gitmiştir. Ancak, 2001 ilk ayı dahil olmak üzere yaklaşık üç aydır toptan satış fiyatları maliyetin altında seyretmektedir. Ülke genelinde yaşanan ekonomik krizin etkisiyle alım gücü zayıflayan tüketici, eylül ayında açılan okullar ve yaklaşan kışa hazırlık yapma zorunda kalması tüketimi düşüren bir tutum içersine girmiştir. Geçmiş yıllarda 5 bin ton civarında piliç eti ve 500 milyon adet yumurta ihracatı gerçekleştirilirken, geçen yıl bu miktarlarda büyük düşüşler yaşanmıştır.”

Beklentiler

SEKTÖRÜ ZOR BİR DÖNEM BEKLİYOR

Sektör yetkilileri, geçtiğimiz yıl hükümetin uyguladığı enflasyonu düşürme programının yarattığı ekonomik krizin 2001 yılında daha da ağır şekilde devam edeceğini tahmin ediyor. Genel olarak iyimser görüşlere hakim olunmayan sektörün önümüzdeki vadedeki durumuna yönelik yorumlarını Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) yetkilileri şöyle bildiriyor: “Biz 2001 yılında arzın kontrol altına alınarak, satış fiyatlarının maliyetlerin altına düşürülmemesini bekliyoruz. 

Hükümet çevrelerinden beklenen ihracat teşvikleri alınabildiği takdirde piliç eti ve yumurta ihracatında bir patlama beklenebilir. Ekonomi, istikrara kavuştuğu takdirde piliç etine olan talep artmaya devam edecektir. Kurulu kesimhane kapasitemizin 1 milyon ton piliç eti işlemeye müsaittir. Bu ülkedeki insanların hayvansal protein açığını kapatmak için üretimin artırılması gerekmektedir. Dolayısıyla tavukçuluğun teşvik edilmesi kaçınılmazdır. Hem ucuz hem de sağlıklı protein kaynağı olması nedeniyle piliç etine olan yöneliş trendinin 2001 yılında tüketicinin alım gücü artırıldığı takdirde devam edeceğini tahmin ediyoruz.”

CEP TELEFONU

Mevcut durum

BÜYÜME TRENDİ GEÇEN YIL DA SÜRDÜ

1994’ten bu yana her yıl yaklaşık yüzde 100’lük büyüme gösteren GSM pazarı bu trendi 2000 yılında da korudu. 1999 yılında 7.5 milyon olan cep telefonu abone sayısı 2000 yılında yüzde 100’lük büyüme göstererek 15 milyona ulaştı. Sektörün mevcut potansiyeline dikkati çeken Motorola Türkiye Cep Telefonları Bölümü Müdürü Erdem Ertay, geçtiğimiz yılı şöyle değerlendiriyor: “2000 yıl sonu itibariyle Türkiye’de yaklaşık yüzde 23 yıl oranında penetrasyon gerçekleştirildi. Yani bugün, her yüz kişiden yirmi üçü cep telefonu kullanıyor. Bu Avrupa pazarına oranla düşük de kalsa cep telefonu pazarının hızla geliştiğinin de göstergesi aynı zamanda... Türkiye’de kullanıcılar cep telefonlarını özellikle Akdeniz ülkelerinde, normal bir Avrupa ülkesine göre daha hızlı değiştirmekteler. Bu da 2. el telefonlara ve insanların var olan hatlarına karşı yeni bir telefon alma potansiyelini yükseltti. Buna bağlı olarak cep telefonu piyasasının da yükselmesini sağladı. 2001 yılının ilk aylarında sektördeki en önemli değişikliğin, 3. kuşak (3G) denilen UMTS sistemini geçişteki ilk basamak olan GPRS teknolojisinin tüketiciye sunulması olarak görüyoruz.”

Beklentiler

YENİ OPERATÖRLER PAZARI BÜYÜTECEK

Mevcut potansiyeli ile Avrupa ülkeleri arasında 6. büyük cep telefonu pazarına sahip olan Türkiye’nin bu pazarda giderek daha da büyük rol sahibi olacağı bekleniyor. Motorola Türkiye Cep Telefonları Müdürü Erdem Ertay, 2001’de iki yeni operatörün çalışmaya başlamasıyla rekabet ortamının daha da kızışacağını belirtiyor. Erdem Ertay’a göre yeni iki operatörün gelmesi ile beraber, bütün yerleşim birimlerini kapsayacak şekilde hizmet sunabilmek için büyük yatırım yapmak gerek.

Erdem Ertay’ın geleceğe yönelik yorumları şöyle: “Yüzde 23 olan cep telefonu penetrasyon seviyesinin büyüme potansiyeli içersinde olduğu bir gerçek. Ancak bütün bu pozitif gelişmeler dışında dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik belirsizliğin önemli bir negatif faktör olduğunu atlamamak gerekir. Yine de, 2001 yılında geçen yıllarda olduğu gibi Türkiye piyasasının Avrupa’dan daha hızlı bir oranda büyüyeceğini tahmin ediyoruz. 2001 yılında 10 milyon civarında yeni abonenin operatörlere eklenmesini bekliyoruz. 2001 yılı sonunda ise toplam 25 milyon abone ve yüzde 38 civarında bir penetrasyon olacağını öngörmekteyiz.”

BULAŞIK MAKINESI

Mevcut durum

İTHALAT ARTI, İHRACAT DÜŞTÜ

Bosch’un verilerine göre sektör 2000 yılında,1999’a göre yüzde 24’lük büyüme sağladı. Diğer ürün grupları ile karşılaştırılırsa bu büyümenin bulaşık makinesindeki düşük penetrasyon oranından kaynaklandığı belirtiliyor. Üretim ise 1999 yılındaki 325 bin 499 adet düzeyinden, 2000 yılında 351 bin 217 adete yükseldi. 1999 yılında 184 bin 836 adet olan ithalat, geçtiğimiz yıl 224 bin 329 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde iç satış miktarı da 406 bin 668’den 502 bin 534’e ulaştı.

Vestel Ürün Müdürü Buket Besen ise sektörün mevcut durumunu şöyle değerlendiriyor: “Bulaşık makinesi sektörü 1999 yılına göre üretimde yüzde 8, ithalatta ise yüzde 21 artış göstermiştir. Fakat ihracatta yüzde 5 azalma yaşandığı görülmektedir. İhracattaki azalış, sektörün 1998 yılındaki ihracat adetlerinin de altında kalmıştır. İç satış adetlerindeki yükselişin önemli bir bölümü ithalattaki artışla dengelenmiş, maalesef üretimdeki artış oranı iç pazardaki artışın gerisinde kalmıştır. Geçen yıl sektör genel olarak ithalat bağımlı bir yapı göstermiştir”

Beklentiler

BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 5

Ekonomide yaşanan sıkıntılar nedeniyle 2001 yılına yönelik tahminler pek iyimser değil. Bosch yetkilileri, buna rağmen bulaşık makinesi pazarının, 2001 yılında, geçen yıla göre yüzde 5 büyümesini bekliyor. Bu tahmini ise bulaşık makinesindeki düşük penetrasyon oranına bağlıyorlar.

Vestel Ürün Müdürü Buket Besen’in ise önümüzdeki döneme dair beklentileri şöyle: “2001 yılı sonu itibariyle bulaşık pazarındaki artışın korunacağı, ancak 2000 yılına göre yüzde 4-5 oranında büyüyeceği söylenebilir. Uzun vadede ise bulaşık makinesi sektöründe artışın daha fazla olacağı ve buna bağlı üretim kapasitelerinin de artışa gideceği umulmaktadır. Bunu, bulaşık makinesi sektöründeki penetrasyon oranın henüz çok az olması ve ürünün Türkiye için yeni olması ile açıklayabiliriz. Zira bulaşık makinesi pazarının gelişim trendine bakıldığında, Türkiye için gelişim sürecinde olduğu görülmektedir. 1998 yılı itibariyle bulaşık makinesi sahiplik oranının yüzde 18 civarında olması, sektörün geleceği için önemli bir potansiyel arz etmektedir.”

TRAKTÖR

Mevcut durum

YENİ PAZARLAR KEŞFEDİLDİ

Seydişehir Alüminyum Tesisleri yetkililerinin verilerine göre, 2000 yılının ilk 11 aylık döneminde 34 bin 510 adet traktör üretimi gerçekleşti. 1999 yılının aynı döneminde ise 23 bin 644 adet traktör üretilmişti. Bu, 2000 yılının 11 ayında üretimin yüzde 46 oranında arttığı anlamına geliyor.

Uzel Makina yetkililerine göre traktör sektörü için geçen yıl çok iyi bir performansla kapandı. 2000 yılında kaydedilen en olumlu gelişme ise yeni dış pazarların keşfedilmesi oldu. Uzel Makina yetkililerinin sektörün mevcut durumu ile ilgili diğer değerlendirmeleri de şöyle: "1996 yılında başlayan Gümrük Birliği uygulaması ile sıfırlanan gümrük vergisi oranlarına karşın ithalatta önemli sayılacak bir artış kaydedilmemiştir. Çoğunluğu Avrupa ülkelerinden olmak üzere 1033 adet traktör Türkiye'ye ihraç edilmiştir. Kapasite kullanımına bakıldığında ise 2000 yılında traktör sektöründe var olan kapasitenin sadece yüzde 58'inin kullanıldığını görmekteyiz. 2001 yılının ilk ayları için ise, henüz bir şey söylemenin erken olduğunu düşünüyoruz"...

Beklentiler

2000 YILI DÜZEYİ YAKALANACAK

Sektör yetkilileri, parlak geçen 2000 yılından sonra, 2001 yılına yönelik çok olumlu beklentilere sahip değiller. Ancak, üretim ve ithalatın 2000 yılındaki düzeyini korumasını bekliyorlar. Önemli gelişmeler yaşanmasa da sektörün gerileme trendine girmeyeceğini düşünen Uzel Makina yetkililerine göre, 2001 yıl sonu itibariyle, geçtiğimiz yılki traktör satış rakamlarını yakalamak mümkün olabilecek. Üretim ve satışlar açısından belirsiz geçen 2001 yılının ilk aylarındaki durgunluğa karşın özellikle yılın ikinci yarısında satışların artması bekleniyor. Uzel Makina yetkililerinin tahminleri şöyle:

"2001 yılında özellikle tarım makinalarında önemli bir büyüme beklenmemektedir. Mevcut politikalar doğrultusunda, yıl sonu itibariyle, traktör satışlarının geçtiğimiz yıl olduğu gibi 34-35 bin civarında olacağını tahmin etmekteyiz. Sektörde ithal traktörlerin payının azalacağını düşünüyoruz. Çünkü, ithalatta da önemli bir değişim beklenmemektedir. Sektördeki üreticilerin dış pazarlarda ihracat paylarını artırmaları için çok daha fazla yatırım yapması gerekmektedir."

FACTORING

Mevcut durum

İŞLEM HACMİ 6.5 MİLYAR DOLAR

Factoring sektörü 2000 yılında yaklaşık 6-6.5 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleştirdi. Ekonomik kriz nedeniyle kar marjları daraldığı için tüm şirketler hacim artırmak için yeni bölgeler, yeni pazarlar ve yeni ürünlere konsantre oldular. Aktif Finans Factoring Genel Müdürü Alper Uyar, sektörün mevcut durumu ile ilgili görüşlerini şöyle açıkladı:

"2000 yılı sektör için hayli enteresan geçti. Yılbaşında düşen nominal ve reel faiz oranları sonucunda karlılıklarda oluşan erimeyi tüm sektör işlem hacmi ile kompanse etmeye çalıştı. Aynı durum tüm finans sektörü için de geçerli olunca hem bankalar hem de factoring şirketleri arasındaki rekabet çok yüksek düzeylere ulaştı. Bu sektör açısından hem olumlu hem olumsuz iki gelişmeye yol açtı: Olumlu yanı zorunlu olarak yeni alanlara, yeni sektörlere ve yeni ürünlerin yolu açıldı. Olumsuz olarak da fiyatlamada yaşanan rekabet, teminat gibi diğer koşullara da yansıdığı için sektör gereğinden fazla riskler aldı. Bu nedenle 1999 yılına nazaran sektör için geçtiğimiz yıl çok zor geçti"...

Beklentiler

GÖZLER BANKACILIK SEKTÖRÜNDE

Bankacılık sektöründeki gelişmelerin, 2001 yılında factoring sektörünü de çok yakından etkileyeceğine inanan Aktif Finans Factoring Genel Müdürü Alper Uyar, zor bir döneme girildiğine dikkat çekiyor. Piyasa riskinin çok yükselmesi nedeniyle, factoring firmalarında zora girenler de olabilecek. Alper Uyar, factoring sektörünün gelecek dönemdeki durumuna yönelik tahminlerini şöyle sıralıyor:

"2001 yılında factoring sektöründeki en önemli gelişmeler, bankacılık sektöründe yaşanacaklarla tamamen paralellik gösterecektir. Sektörde büyük oyuncuların çok önemli bir kısmı banka iştiraki olduğu için, bankacılık sektöründe yaşanacaklar factoring’de de yankısını bulacaktır. Ayrıca, piyasa riski çok yükseldiği için tüm sektörün riski düşük, büyük firmalara yöneleceğini tahmin ediyorum. Bu gelişmelerin ise işlem hacminde istenen büyümeyi beraberinde getireceğini düşünüyorum. Ama özellikle bankacılıktaki birleşmeler, satın almalar, kapanmalar gibi değişimler sektörde aynen  yankısını bulacaktır."

ALÜMİNYUM

Mevcut durum

İÇ TALEP KARŞILANAMADI

Türkiye alüminyum sektöründe, diğer metallerin çoğunda olduğu gibi, 2000 yılında da yeteri kadar yatırım gerçekleştiremediğinden mevcut talep karşılanamadı. Halen, toplam üretimin büyük çoğunluğu  birincil üretim tesisi özelliğini koruyan Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nde gerçekleştiriliyor. Ancak, bu tesis, Türkiye’nin 220 bin tonu bulan tüketiminin ancak yüzde 30’unu karşılayabiliyor.

1999 yılının ocak-kasım döneminde 144 bin 933 ton olan alüminyum üretimi, geçtiğimiz yılın aynı döneminde yüzde 4.2'lik artış kaydederek 151 bin 47 tona ulaştı. Seydişehir Alüminyum Tesisleri AŞ.  yetkililerinin alüminyum sektörünün mevcut durumu ile ilgili verdiği bilgiler şöyle:

"Türkiye üretiminin büyük bir kısmını karşılayan Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nin olarak modernizasyon çalışmaları kısmen tamamlanmıştır. Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle ülkemizin alüminyum ithalatı ise 250 bin tona ulaşmıştır. İhraç edilen alüminyum miktarı çıkarılsa bile net ithalat 130 bin tonun üstündedir."

Beklentiler

FİYATLARDA YÜKSELİŞ OLABİLİR

Seydişehir Alüminyum Tesisleri yetkililerine göre,  alüminyum sanayinin 2001 yılında modernizasyon ve kapasite artırıcı yatırımlara gitmesi gerekiyor.  Hedef kapasitenin 110 bin ton/yıl sıvı olduğunu belirten Seydişehir Alüminyum Tesisleri yetkilileri geleceğe dair değerlendirmelerine şöyle devam ediyor:

"Uluslararası alüminyum piyasalarındaki mevcut durgunluğun orta ve uzun vadede aşılarak fiyatlarda yükseliş olması beklenmektedir. 2000 yılından itibaren önümüzdeki vadede tüketimin artarak arz açığı meydana getireceği tahmin edilmektedir. Fiyatların, mevcut arz fazlasının erimeye başlamasıyla, 2001 yılında alüminyum ton fiyatının bin 900 doları aşacağı beklenmektedir. Genelde mevcut üretim sistemlerinin dünya ölçülerine göre orta ve küçük ölçekli olduğu ülkemizde, ekonominin gelişmesine bağlı olarak sektörün de gelişmesini umut ediyoruz. Ancak, mevcut ekonomik sorunların aşılması halinde alüminyum sektörü, hızlı büyüme sağlayan sektörlerden biri olacaktır"

DOĞALGAZ

Mevcut durum

YÜZDE 25'LİK BÜYÜME YETERSİZ...

Doğalgaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (DOSİDER) Genel Sekreteri Süleyman Bulak'a göre, yeni yatırımcıların bu alanı keşfetmeleri sayesinde 2000 yılı iyi geçti. Ancak, olumlu gelişmelere rağmen doğalgaz üretiminde hedeflenen rakamlara ulaşılamadı. 1999 yılında yaklaşık 12 milyar metreküp olan tüketim, 2000 yılında 15 milyar metreküpe ulaştı. Dolayısıyla, 2000 yılında doğalgaz sektöründe geçtiğimiz yıl, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25'lik büyüme kaydedildi.

Doğalgaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (DOSİDER) Genel Sekreteri Süleyman Bulak'ın sektörün geçtiğimiz yıl ve bu yılın ilk aylarındaki durumu ile ilgili yorumları şöyle: "Geçtiğimiz yıl, ülkemiz doğalgaz sektörünü olumlu yönde etkileyecek en önemli gelişme arz miktarının artmasına yönelik çalışmaların yoğunlaşması olmuştur. Ayrıca, diğer önemli gelişmelerden biri de, Türkiye'nin hala kullanmakta olduğu doğalgazın önemli bir kısmını getiren ve Mavi Akım gazı olarak bilinen Rusya-Bulgaristan-Türkiye çelik hattının kapasitesi 4 milyarküp daha artırılmasıdır."

Beklentiler

TÜKETİM YÜZDE 27 ARTACAK

Doğalgaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (DOSİDER) Genel Sekreteri Süleyman Bulak'ın tahminlerine göre, 2000 yılında 15 milyar metreküp olan doğalgaz tüketimi, 2001 yıl sonunda yüzde 27'lik artış göstererek 19 milyar metreküpe çıkacak. Süleyman Bulak'a göre, bu yıl tüketilmesi planlanan 19.2 milyar metreküplük doğalgazın 14 milyar metreküplük kısmı Rusya ile yapılmış anlaşma çerçevesinde mevcut hatlardan, 4 milyar metreküpü Cezayir'den ve 1.2 milyar metreküpü ise Nijerya'dan temin edilecek. Bulak’ın önümüzdeki döneme yönelik yorumlarını şöyle:

“Yine bu sene tüketim imkanı bulacağımız Mavi Akım hattı ile İran hattından 4 milyar metreküp ve 3 milyar metreküp olmak üzere toplam 7 milyar metreküplük ilave doğal gaz, hem mevcut gaz kullanan şehirlerimizde yeni abonelikler açılmasını ve gaz kullanımının yaygınlaşmasını. Bu durum ise beraberinde 2001 yılı için planlanan doğal gaz alım miktarının 19 milyar metreküpten 26 milyar metreküpe yükseltme imkanı getirmektedir ki bu artış, sektörümüze önümüzdeki dönemde büyük canlılık ve güven getirecektir."

OLUKLU MUKAVVA

Mevcut durum

BÜYÜME BEKLENENDEN AZ OLDU

Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMUD) Genel Sekreteri A. Sadun İllez, yılın son ayında yaşanan finansal kriz ve sonrasında gelen tatil nedeniyle, sektörde bir talep gerilemesi yaşandığını söylüyor. İllez’e göre bu nedenle 2000 yılı büyümesi sadece yüzde 4.5 düzeyinde gerçekleşti. Oysa, 1999 yılındaki büyüme oranı yüzde 5.1 düzeyinde olmuştu. Bu performans sonucunda üretim 106 bin 897 tona ulaştı.

Bomsaş Mukava Sanayi Genel Müdürü Vural Bulut, oluklu mukavva sektörünün 2000 yılını, son 2 ay haricinde üretim ve satış açısından iyi kapadığını söylüyor. Bulut’a göre, buna rağmen, 2000 yılı sonu itibariyle kullanılamayan kapasite miktarı da 500 bin dolayında gerçekleşti. Vural Bulut, sektörün mevcut durumu ile ilgili yorumlarına şöyle devam ediyor:

“Sektör 1999 yılında yaşadığı durgunluğu, 2000 yılında ekonomide genel olarak artan taleplerdeki yükselmenin etkisiyle aşmıştır. Kasım ayındaki krize kadar talep ve arz yükselmişti. Ancak, kasım ayındaki kriz sektörümüze de etki ederek talep yetersizliğinden üretim azalmasına neden olmuştur.”

Beklentiler

GÖZLER İKİNCİ ÜÇ AYDA

Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMUD) Genel Sekreteri A. Sadun İllez,  finansal krizin etkilerinin 2001 yılının tamamında hissedilmeyeceğini düşünüyor. Ona göre, ikinci üç aylık dönemden itibaren üretimde ve sanayi kesiminde normale dönüş yaşanacak. A. Sadun İllez’e göre, finansal krizin 2001 yılının ilk aylarına da sarkmasının yarattığı talep gerilemesi nedeniyle, 2001 yılında oluklu mukavva ambalaj üretim ve satışı 2000 yılı düzeyinde olacak. Ayrıca, İllez,  2001 yılındaki en önemli gelişmenin, Tekirdağ-Çorlu’da ve Yozgat’ta yüksek kapasiteli iki yeni oluklu mukavva yatırımının gerçekleştirilmesinin olacağını söylüyor.

Bomsaş Mukavva Sanayi ve Ticaret AŞ. Genel Müdürü Vural Bulut’un sektörün önümüzdeki dönemine dair beklentileri ise şöyle: “2001 yılı ilk aylarındaki durgunluk nisan ayı sonuna kadar devam edecektir.

Sektörün, ihracat olanakları sınırlı kalmaktadır. Çünkü, yurt dışındaki hammadde fiyatları ve diğer girdileri bize göre düşüktür. Ekonominin önümüzdeki kısa vadede olmasa da düzelerek ihracatın ve üretimin artacağı tahmin edilmektedir.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz