Gelecek 7 yılda bu sayının 26 milyona ulaşması bekleniyor. Potansiyeli
oldukça parlak. Her yıl ortalama yüzde 10 büyüyen sektörde, 3 bin 500
şirket var. Pazar, 5 büyük oyuncunun elinde. Bunlardan 4’ü, yabancı.
En sıkıntılı dönemlerin yaşandığı 2009’da, sektör krizin etkisiyle yüzde
30 küçülerek 5 milyar dolara geriledi. Küçük oyuncular kapanırken
birçok şirket günü kurtarmak amacıyla agresif fiyat rekabetine yöneldi.
2010’da kayıplar bir nebze olsun telafi edilmeye başlandı. Bu yıl ciroda
artış bekleniyor. Zengin Türk mutfağı, hammadde sıkıntısı olmaması sektörün güçlü yönleri arasında. Merdiven altı üretim, haksız rekabet, fiyat politikasında standardın yakalanamaması ve denetimsizlik sektörün zayıf yönlerini oluşturuyor. Ayrıca çoğu işyerinin toplu yemeğe uygun tasarlanmamış olması nedeniyle kupon sistemine geçişin çabukluğu sektörü tehdit eden bir diğer unsur.
Yemekçi Yönetim Kurulu Üyesi Barbaros Bulutoğlu, şu bilgileri veriyor: “Et fiyatlarındaki anormal artışlar nedeniyle fiyat rekabeti kalitenin önüne geçti. Şirketlerin birçoğu ucuz et temin etmeye yöneldi. Köfteye et yerine soya katılıyor. Sağlıklı gıda konusunda sıkıntılar artacak.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?