Dönemeç yılında hızlı büyüyeceğiz

"Bu yıl 50 yeni şube açacağız ,100 yeni eleman alacağız"

1.02.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Dönemeç yılında hızlı büyüyeceğiz
 


Dünyada bankalar geçtiğimiz birkaç yılı oldukça sıkıntılı geçirdi. Bugün de pek çoğunun ajandasında yüksek borçluluk oranlarıyla mücadele, aktif kalitesini düzeltme ve yeni sermaye gibi konular var. Oysa Türkiye'de bankaların gündemi çok farklı. Global krizde sağlam duruşuyla tüm dünyada prestij kazanan Türk bankacılık sektörü, 2011 ve sonrasında da kuvvetli ve sürdürülebilir büyüme peşinde. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, 2011'i bir "dönemeç yılı" olarak gördüğünü söylüyor. "Türkiye'nin ekonomisi iyi olmakla birlikte global konjonktürde çok farklı yapılanmalar söz konusu. 2011, Ankara'nın da işaret ettiği gibi dikkatli ve temkinli olup ileriye dönük yatırımları yapmamız gereken bir yıl olacak" diyor.
Suzan Sabancı Dinçer'e göre bankacılık sektörü büyüme trendini, Türkiye ekonomisinin gelişimine paralel sürdürecek. Bu yıl sektörde yüzde 24-25 düzeyinde büyüme beklediğini söyleyen yönetici, bu büyümenin de başta KOBİ bankacılığı olmak üzere özelleştirmeler, proje finansmanı, konut kredileri gibi alanlardan geleceği görüşünde. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ile Türk bankacılık sektörünün performansını, yeni döneme yönelik plan ve hedefleri konuştuk.

Capital: 2009 ve 2010 bankacılık için zor geçti. Kârlar yüksekti ama kredilerde geçmiş yıllardaki büyüme yakalanamadı, şubeleşme yavaşladı. Bugün 2011 ve sonrası için beklentileriniz ne yönde?
-Türkiye'de bankacılık sektörü aslında 2010'u oldukça başarılı kapattı. Krediler yüzde 34 büyüdü. Bu başarılı, iyi bir büyümedir.Krediler oranı da Aralık 2010 itibarıyla yüzde 3,6'ya geriledi. 2009'da da dünyada çalkantılar olurken Türkiye'de sektör gayet sıhhatli, başarılı bir performans göstermişti.
Hepimizin bildiği gibi Türk bankacılık sektörünün, sermaye sorunu yok. Bugün sektörün ortalama sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 19. Bu da olması gerekenin oldukça üstünde bir düzey. Sektörün likidite sorunu da yok. Bunları üst üste koyduğumda sektörün çok kaliteli, sağlıklı bir bilançoyla iyi büyüdüğünü görüyorum.Bugün Türk bankalarının ajandası, yurtdışındaki çoğu bankanın ajandasından farklı. Biz kuvvetli bilançomuzu ülke ekonomisinin büyümesinde nasıl daha fazla kullanabileceğimize bakıyoruz. Halbuki yurtdışındaki muadilimiz bankaların pek çoğu yaşam savaşı veriyor. Sermaye'ye, aktif kalitesini düzeltmeye, 30-40 çarpanlı aşırı borçluluk oranlarını düşürmeye ihtiyaçları 2011'i önemli bir dönemeç yılı olarak görüyorum. Türkiye'nin ekonomisi iyi olmakla birlikte global konjonktürde çok farklı yapılanmalar söz konusu. Dolayısıyla 2011'de Ankara'nın da işaret ettiği gibi hem dikkatli hem temkinli hem de ileriye dönük yatırımlar yapmamız gerekecek.

Capital: Bankacılık sektörü 2011'de ne kadar büyüme gösterir? Bu büyüme özellikle hangi alanlardan gelecek?
-Bu yıl da kredilerde büyüme bekliyorum. Bu büyüme yüzde 24-25 civarında olur ve bu da normaldir. Sonuçta bugün Türkiye'de kredilerin gayri safi hasılaya oranı yüzde 40'lar düzeyinde. Sermaye yapısı da bu büyümeye imkan verecek kadar kuvvetli.
Bu yıl muhakkak özelleştirmeler olacak. Bankacılık sektörü de burada büyüyecek. Altyapı yatırımlarında da büyüme olacak. Proje finansmanı ve KOBİ kredileri de en çok büyüme göreceğimiz alanlar arasında olacak. ~
Bir de Türkiye'nin ihracat yelpazesi giderek yaygınlaşıyor. Bankacılık sektörü bu yıl ihracat odaklı büyümeye de gidebilir.Bireysel bankacılık tarafında konut kredileri, büyüme potansiyeli en yüksek alan.Diğer yandan faizler bugün Türkiye'de tarihi düşük seviyelerinde bulunuyor. Bu nedenle 2011'in ayrıca bir verimlilik yılı olacağını düşünüyorum. Bu yıl bankalar bilançolarını verimli yönetme konusuna çok daha fazla önem verecek. Düşük kâr marjlarından dolayı sektörün akılcı davranması gerekiyor.

Capital: Akbank'ın 2011 planları nasıl?
-Sektöre paralel, belki biraz daha yüksek büyüme planlıyoruz. Bizim de hedefimiz en az yüzde 25-26 civarında büyümek yönünde. Bu yılla ilgili planlarımızda 50 yeni şube açma hedefimiz var. Bu yıl hem yeni şubeler açacağız hem bize göre uygun olmayan bazı şubelerimizi kapayacağız hem de bazı şubeleri birleştireceğiz. 1.000 yeni eleman alırız diye düşünüyorum. Ağırlıklı olarak KOBİ'ler, konut kredisi ve proje finansmanı alanlarında kredilerimizi büyütmek istiyoruz. Özellikle KOBİ kredilerinde bu yıl daha çok imkan görüyoruz ve burada yüksek oranda bir büyüme hedefliyoruz. Toplam kredilerdeki büyümemiz de ağırlıklı buradan gelecek.

Capital: Akbank'ın bu yıl ajandasında öne çıkan başka neler var?
-2010'da çok ciddi bir teknoloji yatırımı yaptık. 2011'de de bu teknolojik yat��rımın devamı gelecek. Altyapıya ve teknolojiye 2011'de 200 milyon dolar yatırım yapacağız. Tabii sadece teknolojiye yatırım yapmakla iş bitmiyor. Buna paralel insan gücünün eğitimi, raporlama ve yönetim tarzında da değişim gerekiyor. Bu yıl bu değişimleri de yapıyor olacağız.Ama 2011'de bir numaralı hedefimiz, kaliteli aktif yaratma yani büyüme ve verimlilik olacak. Bu yıl marjlar çok düşük ve sektöre çok ağır yükümlülükler geldi. Sürdürülebilir bir büyümeye devam edebilmemiz için verimli bilanço yönetimi esas olmak zorunda.

Capital: Verimli bilanço yönetimi neleri kapsıyor? Burada geçmişten farklı neler yapılacak?
-Öncelikle müşteri kazanımı gerekiyor. Bunun yanı sıra var olan müşterileri tutmak da çok önemli. Hatta mevcut müşteriyi kaybetmek yeni müşteri kazanmaktan çok daha pahalıya mal oluyor. İkincisi kanal yönetimi büyük önem taşıyor. Türkiye'de bankacılık sistemine yeni girecek bir kesim var. Bunların daha düşük gelirli bir kesim olması bekleniyor. Bu tip kitlelere en ucuz maliyetli servisi verebilmek gerekiyor. Burada alternatif kanallar dediğimiz şube dışı bankacılık kanallarının doğru ve etkin kullanılması önem taşıyor.

Capital: Türk bankaları şu anda yurtdışında ne kadar aktif? Gelecek potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
-Türkiye büyüyor. Bulunduğu konum itibarıyla, 2015 yılında 26 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşacak bir bölgede önemli bir merkez olması öngörülüyor. Bankacılık sektörü açısından bu, önümüzdeki dönemde Türk şirketlerin ya da Türkiye'ye yatırım yapacak şirketlerin her türlü işlemlerine aracılık yapabilmek anlamına geliyor.

Capital: Akbank'ın bu doğrultuda planları nasıl? Geçtiğimiz dönem Ortadoğu'da bazı girişimleriniz oldu, bunların devamı gelecek mi?
- Biz ekonomiyi ve müşterilerimizi takip ederiz. Müşterimizin gittiği yerde bize iş varsa biz orada oluruz ama kısa vadede yokuz. Büyümemiz Türk ekonomisinin büyümesini takiben olacaktır. Akbank olarak biz, Türkiye'de çok büyük bir potansiyel görüyoruz. Bu nedenle Türkiye odaklı büyümeye devam edeceğiz. Türkiye ekonomisinin büyümesine paralel olarak çevredeki merkezlerde aktivitelerimız olacak. Bunun için Dubai'de bir merkez açtık. Tıpkı Hollanda ya da Almanya'da olduğu gibi Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri'ni kapsayan bölgede de bir merkezimiz olsun istedik.~
Kurumsal bankacılık ve yatırım bankacılığı alanında ilişkileri geliştirmek ve iş yakalamak için orada olmak çok önemli. Bugüne kadar önemli performans gösterdik ve bu performansın daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Diğer yandan farklı bir çalışma metodumuz daha olacak. Kısa süre önce Çin'in çok önemli bir yatırım bankasıyla işbirliği yaptık. Buna benzer çalışmalarımız devam edecek. Türkiye ile işbirliği olan bazı ülkelerde stratejik işbirlikleri yaparak ithalat, ihracat ve bankacılık işlemlerinde birbirimize müşteri pas edeceğiz.

Capital: Önümüzdeki dönem bu iki modelin dışında bir yaklaşımınız olabilir mi? Yurtdışında banka kurmayı ya da satın almayı düşünür müsünüz?
- Gelişmiş ülkelerde sorun var. Fırsatlar gelişmekte olan ülkelerde. Ama çok iyi biliyoruz ki gelişmekte olan ülkelerin potansiyelleri kadar riskleri de var. Bankacılıkta o ülkenin hukuk düzenini, insan kaynağının kalitesini, etik düzeyini bilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bankacılıkta bir ülkeye gideceğiniz zaman o ülkenin hukuk ve bankacılık düzenleme işlerinin çok iyi oturmuş olması lazım. Oturmamışsa operasyonel riskler alabilir, küçük bir iş yapayım derken çok büyük bir markayı zedeleyebilirsiniz. Bu nedenle şu andaki görüşümüz, gelişmekte olan ülkelerdeki fırsatları o ülkelerdeki oturmuş bankalarla işbirliği yaparak değerlendirmek yönünde.

Capital: Önümüzdeki dönemde yeni girişimleriniz olacak mı? Nerelere bakıyorsunuz?
- Türkiye'nin ekonomik olarak büyüdüğü her yerde olacağız. Şu anda Çin çok önemli bir pazar, bu nedenle buradaki işbirliğini gerçekleştirdik. Bugün Çin ile Türkiye arasındaki ticari hacim neredeyse Almanya ile yapılan ticaret hacmini geçti. Ortadoğu çok önemli. Bunların dışında önümüzdeki dönem başka ülkeleri de görebiliriz. Bu ülkeleri gördükçe yatırım yapacağız.
- Bankacılık sektöründe yeni dönemle ilgili olarak özelikle küçük oyuncuların büyümesi, aksi halde ayakta kalamayacakları öngörüsü var. Sizin öngörünüz ne yönde?

Capital: Bugün Türkiye'de 3'ü kamu, 4'ü özel olmak üzere 7 bankanın aktiflerdeki payı yaklaşık yüzde 80 düzeyinde. Marjlar düştüğü zaman, sabit giderleri belirli yerde tutabilmenin ve yaygın olabilmenin avantajları oluyor. Önümüzdeki dönemde bence en önemli konu maliyet kontrolü olacak. Düşük fon toplayabilen, düşük maliyetle kaynak sağlayabilen bankalar hem daha kaliteli aktif hem daha çok kâr yapacak. Faiz marjları bugün bankaları ücret ve komisyon gelirlerini artırmaya yöneltti. Örneğin bankasürans dediğimiz sigorta satışı ya da fon yönetimi bankalar için çok önemli olacak. Burada verimli çalışan, belli bir büyüklüğe gelmiş, müşterisine birkaç ürün birden satabilen bankalar daha avantajlı olacak. Ama bunun yanında ihtisaslaşmış, niş alanlarda kendini geliştirmiş bankalar için de çok büyük fırsat var. Türkiye'de bankacılar çok kaliteli. Bugün her bankanın iftihar edecek düzeyde başarılı yöneticileri mevcut. Türkiye'nin mevcut büyümesini ve İstanbul'un finans merkezi olmaya doğru gidişini de dikkate aldığımızda ben bankacılık ve finans sektöründe hala çok büyük fırsatlar görüyorum.

Capital: Akbank 2011 ve sonrasında inorganik büyüme seçeneklerini değerlendirebilir mi?
- Bugün 900'ü aşkın şubesi, tek yumruk olmuş 15 binin üzerinde çalışanı ve 8 milyonu aşkın müşterisiyle Akbank çok güçlü bir kuruluş. Önümüzdeki dönem Akbank olarak eğer bir hissedar değeri, bir katma değer görebilirsek tabii ki konsolidasyonda yer alırız. Bugün sermayemiz, likiditemiz oldukça yüksek. Aktif olmamamız için hiçbir neden yok, yeter ki sürdürülebilir olsun. Yaşanan kriz nedeniyle bugün, sürdürülebilirlik çok popüler bir konu haline geldi. Bu kavram, 40 yıldır bizim kurum kültürümüzde var. Son 20 yılın verileri de bunu çok iyi ortaya koyuyor.~
Son 20 yılın içinde Akbank 7 kere en yüksek piyasa değeriyle birinci olmuş. Yine son 20 yılda tüm Türkiye'de en çok kâr yapmış ilk 3 şirket arasına 2 yıl hariç hep girmişiz. 11 kez de en çok kâr eden şirket olmuşuz. 20 yıl dile kolay.

Capital: Uzun vadede nasıl plan ve hedefleriniz var? En uzun vadeli planınıza göre Akbank'ı gelecekte nerede göreceğiz?
Uzun vadede Akbank'ın en önemli hedefi, tüm paydaşlarına sürdürülebilir değer yaratmaktır. Dünya değişiyor, ekonomiler değişiyor. Bundan 5 yıl önce bir araya gelmiş olsak, bugün dünya ve Türkiye hakkında konuştuğumuz pek çok şeyi konuşamazdık. 5 yıl sonra da farklı şeyleri konuşacağız. Türkiye çok farklı yerlere gidiyor. Bugün dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olan Türkiye'nin 2023'te ilk 10'a girmesi hedefleniyor. Türkiye böyle gelişirken 63 yıldır Türkiye ile birlikte emin adımlarla prestijli, saygın bir şekilde gelişen Akbank'ın da gelişmesi kaçınılmaz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz