Niş Bankacılıktan Çıkıp Anadolu'ya Yayılacağız

Michael Miebach, Citibank Türkiye’nin yeni genel müdürü… Banka olarak önemli bir dönüm noktasında bulunduklarına dikkat çekiyor. 31 yıldan sonra “niş bankacılıktan çıkıp” bü...

1.09.2006 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Michael Miebach, Citibank Türkiye’nin yeni genel müdürü… Banka olarak önemli bir dönüm noktasında bulunduklarına dikkat çekiyor. 31 yıldan sonra “niş bankacılıktan çıkıp” büyüme dönemini başlattıklarını söylüyor. “Geçmişte uzaktan kanallara odaklanırken bugün daha çok müşterilerimizi dinleyerek, onlara daha yakın hareket edeceğiz” diye konuşuyor ve devam ediyor: “Ülkenin diğer bölgelerine de yayılma planımız var. Yıl sonuna kadar şube sayımız iki katına çıkacak. Sonuç olarak bugüne kadarki niş pozisyonumuzdan çıkıp bir hizmet bankası olmak istiyoruz.”

Citibank, Türkiye’ye ilk kez 1975 yılında yatırım yaptı. 5 yıl sonra ilk şubesini açtı. 1996 yılında bireysel bankacılık, 1998’de ise ticari bankacılık faaliyetlerine başladı. O tarihlerden bu yana Citibank sürekli büyüme planlarını gündeme getirdi, hep satın alma ve ortaklıklarla adından söz ettirdi. Ancak, bugüne kadar buna yönelik çok somut adımlar atmamıştı. Şimdi ise farklı bir dönemin eşiğinde. Geçtiğimiz yıl aldığı iyi sonuçların ve pazardaki hareketliliğin cesareti ile 2006’yı büyüme yılı ilan etti. Yıl sonuna kadar şube sayısını 2 katına çıkarmayı planlayan banka, yine yıl sonuna kadar 700 yeni eleman almış olacak.

Mart 2006’da Steve Bideshi’nin yerine genel müdür olarak göreve gelen Michael Miebach, Türkiye’de bankacılık sektörünün son 5 yıldır kazandığı hızlı büyüme trendinin çok heyecan verici olduğunu söylüyor. Türkiye’ye stratejik bir pazar olarak bakmaya devam edeceklerini belirten Miebach şöyle diyor:

“Citibank dünyanın 100’den fazla ülkesinden faaliyet gösteriyor. Bu ülkeler içerisinde ise sadece 4 ülkeyi stratejik pazar olarak tanımlıyor. Türkiye de bu pazarlardan biri ve buradaki fırsatlar dünyanın başka hiçbir yerinde yok”

Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisinin devam edeceğini öngördüklerini söyleyen Miebach, Citibank’ın bir yerel banka ile birleşme ya da evlilik planı olup olmadığına ise şu yanıtı veriyor:

“Türkiye pazarında hâla fırsatlar var. Ancak zaman geçtikçe bu fırsatların sayısı azalıyor. Bizim için iyi ve doğru bir fırsat olursa değerlendirebiliriz. Özelleştirme süreci devam ediyor. Herkes gibi biz de buradaki fırsatlara bakıyoruz. Ancak, şu anda organik büyümeye odaklanıyoruz.”

Citibank’ın büyüme stratejisi ise oldukça net. Pazarda belli başlı alanlara odaklanacaklarını söyleyen Miebach, “Herkes için her şeyi sunan değil, belli segmentlere odaklanıp, belli ürünleri sunan bir banka olacağız. Ayrıca Türkiye’de bugüne kadarki niş pozisyonumuzdan çıkıp, pazarın büyük oyuncularından biri olmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.

Michael Miebach ile Citibank’ın yeni dönem planlarını, Türk bankacılık sektöründe yaşanan değişimi ve global pazarda öne çıkan trendleri konuştuk:

Yatırım Planında Ne Var?
-İşimizin hemen her alanında yatırım için plan yapıyoruz. Ürünlerimizde, dağıtım kanalımızda ve diğer alanlarda çeşitli yatırım planlarımız var. 2006 yılının başında bu planlarımızı hayata geçirmeye başladık. Yeni açtığımız şubeler de bunun en açık kanıtını oluşturuyor.
Ama şube açılışları planımızın sadece bir bölümünü oluşturuyor. Yenilikçilik ve insan kaynakları anlamında da yatırımlarımız var. Aslında işimizin her alanında yatırım yapmaya devam ediyoruz. 2006 yılının başından bu yana 400 yeni eleman işe aldık. Yıl sonuna kadar buna 300 yeni Citibank çalışanı daha eklenecek. Bu yıl gelecek büyüme için yatırım anlamında bizim için çok heyecan verici bir yıl oluyor.

Son 5 Yılda Neler Oldu?
-Geçtiğimiz 5 yılda Türk bankacılığı çok önemli bir gelişme kaydetti. Yapısal reformlar yapıldı. Ben Türkiye’ye 2001 yılında geldim. O günden bu yana müthiş değişiklikler gerçekleştirildi.

Bankacılık gelirlerinde büyük artış oldu. Bankaların gelirleri, gerçek bankacılık kalemlerinden oluşmaya başladı. Artık daha müşteri odaklı çalışılıyor. Bizim gibi pek çok yabancı oyuncu da bu gelişmelerden heyecan duydu ve Türkiye pazarının cazibesine kapıldı. Yabancı yatırımlar arttı.

Ekonominin geneline baktığımızda da istikrar, belli bir ölçek ve demografik potansiyeli görüyoruz. Bütün bunlar son 5 yılda oldu. Hükümet çok doğru adımlar attı. Bu süreçte biz de Citibank olarak büyüme planlarımıza ivme kazandırdık. Bugün geçmişte olduğundan çok daha hızlı adımlarla büyüdüğümüzü söyleyebilirim.

Türk bankacılık sektörünün geçirdiği süreç çok kendine özgü. Hiçbir ülkede bu kadar kısa süre içerisinde, bu kadar hızlı bir ilerleme görmedik. Bu doğrultuda biz de planlarımızı genişlettik. Pazara ve ekonomiye inanıyoruz. Bugüne kadar yaptıklarımızın daha fazlasını görüyor olacaksınız.

Banka Satın Alma Var mı?
-Büyümek için yatırım yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Dünyada faaliyette olduğumuz tüm diğer pazarlarda olduğu gibi, Türkiye’de de fırsatlara bakıyoruz. Şu an organik yatırım yapıyoruz. Ancak, inorganik olarak da yatırım fırsatı çıkarsa, değerlendirebiliriz. Bizim için iyi bir fırsat olması gerekiyor.

Bugüne kadar çok sayıda yabancı yatırımcı pazara girdi. Onların tamamı Türkiye’de fırsat gördüler ve girdiler. Bugün hala fırsatlar var. Ancak, zaman geçtikçe bu fırsatlar da azalıyor. Önümüzdeki dönem özelleştirmeler olacak. Pazardaki pek çok oyuncu da bu fırsatı izliyor olacak. Bizim için ise şu anda organik büyüme odak noktası.

Yabancı Sonrası Rekabet
-Şu anda sektörde zorlu bir rekabet yaşanıyor. Pazarda hem yerli hem yabancı çok başarılı oyuncular var. Bu oyuncular çok yenilikçi, dağıtım kanalında çok başarılı. Batı Avrupa’daki iş tecrübemle kıyasladığımda Türkiye’de bankacılığın pek çok açıdan ileri seviyelerde olduğunu söyleyebilirim.

Türkiye pazarında, Batı Avrupa’lı oyuncuların bazıların düşünmedikleri yenilikler hayata geçiriliyor. Bu pek çok kimse için son derece şaşırtıcı. Son derece yenilikçi ve rekabetçi bir pazar var. Fazi oranları ve kâr marjları düştükçe, pazar daha da rekabetçi hale gelecek. Önümüzdeki dönem konsolidasyonlar devam edecek. Başka yabancılar da bu pazarın sunduğu fırsatlardan yararlanmak isteyecek.

Cıtıbank’ın Yeni Stratejisi
Türkiye’de 31 yıllık bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahibiz. Bu tecrübemizi kaldıraç olarak kullanmak istiyoruz. Kurumsal ve yatırım bankacılığı faaliyetlerimize baktığımda buradaki mevcut ilişiklerimizi geliştireceğiz. Perakende bankacılık tarafı biraz daha farklı bir hikaye. Bu alanda bugün niş bir pozisyonumuz var. Bu niş pozisyonumuzu tüketici hizmet bankası olarak genişleteceğiz.

Burada oldukça farklı bir stratejimiz var. Dünyadaki en iyi uygulamalarımızı kullanarak farklılaşacağız. Uzun yıllara dayalı bir bilgi birikimi ağımız var. Pazarda belli başlı alanlara odaklanacağız. Herkes için her şeyi sunmak yerine belli segmentlere odaklanmayı planlıyoruz. Geçmişe nazaran şube ağımızı genişleteceğiz. Geçmişte uzaktan kanallara odaklanırken bugün daha çok müşterilerimizi dinleyerek, onlara daha yakın hareket edeceğiz.

Ülkenin diğer bölgelerine de yayılma planımız var. Anadolu’da yeni şubeler açmayı planlıyoruz. Yıl sonuna kadar şube sayımız iki katına çıkacak. Aynı zamanda bulunduğumuz bölge sayısını da iki katına çıkarıyor olacağız. Geçtiğimiz yıl sonuna kadar 6 şehirde şubemiz vardı. Bu yıl sonuna kadar 12 şehirde olacağız.

Türkiye’nin diğer bölgelerini de analiz etme fırsatı bulacağız. Aradığımız segmentleri nerede bulabileceğimizi göreceğiz. Sonuç olarak bugüne kadarki niş pozisyonumuzdan çıkıp bir hizmet bankası olmak istiyoruz.

Türkiye’de Bankacılık Nasıl Gelişecek?

Ortak Çalışma Dönemi Pazarda kesinlikle daha fazla konsolidasyon göreceğiz. Oyuncu sayısı zaman içerisinde azalacak. Bazı yerel bankalar, yabancı bankalarla birleşmeye devam edecek. Rekabet artacak. Tıpkı dünyadaki gelişmiş pazarlarda olduğu gibi kâr marjlarının azalması nedeniyle bankaların maliyetlerini düşürmek için bir araya geldiğini, altyapılarını birlikte kullanıldığını göreceğiz.

Dış Kaynak Kullanımı Bunun sonucu olarak dış kaynak kullanımı artacak. Network konsolidasyonları göreceğiz. Türkiye’ye ilk geldiğimde bana en çok heyecan veren yüksek kredi kartı başvuruları olmuştu. Burada yakalanan başarı ancak çok yüksek marjlı pazarlarda mümkün. Burada da bir konsolidasyon söz konusu olabilir.

Büyüme Nerede Olacak? Yeni ürün ve servis tarafında çok şaşırtıcı gelişmeler olmayacak. Çünkü, bugün çok ileri düzeyde ürün ve hizmetler söz konusu. Burada büyüme hızla devam edecek. Türkiye’de bu alan Batı Avrupa ülkelerindekinden daha hızlı gelişiyor diyebilirim. Mortgage önemli bir gelişme olacak. Kredi kartı pazarında bazı değişiklikler olabilir. Zaman içerisinde banka kartları tarafı gelişecek. Bankalar müşteri yönetimi konusuna daha fazla önem verecekler.

Kobi’lere Dikkat Türkiye’de KOBİ’ler gelişen bir diğer alan. Bankalar bu segmente önümüzdeki dönem daha fazla odaklanacaklar. Geçmişte bankalar bu orta kademeye çok fazla odaklanmıyorlardı. Daha büyük kurumlara ve bireylere yönelik bankacılık faaliyetleri yaygındı. Şimdi artık yavaş yavaş bankalar bu alana da yatırım yapmaya başladılar. Tüm segmentlerde ciddi bir büyüme bekleniyor.

“Dünyada 4 Stratejik Pazara Odaklanıyoruz”

İkinci Çeyrekte Güçlü Büyüme İkinci çeyrek sonuçlarımızda tüm segmentlerde güçlü bir büyüme kaydettik. Ürün ve hizmetlerimizdeki çeşitliliğin bu büyümede çok önemli etkisi oldu. Çok şeffaf bir yapımız var. Kısa vadeli sonuçlarımız uzun vadeli büyümeyi destekler yönde oluyor. Bu bizim için büyük bir başarı.

Maliyetlerimiz tarafında sonuçlarımız ile ilgili bazı soru işaretleri vardı. Ancak burada iyi maliyetler ile kötü maliyetleri birbirine karıştırmamak gerekiyor. Bizim iyi maliyetlerimiz var. Bu maliyetler yaptığımız yatırımlardan kaynaklanıyor. İşimize yatırım yapıyoruz. Bu açıdan baktığımızda da doğrusunu yaptığımızı düşünüyoruz.

Bazı Alanlardan Çekildik Global pazarda son birkaç yılda bazı alanlardan çekilme kararı aldık. Örneğin sigorta işinden çıktık. Sigorta işimizin bir bölümünü sattık. Şu anda sahip olduğumuz portfolyo için yatırım yapmaya devam ediyoruz. Belli başlı segmentlerde büyüme planlarımız devam ediyor. Bu yılın sonuna kadar yaptığımız yatırımların somut getirilerini alıyor olacağız. Diğer yandan dünyada da satın alma ve birleşmeler konusunda aynı stratejiye sahibiz. Fırsatları izliyoruz. İyi fırsatlar karşımıza çıkarsa değerlendiriyoruz. Burada kritik olan bizim için doğru fırsatı yakalamış olmak. Bu olduğu noktada yatırım yapmamız için hiçbir engel yok.

Stratejinin Yönü Türkiye gibi birkaç pazarda daha operasyonumuzu iki katına çıkarıyoruz. Bu pazarlar bizim için stratejik pazarlar. Tüm dünyada 100’den fazla yakın ülkede faaliyet gösteriyoruz ancak biz aralarından sadece Hindistan, Brezilya, Rusya ve Türkiye’nin bulunduğu eşsiz fırsatlar sunan 4 pazarı stratejik pazar olarak seçtik. Stratejimiz seçip, odaklanmak yönünde. Belli segmentleri, belli pazarları seçip, odaklanıyoruz. Gelecekte de bu stratejimizi sürdüreceğiz.

 “Bankalar Hız Yarışına Girecek”

 Öne Çıkan 3 Konu Tüm dünyada bankalar uygunluk, kontrol ve güvenlik olmak üzere 3 konuya odaklanıyor. Önümüzdeki dönem bu değerler bankalar için daha da büyük önem kazanacak. Konsolidasyonlar önümüzdeki 5 yılda da devam edecek. Özellikle Avrupa’da bankalar satın alma ve birleşme eğiliminde olacak. Amerika’da ise bankalar global pazara yayılma yönünde adımlar atacaklar.

Yenilikçi Ürünler Ürünler tarafında çok daha fazla yenilikçilik göreceğiz. Pazarı topyekün değiştirecek bir ürün ya da yenilik olmayacak ama bugünden başlayan trend devam edecek. Zaman içerisinde de büyük hacimlere ulaşacak. Örneğin kart pazarındaki hareketlilik devam edecek. Burada hali hazırda bir dönüşüm yaşanıyor.

Rekabet Artacak Diğer yandan bankalar alt yapılarına daha fazla yatırım yapacaklar. Artan rekabet nedeniyle bankalar için hız büyük önem kazanıyor. Önümüzdeki dönemde bankalar hız yarışında olacaklar.

Hande D. Süzer
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz