Bu pozisyonların uzun vadeli tutulması kazanç sağlayacaktır,
Defansif olabilecek gıda-içecek gibi sektörlerin yanında, düşen emtia ve
özellikle enerji fiyatlarından olumlu etkilenecek sektörler dikkate
alınmalı, Ancak, marjlardaki iyileşme, satış hacmindeki düşüş nedeniyle
finansal rakamları istenildiği ölçüde olumlu etkilemeyebilir, Endekste
düşüşün devam etmesi durumunda, belli bir noktada tekrar banka
hisselerinin gündeme geleceğini düşünüyoruz.
“FARKLI BİR ROTA İZLEMESİ ZOR”
“Fiyat/kazanç bazında baktığımızda Türkiye, 2012 yılı başında yaklaşık
9x ile işlem görüyordu. Bu, teknik olarak da önemli bir seviyeydi. Zira
2010 yılı ortalarında düşülen noktaydı. O noktadan itibaren de İMKB
100’ün yukarı yönlü hareketi devam etmişti. Şu anda ise yaklaşık 11x
civarındayız. ABD piyasaları 13x, Avrupa piyasaları 15x, Asya ise
yaklaşık 14x ile işlem görüyor. Dolayısıyla Türkiye piyasası pahalı
değil, ancak kısa vadede global trendden çok farklı bir rota izlenmesi
zor."
Capital: Banka hisselerinden sanayi hisselerine doğru bir kayma söz konusu mu?
- Şu anda bankacılık endeksi, 2011 maksimum seviyesine göre yüzde 26,
2012 maksimum noktasına göre yüzde 11 daha düşük seviyede bulunuyor.
Sektör endeksleri içinde bu anlamda en fazla satış yapılmış olan ikinci
sektör konumunda. Bu rakamlar sanayi endeksi için sırasıyla yüzde 13 ve
yüzde 5 seviyesinde.
Capital: Cari açık konusunda atılan adımlar yeterli olacak mı?
- Cari açık, Türkiye’nin yapısal bir sorunu. Mevcut durumda Türkiye’nin
72 milyar dolarlık cari açığının yaklaşık 49 milyar dolarlık kısmı
enerji maliyetlerinden oluşuyor. Enerji dışı kısım ise sadece 23 milyar
dolar seviyesinde. Petrol ve genel olarak enerji fiyatlarının da 2011
yılı başlarından itibaren arttığı dikkate alınmalı. Ülke içinde çok
büyük enerji kaynakları bulunmadığı ve bunlar kullanılmadığı sürece,
açığın aniden düşmesi söz konusu değil. Bazı tedbirler tabii ki
alınabilir. Yerli kömür santralleri kurulması ile ilgili projeler olduğu
biliniyor. Bu şekilde doğalgaza bağımlılık azaltılabilir. Ancak bu tip
tedbirlerin sonuç vermesi yıllara yayılacaktır. Yüksek cari açık bir
veriyken ekonomi yönetiminin dikkat etmesi gereken en önemli konu, bütçe
dengelerinin sağlam olması. Mevcut durumda GSYİH’nin yaklaşık yüzde
1,5’ikadar bir bütçe açığı veriliyor. Rakamın bu seviyelerde kalması,
cari açıktan kaynaklanan kırılganlığı azaltır.
YATIRIMLARIN YÖNÜ NASIL OLMALI?
FAİZİ OLUMLU ETKİLEYECEK
Döviz ve faiz piyasasını etkileyecek en önemli konular, enflasyon ve
cari açıkla ilgili gelişmeler. Mevcut yıllık TÜFE oranı yüzde 11
seviyesinde olsa da yıl sonu rakamının yüzde 7 civarında
gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Bu durum, faizleri olumlu etkileyecektir.