Can Karaşıklı / Toprak Yatırım Bankası Genel Müdürü Toprak Yatırım Bankası, proje finansmanı konusunda iddialı ve bu alanda önemli projelere imza atmak istiyor. Banka, bu amaçlar doğrultusunda ya...
Can Karaşıklı / Toprak Yatırım Bankası Genel Müdürü
Toprak Yatırım Bankası, proje finansmanı konusunda iddialı ve bu alanda önemli projelere imza atmak istiyor. Banka, bu amaçlar doğrultusunda yabancı yatırım bankaları arasında geniş kapsamlı bir anket gerçekleştirdi, Türkiye’ye, sektörlere olan bakışlarını öğrenmeye çalıştı. Ankete katılan 50 yabancı yatırım bankası, hangi sektörlere ilgi duyduğuni, garanti koşulları ve kredilerin vadeleriyle ilgili ayrıntılı yanıtlar verdi. Capital bu anketin sonuçlarını Toprak Yatırım Bankası Genel Müdürü Can Karaşıklı ile değerlendirdi.
Son yıllarda yaşanan ekonomik ve siyasi krizler, iş dünyasında “yatırım” sözcüğünü unutturdu. İşadamları ve yöneticiler, yatırım bir tarafa, eldeki varlıkları koruma ve kapasiteleri kullanma derdine düşmüş durumda. Fakat, bugüne kadar yatırımların finansmanında esas sıkıntıyı, küçük ve orta ölçekli kuruluşlar çekti. Bu tür kuruluşlara kaynak yaratmak, proje üretmek için yoğun çalışmalar yapan Toprak Yatırım Bankası geçtiğimiz günlerde, proje finansmanı sağlayan kuruluşlara yönelik bir anket hazırladı. Avrupa kökenli 300 yatırım bankasının yöneticileri arasında yapılan bu anket yabancı finansör kuruluşların Türkiye’deki projelere bakışını değerlendirmeyi amaçlıyordu. Gerçekleştirilen bu ankett 50 yatırım bankasının yöneticilerinden yanıt alındı. Capital bu anketin sonuçlarını, Toprak Yatırım Bankası Genel Müdürü Can Karaşıklı ile değerlendirdi.
Hazine garantisi aranıyor
Toprak Yatırım Bankası’nın genel müdürü Can Karaşıklı, düzenledikleri anketle ilgili şunları söylüyor: “Yabancı bankaların Türkiye’de finanse ettikleri projeler hakkında bilgi almak ve geleceğe ilişkin planlarını öğrenmek için 300 bankaya yönelik bir anket düzenledik. Bu kuruluşlardan 50 tanesi bize yanıtlarını iletti ve bu şekilde finansör bankaların Türkiye’ye ilişkin beklentilerini ölçmüş olduk.”
Aslında anketten çıkan ilginç sonuçlar var. Öncelikle, bankalara daha önce Türkiye’de herhangi bir projeyi finanse edip etmedikleri sorulmuş. Yanıt veren 50 bankanın yüzde 70’i, daha önce Türkiye’de en az bir projeyi finanse ettiğini bildirdi. Finanse edilen projelerin yarısı kamuya, yarısı da özel sektör kuruluşlarının.
Ancak, finanse edilen bu projelerin yüzde 91’i, Hazine garantisi taşıyan projeler. Can Karaşıklı, “Buradan anlaşılıyor ki, yabancı kuruluşlar, Hazine garantisi taşıyan büyük işleri finanse etmeyi tercih ediyorlar. Diğer işlerle ilgilenmeyi gereksiz buluyorlar, uğraşmak istemiyorlar” diyor.
Ankete yanıt veren finansör kuruluşların altyapı içerisinde ne tür projeleri finanse ettikleri sorulduğunda da 4 alanın öne çıktığı görülüyor. Burada enerji yüzde 38 ile ilk sırada, baraj inşaatı yüzde 24 ile ikinci sırada yer alıyor. Bunları yüzde 20 ile yol yapımı, yüzde 16 ile de doğal gaz alanları izliyor.
Ticari alanda finanse edilen projeler içerisinde ise ev ve işyeri inşaatı yüzde 37 ile ilk sırayı alıyor. Fabrika projeleri yüzde 26, turizm alanındaki projelerin payı ise yüzde 21. Söz konusu bankaların finanse ettiği projeler içerisinde uçak alımlarının payı yüzde 16.
Hangi sektörlere ilgi var?
Bankalara yöneltilen bir başka soru da şu oldu: “Gelecekte ne tür projeleri finanse etmeyi düşünüyorsunuz?” Bu soruya verilen yanıtlarda, “Her tür projeye açığız” değerlendirmesi yer alıyor. Yanıt verenlerin yüzde 21’i sadece altyapı projelerine finansman sağlamayı planlarken, yüzde 16’lık bölüm de sadece enerji sektörüne ilgi duyduğunu ifade ediyor. Sadece telekom projelerine finansman sağlamayı düşündüğünü ifade edenlerin oranı da yüzde 11 düzeyinde.
Önümüzdeki dönemde kapasite artırımına yönelik projelere finansman sağlamayı olumlu bakan bankaların tercih ettiği ilk sektör enerji. Yüzde 52 pay alan enerjiyi, yüzde 14’er oranlarla kimya ve metal üretimi izliyor. Teknolojiye yönelik kapasite artırım projelerine finansman sağlamayı öngören bankaların oran yüzde 10 iken, tekstil ve telekom sektörlerine ilgi duyanların oranları da yüzde 5’er düzeyde.
Bu projelere finans sağlamayı hedefleyen yatırım bankalarının dörtte üçü, bu finansmana karşılık Hazine garantisini koşul olarak sürüyor. Yüzde 18’lik bölümü de banka garantisi istiyor. Can Karaşıklı, “Finansman sağlamak istiyorlar ama geleceğe yönelik kaygılarından ötürü, biraz da işin kolayına kaçarak, Hazine garantisi istiyorlar” diyor. Karaşıklı’ya göre, finansör kuruluşlarda “Hazine garantisi alayım, kafam rahat olsun, neden başım ağırsın” havası var.
Finansmanda vade yapısı
Proje kredilerinde faiz kadar önemli olan bir etken de sağlanan finansmanın vadesi. Ankete yanıt veren bankaların sağlamayı düşündükleri proje kredilerinde öngörülen vade de 5-10 yıl arasında değişiyor. Finansörlerin yüzde 52’si, 5-10 yıl arasında değişen vadelerde proje kredisi kullandırmayı öngörürken, yüzde 24’lük bölümü 5 yıla kadar olan vadeleri tercih ediyor. 10-15 yıllık vadeli finansman kullandırmayı öngören finansör oranı da yüzde 24.
Can Karaşıklı’ya göre, Türkiye’de büyük projelerin yanında, küçük çaplı kapasite artırımı gibi projelerin de potansiyeli büyük. Karaşıklı, “Birçok şirket, bu projelerin finansmanında zorluk çekiyor. Bu yüzden ya kısa vadeli kredilerle fon sağlamaya çalışıyor veya projelerini finanse edemiyorlar. Eğer, yabancı bankaların ilgisini biraz bu şirketlerin üzerine toplayabilirsek, çok iyi fırsatlar yakalanabileceği görüşündeyim” diyor.
Eksiklikler, avantajlar
Anketin sonuçları arasında proje finansmanı konusunda eksikliklere de dikkat çekiliyor. Özellikle, yabancı yatırım bankalarına sunulacak uluslararası standartlarda proje planı ve fizibilitesi hazırlayacak kuruluşların yokluğu, en büyük eksiklik olarak sayılıyor.
Toprak Yatırım Bankası olarak bu tür projelerin pazarlanmasına talip olduklarını belirten Can Karaşıklı, diğer eksiklikleri şöyle sıralıyor: “İyi hazırlanan fizibilitelerin pazarlanması gerekiyor. Bu faaliyetler için yok denebilir. Ayrıca, proje finansmanıyla ilgilenen yabancı bankalar, Türkiye ekonomisi, sektörler hakkında yeterince bilgilendirilmiyor. Oysa, bilgilendirilse, bu bankalar sadece Hazine garantili işlere değil, çok daha farklı projelere de para verebilecek duruma gelebilir. Ayrıca, proje götürüldüğünde yerli şirketin yanında bir yabancı ortak olursa, finansman sağlama avantajı çok büyük oluyor.”
PROJE FİNANSMANINDA ŞİRKETLERİN ÖDEVLERİ
Toprak Yatırım Bankası’nın dış ilişkiler müdürü Yücem Rasimoğlu, projelerine finansman arayan şirketlerin yapması gerekenleri Capital’e anlattı.
DANIŞMAN SEÇİN: Öncelikle proje finansmanı konusunda uzman bir danışman seçilmeli. Proje finansmanı işlemlerinde danışman kuruluşlar ile birlikte hareket etmenin maliyeti, sizleri korkutmasın. Bunun artı değerleri daha fazladır. Yurt dışında proje finansmanı ile ilgilenen kuruluşlar ile aynı dili konuşmak oldukça önemlidir.
TANITIM RAPORU HAZIRLATIN: Projenin detayları danışman kuruluşa verilerek, proje fizibilite ve firma tanıtım raporu hazırlanmalı. Proje fizibilite raporu, temel olarak 4 bölümden oluşmalı. Birincisi, proje finansmanı için başvurulacak yabancı finansörlere ülkenin ekonomik koşulları hakkında detaylı bilgi sunan bir çalışma yapılmalı. Bu rapor, proje finansmanı ile ilgilenebilecek kuruluşların ek bir çalışma yapmalarını engelleyecek ve onlara vakit kazandıracak.
SEKTÖR ANALİZİ YAPIN: Projenin ait olduğu sektör hakkında detaylı bir sektörel araştırma raporu hazırlanmalı. Bu raporun amacı da, projenin uygulanacağı sektörün mevcut durumu ve potansiyelini aktarmak olmalı.
KENDİNİZİ ANLATIN: Proje sahibi şirketin tanıtımını yapan detaylı bir rapor hazırlayın. Bu çalışma ayrıntılı olmalı. Şirketin özgeçmişi, önemli gelişmeleri, ortaklık yapısı, ortakların özgeçmişleri gibi detaylı bilgiler oluşturulmalı. Ayrıca, son üç yıla ait mali veriler gibi, alt başlıkları da kapsamalı.
PROJENİZİ TANITIN: Projenin tanıtımını, rakamsal verilerini, pazarlama planını ve geri dönüş analizlerini içeren bir rapor hazırlanmalı. Yukarıdaki çalışmalar, projeyle ilgili son detaylarla birlikte bir bütünlük oluşturmalı.
YÜZ YÜZE GÖRÜŞMELER ÖNEMLİ: Söz konusu raporlara finansör kuruluştan olumlu yanıt alınması durumunda, yüz yüze görüşmelerle projenin detaylı bir şekilde anlatılması süreci başlar. Bu görüşmeler son derece önemlidir ve projeye finansman sağlama sürecini kısaltabilir. Bu yüzden yüz yüze görüşmelerdeki fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor.
ORTAKLIĞA AÇIK OLUN: Bu aşamada projenin finansman alternatifleri arasına yabancı bir ortak ile işbirliği de eklenebilir ve hazırlanan rapor bu amaç için de kullanılabilir. Zira ülkemizde gerçekleşen projeleri finanse etmek isteyen finansal kuruluşların yanı sıra bu projelere ortak olmak isteyen ve kendi finansal güçlerini de projeyi finanse etmede kullandıracak yabancı şirketler bulunabilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?